policy - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
policy politika n.
  • The company adopted a new anti-bribery policy.
  • Şirket rüşvet karşıtı yeni bir politika benimsemiştir.
  • Let me now turn to external policy, where the problem is quite different.
  • Şimdi sorunun oldukça farklı olduğu dış politikaya dönmeme izin verin.
  • A military capability can help us if there is a common foreign and security policy.
  • Ortak bir dış politika ve güvenlik politikası olması halinde askeri bir kabiliyet bize yardımcı olabilir.
Show More (1310)
policy poliçe n.
  • Luckily, our insurance policy covers loss or damage caused by disasters.
  • Neyse ki sigorta poliçemiz felaketlerin neden olduğu kayıp ve hasarları da kapsıyor.
  • The result will be quicker procedures and more protection for policy holders.
  • Sonuç, daha hızlı prosedürler ve poliçe sahipleri için daha fazla koruma olacaktır.
  • Rather, as with all insurance, claims are made against a policy after it has ended.
  • Daha ziyade, tüm sigortalarda olduğu gibi, poliçe sona erdikten sonra poliçeye karşı hak talebinde bulunulmaktadır.
Show More (2)
policy prensip n.
  • It is my policy never to lie, no matter what.
  • Prensibim her ne olursa olsun asla yalan söylememektir.
  • It is our policy not to give out personal information.
  • Kişisel bilgiyi vermemek bizim prensibimizdir.
Show More (-1)
policy siyaset n.
  • The recommendations of the NSC are not legally binding, but have a strong influence on government policy.
  • MGK'nin tavsiyeleri, hukuken bağlayıcı değildir, fakat hükümetin siyaseti üzerinde çok etkilidir.
  • Regional policy is extremely important for today's EU, but also in terms of solidarity in the EU of the future.
  • Bölgesel siyaset, bugünün AB'si için olduğu kadar geleceğin AB'sindeki dayanışma açısından da son derece önemlidir.
Show More (-1)
policy sigorta poliçesi n.
  • Sami had a million-dollar life-insurance policy.
  • Sami'nin bir milyon dolarlık hayat sigortası poliçesi vardı.
  • Sami had a million-dollar life-insurance policy.
  • Sami bir milyon dolarlık bir hayat sigortası poliçesine sahipti.
Show More (-1)
policy strateji n.
  • The new policy opened the door to an economic and trade strategy.
  • Yeni uygulama, ekonomik ve ticari bir stratejiye kapı açmıştır.
Show More (-2)
policy ilke n.
  • Honesty is policy.
  • Dürüstlük ilkedir.
Show More (-2)