|
- We want to prevent social exclusion.
- Sosyal dışlanmayı önlemek istiyoruz.
- Social exclusion and marginalisation need to be reduced by means of a new European project such as lifelong learning.
- Sosyal dışlanma ve marjinalleşme, yaşam boyu öğrenme gibi yeni bir Avrupa projesi vasıtasıyla azaltılmalıdır.
- My fourth point concerns the Community strategy for combating social exclusion.
- Dördüncü husus, sosyal dışlanma ile mücadeleye yönelik Topluluk stratejisi ile ilgilidir.
- It is as if we would be able to solve the entire social exclusion issue in this House.
- Sanki tüm sosyal dışlanma sorununu bu Mecliste çözebilecekmişiz gibi.
- Of course, I voted for the Figueiredo report on the conciliation committee text on combating social exclusion.
- Tabii ki Figueiredo'nun sosyal dışlanma ile mücadeleye ilişkin uzlaşma komitesi metnine ilişkin raporuna oy verdim.
- Social exclusion is a complex topic.
- Sosyal dışlanma karmaşık bir konudur.
- Indeed, a priority for the European Union now is combating social exclusion.
- Gerçekten de Avrupa Birliği'nin şu andaki önceliklerinden biri sosyal dışlanma ile mücadele etmektir.
- The rapporteur spoke with great passion and great conviction about the issues involved in social exclusion.
- Raportör, sosyal dışlanma ile ilgili konular hakkında büyük bir tutku ve inançla konuştu.
- If only we could do something about social exclusion and poverty!
- Keşke sosyal dışlanma ve yoksulluk konusunda bir şeyler yapabilseydik!
- First of all, the pension schemes must be designed effectively to prevent poverty and social exclusion.
- Her şeyden önce, emeklilik planları yoksulluğu ve sosyal dışlanmayı önleyecek şekilde etkin olarak tasarlanmalıdır.
- Poverty and social exclusion are other issues that deserve increased attention.
- Yoksulluk ve sosyal dışlanma daha fazla ilgiyi hak eden diğer konulardır.
- Gender is also very important in terms of social exclusion and poverty.
- Toplumsal cinsiyet, sosyal dışlanma ve yoksulluk açısından da çok önemlidir.
- These measures must also combat undeclared work and poverty and social exclusion.
- Bu tedbirler aynı zamanda kayıt dışı çalışma, yoksulluk ve sosyal dışlanma ile de mücadele etmelidir.
- We must, of course, look at the programmes that we ourselves have put together to attack poverty and social exclusion.
- Elbette yoksulluk ve sosyal dışlanmaya karşı kendi oluşturduğumuz programlara da bakmalıyız.
- Finally, children are the first to suffer in war situations and from poverty and social exclusion.
- Son olarak, savaş durumlarında, yoksulluk ve sosyal dışlanmadan ilk zarar görenler çocuklardır.
- We are also committed to the fight against poverty and social exclusion.
- Ayrıca yoksulluk ve sosyal dışlanma ile mücadele konusunda da kararlıyız.
- All Member States submitted their national action plans against poverty and social exclusion during June this year.
- Tüm Üye Devletler bu yılın Haziran ayında yoksulluk ve sosyal dışlanmaya karşı ulusal eylem planlarını sunmuşlardır.
- Gender is also very important in terms of social exclusion and poverty.
- Cinsiyet de sosyal dışlanma ve yoksulluk açısından çok önemlidir.
- Policies on poverty and social exclusion also need to be mentioned here.
- Burada yoksulluk ve sosyal dışlanmaya ilişkin politikalardan da bahsetmek gerekir.
- The key idea is that employment is the best safeguard against social exclusion and poverty.
- Ana fikir, istihdamın sosyal dışlanma ve yoksulluğa karşı en iyi güvence olduğudur.
- Being able to lead a life free from poverty and social exclusion is a fundamental human right.
- Yoksulluktan ve sosyal dışlanmadan uzak bir yaşam sürdürebilmek temel bir insan hakkıdır.
- In six of the 12 candidate countries, unemployment exceeds 10%, leading to social exclusion and poverty.
- 12 aday ülkenin altısında işsizlik %10'u aşıyor ve bu durum sosyal dışlanma ve yoksulluğa yol açıyor.
- Policies on poverty and social exclusion also need to be mentioned here.
- Yoksulluk ve sosyal dışlanmaya ilişkin politikalardan da burada bahsetmek gerekir.
- To underpin their commitment, the Council developed common objectives in the fight against poverty and social exclusion.
- Konsey, taahhütlerini desteklemek için yoksulluk ve sosyal dışlanma ile mücadelede ortak hedefler geliştirmiştir.
- It almost always leads to social exclusion of the weak.
- Neredeyse her zaman zayıfların sosyal dışlanmasına yol açar.
- We must make combating social exclusion and poverty a priority.
- Sosyal dışlanma ve yoksullukla mücadeleyi bir öncelik haline getirmeliyiz.
Show More (23)
|
