|
- Mr Miller has played the role of the man riding the last dinosaur, if I may put it that way.
- Bay Miller, tabiri caizse son dinozora binen adam rolünü oynadı.
- Tom has been riding the bus to work.
- Tom işe gitmek için otobüse biniyordu.
- Riding in a Ferris wheel is my favorite thing to do.
- Bir dönme dolaba binme yapmak için en sevdiğim şey.
- I don't like riding buses.
- Otobüse binmekten hoşlanmam.
- I don't like riding buses.
- Otobüse binmeyi sevmiyorum.
- When riding the escalator, please hold the handrail and stand inside the yellow line.
- Yürüyen merdivene binerken lütfen tırabzanı tut ve sarı çizginin içinde dur.
- I've never tried riding a unicycle.
- Tek tekerlekli bisiklete binmeyi hiç denemedim.
- I can't imagine Tom riding a motorcycle.
- Tom'un motosiklete bindiğini hayal bile edemiyorum.
- Tom has been riding the bus to work.
- Tom işe gitmek için otobüse biniyor.
- Tom is good at riding horses.
- Tom atlara binmede iyidir.
- Tom and I both like riding horses.
- Tom ve ben ikimiz de atlara binmeyi severiz.
- Tom is riding a dragon around Boston.
- Tom Boston'da bir ejderhaya biniyor.
- Do you see many people riding horses around here?
- Bu çevrede atlara binen çok insan görüyor musun?
- I was riding my motorcycle.
- Motosikletime biniyordum.
- Tom loves riding motorcycles.
- Tom motosiklete binmeyi seviyor.
- Riding a unicycle is one thing I'm not very good at.
- Tek tekerlekli bisiklete binmek pek iyi olmadığım bir şey.
- About sixty men from the tribe quickly arrived riding horses.
- Kabileden yaklaşık altmış adam hızla atlara binerek geldi.
- Tom taught me everything I know about riding horses.
- Tom atlara binme hakkında bildiğim her şeyi bana öğretti.
- Riding in a Ferris wheel is my favorite thing to do.
- Dönme dolaba binmek en sevdiğim şeydir.
- Riding a unicycle is one thing I'm not very good at.
- Tek tekerlekli bisiklete binmek çok iyi olmadığım bir şey.
- He enjoys horseback riding.
- At binmeyi seviyor.
- I don't know anything about riding horses.
- At binmek hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
- Tom taught me everything I know about riding horses.
- At binmekle ilgili bildiğim her şeyi bana Tom öğretti.
- Tom's dog seems to enjoy riding in the back of Tom's pickup truck.
- Tom'un köpeği, Tom'un kamyonetinin arkasına binmekten hoşlanıyor gibi görünüyor.
- I don't like riding the subway.
- Ben metroya binmeyi sevmiyorum.
- I don't like riding the subway.
- Metroya binmeyi sevmiyorum.
- I want to go horseback riding.
- At binmeye gitmek istiyorum.
- Riding double on a bicycle is dangerous.
- Bisiklete çift binmek tehlikelidir.
- When riding the escalator, please hold the handrail and stand inside the yellow line.
- Yürüyen merdivene binerken lütfen tırabzanı tutun ve sarı çizginin içinde durun.
- Always wear a helmet when you're riding.
- Motor ve bisiklete binerken her zaman kask takın.
- The car he was riding crashed into a train.
- Bindiği araba bir trene çarptı.
- Tom and Mary both like riding horses.
- Tom ve Mary her ikisi de atlara binmeyi severler.
- Tom doesn't like riding buses.
- Tom otobüse binmeyi sevmiyor.
- I want to see Tom riding his unicycle.
- Tom'un tek tekerlekli bisikletine binmesini görmek istiyorum.
- Sami was riding that motorbike.
- Sami o motosiklete biniyordu.
- Tom loves riding motorcycles.
- Tom motosiklete binmeyi sever.
- I prefer riding to walking.
- Bisiklete binmeyi yürümeye tercih ederim.
Show More (34)
|