1 |
supplying |
tedarik |
n. |
|
- The most important point here is that the true cost of supplying all energy is reflected in its price.
- Buradaki en önemli nokta, tüm enerji tedarikinin gerçek maliyetinin fiyatına yansıtılmasıdır.
- It seems likely that we will shortly reach the limits of the world's capacity for supplying oil.
- Yakın bir zamanda dünyanın petrol tedarik kapasitesinin sınırlarına ulaşmamız muhtemel görünüyor.
- Does America or do certain groups of Americans have an interest in supplying arms?
- Amerika'nın ya da bazı Amerikalı grupların silah tedarikinde çıkarı var mı?
- Supplying poor markets at the lowest possible prices should be the rule.
- Yoksul pazarlara mümkün olan en düşük fiyatlarla tedarik sağlamak kural olmalıdır.
Show More (1)
|
2 |
supplying |
ikmal yapan |
adj. |
|
- No one had ever tried to supply such a large city by air.
- Daha önce hiç kimse bu kadar büyük bir şehre hava yoluyla ikmal yapmayı denememişti.
- Lee no longer had a way to supply his troops in Petersburg.
- Lee'nin artık Petersburg'daki birliklerine ikmal yapmasının bir yolu yoktu.
Show More (-1)
|
3 |
supplying |
sağlamak |
n. |
|
- Another important point is the charge for supplying information.
- Bir diğer önemli nokta ise bilgi sağlama ücretidir.
Show More (-2)
|