|
- Sleep on your back, and use a hard and small pillow.
- Sırt üstü uyuyun ve sert ve küçük bir yastık kullanın.
- Sleep on your back, and use a hard and small pillow.
- Sırt üstü uyuyun ve sert ve ufak bir yastık kullanın.
- Sleep on your back, and use a hard and small pillow.
- Sırt üstü uyuyun ve sert, küçük bir yastık kullanın.
- Mary hit Tom with a pillow.
- Mary Tom'a yastıkla vurdu.
- Sami took a pillow off the bed.
- Sami yataktan bir yastık aldı.
- Tom threw a pillow at me.
- Tom bana bir yastık attı.
- Tom picked up a pillow and threw it at Mary.
- Tom bir yastık aldı ve Mary'ye fırlattı.
- Tom sleeps with a knife under his pillow.
- Tom yastığının altında bir bıçakla uyuyor.
- Tom slept under the tree, using his knapsack for a pillow.
- Tom sırt çantasını bir yastık olarak kullanarak ağacın altında uyudu.
- Would you like a pillow?
- Yastık ister misin?
- Tom uses a pillow to support his back when he sleeps.
- Tom uyurken sırtını desteklemek için bir yastık kullanır.
- Dan smothered Linda with a pillow.
- Dan yastıkla Linda'yı boğdu.
- This pillow is very uncomfortable.
- Bu yastık çok rahatsız.
- Her pillow was wet with tears.
- Onun yastığı gözyaşlarıyla ıslandı.
- She threw a pillow at him.
- Ona bir yastık fırlattı.
- Sami's pillow is in Layla's bedroom.
- Sami'nin yastığı Layla'nın yatak odasında.
- My pillow is waiting for me.
- Yastığım beni bekliyor.
- I don't usually use a pillow.
- Genelde yastık kullanmam.
- Tom sleeps with a knife under his pillow.
- Tom yastığının altında bıçakla yatıyor.
- I can't sleep without a pillow.
- Ben de yastıksız uyuyamıyorum.
- Tom can't sleep without a pillow.
- Tom yastıksız uyuyamaz.
- Would you please bring up another pillow?
- Lütfen başka bir yastık getirir misin?
- When you make the bed, don't forget to fluff up the pillows.
- Yatağı toplarken yastıkları kabartmayı unutma.
- The pillow is uncomfortable.
- Yastık rahatsız.
- This smart pillow vibrates when you snore.
- Bu akıllı yastık horladığınızda titreşir.
- This pillow is too lumpy.
- Bu yastık iyice topak topak olmuş.
- Tom slept without a pillow.
- Tom yastıksız uyudu.
- Tom put his pistol under his pillow.
- Tom tabancasını yastığının altına koydu.
- Mary threw a pillow at me.
- Mary bana bir yastık fırlattı.
- The softest pillow is a clear conscience.
- En yumuşak yastık temiz bir vicdandır.
- I can't sleep without a pillow.
- Yastık olmadan uyuyamam.
- Sami slept with a gun under his pillow.
- Sami yastığının altında bir tabancayla uyurdu.
- When you make the bed, don't forget to fluff up the pillows.
- Yatağı yaptığında yastıkları kabartmayı unutma.
- This pillow is covered with velvet.
- Bu yastık kadife ile kaplıdır.
- There's only one pillow.
- Sadece bir yastık var.
- I can't sleep without a pillow.
- Yastıksız uyuyamam.
- Tom asked for a blanket and a pillow.
- Tom, bir battaniye ve bir yastık istedi.
- I'm excited to try my new pillow!
- Yeni yastığımı deneyeceğim için heyecanlıyım!
- Tom has a goose-down pillow.
- Tom'un kaz tüyü yastığı var.
- Tom suffocated Mary with a feather pillow.
- Tom, Mary'yi kuş tüyü bir yastıkla boğdu.
- The pillow is uncomfortable.
- Yastık rahatsız edici.
- How many pillows do you use when sleeping?
- Uyurken kaç yastıkla yatıyorsunuz?
- Do you sell any pillows?
- Hiç yastık satıyor musunuz?
- I forgot to buy one pillow.
- Bir yastık almayı unuttum.
- Tom's dog slobbered on his pillow.
- Tom'un köpeği yastığına salya akıttı.
- Tom slept under the tree, using his knapsack for a pillow.
- Tom sırt çantasını yastık olarak kullanarak ağacın altında uyudu.
- This pillow is too lumpy.
- Bu yastık çok topaklı.
- Sami slept with a gun under his pillow.
- Sami yastığının altında bir silahla uyudu.
- Tom laughed and threw a pillow at me.
- Tom güldü ve bana bir yastık attı.
- I shall sleep with your letter under my pillow tonight.
- Bu gece yastığımın altında senin mektubunla uyuyacağım.
- How many pillows do you use when sleeping?
- Yatarken kaç yastık kullanıyorsunuz?
- Tom suffocated Mary with a feather pillow.
- Tom bir kuş tüyü yastıkla Mary'yi boğdu.
- The pillow isn't clean.
- Yastık temiz değil.
- How many pillows do you use when sleeping?
- Uyurken kaç yastık kullanıyorsunuz?
- Tom built a pillow fort.
- Tom bir yastık kale inşa etti.
- Tom smothered Mary to death with a pillow while she was sleeping.
- Tom, Mary uyurken onu yastıkla boğarak öldürdü.
- Tom laughed and threw a pillow at me.
- Tom güldü ve bana bir yastık fırlattı.
- Tom picked up a pillow and threw it at Mary.
- Tom bir yastık aldı ve onu Mary'ye fırlattı.
- Tom hid the book under his pillow.
- Tom kitabı yastığının altına gizledi.
- Can I get you a pillow?
- Sana bir yastık getireyim mi?
- Mary laughed and threw a pillow at me.
- Mary güldü ve bana bir yastık fırlattı.
- Here's a pillow you can use.
- İşte kullanabileceğin bir yastık.
- Please give me a pillow and a blanket.
- Lütfen bana bir yastık ve battaniye verin.
- I am not a pillow.
- Ben bir yastık değilim.
- Do you sell any pillows?
- Yastık satıyor musunuz?
- Tom put his pistol under the pillow.
- Tom tabancasını yastığın altına koydu.
- Tom has a Pikachu pillow.
- Tom'un bir Pikachu yastığı var.
- She sleeps with two pillows.
- O, iki yastık ile uyur.
- I forgot to buy one pillow.
- Bir yastık satın almayı unuttum.
- There was blood on Tom's pillow.
- Tom'un yastığında kan vardı.
- The pillow is full of dust mites.
- Yastık, toz akarları ile dolu.
- Mary hit Tom with a pillow.
- Mary Tom'a bir yastıkla vurdu.
- Tom threw a pillow at Mary.
- Tom, Mary'ye bir yastık attı.
- The pink pillow is clean.
- Pembe yastık temiz.
- She suffocated him with a pillow.
- Onu bir yastıkla boğdu.
- Tom's pillow is pink and has a picture of a fairy on it.
- Tom'un yastığı pembe ve üzerinde bir peri resmi var.
- Her pillow was wet with tears.
- Yastığı gözyaşlarıyla ıslanmıştı.
- A pillow at six o'clock in the morning has got the biggest gravity in the world.
- Sabahın altısında bir yastık dünyadaki en büyük yerçekimine sahiptir.
- Tom took the pillowcase off the pillow.
- Tom yastıktan yastık kılıfını çıkardı.
- Please get me a pillow.
- Lütfen bana bir yastık getir.
- The pillow is crawling with dust mites.
- Yastık toz akarlarıyla dolu.
- She sleeps with two pillows.
- İki yastıkla uyuyor.
- They had a pillow fight.
- Onlar bir yastık kavgası yaptılar.
- There is only one pillow there.
- Orada sadece bir yastık var.
- Tom has a goose-down pillow.
- Tom'un kaz tüyü bir yastığı vardır.
- She threw a pillow at him.
- Ona bir yastık attı.
- Tom asked for a blanket and a pillow.
- Tom bir battaniye ve yastık istedi.
- These pillows need to be fluffed up.
- Bu yastıklar kabartılmalı.
- Tom's dog slobbered on his pillow.
- Tom'un köpeği onun yastığına salya akıttı.
- Tom smothered Mary to death with a pillow while she was sleeping.
- O uyurken, Tom bir yastıkla Mary'yi boğarak öldürdü.
- Tom covered his head with his pillow.
- Tom yastıkla başını örttü.
- The pillow is crawling with dust mites.
- Yastığın toz akarı kaynıyor.
- There is only one pillow.
- Sadece bir yastık var.
- Please get me a pillow.
- Lütfen bana bir yastık getirin.
- I threw away my old pillow and bought a new one.
- Eski yastığımı attım ve yeni bir tane aldım.
- Sami shot Layla twice through a pillow.
- Sami, Layla'yı yastığın içinden iki el ateş ederek vurdu.
- I need another pillow, please.
- Bir yastığa daha ihtiyacım var, lütfen.
- Here's a pillow you can use.
- İşte kullanabileceğiniz bir yastık.
- Tom threw a pillow at Mary and the pillow hit her squarely in the face.
- Tom Mary'ye bir yastık attı ve yastık doğrudan onun yüzüne çarptı.
- I can't sleep without a pillow.
- Yastıksız uyuyamıyorum.
- Dan always sleeps with the right side of his head on the pillow.
- Dan her zaman başının sağ tarafını yastığa koyarak uyur.
- Sami slept with a pistol under his pillow.
- Sami yastığının altında bir tabancayla uyurdu.
- The softest pillow is a clear conscience.
- En yumuşak yastık, temiz bir vicdandır.
- These pillows need to be fluffed up.
- Bu yastıkların kabartılması lazım.
- Tom built a pillow fort.
- Tom bir yastık kalesi yaptı.
- I borrowed your pillow.
- Yastığını ödünç aldım.
- Dan smothered Linda with a pillow.
- Dan, Linda'yı bir yastıkla boğdu.
- Tom threw a pillow at Mary.
- Tom Mary'ye bir yastık fırlattı.
- Tom's pillow is pink and has a picture of a fairy on it.
- Tom'un yastığı pembedir ve onun üzerinde bir peri resmi vardır.
- Tom fell asleep the moment his head hit the pillow.
- Tom kafasını yastığa koyar koymaz uyuyakaldı.
- My pillow is so soft!
- Yastığım çok yumuşak!
- Tom used the box for a pillow.
- Tom kutuyu yastık olarak kullanmış.
- A good conscience is the best pillow.
- İyi bir vicdan en iyi yastıktır.
- Tom fell asleep as soon as his head hit the pillow.
- Tom kafasını yastığa koyar koymaz uykuya daldı.
- Tom hid the book below his pillow.
- Tom kitabı yastığının altına sakladı.
- Would you please bring up another pillow?
- Lütfen başka bir yastık getirir misiniz?
- Tom threw a pillow at Mary and the pillow hit her squarely in the face.
- Tom Mary'ye bir yastık fırlattı ve yastık Mary'nin yüzüne tam isabet etti.
- I'm excited to try my new pillow!
- Ben yeni yastığımı denemek için heyecanlıyım!
- Tom used the box for a pillow.
- Tom kutuyu yastık olarak kullandı.
- Could you bring me a pillow and blanket, please?
- Bana bir yastık ve battaniye getirebilir misiniz, lütfen?
- I also need a pillow.
- Yastığa da ihtiyacım var.
- Let's see if I can't fluff up your pillow.
- Bakalım yastığını kabartabilecek miyim?
- I need another pillow, please.
- Başka bir yastığa ihtiyacım var, lütfen.
- Sami used a pillow to smother Layla.
- Sami, Layla'yı boğmak için bir yastık kullandı.
- Mary laughed and threw a pillow at me.
- Mary güldü ve bana bir yastık attı.
- This pillow is covered with velvet.
- Bu yastık kadife kaplı.
- This smart pillow vibrates when you snore.
- Bu akıllı yastık horladığınızda titreşiyor.
- I found a gift underneath my pillow.
- Yastığımın altında bir hediye buldum.
- I threw away my old pillow and bought a new one.
- Eski yastığımı atıp yeni bir tane aldım.
- Tom can't sleep without a pillow.
- Tom bir yastık olmadan uyuyamıyor.
- That down pillow looks expensive.
- O kuş tüyü yastık pahalı görünüyor.
- There was blood on Tom's pillow.
- Tom'un yastığı üzerinde kan vardı.
- The pillow is full of dust mites.
- Yastık toz akarlarıyla dolu.
- This pillow is uncomfortable.
- Bu yastık rahatsız.
- I also need a pillow.
- Bana da bir yastık gerekir.
- There's no better pillow than his chest.
- Onun göğsünden daha iyi bir yastık yoktur.
- Tom used the box for a pillow.
- Tom yastık niyetine kutuyu kullandı.
- This pillow is too soft for me.
- Bu yastık benim için çok yumuşak.
- Tom decided to try sleeping without a pillow.
- Tom yastıksız uyumayı denemeye karar verdi.
- I am not a pillow.
- Ben yastık değilim.
- Tom pushed all the pillows off the bed.
- Tom bütün yastıkları yatağın dışına itti.
- Sami used a pillow to muffle the sound of his gun.
- Sami silahının sesini bastırmak için bir yastık kullandı.
- Mary threw a pillow at me.
- Mary bana bir yastık attı.
- Tom hid the book under his pillow.
- Tom kitabı yastığının altına sakladı.
- Sami slept with a pistol under his pillow.
- Sami yastığının altında bir tabanca ile uyuyordu.
- Tom slept without a pillow.
- Tom bir yastık olmadan uyudu.
- Tom threw a pillow at me.
- Tom bana bir yastık fırlattı.
- Tom put his gun under his pillow.
- Tom silahını yastığının altına koydu.
- Tom slept under the tree, using his knapsack for a pillow.
- Tom sırt çantasını yastık olarak kullanarak ağacın altında uyumuş.
- There's only one pillow.
- Orada tek yastık var.
Show More (147)
|