sadly - Inglés Turco Frases
Inglés Turco
sadly ne yazık ki adv.
  • To counter this shortage, sadly an abhorrent phenomenon has developed – the illicit trade in human organs.
  • Bu eksikliği gidermek için, ne yazık ki, insan organlarının yasadışı ticareti gibi iğrenç bir olgu ortaya çıkmıştır.
  • Sadly, stoning seems to have been only stopped temporarily, for reasons of image.
  • Ne yazık ki recm, imaj nedeniyle sadece geçici olarak durdurulmuş görünmektedir.
  • Sadly at this moment, he seems to me more likely to achieve the latter.
  • Ne yazık ki şu anda bana ikincisini başarması daha olası görünüyor.
Show More (89)
sadly hüzünle adv.
  • The old man started to laugh sadly.
  • Yaşlı adam hüzünle gülmeye başladı.
  • Smiling sadly, she began to talk.
  • Hüzünle gülümseyerek konuşmaya başladı.
  • Tom smiled sadly.
  • Tom hüzünle gülümsedi.
Show More (3)
sadly maalesef adv.
  • Some have made a great deal of progress, while others sadly still have ground to make up.
  • Bazıları büyük ilerleme kaydetti, bazıları ise maalesef daha yapılacak işleri var.
  • Sadly, it is not enough.
  • Maalesef bu yeterli değil.
  • Sadly, Noah's ark was not an adequate environment for dragons, dinosaurs and unicorns.
  • Maalesef Nuh'un gemisi ejderhalar, dinozorlar ve tek boynuzlu atlar için uygun bir ortam değildi.
Show More (1)
sadly üzüntülü bir şekilde adv.
  • Tom smiled sadly.
  • Tom üzüntülü bir şekilde gülümsedi.
  • The old man laughed sadly.
  • Yaşlı adam üzüntülü bir şekilde güldü.
Show More (-1)
sadly üzülerek adv.
  • I must say that, sadly, my country is no example when it comes to reducing emissions, but rather the opposite.
  • Üzülerek söylemeliyim ki, emisyonların azaltılması konusunda benim ülkem örnek değil, tam tersi.
Show More (-2)
sadly acı bir şekilde adv.
  • The old man started to laugh sadly.
  • Yaşlı adam acı bir şekilde gülmeye başladı.
Show More (-2)