|
- Tom's as strong as an ox, yet nevertheless is a coward.
- Tom bir öküz kadar güçlü ama buna rağmen bir korkak.
- An old ox makes straight furrows.
- Yaşlı bir öküz düz oluklar açar.
- Where is the ox going?
- Öküz nereye gidiyor?
- He that will steal an egg will steal an ox.
- Bir yumurta çalan bir öküz de çalar.
- Chicken meat is white, whereas that of an ox is red.
- Tavuk eti beyazdır, oysa öküz eti kırmızıdır.
- He immediately follows her, like an ox to the slaughter.
- Hemen onu takip ediyor, kesime giden bir öküz gibi.
- Chicken meat is white, whereas that of an ox is red.
- Tavuk eti beyazdır, halbuki bir öküzünkü kırmızıdır.
- Strong as an ox.
- Bir öküz kadar güçlü.
- The plural of ox is oxen.
- Öküzün çoğulu öküzlerdir.
- Chicken meat is white, whereas that of an ox is red.
- Tavuk eti beyaz, öküz eti kırmızıdır.
- A buffalo is akin to an ox.
- Bufalo öküze benzer.
- A buffalo is akin to an ox.
- Bufalo, öküzle akrabadır.
- Tom's as strong as an ox, yet nevertheless is a coward.
- Tom bir öküz kadar güçlü ama yine de bir korkak.
- The plural of ox is oxen.
- Öküzün çoğulu öküzler.
- Tom is as strong as an ox.
- Tom bir öküz kadar güçlüdür.
- Tom is as strong as an ox.
- Tom bir öküz kadar güçlü.
- He immediately goes after her, like an ox to the slaughter.
- Hemen onun peşinden gitti, kesime giden bir öküz gibi.
- Tom as as strong as an ox.
- Tom bir öküz kadar güçlü.
Show More (15)
|