1 |
myopia |
miyop |
n. |
|
- Children who spend more time outdoors have a lower risk of myopia.
- Açık havada daha fazla zaman harcayan çocukların miyop riski daha düşüktür.
- Children who spend more time outdoors have a lower risk of myopia.
- Dışarıda daha fazla zaman geçiren çocukların miyop olma riski daha düşüktür.
- One in ten people have myopia.
- Her on kişiden birinde miyop var.
Show More (0)
|
2 |
myopia |
miyopluk |
n. |
|
- She needed glasses to correct her myopia.
- Miyopluğunu düzeltmek için gözlüğe ihtiyacı vardı.
- I don't consider my myopia as an impediment.
- Miyopluğumu bir engel olarak görmüyorum.
Show More (-1)
|
3 |
myopia |
basiretsizlik |
n. |
|
- His myopia prevented him from considering the long-term consequences.
- Basiretsizliği, uzun vadeli sonuçları hesaba katmasına engel oluyordu.
Show More (-2)
|