|
- The prize money allowed him to buy a guitar.
- Para ödülü onun bir gitar almasını sağladı.
- The prize money enabled me to go on a world cruise.
- Para ödülü, dünya gezisine gitmeme olanak sağladı.
- The woman to whom the prize money was given had faked her identity.
- Para ödülünün verildiği kadın sahte kimlik kullanmıştı.
- The woman to whom the prize money was given had faked her identity.
- Para ödülü verilen kadın kendine sahte kimlik uydurmuştu.
- The prize money enabled me to go on a world cruise.
- Para ödülü benim bir dünya seyahatine çıkmamı sağladı.
Show More (2)
|