|
- I would agree with this, but only on condition that these relations are totally remodelled.
- Buna katılıyorum ama sadece bu ilişkilerin tamamen yeniden şekillendirilmesi şartıyla.
- I will lend you the books, which I have at my disposal, on condition that you keep them clean.
- Elimdeki kitapları temiz tutmanız şartıyla size ödünç vereceğim.
- You have our permission to include our software on condition that you send us a copy of the final product.
- Nihai ürünün bir kopyasını göndermek şartıyla bizim yazılımı dahil etmeniz için iznimiz var.
- I was allowed to go there on condition that I came back by five o'clock.
- Beşe kadar geri gelmem şartıyla oraya gitmeme izin verildi.
- I will do it on condition that you support me.
- Bana destek olman şartıyla, yaparım.
- I will do it on condition that you support me.
- Beni desteklemen şartıyla, bunu yapacağım.
- I was allowed to go there on condition that I came back by five o'clock.
- Saat beşe kadar dönmem şartıyla oraya gitmeme izin verildi.
- She was allowed to go to the disco on condition that she was back by ten.
- On yaşına kadar dönmesi şartıyla diskoya gitmesine izin verildi.
- I will do that work on condition that I get paid for it.
- Parasını almak şartıyla o işi yaparım.
- She was allowed to go to the disco on condition that she was back by ten.
- Saat ona kadar geri dönmesi şartıyla onun diskoya gitmesine izin verildi.
Show More (7)
|
