|
- Therefore, I took the shortest route for my consignment of radioactive material.
- Bu nedenle, radyoaktif madde sevkiyatım için en kısa yolu seçtim.
- Bananas are slightly radioactive due to their potassium content.
- Muzlar potasyum içerdikleri için biraz radyoaktiftirler.
- This stuff's radioactive.
- Bu şey radyoaktif.
- In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
- Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
- Radioactive matter is dangerous.
- Radyoaktif maddeler tehlikelidir.
- In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
- Esasında bölge sakinleri radyoaktif ışınlara maruz kaldı.
- In Japan, radioactive cesium was detected in baby formula.
- Japonya'da bebek mamasında radyoaktif sezyum tespit edildi.
- In Japan, radioactive cesium was detected in baby formula.
- Japonya'da bebek mamasında radyoaktif sezyum saptandı.
- The infant has been exposed to radioactive rays.
- Bebek, radyoaktif ışınlara maruz kaldı.
- Bananas are slightly radioactive due to their potassium content.
- Muzlar potasyum içeriğinden dolayı az miktarda radyoaktiftirler.
- Radioactive matter is dangerous.
- Radyoaktif madde tehlikelidir.
- Actinium is a radioactive element.
- Aktinyum radyoaktif bir elementtir.
Show More (9)
|