|
- This is the second stage of a prolonged process.
- Bu, uzun bir sürecin ikinci aşamasıdır.
- This is the second stage of a prolonged process.
- Bu uzun bir sürecin ikinci aşamasıdır.
- The risk of an extremely costly, prolonged conflict is clear.
- Son derece maliyetli ve uzun süreli bir çatışma riski açıktır.
- After prolonged and difficult discussions, a peace accord was signed.
- Uzun ve zorlu tartışmaların ardından bir barış anlaşması imzalandı.
- After prolonged and difficult discussions, a peace accord was signed.
- Uzun ve zorlu görüşmeler sonunda bir barış antlaşması imzalandı.
- A prolonged walk for example will give greater opportunity to expend his energy.
- Örneğin uzun süreli bir yürüyüş, enerjisini harcamasına daha iyi imkan sağlayacaktır.
- A prolonged walk for example will give greater opportunity to expend his energy.
- Örneğin uzun bir yürüyüş, ona enerjisini harcamak için daha fazla olanak verecektir.
- A prolonged walk for example will give greater opportunity to expend his energy.
- Örneğin uzun bir yürüyüş, enerjisini harcaması için daha fazla imkan verecektir.
- After prolonged and difficult discussions, a peace accord was signed.
- Uzun ve zorlu tartışmaların ardından barış anlaşması imzalandı.
- There followed a prolonged silence.
- Ardından uzun bir sessizlik oldu.
- The stock market is in a prolonged slump.
- Borsa uzun süreli bir çöküş içinde.
- There followed a prolonged silence.
- Uzun bir sessizlik izledi.
- The economist anticipated a prolonged depression.
- Ekonomist, uzun süreli bir buhran bekliyordu.
Show More (10)
|
