|
- We haven't seen a lot pigeons around here lately.
- Son zamanlarda buralarda çok güvercin görmedik.
- Have you ever wondered why we don't often see baby pigeons?
- Neden sık sık yavru güvercin görmediğimizi hiç merak ettiniz mi?
- Please don't feed the pigeons.
- Lütfen güvercinleri beslemeyin.
- I like to feed the pigeons.
- Güvercinleri beslemeyi seviyorum.
- The pigeons of Boston are fat and proud.
- Boston'un güvercinleri şişman ve gururludur.
- There are many pigeons in the City Square.
- Şehir meydanında çok sayıda güvercin vardır.
- Did you see any pigeons?
- Hiç güvercin gördün mü?
- Tom is feeding the pigeons.
- Tom güvercinleri besliyor.
- I'm not catching pigeons for them.
- Onlar için güvercin yakalamıyorum.
- We are cooing like pigeons.
- Güvercinler gibi ötüyoruz.
- We're having a problem with pigeons.
- Güvercinlerle sorunumuz var.
- Feeding pigeons is prohibited.
- Güvercinleri beslemek yasaktır.
- The pigeons' feathers are white.
- Güvercinlerin tüyleri beyazdır.
- But where do pigeons sleep?
- Ama güvercinler nerede uyur?
- There are many pigeons in the City Square.
- Şehir meydanında çok sayıda güvercin var.
- We're having a problem with pigeons.
- Güvercinlerle bir sorun yaşıyoruz.
- He loved to throw the cat amongst the pigeons.
- Kediyi güvercinlerin arasına atmayı severdi.
- Don't feed the pigeons.
- Güvercinleri beslemeyin.
- I enjoy feeding the pigeons.
- Güvercinleri beslemek hoşuma gidiyor.
- I enjoy feeding the pigeons.
- Güvercinleri beslemek hoşuma gider.
- He used pigeons in his experiment.
- Deneyinde güvercinleri kullandı.
- Please don't feed the pigeons.
- Lütfen güvercinleri besleme.
- Writers are as jealous as pigeons.
- Yazarlar güvercinler kadar kıskançtır.
- Pigeons are very bothersome birds in cities.
- Güvercinler şehirlerde çok rahatsız edici kuşlardır.
- The pigeons were all poisoned.
- Güvercinlerin hepsi zehirlendi.
- Tom sat in on a park bench, feeding some pigeons.
- Tom parktaki bir banka oturmuş, güvercinleri besliyordu.
- Tom raises racing pigeons.
- Tom yarış güvercini yetiştiriyor.
- Pigeons can find their way home with the help of the Earth's magnetic field.
- Güvercinler dünyadaki manyetik alanının yardımıyla evlerine dönebilirler.
- Tom sat in on a park bench, feeding some pigeons.
- Tom bir park bankında oturdu, güvercinleri besliyordu.
- Pigeons and hens are birds.
- Güvercinler ve tavuklar kuşlardır.
- He loved to throw the cat amongst the pigeons.
- Kediyi güvercinlerin arasına atmaya bayılırdı.
- The pigeons were all poisoned.
- Güvercinlerin hepsi zehirlenmiş.
- Pigeons stay with the same partner for life.
- Güvercinler ömür boyu aynı eşle kalırlar.
- Pigeons can find their way home with the help of the Earth's magnetic field.
- Güvercinler, Dünya'nın manyetik alanının yardımıyla evlerinin yolunu bulabilirler.
- My father keeps pigeons.
- Babam güvercin besler.
- We haven't seen a lot pigeons around here lately.
- Son zamanlarda buralarda çok fazla güvercin görmedik.
Show More (33)
|