|
- I would ask the President-in-Office to keep an open mind.
- Dönem Başkanından açık fikirli olmasını rica ediyorum.
- The Commission is full of ideas and has an open mind.
- Komisyon fikirlerle doludur ve açık fikirlidir.
- So I must ask you to keep an open mind on the Commission's reasoning.
- Bu nedenle sizden Komisyonun gerekçeleri konusunda açık fikirli olmanızı rica ediyorum.
- I should like to conclude by stressing that the Commission has an open mind on this issue.
- Komisyonun bu konuda açık fikirli olduğunu vurgulayarak sözlerime son vermek istiyorum.
- Keep an open mind.
- Açık fikirli ol.
- Try to have an open mind.
- Açık fikirli olmaya çalış.
- I'm trying to keep an open mind.
- Açık fikirli olmaya çalışıyorum.
- I asked Tom to keep an open mind.
- Tom'dan açık fikirli olmasını istedim.
- I'll keep an open mind about it.
- Bu konuda açık fikirli olacağım.
- Tom always tries to keep an open mind.
- Tom, her zaman açık fikirli olmaya çalışıyor.
- Tom always tries to keep an open mind.
- Tom her zaman açık fikirli olmaya çalışır.
- You have to have a very open mind.
- Sen çok açık fikirli olmak zorundasın.
- I always try to keep an open mind.
- Her zaman açık fikirli olmaya çalışırım.
- You have to have a very open mind.
- Çok açık fikirli olmalısın.
- I have an open mind.
- Açık fikirliyimdir.
- I've always tried to keep an open mind.
- Her zaman açık fikirli olmaya çalıştım.
Show More (13)
|