|
- I said to Parliament that I set a deadline of Christmas to resolve this situation.
- Parlamento'ya bu durumun çözüme kavuşturulması için Noel'e kadar süre tanıdığımı söyledim.
- It is in everyone's interest that a transitional system enters into force by Christmas.
- Noel'e kadar bir geçiş sisteminin yürürlüğe girmesi herkesin yararınadır.
- After Christmas, the work now begins again.
- Noel'in ardından çalışmalar yeniden başlıyor.
- I would thank you all and wish you a really merry Christmas and a happy New Year.
- Hepinize teşekkür eder, gerçekten mutlu bir Noel ve mutlu bir Yeni Yıl dilerim.
- There will need to be further cuts in TACs this Christmas.
- Bu Noel'de TAC'larda daha fazla kesinti yapılması gerekecek.
- I wish you a happy Christmas in redrafting the Rules.
- Kuralları yeniden hazırlarken mutlu bir Noel geçirmenizi dilerim.
- I have just returned from Lebanon where I went before Christmas with Jean-Marie Le Pen.
- Noel'den önce Jean-Marie Le Pen ile birlikte gittiğim Lübnan'dan yeni döndüm.
- This is the best Christmas I've had in years.
- Yıllar içinde yaşadığım en güzel Noel budur.
- Everybody will be home for Christmas.
- Noel için herkes evde olacak.
- Schools are closed for Christmas.
- Noel nedeniyle okullar kapalıdır.
- We stayed in Boston over Christmas.
- Noel boyunca Boston'da kaldık.
- Christmas is rapidly approaching.
- Noel hızla yaklaşıyor.
- I heard some people singing Christmas carols.
- Bazı insanların Noel şarkıları söylediğini duydum.
- I bought myself a banjo for Christmas.
- Noel için kendime bir banjo satın aldım.
- Have you finished your Christmas shopping?
- Noel alışverişini bitirdin mi?
- Lebkuchen are a traditional German Christmas cookie.
- Lebkuchen geleneksel bir Alman Noel kurabiyesidir.
- Many people eat sugar cookies on Christmas.
- Bir çok insan Noel'de şekerli kurabiyeler yer.
- I'm looking forward to Christmas.
- Noel'i dört gözle bekliyorum.
- Tom will be back just in time for Christmas.
- Tom Noel için tam zamanında geri gelecek.
- Have you seen the Christmas lights the neighbors put up?
- Komşuların koyduğu Noel ışıklarını gördün mü?
- She gave me a book for Christmas.
- O, bana Noel için bir kitap verdi.
- They celebrate Christmas with presents.
- Noel'i hediyelerle kutluyorlar.
- They celebrate Christmas with presents.
- Onlar Noel'i hediyelerle birlikte kutluyorlar.
- I don't know if we're going to be able to make it to Boston for Christmas.
- Noel için Boston'a gidebilecek miyiz bilmiyorum.
- He has never celebrated Christmas.
- Noel'i hiç kutlamadı.
- We celebrated Christmas with a familial lunch.
- Noeli bir aile yemeği ile kutladık.
- Tom got a toy hammer and toolbox for Christmas.
- Tom Noel'de oyuncak bir çekiç ve alet kutusu aldı.
- It looks like we're going to have a white Christmas this year.
- Bu yıl beyaz bir Noel geçireceğiz gibi görünüyor.
- I just heard that Tom and Mary are coming back to Boston for Christmas.
- Tom ve Mary'nin Noel için Boston'a döneceklerini duydum.
- Christmas fell on Saturday that year.
- Noel o yıl cumartesiye rastladı.
- I bought myself a banjo for Christmas.
- Noel için kendime bir banjo aldım.
- Who are you spending Christmas with?
- Noeli kiminle geçiriyorsun?
- Tom came back home just in time for Christmas.
- Tom Noel için tam vaktinde eve geri döndü.
- Can I reserve a seat to Hawaii for Christmas?
- Noel için Hawaii'ye bir koltuk rezervasyonu yaptırabilir miyim?
- How will you be spending Christmas?
- Noel'i nasıl geçireceksin?
- I hope you have a merry Christmas.
- Umarım mutlu bir Noel geçirirsiniz.
- Tom lost his job just before Christmas.
- Tom Noel'den hemen önce işini kaybetti.
- How's your Christmas shopping coming along?
- Noel alışverişin nasıl gidiyor?
- Will you be home for Christmas?
- Noel'de evde olacak mısın?
- Christmas is near at hand, isn't it?
- Noel yakın, değil mi?
- What do you usually do for Christmas?
- Noel'de genellikle ne yaparsınız?
- What do you want for Christmas?
- Noel için ne istiyorsun?
- This Christmas is going to be great.
- Bu Noel harika olacak.
- I'm going back home for Christmas.
- Noel için eve dönüyorum.
- Tom gave me a harmonica for Christmas.
- Tom bana Noel için bir mızıka verdi.
- What should I get Tom for Christmas?
- Tom'a Noel için ne almalıyım?
- I don't know what I'll do after Christmas.
- Noel'den sonra ne yapacağımı bilmiyorum.
- Is it Christmas again already?
- Yine Noel mi?
- Tom won't be spending Christmas with his family.
- Tom Noel'i ailesiyle geçiremeyecek.
- Tom never gets anything for Christmas.
- Tom Noel için asla bir şey almaz.
- My wife and I hope to get away for a week during the Christmas break.
- Karım ve ben Noel tatilinde bir haftalığına kaçmayı umuyoruz.
- What are you doing for Christmas?
- Noel için ne yapıyorsun?
- Kids wake up early in the morning to open their presents on Christmas.
- Çocuklar Noel'deki hediyelerini açmak için sabah erken uyanır.
- I am looking forward to Christmas.
- Noel'i dört gözle bekliyorum.
- Tom gave his three-year-old son a puppy for Christmas.
- Tom üç yaşındaki oğluna Noel için bir köpek yavrusu verdi.
- We drank champagne last Christmas.
- Geçen Noel şampanya içmiştik.
- It's time to get started with the Christmas shopping.
- Noel alışverişi ile başlama zamanı.
- You'll never believe what we got for Christmas.
- Noel'de ne aldığımıza inanamazsın.
- I love Christmas.
- Noel'i seviyorum.
- What are your plans for Christmas?
- Noel için ne planlıyorsun?
- It's not Christmas today.
- Bugün Noel değil.
- I couldn't have wished for a better gift this Christmas.
- Bu Noel'de daha iyi bir hediye dileyemezdim.
- I received an eReader for Christmas.
- Noel için bir e-okuyucu aldım.
- Christmas is a good time to market new toys.
- Noel yeni oyuncaklar pazarlamak için iyi bir zamandır.
- He was very worried about having to spend Christmas in the hospital.
- O, noeli hastanede harcamak zorunda kalmak hakkında çok kaygılıydı.
- I'm going to Boston to visit my family for Christmas.
- Noel için Boston'a ailemi ziyaret etmek için gidiyorum.
- Tom said he had to be with his family on Christmas.
- Tom Noelde ailesi ile olmak zorunda olduğunu söyledi.
- I got a bicycle for Christmas.
- Noel için bir bisiklet aldım.
- My aunt gave me a book for Christmas.
- Teyzem Noel için bana bir kitap verdi.
- Christmas is the festival of stress and presents.
- Noel stresin ve hediyelerin bayramıdır.
- Since Christmas is coming, everyone's talking about it.
- Noel yaklaştığı için herkes ondan bahsediyor.
- What do you plan to buy Tom for Christmas?
- Noel'de Tom'a ne satın almayı planlıyorsun?
- We spent too much for Christmas presents this year.
- Bu yıl Noel armağanları için çok fazla harcadık.
- Christmas shopping is stressful.
- Noel alışverişi stresli.
- I almost didn't come home for Christmas.
- Neredeyse Noel'de eve gelmeyecektim.
- It's time to get started with the Christmas shopping.
- Noel alışverişine başlama zamanı geldi.
- I need to do some Christmas shopping.
- Biraz Noel alışverişi yapmam gerekiyor.
- I'd love to spend Christmas with you.
- Noel'i seninle geçirmeyi çok isterdim.
- This is our first Christmas here in Boston.
- Bu bizim Boston'daki ilk Noelimiz.
- Tom couldn't think what he should give Mary for Christmas.
- Tom Mary'ye Noel için ne vermesi gerektiğini düşünemedi.
- The little girl played an angel in the Christmas play.
- Küçük kız, Noel oyununda bir meleği oynadı.
- Aren't you going to be home for Christmas?
- Noel için evde olmayacak mısın?
- What do you want for Christmas?
- Noel için ne istiyorsunuz?
- Tom and Mary bought their grandson a bike for Christmas.
- Tom ve Mary Noel için torunlarına bir bisiklet aldılar.
- We celebrated Christmas with a familial lunch.
- Noel'i ailece bir yemekle kutladık.
- I'd love to spend Christmas with you.
- Noel'i seninle geçirmeyi çok isterim.
- Are you going to be home for Christmas?
- Noel'de evde olacak mısın?
- I hate Christmas.
- Noel'den nefret ediyorum.
- Tom got a puppy for Christmas.
- Tom Noel için bir köpek yavrusu aldı.
- Have you already finished your Christmas shopping?
- Noel alışverişinizi çoktan bitirdiniz mi?
- Some of the students decorated the classroom with Christmas ornaments.
- Bazı öğrenciler sınıfı Noel süsleriyle süsledi.
- What's your favorite Christmas song?
- Favori Noel şarkın nedir?
- Tom will be back just in time for Christmas.
- Tom Noel için tam zamanında dönecek.
- Tom wrote his Christmas list.
- Tom Noel listesini yazdı.
- My daughter is looking forward to Christmas.
- Kızım Noel'i dört gözle bekliyor.
- I hope you and your family have a merry Christmas.
- Umarım sen ve ailen mutlu bir Noel geçirirsiniz.
- What's Tom doing for Christmas?
- Tom Noel için ne yapıyor?
- Tom didn't want to wear the shirt that his mother had gotten him for Christmas.
- Tom annesinin Noel için ona aldığı gömleği giymek istemedi.
- Tom wore a Christmas sweater embroidered with reindeer.
- Tom ren geyiği ile işlemeli bir Noel kazağı giydi.
- It's not Christmas, is it?
- Noel'de değiliz, değil mi?
- Many people eat sugar cookies on Christmas.
- Birçok insan Noel'de şekerli kurabiye yer.
- Tom and Mary sang Christmas carols together.
- Tom ve Mary birlikte Noel şarkıları söylediler.
- This Christmas I want your presence, not your presents.
- Bu Noel'de hediyelerinizi değil, varlığınızı istiyorum.
- It's only three days until Christmas.
- Noel'e kadar sadece üç gün var.
- Christmas is near at hand.
- Noel yakında.
- Ekkehard wants a model train for Christmas.
- Ekkehard Noel için bir model tren istiyor.
- How many more days are there until Christmas?
- Noel'e daha kaç gün var?
- This is the best Christmas I've had in years.
- Bu yıllardır geçirdiğim en iyi Noel.
- What should I give Tom for Christmas?
- Tom'a Noel için ne vermeliyim?
- I love Christmas music.
- Noel müziğini severim.
- We're going to my folks for Christmas this year.
- Bu yıl Noel için bizimkilere gideceğiz.
- Our store is open every day of the year except Christmas and New Year's.
- Mağazamız, Noel ve yılbaşı hariç her gün açıktır.
- Do you think that we'll have a white Christmas this year?
- Bu yıl beyaz bir Noel geçireceğimizi düşünüyor musun?
- Tom came back home just in time for Christmas.
- Tom Noel için tam zamanında eve döndü.
- It was on a Christmas when it snowed heavily.
- Bri Noel'de çok kar yağmıştı.
- When does school let out for Christmas?
- Noel için okul ne zaman kapanıyor?
- Christmas is only two weeks off.
- Noel'e sadece iki hafta kaldı.
- Christmas is definitely my favorite holiday.
- Noel kesinlikle benim en sevdiğim bayramdır.
- Where do you go for Christmas?
- Noel için nereye gidersiniz?
- What do you plan on buying Tom for Christmas?
- Tom'a Noel için ne almayı planlıyorsun?
- The soldiers thought that they might be home for Christmas.
- Askerler Noel'de evde olabileceklerini düşünüyorlardı.
- Christmas won't be the same without you.
- Noel sensiz aynı olmayacak.
- What do you plan on buying Tom for Christmas?
- Noel için Tom'a ne almayı planlıyorsun?
- Christmas is a special holiday.
- Noel, özel bir bayramdır.
- Christmas is December 25th.
- Noel 25 Aralık'ta.
- I'll try to get home for Christmas.
- Noel için eve gitmeye çalışacağım.
- What did you get for Christmas this year?
- Bu yıl Noel için ne aldın?
- Aren't you spending Christmas with Tom?
- Noel'i Tom'la geçirmiyor musun?
- Admission is free during Christmas break.
- Noel tatili boyunca giriş ücretsiz.
- Have you seriously not heard of Christmas?
- Cidden Noel'i duymadın mı?
- Christmas fell on Monday that year.
- Noel o yıl pazartesiye rastladı.
- Tom is wearing those gloves you gave him for Christmas.
- Tom, Noel için verdiğiniz eldivenleri giyiyor.
- What do you want for Christmas, Jenny?
- Noel için ne istiyorsun, Jenny?
- What are the chances that we'll have a white Christmas?
- Beyaz bir Noel geçirme olasılığı nedir?
- All three of our daughters will be here for Christmas.
- Kızlarımızın üçü de Noel'de burada olacak.
- Who knows, maybe Christmas in Boston won't be so bad after all.
- Kim bilir, belki Boston'da Noel o kadar da kötü geçmez.
- I heard that Tom come back to Boston for Christmas.
- Tom'un noel için Boston'a geri geldiğini duydum.
- Why wait for Christmas?
- Neden Noel'i bekleyelim?
- What did you buy Tom for Christmas?
- Tom'a Noel için ne aldın?
- I got it for Christmas.
- Bunu Noel için aldım.
- Christmas is coming.
- Noel yaklaşıyor.
- What gift would you like to receive for Christmas?
- Noel için ne hediye almak istersiniz?
- She gave me a book for Christmas.
- Noel için bana bir kitap verdi.
- Christmas is so close now.
- Noel çok yakın.
- I can get Christmas Day off, but I have work on Christmas Eve.
- Noel için izin alabilirim ama Noel arifesinde çalışıyorum.
- What do you plan to buy Tom for Christmas?
- Tom'a Noel için ne almayı planlıyorsun?
- How many more days are there until Christmas?
- Noel'e kadar daha kaç gün var?
- What did you do last Christmas?
- Geçen Noel'de ne yaptın?
- We'll have known each other for three years next Christmas.
- Gelecek Noel'de birbirimizi üç yıldır tanıyor olacağız.
- I'll spend Christmas with my family.
- Noel'i ailemle geçireceğim.
- All three of our daughters will be here for Christmas.
- Kızlarımızın üçü de Noel için burada olacak.
- They went to church on Christmas Eve.
- Noel arefesinde kiliseye gittiler.
- Will you be home for Christmas?
- Noel için evde olacak mısın?
- We drank champagne last Christmas.
- Geçen Noel şampanya içtik.
- Can I reserve a seat to Hawaii for Christmas?
- Noel için Hawaii'ye yer ayırtabilir miyim?
- I need to be with my kids for Christmas.
- Noel için çocuklarımla olmalıyım.
- When was the last time you celebrated Christmas with your whole family?
- En son ne zaman Noel'i tüm ailenizle kutladınız?
- Christmas is just three weeks away.
- Noel'e sadece üç hafta kaldı.
- My aunt gave me a book for Christmas.
- Halam Noel hediyesi olarak bana bir kitap verdi.
- It's only three days until Christmas.
- Noel'e sadece üç gün kaldı.
- Christmas is a wonderful time of the year.
- Noel, yılın harika bir zamanıdır.
- Christmas is just three days away.
- Noel'e sadece üç gün var.
- Tom is wearing those gloves you gave him for Christmas.
- Tom, Noel için ona verdiğin eldivenleri giyiyor.
- We plan to spend Christmas with my wife's family this year.
- Biz bu yıl Noeli eşimin ailesiyle geçirmeyi planlıyoruz.
- Christmas is a joyful time.
- Noel neşeli bir zamandır.
- My Christmas is now ruined.
- Noelim şimdi mahvoldu.
- What have you bought Tom for Christmas?
- Tom'a Noel için ne aldın?
- The hostages will be released before Christmas.
- Rehineler Noelden önce serbest bırakılacak.
- Are you going to do anything special for Christmas?
- Noel için özel bir şey yapacak mısın?
- I received a $300 gift card from Tom for Christmas.
- Noel için Tom'dan 300 dolarlık bir hediye kartı aldım.
- We want everybody to have a good Christmas.
- Herkesin iyi bir Noel geçirmesini istiyoruz.
- What did you buy her for Christmas?
- Ona Noel için ne aldın?
- Christmas is only a few days away.
- Noel'e sadece birkaç gün var.
- Christmas has always been a wonderful time for me.
- Noel her zaman benim için harika bir zaman olmuştur.
- Christmas is fast approaching.
- Noel hızla yaklaşıyor.
- Tom said he had to be with his family on Christmas.
- Tom Noel'de ailesiyle birlikte olması gerektiğini söyledi.
- Tom didn't want to wear the shirt that his mother had gotten him for Christmas.
- Tom annesinin Noel için aldığı gömleği giymek istemedi.
- I won't let all that commercialism ruin my Christmas.
- Tüm bu ticariliğin Noel'imi mahvetmesine izin vermeyeceğim.
- Tom says he's planning to go back to Boston for Christmas.
- Tom Noel için Boston'a dönmeyi planladığını söyledi.
- I want Tom to be here for Christmas.
- Tom'un Noel'de burada olmasını istiyorum.
- I'm going to be home for Christmas.
- Noel için evde olacağım.
- With the approach of Christmas, business improved somewhat.
- Noel'in yaklaşmasıyla birlikte işler biraz düzeldi.
- What'll you get Tom for Christmas?
- Tom'a Noel için ne alacaksın?
- My Christmas is now ruined.
- Noel'im mahvoldu.
- Christmas is on December twenty-fifth.
- Noel 25 Aralık'tadır.
- Dad, what are you going to get me for Christmas?
- Baba, Noel için bana ne alacaksın?
- What should I give Tom for Christmas?
- Noel için Tom'a ne vermeliyim?
- Tom dreaded having to spend Christmas in the hospital.
- Tom, Noel'i hastanede geçirmekten korktu.
- Children usually get up early on Christmas.
- Çocuklar genellikle Noel'de erken kalkarlar.
- I did some shopping for Christmas on my way home.
- Eve giderken Noel için biraz alışveriş yaptım.
- Tom doesn't know the difference between Easter and Christmas.
- Tom, Paskalya ve Noel arasındaki farkı bilmiyor.
- Tom gave me a book for Christmas.
- Tom bana Noel için bir kitap verdi.
- Everyone hoped for a snow flurry for Christmas.
- Herkes Noel'de bolca kar yağmasını umuyordu.
- We had a very nice Christmas with Tom and his family.
- Tom ve ailesiyle çok güzel bir Noel geçirdik.
- Tom is Christmas shopping.
- Tom Noel alışverişinde.
- Tatoeba was closed for Christmas.
- Tatoeba Noel için kapatıldı.
- Christmas is just three days away.
- Noel'e sadece üç gün kaldı.
- I don't like Christmas any more.
- Ben artık Noel'i sevmiyorum.
- It is said that Japanese people don't celebrate Christmas the way Americans do.
- Japonların Noel'i Amerikalılar gibi kutlamadığı söylenir.
- Tom and Mary exchange gifts every Christmas.
- Tom ve Mary her Noel'de birbirlerine hediye verirler.
- I've written a couple of Christmas songs.
- Birkaç Noel şarkısı yazdım.
- It's doubtful if we'll finish in time for Christmas.
- Noel'e kadar bitirebileceğimiz şüpheli.
- We met last Christmas at the office party.
- Geçen Noel'de ofis partisinde tanışmıştık.
- There remain only two weeks till Christmas.
- Noel'e sadece iki hafta kaldı.
- How did you spend Christmas?
- Noel'i nasıl geçirdin?
- Tom didn't give me anything for Christmas.
- Tom bana Noel için hiçbir şey vermedi.
- Make your airplane reservations early since flights fill up quickly around Christmas.
- Uçak rezervasyonlarınızı erkenden yapın çünkü Noel'de uçuşlar çok çabuk doluyor.
- I heard that Tom came back to Boston for Christmas.
- Tom'un Noel için Boston'a geri döndüğünü duydum.
- How do you decorate your house for Christmas?
- Noel için evini nasıl süsleyeceksin?
- I spent the day Christmas shopping.
- Ben günü Noel alışverişi yaparak geçirdim.
- I don't like Christmas any more.
- Artık Noel'i sevmiyorum.
- I'm going to be home for Christmas.
- Noel'de evde olacağım.
- What makes you think I want to spend Christmas with Tom?
- Noel'i Tom'la geçirmek istediğimi düşündüren nedir?
- It was on a Christmas when it snowed heavily.
- Şiddetli kar yağdığında Noeldi.
- Christmas is on December twenty-fifth.
- Noel 25 Aralık'ta.
- Tom chose to spend Christmas with Mary rather than with his family.
- Tom, Noel'i ailesi yerine Mary ile geçirmeyi seçti.
- I can't believe it's Christmas already.
- Noel'e girdiğimize inanamıyorum.
- We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.
- Yoğun trafikten kaçınmak için Noel'de evde kaldık.
- I haven't seen Tom since Christmas.
- Noelden beri Tom'u görmedim.
- This is Christmas!
- Bu, Noel!
- Tom gave me a harmonica for Christmas.
- Tom bana Noel için bir armonika verdi.
- Instead of giving each other Christmas presents this year, we donated the amount we would have spent on presents to a charity.
- Bu yıl birbirimize Noel armağanları vermek yerine hediyeler için harcayacağımız miktarı hayır kurumuna bağışladık.
- Why do some people not like Christmas?
- Neden bazı insanlar Noel'den hoşlanmıyor?
- Tom and Mary are already planning to spend Christmas with their relatives in the city.
- Tom ve Mary halihazırda Noel'i şehirdeki akrabalarıyla geçirmeyi planlıyorlar.
- Tom gave his dog a piece of leftover Christmas turkey.
- Tom köpeğine bir parça artık Noel hindisi verdi.
- Christmas is just three weeks from now.
- Noel'e sadece üç hafta kaldı.
- I'm not sure what my children want for Christmas.
- Çocuklarımın Noel için ne istediğinden emin değilim.
- Christmas is soon, isn't it?
- Noel çok yakında, değil mi?
- Tom and Mary bought their granddaughter a bike for Christmas.
- Tom ve Mary Noel için torunlarına bir bisiklet aldılar.
- My daughter is looking forward to Christmas.
- Kızım Noel için sabırsızlanıyor.
- Tom never gets anything for Christmas.
- Tom Noel'de hiçbir şey almaz.
- My wife and I did our Christmas shopping in October.
- Eşim ve ben Noel alışverişimizi Ekim ayında yaptık.
- When does school break up for Christmas?
- Okul Noel için ne zaman ara verir?
- He was very worried about having to spend Christmas in the hospital.
- Noel'i hastanede geçirmek zorunda kalacağı için çok endişeliydi.
- Christmas is just two weeks from now.
- Noel'e sadece iki hafta kaldı.
- Have you seen the Christmas lights the neighbors put up?
- Komşuların astığı Noel ışıklarını gördün mü?
- The little girl played an angel in the Christmas play.
- Küçük kız Noel oyununda bir meleği oynadı.
- I think I have to go back on a diet after Christmas.
- Sanırım ben Noel'den sonra diyete geri dönmek zorundayım.
- Christmas is here.
- Noel geldi.
- I hope we have a white Christmas.
- Umarım karlı bir Noel geçiririz.
- It looks like we're going to have a white Christmas this year.
- Görünüşe göre bu yıl beyaz bir Noel geçireceğiz.
- I hope you and your family have a merry Christmas.
- Umarım siz ve aileniz mutlu bir Noel geçirir.
- I'll give Tom a shirt for Christmas.
- Tom'a Noel için bir gömlek vereceğim.
- How did you celebrate Christmas last year?
- Geçen yıl Noel'i nasıl kutladın?
- Tom was laid off of his job just before Christmas.
- Tom, Noel'den hemen önce işten çıkarıldı.
- It's about time for our children to learn the real meaning of Christmas.
- Çocuklarımızın Noel'in gerçek anlamını öğrenmeleri için zamanı geldi.
- Christmas is a special holiday.
- Noel, özel bir tatildir.
- I don't like Christmas anymore.
- Ben artık Noel'den hoşlanmıyorum.
- My aunt gave me a book for Christmas.
- Teyzem Noel hediyesi olarak bana bir kitap verdi.
- Ekkehard wants a model train for Christmas.
- Ekkehard, noel için bir model tren istiyor.
- Tom wanted Mary to come to Boston for Christmas.
- Tom, Mary'nin Noel'de Boston'a gelmesini istiyordu.
- I'll be away till Christmas.
- Noel'e kadar uzakta olacağım.
- Christmas is just a few days away.
- Noel'e sadece birkaç gün kaldı.
- Christmas Gingerbread is a traditional dessert of Germany.
- Noel Zencefilli kurabiyesi Almanya'nın geleneksel bir tatlısıdır.
- Mary is in the kitchen making Christmas cookies.
- Mary mutfakta Noel kurabiyeleri pişiriyor.
- Today's not Christmas.
- Bugün Noel değil.
- We sang Christmas songs in the car all the way to Tom's house.
- Tom'un evine kadar arabada Noel şarkıları söyledik.
- What do your parents want for Christmas?
- Ailen Noel için ne istiyor?
- I asked Tom what he wanted for Christmas.
- Tom'a Noel için ne istediğini sordum.
- I'm so happy that Christmas is here.
- Noel geldiği için çok mutluyum.
- What's the best thing you've ever gotten for Christmas?
- Noelde aldığınız en iyi şey neydi?
- What does your family eat for Christmas dinner?
- Aileniz Noel yemeğinde ne yer?
- Are you spending Christmas with Tom?
- Noel'i Tom'la mı geçireceksin?
- Have you already finished your Christmas shopping?
- Noel alışverişinizi bitirdiniz mi?
- My wife and I hope to get away for a week during the Christmas break.
- Benim karım ve ben Noel molasında bir haftalığına uzaklaşmayı umuyoruz.
- I just wish I could figure out what to give Tom for Christmas.
- Keşke Tom'a Noel için ne hediye vermem gerektiğini bulabilsem.
- Tom came back just in time for Christmas.
- Tom Noel için tam zamanında geri geldi.
- We plan to have an old-fashioned Christmas dinner.
- Eski moda Noel yemeği yemeyi planlıyoruz.
- It was Christmas.
- Noeldi.
- Christmas is soon.
- Noel çok yakında.
- It's about time for our children to learn the real meaning of Christmas.
- Çocuklarımızın Noel'in gerçek anlamını öğrenmelerinin zamanı geldi.
- I got it for Christmas.
- Noel için almıştım.
- What's Christmas like at your house?
- Noel sizin evde nasıl geçiyor?
- Where do you go for Christmas?
- Noel'de nereye gidiyorsunuz?
- Tom told me that he hated Christmas.
- Tom bana Noel'den nefret ettiğini söyledi.
- Christmas is near at hand, isn't it?
- Noel yaklaşıyor, değil mi?
- Tom doesn't know the difference between Easter and Christmas.
- Tom Paskalya ile Noel arasındaki farkı bilmiyor.
- I bought Tom a banjo for Christmas.
- Noel'de Tom'a bir banjo almıştım.
- Christmas is so close now.
- Noel şimdi çok yakın.
- Schools are closed for Christmas.
- Okullar Noel dolayısıyla kapalı.
- Everybody will be home on Christmas.
- Herkes Noel'de evde olacak.
- Where will you go for Christmas?
- Noel'de nereye gideceksin?
- Lebkuchen are a traditional German Christmas cookie.
- Lebkuchen geleneksel Alman Noel kurabiyesidir.
- I just wish I could figure out what to give Tom for Christmas.
- Keşke Tom'a Noel'de ne vereceğimi bulabilsem.
- Did you buy Tom something for Christmas?
- Tom'a Noel için bir şey aldın mı?
- Tom has never celebrated Christmas.
- Tom Noel'i hiç kutlamadı.
- The children received shoes for Christmas.
- Çocuklar Noel için ayakkabı aldılar.
- Have you finished your Christmas shopping?
- Noel alışverişinizi bitirdiniz mi?
- I need to be with my kids for Christmas.
- Noel'de çocuklarımın yanında olmalıyım.
- Christmas is soon, right?
- Noel yakında, değil mi?
- Christmas isn't a secular holiday.
- Noel seküler bir tatil değildir.
- We predict that Christmas sales will be better than expected.
- Noel satışlarının beklenenden daha iyi olacağını tahmin ediyoruz.
- Christmas is the most wonderful time of the year.
- Noel yılın en harika zamanıdır.
- Tom spent Christmas in Boston with Mary.
- Tom Noel'i Mary ile Boston'da geçirdi.
- I bought Tom a present last Christmas.
- Geçen Noel'de Tom'a bir hediye aldım.
- Tom was born three days before Christmas of 2013.
- Tom 2013 Noel'inden üç gün önce doğdu.
- Let's get Tom something useful for Christmas.
- Tom'a Noel için yararlı bir şey alalım.
- Christmas is only three weeks off.
- Noel'e sadece üç hafta kaldı.
- Did Tom ever tell you what he wanted for Christmas?
- Tom size Noel için ne istediğini hiç söyledi mi?
- If you want to send a Christmas parcel to Australia, you should post it now.
- Avustralya'ya bir Noel paketi göndermek istiyorsanız, şimdi postalamalısınız.
- Christmas gingerbread, also called honey cake, is a traditional German dessert.
- Noel zencefilli ekmeği, ballı kek de denir, geleneksel bir Alman tatlısıdır.
- What did you buy her for Christmas?
- Noel için ona ne satın aldınız?
- What gift would you like to receive for Christmas?
- Noel için ne hediye almak istersin?
- Christmas is not a secular holiday.
- Noel seküler bir tatil değildir.
- When do you expect to have your Christmas shopping done?
- Noel alışverişinizi ne zaman tamamlamayı düşünüyorsunuz?
- Tom told me what he'd like for Christmas.
- Tom bana Noel için ne istediğini söyledi.
- Have you done your Christmas shopping?
- Noel alışverişini yaptın mı?
- Tom gave his son a sparrow for Christmas.
- Tom oğluna Noel için bir serçe verdi.
- Tom and Mary exchange gifts every Christmas.
- Tom ve Mary her Noelde hediyeleri değiştirirler.
- Tom still comes to Boston every Christmas.
- Tom hala her noelde Boston'a geliyor.
- Tell me what you want for Christmas.
- Bana Noel için ne istediğini söyle.
- I hope you have a merry Christmas.
- Umarım neşeli bir Noel geçirirsin.
- What I want for Christmas is for my family to be here with me.
- Noel'de tek istediğim ailemin burada benimle birlikte olması.
- Mistletoe is commonly used as a Christmas decoration.
- Ökseotu genelde Noel dekorasyonu olarak kullanılır.
- Christmas is only a few days away.
- Noel'e sadece birkaç gün kaldı.
- What was the best present you got last Christmas?
- Geçen Noel'de aldığınız en güzel hediye neydi?
- Tom bought himself a new guitar for Christmas.
- Tom Noel için kendine yeni bir gitar aldı.
- Tom couldn't think what he should give Mary for Christmas.
- Tom, Mary'ye Noel'de ne vermesi gerektiğini düşünemiyordu.
- The children sent their Christmas lists to the North Pole with the hope that Santa would read them.
- Çocuklar Noel listelerini Noel Baba'nın okuması umuduyla Kuzey Kutbu'na gönderdiler.
- Tom came to blows with a colleague at the office Christmas lunch.
- Tom, Noel yemeğinde ofisteki bir arkadaşı ile yumruk yumruğa girdi.
- What have you bought your girlfriend for Christmas?
- Noel için kız arkadaşına ne satın aldın?
- I want Tom to be here for Christmas.
- Tom'un Noel için burada olmasını istiyorum.
- I'm not looking forward to Christmas this year.
- Bu yıl Noel için can atmıyorum.
- Christmas is definitely my favorite holiday.
- Noel kesinlikle benim en sevdiğim tatilimdir.
- Tom left Boston a few days after Christmas.
- Tom, Noel'den birkaç gün sonra Boston'dan ayrıldı.
- Christmas is coming soon.
- Noel yakında geliyor.
- Christmas comes a few days before New Year.
- Noel, Yeni Yıl'dan birkaç gün önce gelir.
- Tatoeba was closed for Christmas.
- Tatoeba Noel'de kapalıydı.
- Christmas shopping is stressful.
- Noel alışverişi streslidir.
- Tom left Boston a few days before Christmas.
- Tom Noel'den birkaç gün önce Boston'dan ayrıldı.
- Tomorrow is Christmas.
- Yarın Noel.
- Won't you spend Christmas with Tom?
- Noel'i Tom'la geçirmeyecek misin?
- Do you enjoy singing Christmas songs?
- Noel şarkıları söylemekten hoşlanır mısın?
- Why don't you tell Tom what you want for Christmas?
- Neden Noel için ne istediğini Tom'a söylemiyorsun?
- You'll never believe what we got for Christmas.
- Noel için aldığımız şeye asla inanmazsın.
- Mary is in the kitchen making Christmas cookies.
- Mary mutfakta Noel kurabiyeleri yapıyor.
- I hope we'll be home for Christmas.
- Umarım Noel için evde olacağız.
- What do you all want for Christmas?
- Siz hepiniz Noel için ne istersiniz?
- If every user added twenty a day to Tatoeba, it might be possible to reach one million sentences by Christmas.
- Eğer her kullanıcı Tatoeba'ya günde yirmi cümle eklerse, Noel'e kadar bir milyon cümleye ulaşmak mümkün olabilir.
- I never liked Christmas.
- Noel'i hiç sevmedim.
- Tom and Mary invited us for a Christmas dinner at their house.
- Tom ve Mary bizi evlerine Noel yemeğine davet ettiler.
- Tom spent Christmas with his family.
- Tom Noel'i ailesiyle geçirdi.
- Christmas falls on Sunday this year.
- Noel bu yıl Pazar gününe denk geliyor.
- You don't know what you're getting for Christmas, do you?
- Noel için ne alacağını bilmiyorsun, değil mi?
- Christmas isn't far off now.
- Noel artık uzak değil.
- Where will you go for Christmas?
- Noel için nereye gideceksin?
- What did Tom give you for Christmas?
- Tom sana Noel için ne verdi?
- The hostages will be released before Christmas.
- Rehineler Noel'den önce serbest bırakılacak.
- Does Tom still come to Boston every Christmas?
- Tom hâlâ her Noel'de Boston'a geliyor mu?
- Few things can compare to the joy on your child's face as they open their Christmas presents.
- Noel armağanlarını açarken çocuğunuzun yüzündeki sevinç ile kıyaslayabilecek çok az şey vardır.
- Tom spent Christmas in jail.
- Tom Noel'i hapiste geçirdi.
- I don't understand Christmas.
- Noel'i anlamıyorum.
- I got a computer for Christmas.
- Noel için bir bilgisayar aldım.
- What do you think I should give Tom for Christmas?
- Tom'a Noel için ne vermem gerektiğini düşünüyorsun?
- My aunt gave me a book for Christmas.
- Teyzem bana Noel için bir kitap verdi.
- Tom says he might dye his goatee red and green for Christmas.
- Tom, Noel için keçi sakalını kırmızı ve yeşile boyayabileceğini söyledi.
- I hope we have a white Christmas.
- Umarım bembeyaz bir Noel geçiririz.
- I wonder what Tom ate for his Christmas dinner.
- Tom'un Noel yemeğinde ne yediğini merak ediyorum.
- I know what I'm giving you for Christmas.
- Noel için sana ne vereceğimi biliyorum.
- There are four days left till Christmas!
- Noel'e dört gün kaldı!
- We still haven't taken down our Christmas lights.
- Noel ışıklarımızı hâlâ indirmedik.
- I spent the day Christmas shopping.
- Günü Noel alışverişi yaparak geçirdim.
- I need to do some shopping since Christmas is coming soon.
- Noel yaklaştığı için biraz alışveriş yapmam lazım.
- Tom got everything he wanted for Christmas.
- Tom, Noel için istediği her şeyi aldı.
- Isn't the Christmas festival just simply wonderful?
- Noel festivali tek kelimeyle harika değil mi?
- All I want for Christmas is a new tattoo.
- Noel için tek istediğim yeni bir dövme.
- What's your favorite Christmas song?
- En sevdiğiniz Noel şarkısı nedir?
- Do you still go to Boston every Christmas?
- Hala her Noel'de Boston'a gidiyor musun?
- Tom left Mary a few days after Christmas.
- Tom, Noel'den birkaç gün sonra Mary'yi terk etti.
- I am looking forward to Christmas.
- Noel için sabırsızlanıyorum.
- Tom is Christmas shopping.
- Tom Noel alışverişi yapıyor.
- Tom and Mary spent Christmas together.
- Tom ve Mary Noel'i birlikte geçirdiler.
- What have you bought your girlfriend for Christmas?
- Kız arkadaşına Noel için ne aldın?
- How do you decorate your house for Christmas?
- Noel için evinizi nasıl dekore ediyorsunuz?
- Tom got a toy hammer and toolbox for Christmas.
- Tom Noel'de, oyuncak bir çekiç ve bir alet kutusu aldı.
- Do you think we'll have a white Christmas this year?
- Sizce bu yıl beyaz bir Noel olacak mı?
- Christmas is just two weeks away.
- Noel'e sadece iki hafta kaldı.
- Tom left Boston a few days after Christmas.
- Tom Noel'den birkaç gün sonra Boston'dan ayrıldı.
- Did you spend Christmas with Tom?
- Noel'i Tom'la geçirdin mi?
- I ate lots of delicious, juicy ham last Christmas.
- Geçen Noel çok lezzetli, sulu jambon yedim.
- You love Christmas, don't you?
- Sen Noel'i seviyorsun, değil mi?
- Christmas is just around the corner.
- Noel'e çok az kaldı.
- Who do you plan to spend Christmas with?
- Noel'i kiminle geçirmeyi planlıyorsun?
- What does Tom want for Christmas?
- Tom Noel'de ne istiyor?
- I'm so happy that Christmas is here.
- Noel'in burada olmasından çok mutluyum.
- The children received shoes for Christmas.
- Çocuklar Noel için ayakkabı aldı.
- If ifs and buts were candy and nuts, we'd all have a merry Christmas.
- Eğer amalar ve fakatlar şeker ve fındık olsaydı, hepimiz mutlu bir Noel geçirirdik.
- I really do like Christmas.
- Noel'i gerçekten seviyorum.
- When does school break up for Christmas?
- Noel için okul ne zaman tatil oluyor?
- Christmas is my favorite holiday.
- Noel benim en sevdiğim tatildir.
- What was the best present you received last Christmas?
- Geçen Noel'de aldığınız en iyi hediye neydi?
- According to an old Christmas custom, if a woman is caught standing under hanging mistletoe, a man may kiss her.
- Eski bir Noel geleneğine göre, bir kadın asılı ökseotunun altında dururken yakalanırsa, bir erkek onu öpebilir.
- I haven't seen Tom since Christmas.
- Tom'u Noel'den beri görmedim.
- Did you have a nice Christmas?
- Güzel bir Noel geçirdin mi?
- Christmas is our busiest time of the year.
- Noel, yılın en yoğun olduğu zamanımızdır.
- I wonder what Tom ate for his Christmas dinner.
- Noel yemeğinde Tom'un ne yediğini merak ediyorum.
- Tom is shopping for Christmas presents.
- Tom Noel'de vereceği hediyeler için alışveriş yapıyor.
- Christmas approached.
- Noel yaklaştı.
- What're you doing for Christmas?
- Noel için ne yapıyorsun?
- I've always loved Christmas.
- Ben Noel'i her zaman sevdim.
- What are your plans for Christmas?
- Noel için planların neler?
- Tom wanted to spend Christmas with his family.
- Tom Noel'i ailesiyle birlikte geçirmek istiyordu.
- Tom wants a model train for Christmas.
- Tom Noel için bir model tren istiyor.
- Christmas is near at hand.
- Noel çok yakın.
- Christmas is our busiest time of the year.
- Noel yılın en yoğun zamanıdır.
- This is a list of what I want for Christmas.
- Bu Noel için istediğim şeylerin bir listesi.
- What should I buy Tom for Christmas?
- Tom'a Noel için ne almalıyım?
- When was the last time you celebrated Christmas with your whole family?
- Noel'i tüm ailenizle birlikte en son ne zaman kutladınız?
- Tom hoped Mary would come back home for Christmas.
- Tom, Mary'nin Noel için eve geri gelmesini umuyordu.
- Christmas drew near.
- Noel yaklaştı.
- My dad bought a model plane for me for Christmas.
- Babam Noel için bana model uçak aldı.
- I have no one with me at table, and my own thoughts must be my Christmas guests.
- Masada benimle birlikte olan hiç kimsem yok ve kendi düşüncelerim noel misafirlerim olmalı.
- I'm getting tired of hearing Christmas music everywhere I go.
- Gittiğim her yerde Noel müziği duymaktan sıkıldım.
- We've spent every Christmas for the last thirty years together.
- Son otuz yıldır her Noel'i birlikte geçirdik.
- Christmas comes but once a year.
- Noel yılda bir kez gelir.
- It's not Christmas, is it?
- Noel değil, değil mi?
- With Christmas just around the corner, I should do some shopping.
- Noel çok yaklaştığı için biraz alışveriş yapmalıyım.
- What's the best thing you've ever gotten for Christmas?
- Şimdiye kadar Noel için aldığın en iyi şey nedir?
- What are you going to get me for Christmas?
- Noel için bana ne alacaksın?
- How many days are there until Christmas?
- Noel'e kadar kaç gün var?
- Tom told me what he wanted for Christmas.
- Tom bana Noel için ne istediğini söyledi.
- Tom broke his right leg and was taken to hospital a few weeks before Christmas.
- Tom, Noel'den birkaç hafta önce sağ bacağını kırdı ve hastaneye kaldırıldı.
- Sami celebrated Christmas with his family.
- Sami Noel'i ailesiyle birlikte kutladı.
- According to an old Christmas custom, if a woman is caught standing under hanging mistletoe, a man may kiss her.
- Eski bir Noel geleneğine göre, eğer bir kadın dikilen ökseotunun altında dururken yakalanırsa, bir adam onu öpebilir.
- What's your favorite Christmas movie?
- Favori Noel filmin nedir?
- Our store is open every day of the year except Christmas and New Year's.
- Mağazamız Noel ve yılbaşı hariç yılın her günü açıktır.
- Everybody will be home on Christmas.
- Noel'de herkes evde olacak.
- Tom was very unhappy about having to spend Christmas in the hospital.
- Tom, Noel'i hastanede geçirmekten çok mutsuzdu.
- What's your favorite thing about the Christmas season?
- Noel sezonuyla ilgili en sevdiğiniz şey nedir?
- What did you get for Christmas?
- Noel için ne aldın?
- Tom broke his right leg and was taken to hospital a few weeks before Christmas.
- Noel'den birkaç hafta önce Tom sağ bacağını kırdı ve hastaneye götürüldü.
- Tom got a hamster for Christmas.
- Tom, Noel için bir hamster aldı.
- Tom still comes to Boston every Christmas.
- Tom hâlâ her Noel'de Boston'a geliyor.
- Tom dreaded having to spend Christmas in the hospital.
- Tom Noel'i hastanede geçirmekten korkuyordu.
- We met last Christmas at the office party.
- Geçen Noel ofis partisinde tanıştık.
- What does your family eat for Christmas dinner?
- Noel yemeği için ailen ne yer?
- Tom and Mary invited us for a Christmas dinner at their house.
- Tom ve Mary, Noel gecesi için bizi kendi evlerine davet ettiler.
- Tom turns 30 three days before Christmas.
- Tom Noel'den üç gün önce 30 yaşına giriyor.
- Tom wanted Mary to come to Boston for Christmas.
- Tom Mary'nin Noel için Boston'a gelmesini istedi.
- I wonder what Tom ate for his Christmas dinner.
- Tom Noel yemeğinde ne yedi diye merak ediyorum.
- This is our first Christmas here in Boston.
- Bu Boston'da buradaki ilk Noelimiz.
- Christmas fell on Monday that year.
- O yıl Noel Pazartesi gününe denk geldi.
- Everyone got something for Christmas.
- Herkes Noel için bir şey aldı.
- What's Christmas like at your house?
- Sizin evinizde Noel nasıldır?
- Christmas is a magical time of the year.
- Noel yılın büyülü bir zamanıdır.
- What'll you give Tom for Christmas?
- Noel için Tom'a ne hediye edeceksin?
- Have you seriously not heard of Christmas?
- Cidden Noel diye bir şey duymadın mı?
- Uncle Tom sends us Christmas presents every year.
- Tom Amca her yıl bize Noel armağanları gönderir.
- There are three days left till Christmas.
- Noel'e üç gün kaldı.
- With whom are you spending Christmas?
- Noel'i kiminle geçireceksin?
- Tom gave his dog a piece of leftover Christmas turkey.
- Tom köpeğine Noel'den kalan hindiden bir parça verdi.
- I'm thinking of going to Boston for Christmas.
- Noel için Boston'a gitmeyi düşünüyorum.
- All I want for Christmas is a new tattoo.
- Noel için tüm istediğim yeni bir dövmedir.
- What do you think I should give Tom for Christmas?
- Sence Tom'a Noel için ne vermeliyim?
- Admission is free during Christmas break.
- Noel tatili sırasında giriş ücretsizdir.
- Are you ready for Christmas?
- Noel için hazır mısınız?
- What did Tom buy Mary for Christmas?
- Tom Noel için Mary'ye ne satın aldı?
- The twenty-fifth of December is the first day of Christmas.
- Yirmi beş Aralık Noel'in ilk günüdür.
- Tom got back just in time for Christmas.
- Tom Noel için tam zamanında döndü.
- Tom couldn't come see us for Christmas, so we went to see him.
- Tom Noel'de bizi görmeye gelemedi, biz de onu görmeye gittik.
- What did you do last Christmas?
- Geçen Noel ne yaptın?
- Christmas is approaching.
- Noel yaklaşıyor.
- It's going to be Christmas soon.
- Yakında Noel olacak.
- I'm not looking forward to Christmas this year.
- Bu yıl Noel'i dört gözle beklemiyorum.
- Christmas has always been a wonderful time for me.
- Noel benim için her zaman harika bir zaman olmuştur.
- It's almost Christmas.
- Neredeyse Noel geldi.
- How long do you get off for Christmas?
- Noel'de ne kadar izin alıyorsun?
- Make your airplane reservations early since flights fill up quickly around Christmas.
- Noel'e yakın uçuşlar çabuk dolduğu için rezervasyonlarınızı erken yapın.
- I need to do some Christmas shopping.
- Biraz Noel alışverişi yapmam lazım.
- There are always so many unwanted gifts in the house after Christmas.
- Noel'den sonra evde hep bir sürü istenmeyen hediye olur.
- I have no one with me at table, and my own thoughts must be my Christmas guests.
- Masada yanımda kimse yok ve Noel konuklarım kendi düşüncelerim olmalı.
- Christmas is soon, right?
- Noel yakında, doğru mu?
- Will you be spending Christmas with Tom?
- Noel'i Tom'la mı geçireceksin?
- Tom came to blows with a colleague at the office Christmas lunch.
- Tom, ofisteki Noel yemeğinde bir iş arkadaşıyla kavga etti.
- I don't like Christmas anymore.
- Artık Noel'i sevmiyorum.
- Christmas is just a few days away.
- Noel sadece birkaç gün uzaklıktadır.
- What's your favorite Christmas movie?
- En sevdiğin Noel filmi hangisi?
- With Christmas just around the corner, I should do some shopping.
- Noel yaklaşırken biraz alışveriş yapmalıyım.
- My brother got more Christmas presents than me.
- Kardeşim benden daha fazla Noel armağanı aldı.
- We stayed in Hawaii over Christmas.
- Noel'de Hawaii'de kaldık.
- What do you want to get Tom for Christmas?
- Tom'a Noel için ne almak istiyorsun?
- I haven't broken a Christmas ornament in years.
- Yıllardır bir Noel süsünü kırmamıştım.
- Tom spent Christmas in Boston with Mary.
- Tom Boston'da Noel'i Mary ile geçirdi.
- The twenty-fifth of December is the first day of Christmas.
- Aralık ayının yirmi beşi Noel'in ilk günüdür.
- What did Tom buy Mary for Christmas?
- Tom Noel için Mary'ye ne aldı?
- I heard that Tom come back to Boston for Christmas.
- Tom'un Noel için Boston'a döndüğünü duydum.
- How did you celebrate Christmas last year?
- Geçen yıl Noel'i nasıl kutladınız?
- What was the best present you received last Christmas?
- Geçen Noel'de aldığınız en güzel hediye neydi?
- Tom was very unhappy about having to spend Christmas in the hospital.
- Tom Noel'i hastanede geçirmek zorunda kaldığı için çok mutsuzdu.
- It's not Christmas.
- Noel değil.
- Tom hoped Mary would come back home for Christmas.
- Tom, Mary'nin Noel'de eve döneceğini umuyordu.
- I'm getting tired of hearing Christmas music everywhere I go.
- Gittiğim her yerde Noel müziklerini duymaktan bıkıyorum.
- What do you want to get Tom for Christmas?
- Noel için Tom'a ne almak istiyorsun?
- Tom couldn't come see us for Christmas, so we went to see him.
- Tom Noel için bizi görmeye gelemedi, bu yüzden biz onu görmeye gittik.
- Tom and Mary are already planning to spend Christmas with their relatives in the city.
- Tom ve Mary zaten noeli şehirdeki akrabalarıyla geçirmeyi planlıyorlar.
- Tom, who are you going to spend Christmas with?
- Tom, Noel'i kiminle geçireceksin?
- Aren't you going to spend Christmas with Tom?
- Noel'i Tom'la geçirmeyecek misin?
- It was Christmas.
- Noel'di.
- I plan on going home for Christmas.
- Noel için eve gitmeyi planlıyorum.
- We plan to spend Christmas with my wife's family this year.
- Bu yıl Noel'i eşimin ailesiyle geçirmeyi planlıyoruz.
- Are you going to spend Christmas with Tom?
- Noel'i Tom'la mı geçireceksin?
- What do you usually do for Christmas?
- Genellikle Noel için ne yaparsın?
- Tom got a puppy for Christmas.
- Tom Noel için bir yavru köpek aldı.
- Christmas is a week away.
- Noel'e bir hafta kaldı.
- They married on Christmas Eve.
- Onlar Noel Yortusu'nda evlendiler.
- Tom wore a Christmas sweater embroidered with reindeer.
- Tom ren geyiği işlemeli bir Noel kazağı giymişti.
- Why don't you tell me what you want for Christmas?
- Neden bana Noel için ne istediğini söylemiyorsun?
- I think I have to go back on a diet after Christmas.
- Sanırım Noel'den sonra diyete geri dönmem gerekecek.
- The month before Christmas is a very busy time of year for stores.
- Noel'den önceki ay mağazalar için yılın çok yoğun bir dönemidir.
- Let's get Tom something useful for Christmas.
- Tom'a Noel için işe yarar bir şey alalım.
- Tom says he wants a puppy for Christmas.
- Tom Noel için bir köpek yavrusu istediğini söylüyor.
- We sang Christmas songs in the car all the way to Tom's house.
- Tom'un evine giderken arabada Noel şarkıları söyledik.
- Tom gave me this CD for Christmas.
- Tom bana Noel için bu CD'yi verdi.
- Christmas is soon.
- Noel yakında.
- I'll be back for Christmas.
- Noel için geri geleceğim.
- Tom was planning to go to Boston the day after Christmas.
- Tom Noel'den sonraki gün Boston'a gitmeyi planlıyordu.
- Tom and Mary celebrate Christmas together every year.
- Tom ve Mary her yıl Noel'i birlikte kutluyorlar.
- We plan to have an old-fashioned Christmas dinner.
- Eski usul bir Noel yemeği yemeyi planlıyoruz.
- This is a list of what I want for Christmas.
- Bu Noel için istediklerimin bir listesi.
- I've always loved Christmas.
- Noel'i hep sevmişimdir.
- What I want for Christmas is for my family to be here with me.
- Noel için istediğim ailemin burada benim yanımda olmasıdır.
- Tom is looking forward to Christmas.
- Tom Noel'i dört gözle bekliyor.
- Who doesn't like Christmas?
- Noel'i kim sevmez?
- Christmas is my favorite holiday.
- Noel en sevdiğim bayramdır.
- Tom and Mary bought their granddaughter a bike for Christmas.
- Tom ve Mary torunlarına Noel için bisiklet satın aldı.
- Tom got back just in time for Christmas.
- Tom noel için tam zamanında geri döndü.
- Did Tom ever tell you what he wanted for Christmas?
- Tom Noel için ne istediğini hiç sana söyledi mi?
- Mary got a Guinea pig for Christmas.
- Mary, Noel için bir kobay aldı.
- Tomorrow it's Christmas.
- Yarın Noel.
- I bought Tom a banjo for Christmas.
- Tom'a Noel için bir banço aldım.
- I'll give grandma a shirt for Christmas.
- Büyükanneme Noel için bir gömlek vereceğim.
- I've put on a lot of weight since Christmas.
- Noel'den beri çok kilo aldım.
- Tom chose to spend Christmas with Mary rather than with his family.
- Tom Noel'i ailesiyle geçirmek yerine Mary ile geçirmeyi tercih etti.
- Tom told me that he hated Christmas.
- Tom bana Noel'den nefret ettiğini söylemişti.
- What have you bought your girlfriend for Christmas?
- Sen kız arkadaşına Noel için ne aldın?
- What do you want for Christmas, Jenny?
- Jenny, Noel için ne istiyorsun?
- Christmas isn't like it used to be.
- Noel eskisi gibi değil.
- Tom left Mary a few days after Christmas.
- Tom Noel'den birkaç gün sonra Mary'yi terk etti.
- Do you still go to Boston every Christmas?
- Hâlâ her Noel’de Boston’a gidiyor musun?
- She couldn't think what to give the children for Christmas.
- Çocuklara Noel için ne vereceğini bilemiyordu.
- This is Christmas!
- Bu Noel!
- I hope you have a very merry Christmas.
- Umarım çok mutlu bir Noel geçirirsiniz.
- This is what Tom gave me last Christmas.
- Bu, Tom'un bana geçen Noel'de verdiği şey.
- I'm going to Boston to visit my family for Christmas.
- Noel'de ailemi ziyaret etmek için Boston'a gidiyorum.
- Christmas is just a week away.
- Noel'e sadece bir hafta kaldı.
- Tom and Mary bought their grandson a bike for Christmas.
- Tom ve Mary torunlarına Noel için bisiklet satın aldı.
- I love Christmas music.
- Noel müziğine bayılırım.
- Christmas is just around the corner.
- Noel çok yakında.
- What does Tom want for Christmas?
- Tom Noel için ne istiyor?
- Did you spend Christmas with Tom?
- Noel'i Tom'la mı geçirdin?
- What did Tom get you for Christmas?
- Tom Noel için sana ne aldı?
- Today is Christmas.
- Bugün Noel.
- I want a puppy for Christmas.
- Noel için bir köpek yavrusu istiyorum.
- What did you guys get for Christmas?
- Sizler Noel için ne aldınız?
- This is what Tom gave me last Christmas.
- Tom geçen Noel'de bana bunu vermişti.
- I love Christmas songs.
- Noel şarkılarını severim.
- Christmas is December 25th.
- Noel 25 Aralıktadır.
- Tom gave me a book for Christmas.
- Tom Noel için bana bir kitap verdi.
- You love Christmas, don't you?
- Noel'i seviyorsun, değil mi?
- Why don't you tell Tom what you want for Christmas?
- Neden Tom'a Noel için ne istediğini söylemiyorsun?
- It'll be Christmas soon.
- Yakında Noel olacak.
- Wishing you a magical and memorable Christmas!
- Size büyülü ve unutulmaz bir Noel diliyorum!
- Christmas is slowly approaching.
- Noel yavaş yavaş yaklaşıyor.
- What are the chances that we'll have a white Christmas?
- Beyaz bir Noel geçirme şansımız nedir?
- What do you all want for Christmas?
- Hepiniz Noel için ne istiyorsunuz?
- Aren't you going to be home for Christmas?
- Noel'de evde olmayacak mısın?
- I'm not sure what my children want for Christmas.
- Çocuklarımın Noel için ne istediklerinden emin değilim.
- I love Christmas lights.
- Noel ışıklarına bayılırım.
- Mary got a Guinea pig for Christmas.
- Mary Noel için bir kobay aldı.
- It's Christmas.
- Noel'deyiz.
- How long do you get off for Christmas?
- Noel için ne kadar süre izin alırsın?
- Christmas is a busy time for retailers.
- Noel, perakendeciler için yoğun bir zamandır.
- All I want for Christmas is a guitar.
- Noel için tek istediğim bir gitar.
- I don't want anything for Christmas.
- Noel için hiçbir şey istemiyorum.
- What'll you give Tom for Christmas?
- Noel için Tom'a ne vereceksin?
- Tom got a hamster for Christmas.
- Tom Noel'de bir hamster aldı.
- I'm thinking of going to Boston for Christmas.
- Noel'de Boston'a gitmeyi düşünüyorum.
- Why do some people not like Christmas?
- Neden bazı insanlar Noel'i sevmez?
- Who are you spending Christmas with?
- Noel'i kiminle geçiriyorsun?
- Tom was laid off of his job just before Christmas.
- Tom Noel'den hemen önce işten çıkarıldı.
- Christmas isn't far off now.
- Noel çok uzakta değil.
- I'll be back for Christmas.
- Noel için geri döneceğim.
- Kids wake up early in the morning to open their presents on Christmas.
- Çocuklar Noel'de hediyelerini açmak için sabah erkenden uyanırlar.
- The soldiers thought that they might be home for Christmas.
- Askerler Noel için evde olabileceklerini düşündüler.
- If you want to send a Christmas parcel to Australia, you should post it now.
- Avustralya'ya Noel paketi göndermek isterseniz şimdi postalamanız gerekir.
- Christmas gingerbread, also called honey cake, is a traditional German dessert.
- Zencefilli Noel kurabiyesi ya da diğer adıyla ballı pasta, geleneksel bir Alman tatlısıdır.
- Tom and I exchange presents every Christmas.
- Tom ve ben her Noel'de hediyeleşiriz.
- I ought to have enough money saved up to buy a car by Christmas.
- Noel'e kadar bir araba alacak kadar para biriktirmiş olmalıyım.
- Is it Christmas again already?
- Yine Noel mi geldi?
- How many days are there until Christmas?
- Noel'e kaç gün var?
- What is a Christmas market?
- Noel pazarı nedir?
- We're going to my folks for Christmas this year.
- Bu yıl Noel için yakınlara gidiyoruz.
- Have a good Christmas.
- İyi Noeller.
- Tom gave his three-year-old son a puppy for Christmas.
- Tom, üç yaşındaki oğluna Noel için bir köpek yavrusu verdi.
- Christmas fell on Saturday that year.
- O yıl Noel Cumartesi gününe denk geldi.
- Have you forgotten the true meaning of Christmas?
- Noel'in gerçek anlamını unuttun mu?
- Are you going to be home for Christmas?
- Noel için evde olacak mısınız?
- I ate lots of delicious, juicy ham last Christmas.
- Geçen Noelde çok lezzetli, sulu jambon yedim.
- It'll soon be Christmas.
- Yakında Noel olacak.
- We want everybody to have a good Christmas.
- Herkesin iyi bir Noel geçirmesini isteriz.
- Everybody will be home for Christmas.
- Herkes Noel için evde olacak.
- I really just don't like Christmas music.
- Noel müziğini hiç sevmiyorum işte.
- Tell me what you want for Christmas.
- Noel için ne istediğini söyle.
- What have you bought her for Christmas?
- Ona Noel için ne aldın?
- Tom and I exchange presents every Christmas.
- Tom ve ben her noel'de hediye alışverişinde bulunuruz.
- Do you know what Tom wants for Christmas?
- Tom'un Noel için ne istediğini biliyor musun?
- We stayed in Hawaii over Christmas.
- Noel boyunca Hawaii'de kaldık.
- I love Christmas lights.
- Noel ışıklarını seviyorum.
- Christmas falls on Monday this year.
- Noel bu yıl pazartesiye denk geliyor.
- Christmas is so close now.
- Noel artık çok yakın.
- Tom is shopping for Christmas presents.
- Tom Noel alışverişi yapıyor.
- What's your favorite thing about the Christmas season?
- Noel sezonu hakkında en sevdiğiniz şey nedir?
- I hope you have a very merry Christmas.
- Umarım çok mutlu bir Noel geçirirsin.
- Christmas is a magical time of the year.
- Noel yılın büyülü bir zamanı.
- What's Tom doing for Christmas?
- Tom Noel'de ne yapıyor?
- Christmas is just three days away.
- Noel'e yalnızca üç gün kaldı.
- Tom wanted to spend Christmas with his family.
- Tom, Noeli ailesiyle birlikte geçirmek istedi.
- Christmas is a wonderful time of the year.
- Noel yılın harika bir zamanıdır.
- It's only three days till Christmas.
- Noel'e sadece üç gün kaldı.
- I'll give grandma a shirt for Christmas.
- Noel için nineme bir gömlek vereceğim.
- Soon it will be Christmas.
- Yakında noel olacak.
- I heard that Tom came back to Boston for Christmas.
- Tom'un Noel için Boston'a döndüğünü duydum.
- Tom left Boston a few days before Christmas.
- Tom, Noel'den birkaç gün önce Boston'tan ayrıldı.
- It's only three days till Christmas.
- Noel'e kadar sadece üç gün var.
- I hope we'll be home for Christmas.
- Umarım Noel'de evde oluruz.
- My dad bought a model plane for me for Christmas.
- Babam Noel için bana bir model uçak aldı.
- Did you buy her something for Christmas?
- Noel için ona bir şey aldın mı?
- My sister got more Christmas presents than me.
- Kardeşim benden daha fazla Noel armağanı aldı.
- What makes you think I want to spend Christmas with Tom?
- Noel'i Tom ile geçirmek istediğimi sana düşündüren nedir?
- Do you think we'll have a white Christmas this year?
- Bu yıl beyaz bir Noel geçireceğimizi düşünüyor musun?
- Tom got everything he wanted for Christmas.
- Tom Noel için istediği her şeyi aldı.
Show More (629)
|
