1 |
snack |
atıştırmalık |
n. |
|
- Three hours later, a snack like fruit or a few cookies.
- Üç saat sonra, meyve gibi bir atıştırmalık veya birkaç kurabiye.
- I've prepared a snack for you.
- Senin için atıştırmalık bir şeyler hazırladım.
- I fixed us a snack.
- Bize atıştırmalık bir şeyler hazırladım.
- I wish I'd brought some snacks.
- Keşke atıştırmalık bir şeyler getirseydim.
- What's your favorite snack?
- En sevdiğiniz atıştırmalık nedir?
- Who ate my snacks?
- Benim atıştırmalıklarımı kim yedi?
- What does he eat for a mid-afternoon snack?
- İkindi vakti atıştırmalık olarak ne yiyor?
- Tom fixed us a snack.
- Tom bize atıştırmalık bir şeyler hazırladı.
- Tom is making a snack for Mary.
- Tom, Mary için atıştırmalık hazırlıyor.
- Free snacks will be provided.
- Ücretsiz atıştırmalıklar verilecektir.
- Where is the snack machine?
- Atıştırmalık makinesi nerede?
- I had some custard pudding for an afternoon snack.
- Öğleden sonra atıştırmalığı olarak krem karamel yedim.
- I will eat a chocolate snack.
- Çikolatalı atıştırmalık yiyeceğim.
- A carrot is a healthy snack.
- Havuç sağlıklı bir atıştırmalıktır.
- You shouldn't eat snacks between meals.
- Öğün aralarında atıştırmalık yememelisin.
- Fried banana is a favorite snack here.
- Kızarmış muz burada çok sevilen bir atıştırmalıktır.
- What's your favorite snack food?
- En sevdiğin atıştırmalık yiyecek nedir?
- If you want to lose weight, you should cut down on between-meal snacks.
- Kilo vermek istiyorsanız, öğün arası atıştırmalıkları azaltmalısınız.
- I bought them snacks.
- Onlara atıştırmalık aldım.
- I made a snack for us.
- Bizim için atıştırmalık bir şeyler hazırladım.
- Snacks will be served.
- Atıştırmalıklar servis edilecektir.
- Popcorn is one of my favorite snacks.
- Patlamış mısır en sevdiğim atıştırmalıklardan biridir.
- Can you make me a snack?
- Bana atıştırmalık bir şeyler yapabilir misin?
- There were many delicious snacks at the party.
- Partide çok lezzetli atıştırmalıklar vardı.
- She fixed us a snack.
- Bize atıştırmalık bir şeyler hazırladı.
- Salted pretzels were the favourite snack of the kids.
- Tuzlu krakerler çocukların en sevdiği atıştırmalıklardı.
- We prepared snacks beforehand.
- Önceden atıştırmalıklar hazırladık.
- I fixed us a snack.
- Atıştırmalık bir şeyler hazırladım kendimize.
- Buy me a snack.
- Bana atıştırmalık bir şeyler al.
- I thought Tom would make snacks for us.
- Tom'un bizim için atıştırmalıklar hazırlayacağını düşündüm.
- There were many delicious snacks at the party.
- Partide birçok lezzetli atıştırmalıklar vardı.
- For snacks, she eats fruit or nuts.
- Atıştırmalık olarak meyve ya da fındık yiyor.
- Where can I buy snacks?
- Nereden atıştırmalık alabilirim?
- I never used to eat snacks.
- Hiç atıştırmalık yemezdim.
- Popcorn is my favorite snack.
- Patlamış mısır benim en sevdiğim atıştırmalıktır.
- I was going to get myself a snack.
- Kendime atıştırmalık bir şeyler alacaktım.
- I made you a snack.
- Sana atıştırmalık bir şeyler hazırladım.
- Sami ate snacks.
- Sami atıştırmalıklar yiyordu.
- I need a snack.
- Atıştırmalığa ihtiyacım var.
- Did you pack any snacks?
- Yanına atıştırmalık bir şeyler aldın mı?
- Tom is eating snacks.
- Tom atıştırmalık yiyor.
- What's your favorite salty snack?
- En sevdiğin tuzlu atıştırmalık nedir?
- The doctor told me to eat fewer high-calorie snacks.
- Doktor bana daha az kalorili atıştırmalıklar yememi söyledi.
- What snacks do you enjoy eating?
- Hangi atıştırmalıkları yemekten hoşlanırsın?
- What snacks do you have?
- Hangi atıştırmalıklardan var?
Show More (42)
|
2 |
snack |
atıştırmak |
v. |
|
- Lane, come down for your snack.
- Lane, aşağı gel, bir şeyler atıştır.
- Tom often munches on snacks while watching TV.
- Tom sık sık televizyon izlerken atıştırır.
- I need a snack.
- Bir şeyler atıştırmam lazım.
- After a quick break and a snack he felt revitalized.
- Kısa bir mola verip bir şeyler atıştırdıktan sonra kendini yeniden canlanmış hissetti.
- I had some custard pudding for an afternoon snack.
- Öğleden sonra atıştırmak için krem karamel yedim.
- What does he eat for a mid-afternoon snack?
- Öğleden sonra atıştırmak için ne yer?
- What does Tom eat for a mid-afternoon snack?
- Tom öğleden sonra atıştırmak için ne yer?
- I can't sleep without a midnight snack.
- Gece yarısı bir şeyler atıştırmadan uyuyamam.
- Tom is in the kitchen, having a late-night snack.
- Tom mutfakta, gece geç saatte bir şeyler atıştırıyor.
- He often munches on snacks while watching TV.
- Televizyon izlerken sık sık atıştırır.
- How about a snack?
- Bir şeyler atıştırmaya ne dersin?
- I'm hungry so I'm going to make a snack to tide me over until dinner.
- Acıktım, bu yüzden akşam yemeğine kadar beni idare edecek bir şeyler atıştıracağım.
- Time for a snack.
- Atıştırma zamanı.
- There's enough time for a quick snack.
- Bir şeyler atıştırmak için yeterli zaman var.
- He often munches on snacks while watching TV.
- Çoğu zaman televizyon izlerken bir şeyler atıştırır.
Show More (12)
|
3 |
snack |
aperitif |
n. |
|
- What's your favorite snack?
- En sevdiğin aperatif hangisidir?
- Fried banana is a favorite snack here.
- Kızarmış muz burada favori bir aperatif.
- What's your favorite salty snack?
- Favori tuzlu aperatifiniz nedir?
- What's your favorite snack food?
- Favori aperatif yiyeceğin nedir?
- How about a snack?
- Bir aperatife ne dersin?
- I made you a snack.
- Sana bir aperatif yaptım.
- Tom fixed us a snack.
- Tom bize bir aperatif hazırladı.
- I need a snack.
- Bir aperatife ihtiyacım var.
- Popcorn is my favorite snack.
- Patlamış mısır en sevdiğim aperatif.
- She fixed us a snack.
- O bize bir aperatif hazırladı.
- Tom is making a snack for Mary.
- Tom Mary için bir aperatif hazırlıyor.
- A carrot is a healthy snack.
- Havuç sağlıklı bir aperatiftir.
- Can you make me a snack?
- Bana bir aperatif yapabilir misin?
- I will eat a chocolate snack.
- Ben çikolatalı bir aperitif yiyeceğim.
- Where is the snack machine?
- Aperatif makinesi nerede?
Show More (12)
|
4 |
snack |
atıştırma |
n. |
|
- A nice afternoon snack does not hurt either.
- Öğleden sonra tatlı bir atıştırmalıktan zarar gelmez.
- A nice afternoon snack does not hurt either.
- Tatlı bir öğleden sonra atıştırmalığının da zararı olmaz.
- A nice afternoon snack does not hurt either.
- Tatlı bir öğleden sonra atıştırmasının da zararı olmaz.
- If you want to become thin, you should cut back on the between-meal snacks.
- Zayıflamak istiyorsanız, öğünler arası atıştırmaları azaltmalısınız.
Show More (1)
|
5 |
snack |
ara öğün |
n. |
|
- Children have a snack after school.
- Okuldan sonra çocukların bir ara öğünü var.
Show More (-2)
|