Tureng - responsible - Inglés Turco Frases

Historia

	Inglés	Turco
1	responsible	sorumlu	adj.
	The HR department is responsible for recruiting at all levels. İK departmanı her seviyede personel alımından sorumludur. She was held responsible for the charges. Kendisi yapılan ithamlardan sorumlu tutulmuştur. Coast guards, Land forces, Gendarmerie and Police are responsible for the prevention of illegal immigration. Sahil koruma, kara kuvvetleri, jandarma ve polis yasa-dışı göçün önlenmesinden sorumludurlar. They are, after all, responsible for the on-the-ground implementation of Community legislation. Sonuçta Topluluk mevzuatının sahada uygulanmasından sorumludurlar. The minister is, after all, responsible and approachable. Bakan her şeyden önce sorumlu ve ulaşılabilirdir. These must of course be investigated, and the people responsible held to account. Bunlar elbette soruşturulmalı ve sorumlulardan hesap sorulmalıdır. As far as Turkey is concerned, we must be responsible. Türkiye söz konusu olduğunda ise sorumlu davranmalıyız. In doing this, I am counting on the expertise and commitment of responsible managers and employees. Bunu yaparken sorumlu yöneticilerin ve çalışanların uzmanlığına ve bağlılığına güveniyorum. The states are responsible for what is not given to the Union. Devletler, Birliğe verilmeyenlerden sorumludur. The banks are responsible for this, for that is where the problem lies. Bunun sorumlusu bankalardır çünkü sorun burada yatmaktadır. The states are responsible for what is not given to the Union. Birliğe verilmeyenlerden eyaletler sorumludur. Finally, there must be responsible research. Son olarak, sorumlu bir araştırma yapılmalıdır. This system provides for an authority responsible for protecting personal data. Bu sistem kişisel verilerin korunmasından sorumlu bir makam öngörmektedir. There is still an ongoing discussion whether the responsible agent is close to the common cold or coronavirus. Sorumlu etkenin soğuk algınlığına mı yoksa koronavirüse mi yakın olduğu konusunda hala devam eden bir tartışma var. Once again, there will be no clearly defined party responsible. Bir kez daha, açıkça tanımlanmış bir sorumlu taraf olmayacaktır. Economic growth will need to go hand in hand with the responsible use of our natural resources. Ekonomik büyümenin, doğal kaynaklarımızın sorumlu bir şekilde kullanılmasıyla el ele gitmesi gerekecektir. A responsible body is needed which can operate at a political level, and the bank is not that body. Siyasi düzeyde faaliyet gösterebilecek sorumlu bir kuruma ihtiyaç vardır ve bu kurum banka değildir. Poverty is the major enemy to managing natural resources and protecting the environment in a responsible manner. Yoksulluk, doğal kaynakların yönetiminin ve çevrenin sorumlu bir şekilde korunmasının en büyük düşmanıdır. The responsible committee of the European Parliament is also proposing to add terrorism to this list, which seems wise. Avrupa Parlamentosu'nun sorumlu komitesi bu listeye terörizmi de eklemeyi öneriyor ki bu akıllıca görünüyor. The National Statistical Institute is the central body responsible for the production and publishing of statistics. Ulusal İstatistik Kurumu, istatistiklerin üretilmesi ve yayımlanmasından sorumlu merkezi kurumdur. It was a very good and responsible debate. Çok iyi ve sorumlu bir tartışmaydı. I welcome these responsible words. Bu sorumlu sözleri memnuniyetle karşılıyorum. Did those responsible not consider such a disaster to be highly improbable? Sorumlular böyle bir felaketin gerçekleşme olasılığının çok düşük olduğunu düşünmediler mi? I would like fisheries to be economically sustainable, environmentally responsible and socially acceptable. Balıkçılığın ekonomik olarak sürdürülebilir, çevresel olarak sorumlu ve sosyal olarak kabul edilebilir olmasını isterim. It must provide room for personal, responsible creativity and also for security and initiative. Kişisel ve sorumlu yaratıcılığın yanı sıra güvenlik ve inisiyatif için de alan sağlamalıdır. Member States, i.e. national authorities, are responsible for implementing this strand. Üye Devletler, yani ulusal makamlar, bu başlığın uygulanmasından sorumludur. But more responsible human rights policies need to start at home. Ancak daha sorumlu insan hakları politikalarının evde başlaması gerekiyor. This means that I feel especially responsible for the last four months of that year. Bu da kendimi özellikle o yılın son dört ayından sorumlu hissettiğim anlamına geliyor. I feel that any explanation can be given for a vote, provided it is responsible and humane. Sorumlu ve insancıl olması koşuluyla, oylama için her türlü açıklamanın yapılabileceğini düşünüyorum. This, to us, is a responsible attitude. Bu bize göre sorumlu bir tavırdır. I was responsible for the amendment raising the serious issue of organised crime in the Balkans. Balkanlar'daki organize suçlarla ilgili ciddi sorunu gündeme getiren değişiklikten ben sorumluydum. The Bank is responsible for the fund to be used for decommissioning the Ignalina power station in Lithuania. Banka, Litvanya'daki Ignalina elektrik santralinin devreden çıkarılması için kullanılacak fondan sorumludur. Locally elected representatives are responsible for deciding on what needs to be done in each town, county or region. Yerel olarak seçilen temsilciler, her bir kasaba, ilçe veya bölgede ne yapılması gerektiğine karar vermekten sorumludur. I do not feel that this is a responsible way to behave. Bunun sorumlu bir davranış biçimi olduğunu düşünmüyorum. We cannot allow quarantine to be an individual decision of responsible people. Karantinanın sorumlu kişilerin bireysel kararı olmasına izin veremeyiz. Who is responsible for what? Kim neyden sorumlu? The governments which, through spinelessness or ideology, support you are also responsible. Omurgasızlık ya da ideoloji nedeniyle sizi destekleyen hükümetler de sorumludur. The company responsible for the server has been brought in to help find the solution. Sunucudan sorumlu şirket, çözümün bulunmasına yardımcı olmak üzere görevlendirilmiştir. They are hoping and praying for an independent and responsible Europe. Bağımsız ve sorumlu bir Avrupa için umut ve dua ediyorlar. I believe that responsible and aware behaviour on the part of consumers is the most important thing of all. Tüketicilerin sorumlu ve bilinçli davranmasının en önemli şey olduğuna inanıyorum. The Member States are therefore still responsible for reporting the data on annual emissions. Dolayısıyla Üye Devletler yıllık emisyonlara ilişkin verilerin raporlanmasından hala sorumludur. This is not a responsible course of action. Bu sorumlu bir hareket tarzı değildir. We must be totally responsible in our use of it, and that is our aim. Bunu kullanırken tamamen sorumlu davranmalıyız ve amacımız da bu. They are responsible for many other offences. Diğer birçok suçtan da sorumludurlar. I therefore fully support the Howitt report from the committee responsible. Bu nedenle sorumlu komitenin Howitt raporunu tamamen destekliyorum. We are responsible for the labelling of medicinal products. Tıbbi ürünlerin etiketlenmesinden biz sorumluyuz. How can a case be closed before the committee responsible has either seen or discussed it? Bir dosya, sorumlu komite tarafından görülmeden veya tartışılmadan önce nasıl kapatılabilir? This proposal for a decision is therefore referred back to the committee responsible for reconsideration. Bu nedenle, bu karar önerisi yeniden değerlendirilmek üzere sorumlu komiteye geri gönderilir. In other words, the unemployed who do not want to work are responsible for unemployment! Başka bir deyişle, işsizliğin sorumlusu çalışmak istemeyen işsizlerdir! Who, though, was responsible for those attacks? Peki bu saldırılardan kim sorumluydu? I fully support the move to make producers and consumers of electrical goods more environmentally responsible. Elektrikli ürün üreticilerinin ve tüketicilerinin çevreye karşı daha sorumlu hale getirilmesini tamamen destekliyorum. We are responsible to Europe's citizens. Avrupa vatandaşlarına karşı sorumluyuz. The entire donor community is responsible for improvement. İyileştirmeden tüm bağışçı topluluğu sorumludur. In other words, the unemployed who do not want to work are responsible for unemployment. Başka bir deyişle, işsizlikten çalışmak istemeyen işsizler sorumludur. Like so many others, I, too, wonder where the people responsible are. Diğer pek çok kişi gibi ben de sorumluların nerede olduğunu merak ediyorum. I should also like to thank the people in the Commission responsible. Ayrıca Komisyon'daki sorumlu kişilere de teşekkür etmek isterim. Finally we must ensure that all the parties responsible for disasters contribute to repairing the damage caused. Son olarak, felaketlerden sorumlu tüm tarafların meydana gelen hasarın onarılmasına katkıda bulunmasını sağlamalıyız. Thus, the Ministry of Peace was concerned with war, the Ministry of Truth was responsible for propaganda, and so on. Böylece Barış Bakanlığı savaşla ilgilenirken, Hakikat Bakanlığı propagandadan sorumluydu vb. We must seek responsible and sustainable fisheries everywhere. Her yerde sorumlu ve sürdürülebilir balıkçılık arayışında olmalıyız. For once, it is neither the Commission nor the Council that are responsible for this deplorable delay. Bir kez olsun, bu içler acısı gecikmenin sorumlusu ne Komisyon ne de Konsey'dir. The response to that must be measured and specifically targeted at the people and organisations responsible. Buna verilecek yanıt ölçülmeli ve özellikle sorumlu kişi ve kuruluşları hedef almalıdır. Domestic opportunism has prevailed over clarity and responsible policy in this case. Bu olayda iç fırsatçılık, açıklık ve sorumlu politikaya üstün gelmiştir. The TotalFinaElf Corporation, which already bears guilt for the Erika shipwreck, is fully responsible. Halihazırda Erika gemi kazası ile suçlanan TotalFinaElf Şirketi tamamen sorumludur. The Commission is ultimately responsible, and it must accept this responsibility. Komisyon nihai olarak sorumludur ve bu sorumluluğu kabul etmelidir. The Bush administration is largely responsible for the deadlock in negotiations. Müzakerelerin çıkmaza girmesinden büyük ölçüde Bush yönetimi sorumludur. Politicians must be accountable and responsible for their decisions. Siyasetçiler aldıkları kararlardan sorumlu ve hesap verebilir olmalıdır. Of course, our institution as such is not responsible for this evil. Elbette bu kötülükten kurumumuz sorumlu değildir. However, our determination should, under no circumstances, fail to go hand in hand with responsible prudence. Bununla birlikte kararlılığımız hiçbir koşulda sorumlu bir sağduyu ile el ele gitmemelidir. Of this, Denmark alone is responsible for 600 000 to 700 000 tons. Bunun 600.000 ila 700.000 tonundan sadece Danimarka sorumludur. Why cannot the regional authority responsible for enforcing the law test it itself? Neden yasayı uygulamaktan sorumlu bölgesel otorite bunu kendisi test edemiyor? They are responsible for a delay of five months at most. En fazla beş aylık bir gecikmeden sorumlular. Europe is partly responsible for these problems. Avrupa bu sorunlardan kısmen sorumludur. The report, which was adopted unanimously by the Parliamentary committee responsible, goes even further. Sorumlu Parlamento komitesi tarafından oybirliğiyle kabul edilen rapor daha da ileri gitmektedir. The Commission is solely responsible for initiating a WTO procedure against South Korea. Komisyon, Güney Kore'ye karşı bir DTÖ prosedürü başlatmaktan tek başına sorumludur. We are responsible for occupational retirement provision, and on a cross-border basis. Mesleki emeklilik hükümlerinden ve sınır ötesi bazda sorumluyuz. The person in question is said to be 'not right in the head' and those responsible are promoted. Söz konusu kişinin "kafasının yerinde olmadığı" söyleniyor ve sorumlular terfi ettiriliyor. Obviously, making ports responsible for the condition of vessels to be loaded is not enough. Açıkçası, yüklenecek gemilerin durumundan limanları sorumlu tutmak yeterli değildir. These weapons are also largely responsible for the phenomenon of child soldiers. Bu silahlar aynı zamanda çocuk asker olgusundan da büyük ölçüde sorumludur. A cost, by the way, which your colleague responsible for the budget wants nothing to do with. Bu arada, bütçeden sorumlu meslektaşınızın hiçbir şey yapmak istemediği bir maliyet. Who is responsible for their not being there? Onların orada olmamasından kim sorumlu? The Ministry of Industry and Trade is responsible for the conception and implementation of Industrial policy. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, sanayi politikasının tasarlanması ve uygulanmasından sorumludur. Each province has an animal health section responsible for the daily implementation of the law on animal health control. Her ilde, hayvan sağlığı yasasının gündelik uygulanmasından sorumlu bir hayvan sağlığı şubesi vardır. Yasser Arafat is responsible for the failure of the Camp David agreement and for Abu Mazen's failure. Camp David anlaşmasının başarısızlığından ve Abu Mazen'in başarısızlığından Yaser Arafat sorumludur. All of us here are duty bound to take an especially responsible approach to investing in this area. Burada bulunan hepimiz, bu alana yatırım yapma konusunda özellikle sorumlu bir yaklaşım sergilemekle yükümlüyüz. Locally elected representatives are equally responsible for what has happened. Yerel olarak seçilmiş temsilciler de yaşananlardan eşit derecede sorumludur. Linkage is all about cooperation, and one body is responsible for decisions. Bağlantı tamamen işbirliği ile ilgilidir ve kararlardan tek bir organ sorumludur. We are responsible for occupational retirement provision, and on a cross-border basis. Mesleki emekliliğin sağlanmasından ve sınır ötesi temelde sorumluyuz. I hope that those who lost out will be receiving compensation from the governments responsible. Umarım kaybedenler sorumlu hükümetlerden tazminat alacaklardır. In return for this greater degree of autonomy, managers must be made fully and personally responsible for their actions. Bu daha fazla özerklik karşılığında, yöneticiler eylemlerinden tamamen ve kişisel olarak sorumlu tutulmalıdır. It is a semi-state company, and it is responsible for forestry development. Yarı devlet şirketidir ve ormancılığın geliştirilmesinden sorumludur. The person in question is said to be 'not right in the head' and those responsible are promoted. Söz konusu kişinin 'akli dengesinin yerinde olmadığı' söylenir ve sorumlular terfi ettirilir. Where failure is occurring within the Commission we need to hold people responsible. Komisyon içerisinde başarısızlığın yaşandığı yerlerde insanları sorumlu tutmamız gerekir. This is not very responsible. Bu pek sorumlu bir davranış değil. Why cannot the regional authority responsible for enforcing the law test it itself? Yasayı uygulamaktan sorumlu bölgesel otorite neden bunu kendisi test edemiyor? Who, though, in the Commission, is responsible for the monitoring of the whole within the Commission itself? Öte yandan, Komisyon'da, Komisyon'un kendi içindeki bütünün denetiminden kim sorumlu? The joint supervisory authority responsible for data protection is composed of a Member from each Member State. Verilerin korunmasından sorumlu ortak denetim makamı her Üye Devletten bir Üyeden oluşmaktadır. In an ideal world, responsible businesses would respond to consumer needs. İdeal bir dünyada, sorumlu işletmeler tüketici ihtiyaçlarına cevap verir. EU research money should be used for ecologically responsible peaceful projects, rather than for this. AB'nin araştırma fonları bunun yerine ekolojik açıdan sorumlu barışçıl projeler için kullanılmalıdır. The Council for Higher Education is responsible for overseeing higher education and managing universities. Yüksek Öğrenim Kurulu, yüksek öğrenimin denetimi ve üniversitelerin yönetimi ile sorumludur. That is not a threat, it is a declaration of responsible attitude. Bu bir tehdit değil, sorumlu bir tutum beyanıdır. I would once more congratulate them on their responsible approach. Bu sorumlu yaklaşımlarından dolayı kendilerini bir kez daha tebrik ediyorum. This is, in my opinion, a correct, responsible, practical observation. Bu bence doğru, sorumlu ve pratik bir gözlemdir. We are responsible to Europe's citizens. Bizler Avrupa vatandaşlarına karşı sorumluyuz. That company still has not been held properly and legally responsible. Bu şirket hala düzgün ve yasal olarak sorumlu tutulmamıştır. These responsible companies cannot now be allowed to pick up the bill again. Bu sorumlu şirketlerin şimdi faturayı tekrar üstlenmelerine izin verilemez. Our task is to embrace a more responsible position, both globally and in the European Union. Bize düşen görev, hem küresel düzeyde hem de Avrupa Birliği'nde daha sorumlu bir tutum benimsemektir. If so, have you already forwarded this documentation to the committee responsible? Eğer öyleyse, bu belgeleri sorumlu komiteye ilettiniz mi? Who is responsible for this in the Commission? Komisyonda bundan kim sorumlu? After all, it is responsible for technical measures to protect against counterfeiting. Sonuçta, sahteciliğe karşı koruma sağlayan teknik önlemlerden sorumludur. It is right and appropriate to show that we are responsible and accountable. Sorumlu ve hesap verebilir olduğumuzu göstermek doğru ve yerinde olacaktır. The market surveillance authorities of Member States are responsible for this. Üye Devletlerin piyasa gözetim makamları bundan sorumludur. We strongly support a responsible attitude towards our environment. Çevremize karşı sorumlu bir tutumu şiddetle destekliyoruz. Who is responsible for the fact that the 47 auditors do not have them? Peki 47 denetçinin bunlara sahip olmamasından kim sorumlu? The country of asylum responsible can therefore be decided in terms of such factors. Dolayısıyla, sorumlu sığınma ülkesine bu tür faktörler açısından karar verilebilir. We are primarily responsible for restoring their confidence in the European project. Avrupa projesine olan güvenin yeniden tesis edilmesinden birinci derecede biz sorumluyuz. Secondly, the change of Interior Minister, in other words, the Minister responsible for security. İkincisi İçişleri Bakanı'nın, diğer bir deyişle güvenlikten sorumlu Bakanın değişmesi. Perhaps women themselves are partly responsible for the situation being analysed here. Belki de burada analiz edilen durumdan kısmen kadınların kendileri sorumludur. There are many individuals, such as those responsible for the destruction of Vukovar, who are still at large. Vukovar'ın yıkımından sorumlu olanlar gibi pek çok kişi hala serbesttir. We only have one world and we are all responsible for it and its people. Sadece bir dünyamız var ve hepimiz ondan ve onun insanlarından sorumluyuz. It is pointless to seek the people responsible, as is currently happening in Johannesburg. Şu anda Johannesburg'da olduğu gibi sorumluları aramak anlamsızdır. Who is responsible for the stalemate, or rather the failure of Bali? Bali'deki çıkmazdan ya da daha doğrusu başarısızlıktan kim sorumlu? As regards fishing in international waters we need a responsible and non-exploitative approach. Uluslararası sularda balıkçılık konusunda sorumlu ve sömürücü olmayan bir yaklaşıma ihtiyacımız var. The state responsible is of course the state of initial entry. Sorumlu devlet elbette ilk giriş yapan devlettir. Member States must conduct their policy in a responsible and autonomous manner. Üye Devletler politikalarını sorumlu ve özerk bir şekilde yürütmelidir. I feel that any explanation can be given for a vote, provided it is responsible and humane. Sorumlu ve insani olması koşuluyla, oylama için her türlü açıklamanın yapılabileceğini düşünüyorum. In the case of disasters of other types, those responsible will be held liable. Diğer türden felaketler söz konusu olduğunda, sorumlular sorumlu tutulacaktır. There are no hands responsible enough for these terrifying, apocalyptic weapons we have armed ourselves with. Kendimizi donattığımız bu korkunç, kıyamet silahları için yeterince sorumlu kişi yok. The Member States are responsible for encouraging use of the standards included in the list. Üye Devletler listede yer alan standartların kullanımını teşvik etmekten sorumludur. But where it does occur, those responsible should make amends. Ancak bunun gerçekleştiği yerlerde, sorumlular bunu telafi etmelidir. Many firms have already recognised the importance of responsible business and, as a result, CSR schemes have mushroomed. Birçok firma sorumlu iş yapmanın öneminin farkına varmış ve sonuç olarak KSS programları mantar gibi çoğalmıştır. The use of these arms is responsible for the death of about 500 000 people every year. Bu silahların kullanımı her yıl yaklaşık 500.000 kişinin ölümünden sorumludur. The national institutions and the European Union must, however, be held jointly responsible for this crisis. Ancak ulusal kurumlar ve Avrupa Birliği bu krizden müştereken sorumlu tutulmalıdır. We firmly hope that the persons responsible for the deaths and injuries will not go unpunished. Ölüm ve yaralanmalardan sorumlu kişilerin cezasız kalmayacağını ümit ediyoruz. We are taking a responsible attitude and I am delighted that we have unanimity round the Chamber this evening. Sorumlu bir tutum sergiliyoruz ve bu akşam Meclis'te oybirliği sağladığımız için çok mutluyum. This is clearly the only responsible attitude to adopt on this subject. Bu konuda benimsenmesi gereken tek sorumlu tutum açıkça budur. The Bush administration is largely responsible for the deadlock in negotiations. Bush yönetimi müzakerelerin çıkmaza girmesinden büyük ölçüde sorumludur. We are also responsible for the functioning of the European institutions. Ayrıca Avrupa kurumlarının işleyişinden de sorumluyuz. We strongly support a responsible attitude towards our environment. Çevremize karşı sorumlu bir tutumu kuvvetle destekliyoruz. Responsible, adult consumers, getting information from product labels, are meant to decide for themselves what they buy. Sorumlu, yetişkin tüketiciler, ürün etiketlerinden bilgi alarak ne satın alacaklarına kendileri karar vermelidir. According to assessments made in the White Paper, road transport is responsible for 84% of these emissions. Beyaz Kitap'ta yapılan değerlendirmelere göre, karayolu taşımacılığı bu emisyonların %84'ünden sorumludur. One option is to harmonise the regulations governing the authorities responsible for product safety. Bir seçenek de ürün güvenliğinden sorumlu makamları düzenleyen yönetmeliklerin uyumlaştırılmasıdır. It was also responsible for blowing up a South Korean airliner. Ayrıca bir Güney Kore uçağının havaya uçurulmasından da sorumluydu. Responsible politicians point out not only the problems of enlargement, but also its great benefits. Sorumlu politikacılar genişlemenin sadece sorunlarına değil, aynı zamanda büyük faydalarına da dikkat çekmektedir. I do not feel in any way responsible any more for domestic events in these countries. Bu ülkelerdeki iç gelişmelerden artık kendimi hiçbir şekilde sorumlu hissetmiyorum. The Commission is not responsible for the unfortunate situation that no progress has been possible on this proposal. Bu teklif üzerinde ilerleme kaydedilememiş olması gibi talihsiz bir durumdan Komisyon sorumlu değildir. Commissioner Reding, who is responsible for communications, has already given the go-ahead. İletişimden sorumlu Komisyon Üyesi Reding çoktan onay verdi. The fight against poverty can only be won if we use natural resources in a responsible manner. Yoksullukla mücadele ancak doğal kaynakları sorumlu bir şekilde kullandığımız takdirde kazanılabilir. A responsible compromise must be struck. Sorumlu bir uzlaşma sağlanmalıdır. Mr Aznar, as the main political authority responsible, has been totally unable to achieve a sense of reality. Sorumlu ana siyasi otorite olarak Sayın Aznar, gerçeklik duygusuna ulaşmakta tamamen başarısız olmuştur. They are, after all, responsible for the on-the-ground implementation of Community legislation. Ne de olsa Topluluk mevzuatının sahada uygulanmasından onlar sorumlu. In March 1997, it set up a competition authority to be responsible for enforcing the Competition Act. Mart 1997'de, bu yasanın uygulanmasından sorumlu bir rekabet kurumu tesis etti. Who is responsible, in Question Time, for determining the order in which questions are answered? Soru Saati'nde soruların yanıtlanma sırasını belirlemekten kim sorumludur? The Patent Institute is the responsible body for the protection of intellectual property rights and patents. Patent Enstitüsü, fikri mülkiyet haklarının ve patentlerin korunmasından sorumlu kurumdur. We are responsible for working for the effective combating of violence in the EU. AB'de şiddetle etkin bir şekilde mücadele edilmesi için çalışmakla sorumluyuz. All that to increase the number of civil servants responsible for noting breaches of environmental legislation. Tüm bunlar, çevre mevzuatının ihlallerini tespit etmekten sorumlu devlet memurlarının sayısını arttırmak içindir. We expect those responsible to be put on trial. Sorumluların yargılanmasını bekliyoruz. Responsible and informed freedom of choice is fundamental to a democracy. Sorumlu ve bilinçli seçim özgürlüğü demokrasinin temelidir. Who is responsible for the stalemate, or rather the failure of Bali? Bali'deki çıkmazdan ya da daha doğrusu başarısızlıktan kim sorumludur? We alone are responsible for the delay in institutional reform. Kurumsal reformun gecikmesinden sadece biz sorumluyuz. We will ask the services responsible to examine all the translations. Sorumlu servislerden tüm çevirileri incelemelerini isteyeceğiz. Are you or one of the Directorates-General responsible for ensuring that documents are continuously classified? Belgelerin sürekli olarak sınıflandırılmasını sağlamaktan siz mi yoksa Genel Müdürlüklerden biri mi sorumlu? Above all, it is an attempt to impose globalised solidarity, or responsible globalisation. Her şeyden önce bu, küresel dayanışmayı ya da sorumlu küreselleşmeyi empoze etmeye yönelik bir girişimdir. In 1998, I was responsible for gender mainstreaming, which I defended in this Chamber. 1998 yılında, bu Mecliste savunduğum toplumsal cinsiyetin anaakımlaştırılmasından sorumluydum. Member States cannot afford to postpone using this instrument in order to obtain more permanent and responsible growth. Üye Devletler daha kalıcı ve sorumlu bir büyüme elde etmek için bu aracı kullanmayı ertelemeyi göze alamazlar. In the European Union, we do not even know who is responsible. Avrupa Birliği'nde kimin sorumlu olduğunu bile bilmiyoruz. I also wish to thank the responsible Commission officials for their very helpful cooperation. Ayrıca, çok yararlı işbirlikleri için sorumlu Komisyon yetkililerine teşekkür etmek istiyorum. Obviously, making ports responsible for the condition of vessels to be loaded is not enough. Açıkçası, limanları yüklenecek gemilerin durumundan sorumlu kılmak yeterli değildir. Who, though, in the Commission, is responsible for the monitoring of the whole within the Commission itself? Bununla birlikte, Komisyon'da, Komisyon'un kendi içinde bütünün izlenmesinden kim sorumludur? Each Member State is responsible for the organisation and financing of its own social protection system. Her Üye Devlet kendi sosyal koruma sisteminin organizasyonu ve finansmanından sorumludur. It must become more flexible and more responsible to labour market conditions. Daha esnek ve işgücü piyasası koşullarına karşı daha sorumlu hale gelmelidir. It is also important to make the shipping agent and the shipping line responsible for visa requests. Vize taleplerinden gemi acentesini ve gemi hattını sorumlu kılmak da önemlidir. The work of the rapporteur and the responsible committee has thus taken place under considerable time pressure. Raportör ve sorumlu komitenin çalışmaları bu nedenle önemli bir zaman baskısı altında gerçekleşmiştir. A responsible public order policy must guarantee those rights, not repress them. Sorumlu bir kamu düzeni politikası, bu hakları baskı altına almak yerine güvence altına almalıdır. The European Parliament is responsible for monitoring the common trade policy. Avrupa Parlamentosu ortak ticaret politikasının izlenmesinden sorumludur. Which Russian company was responsible for the 50 000 tonnes of oil on the tanker which had been loaded in St Petersburg? St Petersburg'da yüklenen tankerdeki 50.000 ton petrolden hangi Rus şirketi sorumluydu? It transcends economic interests and is all about ethics and responsible stewardship. Bu, ekonomik çıkarların ötesine geçer ve tamamen etik ve sorumlu yöneticilikle ilgilidir. Another point of controversy concerned the responsible person. Bir başka tartışma konusu da sorumlu kişiyle ilgiliydi. Companies are increasingly being expected to behave in an ethical and socially responsible manner. Şirketlerin etik ve sosyal açıdan sorumlu bir şekilde davranmaları giderek daha fazla beklenmektedir. We consider the competition policy to be responsible for all this and are totally opposed to it. Tüm bunların sorumlusunun rekabet politikası olduğunu düşünüyoruz ve buna tamamen karşıyız. The Council is responsible for the budget, but it is a very small one. Konsey bütçeden sorumludur, ancak bu çok küçük bir bütçedir. Who is responsible for the fact that the 47 auditors do not have them? 47 denetçinin bunlara sahip olmamasından kim sorumludur? Like so many others, I too wonder where the people responsible are. Diğer pek çok kişi gibi ben de sorumluların nerede olduğunu merak ediyorum. Your first duty ought to have been to clear up the old cases and call those responsible to account. İlk göreviniz eski davaları temizlemek ve sorumlulardan hesap sormak olmalıydı. We need a responsible, long-term strategy as the basis for a common foreign and security policy. Ortak bir dış ve güvenlik politikasının temeli olarak sorumlu ve uzun vadeli bir stratejiye ihtiyacımız var. We really have to look on them as responsible adults and we must not, under any circumstances, treat them like children. Onlara gerçekten sorumlu yetişkinler olarak bakmalıyız ve hiçbir koşulda onlara çocuk gibi davranmamalıyız. The restrictions introduced by the EU are aimed at people whom we regard as responsible for the crisis in the country. AB tarafından getirilen kısıtlamalar, ülkedeki krizin sorumlusu olarak gördüğümüz kişilere yöneliktir. The civilian population is naturally the victim, but those responsible have never been punished. Sivil halk doğal olarak mağdurdur, ancak sorumlular hiçbir zaman cezalandırılmamıştır. Those responsible must be caught, and they must be punished. Sorumlular yakalanmalı ve cezalandırılmalıdır. Aviation is, in fact, responsible for 2.5% of CO2 emissions worldwide. Aslında havacılık, dünya genelindeki CO2 emisyonlarının %2,5'inden sorumludur. The European Union, is therefore responsible for competition and currency stability. Bu nedenle Avrupa Birliği, rekabet ve para birimi istikrarından sorumludur. I condemn all 87 countries which still have the death penalty and call on those responsible to abolish it. Hala idam cezası uygulayan 87 ülkenin tamamını kınıyor ve sorumluları bu cezayı kaldırmaya çağırıyorum. First of all I thank Parliament's responsible committees and their rapporteurs. Öncelikle Parlamentonun sorumlu komitelerine ve raportörlerine teşekkür ediyorum. Those responsible must be arrested, tried and punished. Sorumlular tutuklanmalı, yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır. I should also like to thank the people in the Commission responsible. Komisyon'daki sorumlu kişilere de teşekkür etmek isterim. These weapons are also largely responsible for the phenomenon of child soldiers. Bu silahlar aynı zamanda çocuk askerler olgusundan da büyük ölçüde sorumludur. That is scarcely what you would call a responsible social policy. Buna sorumlu bir sosyal politika demek pek mümkün değildir. The presidency is responsible for inviting and chairing the meetings of the Fifteen. Başkanlık, On Beşlerin toplantılarını davet etmekten ve toplantılara başkanlık etmekten sorumludur. Naturally, we still need a responsible EU regional policy. Doğal olarak hala sorumlu bir AB bölgesel politikasına ihtiyacımız var. We either want responsible social partners, or we do not. Sorumlu sosyal ortaklar isteriz ya da istemeyiz. Russia is also mainly responsible for proposals on cooperation and participation in financing. Rusya aynı zamanda işbirliği ve finansmana katılım konusundaki önerilerden de büyük ölçüde sorumludur. Those responsible must, eventually, be brought to justice. Sorumlular eninde sonunda adalete teslim edilmelidir. We cannot allow quarantine to be an individual decision of responsible people. Karantinanın sorumlu insanların bireysel kararı olmasına izin veremeyiz. The responsible parliamentary committee therefore decided, justifiably, to table them again. Bu nedenle sorumlu parlamento komitesi, haklı olarak, bunları tekrar masaya yatırmaya karar vermiştir. The matter is accordingly referred back for reconsideration to the committee responsible. Bu nedenle konu yeniden görüşülmek üzere sorumlu komiteye geri gönderilmiştir. These issues need to be addressed and those responsible brought to justice. Bu konuların ele alınması ve sorumluların adalete teslim edilmesi gerekmektedir. Today the Council is responsible for having blocked the legislation that we adopted. Bugün Konsey, kabul ettiğimiz mevzuatı bloke etmekten sorumludur. I was responsible for the amendment raising the serious issue of organised crime in the Balkans. Balkanlar'daki ciddi organize suç sorununu gündeme getiren yasa değişikliğinden ben sorumluydum. That means that everyone must be accommodating, for everyone is responsible for the cohesion within the Government. Bu, herkesin uzlaşmacı olması gerektiği anlamına gelir, çünkü herkes Hükümet içindeki uyumdan sorumludur. Poverty is the major enemy to managing natural resources and protecting the environment in a responsible manner. Yoksulluk, doğal kaynakları yönetmenin ve çevreyi sorumlu bir şekilde korumanın en büyük düşmanıdır. Each Member State is principally responsible for defining its responsibilities towards children. Her Üye Devlet, çocuklara karşı sorumluluklarını tanımlamaktan birinci derecede sorumludur. The Islamic terrorists responsible for it have still not yet been caught. Bu olaydan sorumlu İslamcı teröristler hala yakalanamamıştır. Which policies is it responsible for leading, particularly in the social field? Özellikle sosyal alanda hangi politikalara öncülük etmekle sorumludur? Ultimately, however, the agency is responsible for control of the EU funds spent. Ancak nihai olarak ajans, harcanan AB fonlarının kontrolünden sorumludur. This vegetable contains some enzymes that break down the cells responsible for pigment production. Bu sebze, pigment üretiminden sorumlu hücreleri parçalayan bazı enzimler içerir. I am in need of a responsible person. Benim sorumlu bir kişiye ihtiyacım var. Tom was responsible for what happened. Olanlardan Tom sorumluydu. Who's responsible for this problem? Bu sorundan kim sorumlu? The person responsible for the error has been fired. Hatadan sorumlu kişi kovuldu. A mother is responsible for the conduct of her children. Bir anne onun çocuklarının davranışından sorumludur. He is the minister responsible for the environment. Kendisi çevreden sorumlu bakandır. If the machine is damaged, you are responsible. Makine hasar görürse, sorumlusu sensin. She is responsible. O sorumludur. You're responsible for everything. Her şeyden sen sorumlusun. Tom is apparently responsible for what happened. Tom görünüşe göre olanlardan sorumlu. I'm holding you personally responsible for getting us in trouble with the police. Başımızı polisle belaya soktuğun için seni şahsen sorumlu tutuyorum. A large asteroid was responsible for the extinction of the dinosaurs. Dinozorların yok olmasından büyük bir asteroit sorumluydu. We're not responsible. Biz sorumlu değiliz. She isn't responsible for what Tom has done. O, Tom'un yaptığından sorumlu değil. I'll hold you responsible for this. Seni bunun için sorumlu tutacağım. We are responsible for your protection from now on. Şu andan itibaren senin korunmandan sorumluyuz. It is you that are responsible for the accident. Kazanın sorumlusu sizsiniz. I hold you responsible for this incident. Ben bu olaydan seni sorumlu tutuyorum. Tom is responsible for this accident. Bu kazadan Tom sorumludur. I feel a little responsible. Kendimi biraz sorumlu hissediyorum. Tom is responsible for Mary's death. Mary'nin ölümünden Tom sorumlu. If any harm comes to her, I will hold you personally responsible. Eğer ona bir zarar gelirse, seni şahsen sorumlu tutarım. Are you responsible for this? Bundan siz mi sorumlusunuz? I hold you responsible for this incident. Bu olaydan seni sorumlu tutuyorum. I won't quit until we find out who's responsible. Biz kimin sorumlu olduğunu buluncaya kadar bırakmayacağım. You are responsible for what you have done. Sen yaptığından sorumlusun. I'm still responsible for Tom. Ben hâlâ Tom'dan sorumluyum. The person responsible has been fired. Sorumlu kişi kovuldu. I'm responsible for what happened. Olandan ben sorumluyum. Everyone is responsible for his own actions. Herkes kendi eylemlerinden sorumludur. You're not responsible for Tom anymore. Artık Tom'dan sorumlu değilsin. We don't know who's responsible. Kimin sorumlu olduğunu bilmiyoruz. Tom isn't responsible for what happened. Tom olanlardan sorumlu değil. Tom is a responsible driver. Tom sorumlu bir sürücüdür. You're responsible. Sen sorumlusun. I know you're responsible for this. Bundan senin sorumlu olduğunu biliyorum. Tom is responsible. Tom sorumlu. We are responsible in front of the law. Kanun önünde sorumluyuz. Who is responsible for this question? Bu sorudan kim sorumlu? Parents are responsible for their children's education. Ebeveynler çocuklarının eğitiminden sorumludur. Are you responsible for this mess? Bu karmaşadan sorumlu musunuz? He is responsible for it. O bunun için sorumlu. Everyone is responsible for his own actions. Herkes kendi yaptıklarından sorumludur. I am not responsible. Sorumlusu ben değilim. You are not the only one responsible for it, I am too. Bunun tek sorumlusu siz değilsiniz, ben de sorumluyum. We have to be financially responsible. Mali açıdan sorumlu davranmalıyız. I am responsible for her protection. Onun korunmasından ben sorumluyum. That scientist is responsible for many discoveries. O bilim adamı birçok keşiften sorumludur. That scientist is responsible for many discoveries. O bilim adamı birçok keşiften sorumlu. I'm not responsible for this. Bunun sorumlusu ben değilim. I'm responsible for what happened. Olanlardan ben sorumluyum. Tom was responsible for Mary's death. Mary'nin ölümünden Tom sorumluydu. Aren't you responsible for what happened? Olanlardan siz sorumlusunuz, değil mi? Tom was partly responsible for the accident. Tom kazadan kısmen sorumluydu. I'm still responsible for Tom. Tom'dan hâlâ ben sorumluyum. I'm responsible for Tom's safety. Tom'un güvenliğinden ben sorumluyum. Tom is the one responsible for that. Bunun sorumlusu Tom'dur. Fadil is legally responsible for what he did. Fadıl yaptıklarından kanunen sorumludur. I can't help but feel partly responsible. Kendimi kısmen sorumlu hissetmekten alamıyorum. He is the minister responsible for the environment. O, çevreden sorumlu bakandır. We are, in large measure, responsible for students' success in the entrance exam. Biz öğrencilerin giriş sınavındaki başarılarından büyük ölçüde sorumluyuz. He is apparently responsible for it. Görünüşe göre bundan o sorumlu. Tom said Mary isn't the one responsible for what happened. Tom, Mary'nin olanlardan sorumlu kişi olmadığını söyledi. You're responsible for everything that's happened, aren't you? Olan her şeyden sen sorumlusun, değil mi? Tom isn't responsible for what happened. Olanlardan Tom sorumlu değil. I think I'm responsible for what happened. Sanırım olanlardan ben sorumluyum. I am responsible for her protection. Onun korumasından sorumluyum. Tom is responsible. Tom sorumludur. She's far more responsible than you ever were. O senin şimdiye kadar olduğundan çok daha sorumlu. Tom is responsible for this situation. Tom bu durumdan sorumludur. Sami wasn't responsible for any of it. Sami bunların hiçbirinden sorumlu değildi. You aren't responsible. Sorumlu değilsin. Each one is responsible for his own actions. Herkes kendi yaptıklarından sorumludur. Sami is responsible. Sami sorumludur. Tom isn't very responsible. Tom çok sorumlu değil. The bad weather is responsible for the delay. Gecikmenin sorumlusu kötü hava koşulları. I'm responsible for protecting her. Onu korumakla sorumluyum. Fadil was responsible for Layla's death. Fadıl, Leyla'nın ölümünden sorumluydu. Don't hold yourself responsible for what happened. Olanlar için kendinizi sorumlu tutmayın. You're responsible for Tom's safety, aren't you? Tom'un güvenliğinden sen sorumlusun, değil mi? I wonder whether or not Tom is responsible for what happened. Olanlardan Tom'un sorumlu olup olmadığını merak ediyorum. These clothes are more expensive, but they are made in an eco-friendly and responsible way. Bu giysiler daha pahalıdır ancak çevre dostu ve sorumlu bir şekilde üretilirler. Sami was too young to be held criminally responsible for his act. Sami davranışından cezai olarak sorumlu tutulamayacak kadar gençti. Everyone of us is responsible for their own conduct. Bizden herkes kendi davranışıyla sorumlu. I'm responsible for protecting her. Onu korumaktan ben sorumluyum. The bad weather is responsible for the delay. Bu gecikmeden kötü hava sorumludur. Don't hold yourself responsible for what happened. Olanlardan kendinizi sorumlu tutmayın. I wonder whether or not Tom is responsible for what happened. Tom'un olanlardan sorumlu olup olmadığını merak ediyorum. The parents are responsible for the education of the children. Ebeveynler çocukların eğitiminden sorumludur. Tom was responsible for it. Bunun için Tom sorumluydu. Tom is the one responsible for this, isn't he? Bunun sorumlusu Tom, değil mi? Tom's strategy was responsible for the victory. Tom'un stratejisi zaferden sorumluydu. I am responsible for this failure. Bu başarısızlıktan sorumluyum. Were you responsible? Sen mi sorumluydun? You're personally responsible for Tom's safety. Sen bizzat Tom'un güvenliğinden sorumlusun. If that is true, then he is not responsible for the accident. Eğer bu doğruysa, o zaman kazadan o sorumlu değil. They hold me responsible for it. Bundan beni sorumlu tutuyorlar. You're responsible for everything. Her şeyden siz sorumlusunuz. You're the responsible one. Sen sorumlu birisin. You're personally responsible for Tom's safety. Tom'un güvenliğinden bizzat sen sorumlusun. How much of this are you responsible for? Bunun ne kadarından sorumlusun? She is responsible for this broken window. Bu kırık pencereden o sorumludur. Tom said Mary isn't the one responsible for what happened. Tom olanlardan Mary'nin sorumlu olmadığını söyledi. Tom told Mary that he was the one responsible for what happened. Tom, Mary'ye olanlardan kendisinin sorumlu olduğunu söyledi. Am I responsible for this? Ben bundan sorumlu muyum? Fadil is responsible for Layla's death. Fadıl, Leyla'nın ölümünden sorumludur. He is responsible for it. Bunun sorumlusu o. You are responsible for this accident. Bu kazadan siz sorumlusunuz. After fifteen years at a building firm, Bill Pearson was given the responsible position of area manager. Bir inşaat şirketinde on beş yıldan sonra, Bill Pearson'a, sorumlu bölge müdürü pozisyonu verildi. Parents are responsible for their children's crimes. Anne babalar, çocuklarının suçlarından sorumludurlar. I'm responsible for Tom's safety. Tom'un güvenliğinden sorumluyum. You're responsible. Siz sorumlusunuz. You're the one responsible for all this. Bütün bunların sorumlusu sensin. She is responsible for this broken window. Bu kırık pencereden o sorumlu. She wished to punish only those responsible. Sadece sorumluları cezalandırmak istiyordu. That drunk driver is responsible for the accident. Kazadan o sarhoş sürücü sorumlu. Tom was responsible for it. Bunun sorumlusu Tom'du. Tom was responsible. Tom sorumluydu. Everyone is responsible for his own stupidity. Herkes kendi aptallığından sorumludur. You're not responsible. Sen sorumlu değilsin. Tom was responsible for that. Onun için Tom sorumluydu. He was responsible for the car accident. Araba kazasından o sorumluydu. Tom is personally responsible for Mary's death. Tom, Mary'nin ölümünden şahsen sorumludur. Parents are responsible for their children's education. Ebeveynler çocuklarının eğitiminden sorumludurlar. He's responsible for that. Bunun sorumlusu o. Your father is very responsible. Baban çok sorumlu. Tom is the one responsible for that. Tom bunun sorumlusu olan kişi. You can't hold me responsible. Beni sorumlu tutamazsın. The terrorist group was responsible for the bomb explosion outside the embassy. Terör örgütü, elçilik dışındaki bomba patlamasından sorumluydu. A mother is responsible for the conduct of her children. Bir anne çocuklarının davranışlarından sorumludur. It was you that was responsible for the accident. Kazanın sorumlusu sizdiniz. Tom is responsible for that, isn't he? Tom bundan sorumlu, değil mi? I'm not responsible for what Tom has done. Tom'un yaptığından ben sorumlu değilim. A responsible student knows his or her responsibilities. Sorumlu bir öğrenci kendi sorumluluklarını bilir. I'm responsible for you. Senden ben sorumluyum. The captain is responsible for the safety of passengers. Kaptan yolcuların güvenliğinden sorumludur. Dan was responsible for twenty-eight bank robberies. Dan yirmi sekiz banka soygunundan sorumluydu. If the machine is damaged, you are responsible. Eğer makine bozulursa, sen sorumlusun. Tom was responsible for that. Bunun sorumlusu Tom'du. Who is responsible for high unemployment? Yüksek işsizlikten kim sorumlu? You are responsible for the death of the child. Çocuğun ölümünden sen sorumlusun. We are in part responsible for it. Bundan kısmen biz sorumluyuz. She's responsible for preparing the report. Raporu hazırlamaktan o sorumlu. Who's responsible for this? Kim bundan sorumlu? Tom is responsible for this accident. Bu kazadan Tom sorumlu. I'm responsible for what happened here. Burada olanlardan ben sorumluyum. Who exactly is responsible? Tam olarak kim sorumlu? You aren't responsible for what Tom did. Tom'un yaptığından sorumlu değilsin. Tom is apparently responsible for what happened. Görünüşe göre olanlardan Tom sorumlu. Are you responsible for this mess? Bu karmaşadan sen mi sorumlusun? The magnets on their heads were responsible for that. Bunun sorumlusu kafalarındaki mıknatıslar. The police are responsible for the maintenance of law and order. Polis, kanun ve düzenin korunmasından sorumludur. Are you responsible for all of this? Bütün bunlardan sen mi sorumlusun? I am responsible for this mistake. Bu hatadan ben sorumluyum. Tom is responsible for Mary's safety. Mary'nin güvenliğinden Tom sorumlu. We are, in large measure, responsible for students' success in the entrance exam. Öğrencilerin giriş sınavındaki başarılarından büyük ölçüde biz sorumluyuz. He is responsible for the accident. Kazadan o sorumludur. Don't hold yourself responsible for what happened. Olanlardan kendini sorumlu tutma. We are all responsible for this situation. Bu durumdan hepimiz sorumluyuz. Tom is the one responsible for this, isn't he? Tom bundan sorumlu olan kişi, değil mi? The captain is responsible for the safety of passengers. Yolcuların güvenliğinden kaptan sorumludur. You are in part responsible for it. Bundan kısmen sorumlusunuz. Not only I, but also you are responsible for this accident. Bu kazadan sadece ben değil, sen de sorumlusun. Tom and Mary are both responsible for it. Tom ve Mary'nin her ikisi de bundan sorumlu. She is responsible. Sorumlusu o. Tom isn't the one responsible for this mess. Bu karmaşanın sorumlusu Tom değil. I'm partly responsible for what happened. Olanlar için kısmen sorumluyum. You're responsible for everything that has happened. Olan her şeyden sen sorumlusun. Tom is responsible for it. Tom bundan sorumludur. Sami is responsible. Sami sorumlu. I know that you're very responsible. Çok sorumlu olduğunuzu biliyorum. I am not responsible. Ben sorumlu değilim. Tom is responsible for preparing the report. Raporu hazırlamaktan Tom sorumludur. I wasn't responsible. Ben sorumlu değildim. All of you are responsible. Hepiniz sorumlusunuz. I won't quit until we find out who's responsible. Biz kimin sorumlu olduğunu bulana kadar pes etmeyeceğim. I'm responsible for Tom. Tom'dan sorumluyum. Sami is legally responsible for what he did. Sami yaptıklarından yasal olarak sorumludur. Tom is responsible for that. Bundan Tom sorumlu. Tom used to be responsible. Tom sorumluydu. That drunk driver is responsible for the accident. O sarhoş sürücü kazadan sorumlu. I'm responsible for that. Ondan ben sorumluyum. You're not responsible for what happened. Olanlardan sen sorumlu değilsin. Tom is responsible, isn't he? Tom sorumlu, değil mi? Fadil is responsible for Layla's death. Leyla'nın ölümünden Fadıl sorumludur. I know you aren't responsible for this problem. Bu sorundan senin sorumlu olmadığını biliyorum. Who is responsible for this class? Bu sınıftan kim sorumludur? Who's responsible? Kim sorumlu? We are responsible for your protection from now on. Şu andan itibaren senin korunmandan biz sorumluyuz. You're responsible, aren't you? Sen sorumlusun, değil mi? Sami was responsible for these two killings. Bu iki cinayetten Sami sorumluydu. The parents are responsible for the education of the children. Çocukların eğitiminden ebeveynler sorumludur. The Moon's gravity is responsible for the ocean tides on Earth. Dünya'daki okyanus gelgitlerinden Ay'ın yerçekimi sorumludur. Tom is responsible for that. Bunun sorumlusu Tom. Tom is very responsible. Tom çok sorumlu. I'm responsible for everything. Her şeyden ben sorumluyum. He is responsible for the accident. Kazadan o sorumlu. The true killer responsible for her murder is you! Onun cinayetinden sorumlu olan gerçek katil sensin! The Moon's gravity is responsible for the ocean tides on Earth. Ayın çekimi Dünyada okyanus gelgitlerinden sorumludur. I'm responsible for her. Ondan ben sorumluyum. Who is responsible for this class? Bu sınıfın sorumlusu kim? What am I responsible for? Ben ne için sorumluyum? They were responsible for the accident. Onlar kazadan sorumluydu. I'm responsible for my conduct. Davranışlarım için ben sorumluyum. You're responsible for this accident. Bu kazadan sen sorumlusun. You're responsible for everything that has happened. Olan her şeyden siz sorumlusunuz. Who's responsible for this mess in the kitchen? Mutfaktaki bu dağınıklıktan kim sorumlu? I'm not responsible for what he did. Onun yaptığının sorumlusu ben değilim. We're responsible. Biz sorumluyuz. Tom and Mary are both responsible for it. Hem Tom hem de Mary ondan sorumlu. I wonder who's responsible for this. Bundan kimin sorumlu olduğunu merak ediyorum. Don't hold yourself responsible for what happened. Yaşananlardan kendini sorumlu tutma. A drunk driver was responsible for the car accident. Sarhoş sürücü araba kazasından sorumluydu. Am I responsible for this? Bundan ben mi sorumluyum? I'm responsible for you. Ben senden sorumluyum. We have to be financially responsible. Mali açıdan sorumlu olmak zorundayız. Tom is responsible for it. Bunun sorumlusu Tom. They were responsible for the accident. Kazadan onlar sorumluydu. You're not responsible for what Tom did. Tom'un yaptığından sorumlu değilsin. It was you that was responsible for the accident. Kazanın sorumlusu sendin. Who is responsible for leaving the window open? Pencerenin açık bırakılmasından kim sorumlu? Tom is responsible for the accident. Kazadan Tom sorumlu. The burning of coal is responsible for more than 40% of Australia's greenhouse gas emissions. Kömürün yakılması Avustralya'nın sera gazı emisyonlarının %40'ından fazlasından sorumludur. A large asteroid was responsible for the extinction of the dinosaurs. Dinozorların tükenmesinden büyük bir asteroid sorumluydu. Who is responsible for this? Bunun sorumlusu kim? She wished to punish only those responsible. O sadece sorumluları cezalandırmak istedi. Sami was responsible for these two killings. Sami bu iki cinayetten sorumluydu. You're the one responsible for all this. Bütün bunlardan sorumlu olan kişi sensin. You are responsible for the result. Sen sonuçtan sorumlusun. I wonder who's responsible for this. Bunun sorumlusu kim, merak ediyorum. I'm responsible. Ben sorumluyum. Tom is responsible for this. Tom bundan sorumlu. How much of this are you responsible for? Bunun ne kadarından sen sorumlusun? The person responsible has been fired. Sorumlu kişi işten atıldı. Tom is responsible for preparing the report. Tom raporu hazırlamakla sorumludur. I am responsible for this failure. Bu başarısızlıktan ben sorumluyum. I'm responsible for my own actions. Ben kendi yaptıklarımdan sorumluyum. I'm responsible for my conduct. Davranışlarımdan ben sorumluyum. Were you responsible? Siz sorumlu muydunuz? Aren't you responsible for this? Bunun sorumlusu sen değil misin? I'm not responsible for what he did. Ben onun yaptıklarından sorumlu değilim. Why aren't you more responsible? Neden daha sorumlu değilsin? Parents are responsible for their children's crimes. Ebeveynler çocuklarının suçlarından sorumludur. I am responsible for the mistake. Hatadan sorumluyum. Aren't you responsible for what happened? Olanlardan sen sorumlu değil misin? Are you responsible for this? Bunun sorumlusu sen misin? Sami was too young to be held criminally responsible for his act. Sami eyleminden dolayı cezai olarak sorumlu tutulmak için çok küçüktü. You are partially responsible. Kısmen sorumlusun. I'm the one responsible for doing that. Bunu yapmaktan sorumlu olan benim. Sami held Layla responsible for this. Sami bundan Layla'yı sorumlu tutuyordu. Who's responsible for all this? Tüm bunlardan kim sorumlu? Tom is responsible for this situation. Bu durumdan Tom sorumlu. Tom is probably the one responsible for what happened. Olanlardan sorumlu olan kişi muhtemelen Tom'dur. You're all responsible for what happened to me. Başıma gelenlerden hepiniz sorumlusunuz. You are responsible. Sen sorumlusun. I wonder who's responsible for this. Bundan kim sorumlu acaba? Sami wasn't responsible for any of it. Sami onların hiçbirinden sorumlu değildi. Who is responsible for this? Kim bundan sorumlu? I'll hold you responsible for this. Bundan seni sorumlu tutacağım. Who are the responsible people? Sorumlular kim? You are responsible for the death of the child. Sen çocuğun ölümünden sorumlusun. We are responsible in front of the law. Hukuk önünde sorumluyuz. You are responsible for what you do. Yaptığından sorumlusun. You are responsible for this accident. Kazadan sen sorumlusun. I'm not responsible for what Tom has done. Tom'un yaptıklarından ben sorumlu değilim. The person responsible for the error has been fired. Hatadan sorumlu olan kişi kovuldu. I'm partly responsible for what happened. Olanlardan kısmen ben sorumluyum. A drunk driver was responsible for the car accident. Araba kazasından sarhoş bir sürücü sorumluydu. I'm not responsible for what he did. Onun yaptıklarından ben sorumlu değilim. You are responsible for this accident. Bu kazadan sorumlusunuz. You are responsible for this accident. Bu kazadan sen sorumlusun. I know you're a very responsible person. Çok sorumlu bir kişi olduğunuzu biliyorum. Fadil was responsible to some extent to what happened to Layla. Leyla'ya olanlardan bir ölçüde Fadıl sorumluydu. I'm responsible for my own actions. Ben kendi hareketlerimden sorumluyum. Who was responsible? Kim sorumluydu? You're all responsible for what happened to me. Bana olanlar için hepiniz sorumlusunuz. Sami was very reliable and responsible. Sami çok güvenilir ve sorumluydu. You're responsible, not Tom. Tom değil, siz sorumlusunuz. Aren't you responsible for this? Bundan sorumlu değil misin? I think Tom is responsible. Sanırım Tom sorumlu. Fadil was responsible to some extent to what happened to Layla. Fadıl, bir dereceye kadar Leyla'ya olanlardan sorumluydu. I don't care who's responsible. Kimin sorumlu olduğu umurumda değil. Who's responsible for these? Bunlardan kim sorumlu? I know you aren't responsible for this problem. Bu sorundan sorumlu olmadığını biliyorum. Tom told Mary that he was the one responsible for what happened. Tom Mary'ye olanlardan sorumlu kişi olduğunu söyledi. I'm responsible for him. Ondan ben sorumluyum. If that is true, then he is not responsible for the accident. Eğer bu doğruysa o, kazadan sorumlu değil. We're responsible for them. Onlardan biz sorumluyuz. A bus driver is responsible for the safety of the passengers. Bir otobüs şoförü, yolcuların güvenliğinden sorumludur. You're responsible, not Tom. Sen sorumlusun, Tom değil. Tom is responsible for Mary's death. Tom, Mary'nin ölümünden sorumludur. People used to call me lazy, but now all of a sudden I'm a responsible citizen. İnsanlar bana tembel derdi, ama şimdi birdenbire sorumlu bir vatandaş oldum. Tom is responsible for this. Bunun sorumlusu Tom. I'm responsible for Tom. Tom'dan ben sorumluyum. Tom is responsible for Mary's safety. Tom, Mary'nin güvenliğinden sorumludur. I'm responsible for this. Bundan ben sorumluyum. You aren't responsible for what Tom did. Tom'un yaptıklarından sen sorumlu değilsin. You aren't responsible. Sorumlu değilsiniz. I'm responsible for that. Bundan ben sorumluyum. I am responsible for my own conduct. Kendi davranışlarımdan ben sorumluyum. I know you're responsible for this. Bunun için sorumlu olduğunu biliyorum. Sami held Layla responsible for this. Sami bunun için Leyla'yı sorumlu tuttu. Who's responsible for this? Bundan kim sorumlu? Fadil is legally responsible for what he did. Fadıl yaptıkları için yasal olarak sorumludur. The parents are responsible for the education of their children. Ebeveynler çocuklarının eğitiminden sorumludur. Tom feels responsible for what happened. Tom olanlardan kendini sorumlu tutuyor. What am I responsible for? Ben neden sorumluyum? I thought Tom might be the one responsible for the problem. Sorunun sorumlusunun Tom olabileceğini düşündüm. Fadil was responsible for Layla's death. Leyla'nın ölümünden Fadıl sorumluydu. He was responsible for the car accident. Araba kazasından sorumluydu. I'm responsible for them. Onlardan ben sorumluyum. The terrorist group was responsible for the bomb explosion outside the embassy. Elçiliğin dışındaki bomba patlamasından terörist grup sorumluydu. Tom and Mary are both responsible for it. Tom ve Mary'nin ikisi de bundan sorumlu. Everyone of us is responsible for their own conduct. Hepimiz kendi davranışlarımızdan sorumluyuz. Tom is personally responsible for Mary's death. Tom Mary'nin ölümünden şahsen sorumlu. She's a responsible driver. Sorumlu bir şofördür. Tom is responsible for that, isn't he? Bunun sorumlusu Tom, değil mi? Who are the responsible people? Sorumlu insanlar kimler? I'm responsible for what's happened. Olanlardan ben sorumluyum. I am responsible for the mistake. Bu hatadan ben sorumluyum. Unsatisfied libido is responsible for producing all art and literature. Tatmin edilmemiş libido, tüm sanat ve edebiyatın üretilmesinden sorumludur. Show More (532)
2	responsible	sorumluluk sahibi	adj.
	My father is an honest, responsible citizen. Babam namuslu, sorumluluk sahibi bir vatandaştır. We all must be socially responsible about protecting the environment because it is inherently a finite resource. Hepimiz çevrenin korunması konusunda sosyal sorumluluk sahibi olmalıyız çünkü çevre doğası gereği sınırlı bir kaynaktır. So I call on business too to be as socially responsible as possible when making investments. Dolayısıyla iş dünyasını da yatırım yaparken mümkün olduğunca sosyal sorumluluk sahibi olmaya çağırıyorum. This is clearly the only responsible attitude to adopt on this subject. Bu konuda benimsenmesi gereken tek sorumluluk sahibi tutumun bu olduğu açıktır. We must be responsible and resist them. Sorumluluk sahibi olmalı ve onlara direnmeliyiz. I am a polite and very responsible person. Ben kibar ve sorumluluk sahibi bir insanım. We need to be responsible. Sorumluluk sahibi olmalıyız. Tom is responsible, isn't he? Tom sorumluluk sahibi, değil mi? I think Tom is responsible. Bence Tom sorumluluk sahibidir. Sami was very reliable and responsible. Sami çok güvenilir ve sorumluluk sahibiydi. Tom is a responsible adult. Tom sorumluluk sahibi bir yetişkin. I'm responsible. Sorumluluk sahibiyim. I am in need of a responsible person. Sorumluluk sahibi birine ihtiyacım var. You're not responsible. Sorumluluk sahibi değilsin. I'm a responsible person. Sorumluluk sahibi bir insanım. I know that you're very responsible. Çok sorumluluk sahibi olduğunu biliyorum. You're responsible, aren't you? Sorumluluk sahibisin, değil mi? I know you're a very responsible person. Çok sorumluluk sahibi biri olduğunu biliyorum. I wasn't responsible. Sorumluluk sahibi değildim. She's far more responsible than you ever were. Senden çok daha sorumluluk sahibi. Your father is very responsible. Baban çok sorumluluk sahibi. You aren't responsible. Sorumluluk sahibi değilsin. She's a responsible driver. Sorumluluk sahibi bir sürücü. Tom is very responsible. Tom çok sorumluluk sahibidir. I'm a determined, organized, and responsible person. Ben kararlı, düzenli ve sorumluluk sahibi biriyim. I'm a reliable and responsible person at work. İşimde güvenilir ve sorumluluk sahibi biriyim. Tom used to be responsible. Tom eskiden sorumluluk sahibiydi. You're the responsible one. Sorumluluk sahibi olan sensin. I'm a responsible, hardworking, and, above all, professional person. Ben sorumluluk sahibi, çalışkan ve her şeyden önce profesyonel biriyim. A responsible student knows his or her responsibilities. Sorumluluk sahibi bir öğrenci sorumluluklarını bilir. Tom isn't very responsible. Tom pek sorumluluk sahibi değil. Show More (28)
3	responsible	mesul	adj.
	You are responsible. Sen mesulsün. The police are responsible for the maintenance of law and order. Polisler, kanun ve düzenin korunmasından mesuldür. She isn't responsible for what Tom has done. Tom'un yaptıklarından o mesul değil. You're not responsible for what Tom did. Tom'un yaptıklarından sen mesul değilsin. Show More (1)
4	responsible	müsebbip	adj.
	Drought is responsible for the fungal diseases in crops. Bitkilerdeki mantar hastalıklarının müsebbibi kuraklıktır. Show More (-2)
5	responsible	yükümlü	adj.
	The Commission is responsible for ensuring that Community law is observed. Komisyon, Topluluk hukukuna riayet edilmesini sağlamakla yükümlüdür. Show More (-2)