| 1 |
out of tune |
akortsuz |
adj. |
|
- Tom often sings out of tune.
- Tom sık sık akortsuz şarkı söyler.
- The piano was out of tune; it sounded very bad.
- Piyano akortsuzdu; çok kötü ses veriyordu.
- Tom always sings out of tune.
- Tom hep akortsuz şarkı söyler.
- Tom always sings out of tune.
- Tom her zaman akortsuz şarkı söyler.
Show More (1)
|
| 2 |
out of tune |
akordu bozuk |
adj. |
|
- The piano was out of tune; it sounded very bad.
- Piyanonun akordu bozuktu; sesi çok kötü geliyordu.
- He is out of tune.
- Akordu bozuk.
- The piano in Tom's house is out of tune.
- Tom'un evindeki piyanonun akordu bozuk.
- This piano is out of tune.
- Bu piyanonun akordu bozuk.
Show More (1)
|
| 3 |
out of tune |
ahenksiz |
adj. |
|
- She sings out of tune.
- Ahenksiz şarkı söylüyor.
- Even if you sing out of tune, join us.
- Ahenksiz şarkı söylesen bile, bize katıl.
Show More (-1)
|
| 4 |
out of tune |
uyumsuz |
adj. |
|
- She sings out of tune.
- O uyumsuz şarkı söylüyor.
Show More (-2)
|
