|
- We are also astounded that public bodies have only accounted for 10% of the participants.
- Kamu kurumlarının katılımcıların sadece %10'unu oluşturması da bizi hayrete düşürüyor.
- I am sure all of us who are not participants will be very happy to hear that.
- Eminim ki katılımcı olmayan hepimiz bunu duyduğumuza çok mutlu olacağız.
- By the way, according to the participants, last night's sitting was of extremely high quality.
- Bu arada, katılımcılara göre dün geceki oturum son derece kaliteli geçti.
- Do they see themselves as participants and players in one political system?
- Kendilerini tek bir siyasi sistemin katılımcıları ve oyuncuları olarak mı görüyorlar?
- We propose an open and transparent method which involves all the participants.
- Tüm katılımcıları içeren açık ve şeffaf bir yöntem öneriyoruz.
- It took about four years and according to some participants was not always very transparent.
- Yaklaşık dört yıl sürdü ve bazı katılımcılara göre her zaman çok şeffaf değildi.
- We cannot create a complicated system that the participants, above all, businesses, do not understand.
- Başta işletmeler olmak üzere katılımcıların anlayamayacağı karmaşık bir sistem yaratamayız.
- We have therefore always thought that the United States should be among the participants in the Rome Statute.
- Bu nedenle her zaman ABD'nin Roma Statüsü'nün katılımcıları arasında yer alması gerektiğini düşündük.
- The process will continue and the participants will inspire each other.
- Süreç devam edecek ve katılımcılar birbirlerine ilham verecektir.
- We cannot create a complicated system that the participants, above all, businesses, do not understand.
- Başta işletmeler olmak üzere katılımcıların anlamadığı karmaşık bir sistem yaratamayız.
- Despite the exertions thus far, the participants must be prepared for a sprint finish.
- Şu ana kadar sarf edilen efora rağmen, katılımcılar son anda bir depar için hazırlıklı olmalıdır.
- We are also astounded that public bodies have only accounted for 10% of the participants.
- Kamu kurumlarının katılımcıların sadece %10'unu oluşturması da bizi hayrete düşürdü.
- What this amendment is proposing is to extend funding from Parliament's budget to other participants at the WTO.
- Bu değişiklikle Parlamento bütçesinden DTÖ'deki diğer katılımcılara da kaynak aktarılması önerilmektedir.
- The questionnaires were given to the participants in places such as public transportation, schools and trade centers.
- Anketler katılımcılara toplu taşıma araçları, okullar ve alışveriş merkezleri gibi yerlerde verildi.
- Participants are not, on the whole, professional creatives.
- Katılımcılar genel olarak profesyonel yaratıcılar değildir.
- Participants are not, on the whole, professional creatives.
- Katılımcılar genel olarak profesyonel yaratıcı değiller.
- The questionnaires were given to the participants in places such as public transportation, schools and trade centers.
- Anketler katılımcılara toplu taşıma, okul, AVM'ler gibi yerlerde uygulanmıştır.
- Participants are not, on the whole, professional creatives.
- Katılımcılar bütünüyle profesyonel kişiler değildir.
- Moving the application or web browser to another monitor is still visible to the participants.
- Uygulamayı veya web tarayıcısını başka bir monitöre taşımak katılımcılara görünür olmaya devam edecektir.
- The questionnaires were given to the participants in places such as public transportation, schools and trade centers.
- Anketler, toplu taşıma araçları, okullar ve alışveriş merkezleri gibi yerlerde katılımcılara verilmiştir.
- The participants were mostly young.
- Katılımcıların çoğu gençti.
- The photo shows a group of the congress participants.
- Fotoğrafta kongre katılımcılarından bir grup görülüyor.
- All participants are Japanese.
- Bütün katılımcılar Japon.
- Most of the participants are from Australia.
- Katılımcıların çoğu Avustralya'dan.
- All the participants seemed to agree.
- Tüm katılımcılar aynı fikirde görünüyordu.
- Participants should bring a gift.
- Katılımcılar bir hediye getirmeli.
- Participants should bring a gift.
- Katılımcılar bir hediye getirmelidir.
- The participants accused him of carelessness.
- Katılımcılar onu dikkatsizlikle suçladı.
- All participants will receive a T-shirt.
- Tüm katılımcılar bir tişört alacak.
- Most of the participants are from Australia.
- Katılımcılardan çoğu Avustralyalı.
- The participants accused him of carelessness.
- Katılımcılar onu dikkatsizlikle suçladılar.
- All participants are Japanese.
- Tüm katılımcılar Japon.
- The participants were mostly young.
- Katılımcıların yaşı genelde gençti.
- All the participants gathered in the main hall.
- Tüm katılımcılar ana salonda toplandı.
- All participants must be registered.
- Tüm katılımcılar kayıtlı olmalı.
- There are thousands of participants at today's event.
- Bugünkü etkinlikte binlerce katılımcı var.
- All participants will receive a T-shirt.
- Tüm katılımcılara bir tişört verilecek.
- All the participants gathered in the main hall.
- Bütün katılımcılar ana salonda toplandı.
Show More (35)
|
