|
- This sector is the main supplier of seafood products to the domestic fresh fish market.
- Bu sektör, yerel taze balık pazarına deniz ürünleri sağlayan ana tedarikçi konumundadır.
- Food safety with regard to seafood is also of prime importance.
- Deniz ürünleri açısından gıda güvenliği de büyük önem taşımaktadır.
- The food is nice and fresh, particularly the seafood.
- Yemekler güzel ve taze, bilhassa deniz ürünleri.
- The food is nice and fresh, particularly the seafood.
- Yemekler harika ve taze, özellikle de deniz ürünleri.
- The food is nice and fresh, particularly the seafood.
- Yemekler güzel ve taze, özellikle de deniz ürünleri.
- We both like seafood.
- İkimiz de deniz ürünlerini severiz.
- I have not eaten any seafood since the recent oil spill.
- Son petrol sızıntısından beri hiç deniz ürünü yemedim.
- It is the best fish and seafood restaurant in the city.
- Şehirdeki en iyi balık ve deniz ürünleri restoranı.
- Tom likes seafood.
- Tom deniz ürünlerini sever.
- What's your favorite type of seafood?
- En sevdiğiniz deniz ürünü türü nedir?
- Tom requested seafood.
- Tom deniz ürünleri istedi.
- I developed an aversion toward seafood.
- Deniz ürünlerine karşı bir tiksinti geliştirdim.
- We like seafood.
- Deniz ürünlerini severiz.
- It is the best fish and seafood restaurant in the city.
- Kentteki en iyi balık ve deniz ürünleri restoranıdır.
- This is the best seafood restaurant in the neighborhood.
- Bu, semtteki en iyi deniz ürünleri restoranı.
- I would like marinated fish and seafood.
- Ben marine edilmiş balık ve deniz ürünü istiyorum.
- I developed an aversion toward seafood.
- Deniz ürünlerine karşı bir isteksizlik geliştirdim.
- We both like seafood.
- İkimiz de deniz ürünlerinden hoşlanırız.
- This is by far the best seafood restaurant in this area.
- Bu bölgedeki açık ara en iyi deniz ürünleri restoranı burası.
- Tom requested seafood.
- Tom deniz ürünlerini istedi.
- I like seafood.
- Deniz ürünlerini seviyorum.
- I'm allergic to seafood.
- Deniz ürünlerine alerjim var.
- Mary likes seafood.
- Mary deniz ürünlerini sever.
- This is the best seafood restaurant in the neighborhood.
- Bu civardaki en iyi deniz ürünleri restoranı.
- Do you like seafood?
- Deniz ürünlerini sever misin?
- Mary likes seafood.
- Mary deniz ürünlerini seviyor.
- This is by far the best seafood restaurant in this area.
- Bu, bu bölgede bugüne kadar en iyi deniz ürünleri restoranıdır.
- I think I'm sick from the seafood.
- Sanırım deniz ürünlerinden bıktım.
- I like seafood.
- Deniz ürünlerini severim.
- I seldom eat seafood.
- Ben nadiren deniz ürünleri yerim.
- I really like seafood.
- Ben gerçekten deniz ürünlerini severim.
- Tom is allergic to seafood.
- Tom'un deniz ürünlerine alerjisi var.
- They like seafood.
- Onlar deniz ürünlerini seviyorlar.
- We like seafood.
- Biz deniz ürünlerini seviyoruz.
- I would like marinated fish and seafood.
- Marine edilmiş balık ve deniz ürünleri istiyorum.
- I seldom eat seafood.
- Nadiren deniz ürünleri yerim.
- Sami built a small fortune with his popular seafood restaurant.
- Sami popüler deniz ürünleri restoranıyla küçük bir servet inşa etti.
- We glutted ourselves with lobsters and other seafood.
- Istakoz ve diğer deniz ürünleriyle karnımızı doyurduk.
- Tom is allergic to seafood.
- Tom deniz ürünlerine karşı alerjiktir.
- I like eating seafood.
- Deniz ürünleri yemeyi severim.
- He likes seafood.
- O, deniz ürünlerini seviyor.
- She likes seafood.
- Deniz ürünlerini sever.
- She likes seafood.
- O, deniz ürünlerini seviyor.
- They like seafood.
- Deniz ürünlerini severler.
- I really like seafood.
- Deniz ürünlerini gerçekten severim.
- Tom is allergic to seafood.
- Tom'un deniz ürünlerine alerjisi vardır.
- He likes seafood.
- Deniz ürünlerini sever.
Show More (44)
|
