|
- So please colleagues, do not be overly depressed about it, there are ways forward.
- Bu yüzden lütfen meslektaşlarım, bu konuda fazla depresif olmayın, ilerlemenin yolları var.
- The lemonade is overly sweet.
- Limonatanın şekeri fazla kaçmış.
- Tom wasn't overly optimistic.
- Tom fazla iyimser değildi.
- I'm not overly concerned.
- Fazla endişeli değilim.
- Frankly, I'm not overly concerned.
- Açıkçası, fazla endişelenmiyorum.
- That's an overly optimistic view.
- Bu fazlasıyla iyimser bir bakış açısı.
- Clearly, I was overly optimistic.
- Açıkcası, fazla iyimserdim.
- Tom is overly competitive.
- Tom fazlasıyla rekabetçidir.
- Tom didn't seem overly concerned.
- Tom fazla endişeli görünmüyordu.
- I'm not overly concerned about that.
- Bu konuda fazla endişelenmiyorum.
Show More (7)
|