|
- It must be clear to us as well, though, that new technologies can endanger food safety.
- Yeni teknolojilerin gıda güvenliğini tehlikeye atabileceği bizim için de açık olmalıdır.
- A second option of course is to tackle it with new technology.
- İkinci bir seçenek de elbette yeni teknolojilerle bu sorunun üstesinden gelmektir.
- This is the rule of thumb for all new technology.
- Bu, tüm yeni teknolojiler için temel kuraldır.
- The EU can bring added value to this area by supporting innovative, new technology projects.
- AB, yenilikçi, yeni teknoloji projelerini destekleyerek bu alana katma değer sağlayabilir.
- New technologies need unbureaucratic, simple and effective promotion mechanisms.
- Yeni teknolojilerin bürokratik olmayan, basit ve etkili tanıtım mekanizmalarına ihtiyacı vardır.
- In some countries, less than 30% of women go on to study the new technologies in higher education.
- Bazı ülkelerde kadınların %30'undan azı yükseköğretimde yeni teknolojiler üzerine eğitim almaktadır.
- Yes, there are always potential risks in any new technology product or process.
- Evet, herhangi bir yeni teknoloji ürünü veya sürecinde her zaman potansiyel riskler vardır.
- In some countries, less than 30% of women go on to study the new technologies in higher education.
- Bazı ülkelerde kadınların %30'undan daha azı yüksek öğretimde yeni teknolojileri öğrenmeye devam etmektedir.
- New jobs will be created when new technology is first introduced.
- Yeni teknoloji ilk kez kullanılmaya başlandığında yeni işler yaratılacaktır.
- And what has been done about training Commission staff in new technologies and encryption?
- Komisyon personelinin yeni teknolojiler ve şifreleme konusunda eğitilmesi konusunda neler yapıldı?
- It is an area that we must promote and develop, especially as regards new technologies.
- Özellikle yeni teknolojiler konusunda teşvik etmemiz ve geliştirmemiz gereken bir alandır.
- The new technologies make this effort and this investment possible.
- Yeni teknolojiler bu çabayı ve bu yatırımı mümkün kılıyor.
- New technology makes it possible to improve road safety in general and hence also pedestrian safety.
- Yeni teknoloji, genel olarak yol güvenliğini ve dolayısıyla yaya güvenliğini de iyileştirmeyi mümkün kılmaktadır.
- What we have proposed reflects these concerns and, at the same time, the potential of this new technology.
- Önerdiğimiz düzenleme bu endişeleri ve aynı zamanda bu yeni teknolojinin potansiyelini yansıtmaktadır.
- New technologies have their own linguistic facilities which could be of valuable help in circulating European films.
- Yeni teknolojiler, Avrupa filmlerinin dolaşımında değerli yardımları olabilecek kendi dilsel olanaklarına sahiptir.
- Men occupy two-thirds of all jobs in new technology sectors.
- Yeni teknoloji sektörlerindeki işlerin üçte ikisi erkeklere aittir.
- Thanks to new technology, deaths could be reduced even further.
- Yeni teknoloji sayesinde ölümler daha da azaltılabilir.
- Education should be centred around the learning of a second Community language and new technologies.
- Eğitim, ikinci bir Topluluk dilinin ve yeni teknolojilerin öğrenilmesine odaklanmalıdır.
- New technologies are instruments for the circulation of many things, such as information, knowledge, and cinema.
- Yeni teknolojiler enformasyon, bilgi ve sinema gibi pek çok şeyin dolaşımını sağlayan araçlardır.
- A second option, of course, is to tackle it with new technology.
- Elbette ikinci bir seçenek de yeni teknolojilerle bu sorunun üstesinden gelmektir.
- It must be clear to us as well, though, that new technologies can endanger food safety.
- Bununla birlikte, yeni teknolojilerin gıda güvenliğini tehlikeye atabileceği de bizim için açık olmalıdır.
- This report is deals with promoting innovation with new technologies.
- Bu rapor, yeni teknolojilerle inovasyonun teşvik edilmesi konusunu ele almaktadır.
- Without these kinds of new technologies, the future for young men like that is extremely bleak.
- Bu tür yeni teknolojiler olmadan bu gibi gençlerin geleceği son derece kasvetli.
- New technology makes it possible to improve road safety in general and hence also pedestrian safety.
- Yeni teknoloji, genel olarak yol güvenliğinin ve dolayısıyla yaya güvenliğinin arttırılmasını mümkün kılmaktadır.
- The EU can bring added value by supporting innovative and new technology projects.
- AB, yenilikçi ve yeni teknoloji projelerini destekleyerek katma değer sağlayabilir.
- This sector is already suffering from enormous competition from those new technologies.
- Bu sektör halihazırda yeni teknolojilerden kaynaklanan muazzam bir rekabetle karşı karşıyadır.
- New technology is being developed constantly.
- Sürekli yeni teknolojiler geliştiriliyor.
- Furthermore, postproduction is the field in which new technologies are working.
- Ayrıca, post prodüksiyon yeni teknolojilerin çalıştığı bir alan.
- You spoke just now about new technology, about the new economy.
- Az önce yeni teknoloji ve yeni ekonomi hakkında konuştunuz.
- It is not enough to introduce new technologies; you have to provide further training for staff as well.
- Yeni teknolojileri tanıtmak yeterli değildir; personel için de daha fazla eğitim sağlamanız gerekir.
- Yes, there are always potential risks in any new technology product or process.
- Evet, herhangi bir yeni teknoloji ürünü ya da sürecinde her zaman potansiyel riskler vardır.
- Without these kinds of new technologies, the future for young men like that is extremely bleak.
- Bu tür yeni teknolojiler olmadan, bu gibi gençlerin geleceği son derece kasvetli.
- To remain competitive, we must ensure that the benefits of new technologies are spread to all European regions.
- Rekabetçi kalabilmek için yeni teknolojilerin faydalarının tüm Avrupa bölgelerine yayılmasını sağlamalıyız.
- To sum up, I would like to stress one important point, that of new technologies.
- Özetlemek gerekirse yeni teknolojilerle ilgili önemli bir noktayı vurgulamak istiyorum.
- Today's new technology will be old-fashioned and ineffective tomorrow.
- Bugünün yeni teknolojisi yarın eski moda ve etkisiz olacaktır.
- However, new technology is also having more subtle effects on the way that we interact with one another.
- Bununla birlikte, yeni teknolojinin birbirimizle etkileşim kurma biçimimiz üzerinde daha ince etkileri de var.
- This new technology is amazing.
- Bu yeni teknoloji inanılmaz.
- This new technology is really a game-changer.
- Bu yeni teknoloji gerçekten oyunun kurallarını değiştiriyor.
- This new technology cannot fail, can it?
- Bu yeni teknoloji başarısız olamaz, değil mi?
- This new technology looks very promising.
- Bu yeni teknoloji çok umut verici görünüyor.
- The use of new technology is attracting more costumers.
- Yeni teknoloji kullanımı daha fazla müşteri çekiyor.
- This new technology is amazing.
- Bu yeni teknoloji inanılmazdır.
- That plane makes use of new technology.
- Bu uçak yeni teknolojiyi kullanıyor.
- This new technology is really a game-changer.
- Bu yeni teknoloji gerçekten bir oyun-değiştirici.
- Old people have difficulty understanding new technology of the time.
- Yaşlı insanlar zamanın yeni teknolojisini anlamakta zorluk çekiyorlar.
- That plane makes use of new technology.
- O uçak, yeni teknolojiden faydalanıyor.
- I'm a little out of touch with new technology.
- Yeni teknolojiden biraz uzağım.
- This company is using new technologies to reduce its environmental footprint.
- Bu şirket çevresel ayak izini azaltmak için yeni teknolojiler kullanıyor.
- The problem with many language teachers is that they underrate new technologies in their teaching methods.
- Birçok yabancı dil öğretmeninin sorunu şu ki, onlar öğretim yöntemlerinde yeni teknolojilere hak ettikleri değeri vermiyorlar.
- Old people have difficulty understanding new technology of the time.
- Yaşlı insanlar zamanın yeni teknolojisini anlamakta zorluk çekiyor.
- New technologies are being developed that will be able to control how genes express themselves.
- Genlerin kendilerini nasıl ifade edeceklerini kontrol edebilecek yeni teknolojiler geliştiriliyor.
- The problem with many language teachers is that they underrate new technologies in their teaching methods.
- Birçok dil öğretmeninin sorunu, öğretim yöntemlerinde yeni teknolojilere yeterince önem vermemeleri.
Show More (49)
|
