|
- Less than a short hour ago, I issued a piece of advice in the Committee on Budgetary Control.
- Bir saatten kısa bir süre önce Bütçe Kontrol Komitesinde bir tavsiyede bulundum.
- First things first' is not a bad piece of advice to give to the people of Kosovo at the moment.
- Her şeyin bir sırası var' şu anda Kosova halkına verilecek kötü bir tavsiye değil.
- I should like to express my thanks for a good debate with many sound viewpoints and many good pieces of advice.
- Birçok sağlam bakış açısı ve çok sayıda iyi tavsiye içeren bu güzel tartışma için teşekkürlerimi ifade etmek isterim.
- Less than a short hour ago, I issued a piece of advice in the Committee on Budgetary Control.
- Bir saatten kısa bir süre önce Bütçe Kontrol Komitesi'nde bir tavsiyede bulundum.
- Tom gave me three good pieces of advice.
- Tom bana üç tane yararlı tavsiye verdi.
- Let me give you a piece of advice.
- Size bir tavsiye vereyim.
- That's the last piece of advice that Tom gave me.
- Bu, Tom'un bana verdiği son tavsiye.
- He gave me a piece of advice.
- O bana bir parça tavsiye verdi.
- They gave me a piece of advice.
- Onlar bana bir parça tavsiye verdiler.
- He gave me a good piece of advice.
- Bana iyi bir tavsiye verdi.
- Tom gave me three good pieces of advice.
- Tom bana üç iyi tavsiye verdi.
- I'll give him a piece of advice.
- Ona bir tavsiye vereceğim.
- My uncle gave me a friendly piece of advice.
- Amcam bana dostça bir tavsiyede bulundu.
- He gave a good piece of advice.
- İyi bir tavsiye verdi.
- I'll give you a good piece of advice.
- Sana iyi bir tavsiye vereceğim.
- That's the last piece of advice that Tom gave me.
- Bu Tom'un bana verdiği son tavsiye.
- He gave a good piece of advice.
- O iyi bir parça tavsiye verdi.
- He gave me a piece of advice.
- Bana bir tavsiye verdi.
- The uncle gave me a friendly piece of advice.
- Amcam bana dostça bir tavsiye verdi.
- In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.
- Beni işe almanın yanı sıra, bana bir tavsiye de verdi.
- They gave me a piece of advice.
- Bana bir tavsiye verdiler.
- Can I give you a piece of advice?
- Size bir tavsiye verebilir miyim?
- My uncle gave me a friendly piece of advice.
- Amcam bana dostça bir tavsiye verdi.
Show More (20)
|
