own way - Turco Inglés Diccionario

own way

Significados de "own way" con otros términos en diccionario inglés turco: 98 resultado(s)

Inglés Turco
Colloquial
(one's) (own) way n. (birinin) istediği şey
I have no way of stopping Tom from doing whatever he wants to do.
Tom'un yapmak istediği şeyi yapmasını engellemenin bir yolu yok.

More Sentences
(one's) (own) way n. (birinin) istediği şekilde
I did that the way Tom asked me to.
Bunu Tom'un yapmamı istediği şekilde yaptım.

More Sentences
(one's) (own) way n. (birinin) istediği yoldan
This is the way Tom told us to do it.
Bu Tom'un onu yapmamızı istediği yoldur.

More Sentences
have your (own) way v. (kendi) istediğini yapmak
You won't have your way.
İstediğini yapamayacaksın.

More Sentences
General
get one's own way v. kendi bildiğini okumak
take one's own way v. bildiğini okumak
have one's own way v. kendi bildiğini okumak
go one's own way v. bildiğinden şaşmamak
go one's own way v. bildiğini okumak
deal with the crisis in his own way v. krizle kendi yöntemiyle baş etmek
deal with the crisis in his own way v. krizle kendi yöntemiyle başa çıkmak
handle the crisis in his own way v. krizle kendi yöntemiyle baş etmek
handle the crisis in his own way v. krizle kendi yöntemiyle başa çıkmak
Phrases
in my own way expr. kendimce
Colloquial
(one's) (own) way n. (birinin kendi) tarzında
(one's) (own) way n. (birinin kendi) bildiği şekilde
(one's) (own) way n. (birinin) canının istediği şekilde
(one's) (own) way n. (birinin kendi) bildiği yoldan
one's (own) way (with someone or something) n. birinin (biri/bir şey) üzerindeki kontrolü
one's (own) way (with someone or something) n. (birinin) bir şey üzerinde kurduğu kontrol
one's (own) way (with someone or something) n. (birinin birini/bir şeyi) istediği gibi yönetmesi
one's (own) way (with someone or something) n. (birinin biri/bir şey) üzerinde kurduğu egemenlik
get your (own) way v. (kendi) bildiğini okumak
get your (own) way v. canının istediğini yapmak
get your (own) way v. istediği gibi at koşturmak
get your (own) way v. nasıl bilirse öyle yapmak
get your (own) way v. (kendi) bildiği gibi yapmak
have your (own) way v. (kendi) bildiğini okumak
have your (own) way v. canının istediğini yapmak
have your (own) way v. istediği gibi at koşturmak
have your (own) way v. nasıl bilirse öyle yapmak
have your (own) way v. (kendi) bildiği gibi yapmak
have it (all) your (own) way v. (kendi) bildiğini okumak
have it (all) your (own) way v. canının istediğini yapmak
have it (all) your (own) way v. istediği gibi at koşturmak
have it (all) your (own) way v. nasıl bilirse öyle yapmak
have it (all) your (own) way v. (kendi) bildiği gibi yapmak
have things (all) your (own) way v. (kendi) bildiğini okumak
have things (all) your (own) way v. canının istediğini yapmak
have things (all) your (own) way v. istediği gibi at koşturmak
have things (all) your (own) way v. nasıl bilirse öyle yapmak
have things (all) your (own) way v. (kendi) bildiği gibi yapmak
have everything (all) your (own) way v. (kendi) bildiğini okumak
have everything (all) your (own) way v. canının istediğini yapmak
have everything (all) your (own) way v. istediği gibi at koşturmak
have everything (all) your (own) way v. nasıl bilirse öyle yapmak
have everything (all) your (own) way v. (kendi) bildiği gibi yapmak
get your (own) way v. (kendi) istediğini yapmak
find your own way home expr. eve dönüş yolunu kendin bul
in his/her own way expr. kendine göre
well go your own way expr. ne halin varsa gör
in his/her own way expr. kendince
have it your own way expr. kafana göre
have it your own way expr. ne halin varsa gör
well go your own way expr. ne bok yersen ye
in his, her, its, (own) way expr. kendi yolundan
in his, her, its, (own) way expr. kendi bildiği gibi
in his, her, its, (own) way expr. kendine göre
in his, her, its, (own) way expr. kendince
Idioms
go one's own way v. bildiğini okumak
get one's own way v. canının istediğini yapmak
get one's own way v. istediği gibi at oynatmak
get one's own way v. nasıl bilirse öyle yapmak
pay one's own way v. kendi seyahat parasını kendi ödemek
make one's own way v. kendi yolunu çizmek
do something in your own sweet time/way v. canı istediğinde/istediği gibi yapmak
do something in your own sweet time/way v. istediği zaman/şekilde yapmak
do something in your own sweet time/way v. ne zaman/nasıl isterse yapmak
do something in your own sweet time/way v. kendi istediği zaman/gibi yapmak
have everything one's own way v. gemisini istediği gibi yürütmek
have it all one's own way v. gemisini istediği gibi yürütmek
get/have your (own) way v. kafana göre davranmak
get/have your (own) way v. (kendi) istediğini yapmak
get/have your (own) way v. (kendi) bildiğini okumak
get/have your (own) way v. (kendi) bildiğin gibi yapmak
get/have your (own) way v. canının istediğini yapmak
go your own way v. kendi istediğini yapmak
go your own way v. kendi kafana göre hareket etmek
go your own way v. bildiğini okumak
go your own way v. kendi yolundan gitmek
go your own way v. kafanın dikine gitmek
pay own way v. (kendi) masraflarını ödemek/karşılamak
in one's own way expr. kendi yöntemiyle
in (one's) own sweet way expr. canı istediği gibi
in (one's) own sweet way expr. istediği şekilde
in (one's) own sweet way expr. kendi istediği gibi
in (one's) own sweet way expr. nasıl isterse
in own way expr. kendine göre
in own way expr. kendince
in own way expr. kendi yolundan
in own way expr. kendi bildiği gibi
Speaking
you gotta go your own way expr. kendi yolundan gitmen gerek
have it your own way expr. nasıl istersen öyle yap
have it your own way expr. ne isterseniz onu yapın
have it your own way expr. nasıl isterseniz öyle olsun
have it your own way expr. siz bilirsiniz
you got this way all on your own expr. sen buraya tamamen kendi çabalarınla geldin
Social Sciences
men going their own way n. kendi yollarına giden erkekler