|
- Secondly I consider it wrong that decoupling is being prematurely implemented.
- İkinci olarak, ayrışmanın zamanından önce uygulanmasını yanlış buluyorum.
- There is the risk that the resources allocated for the following year would be released prematurely.
- Bir sonraki yıl için tahsis edilen kaynakların zamanından önce serbest bırakılması riski bulunmaktadır.
- Secondly I consider it wrong that decoupling is being prematurely implemented.
- İkinci olarak, ayrıştırmanın zamanından önce uygulanmasını yanlış buluyorum.
- Secondly I consider it wrong that decoupling is being prematurely implemented.
- İkinci olarak ayrıştırmanın zamanından önce uygulanmasını yanlış buluyorum.
- I spoke prematurely.
- Zamanından önce konuştum.
- Mary was born prematurely during a 16 hour transcontinental flight.
- Mary 16 saatlik bir kıtalararası uçuş sırasında, zamanından önce doğdu.
Show More (3)
|