|
- Pierce has never been able to confess his love for his sweetheart.
- Pierce sevgilisine olan aşkını ona asla itiraf edemedi.
- I call my sweetheart darling.
- Sevgilime aşkım derim.
- Dan and Linda were high school sweethearts.
- Dan ve Linda lise sevgilileriydi.
- I call my sweetheart darling.
- Sevgilime sevgilim diyorum.
- Tom and Mary used to be sweethearts.
- Tom ve Mary eskiden sevgiliydiler.
- Sami married his college sweetheart.
- Sami üniversitedeki sevgilisiyle evlendi.
- Tom was Mary's college sweetheart.
- Tom, Mary'nin üniversitedeki sevgilisiydi.
- She married her high school sweetheart.
- Lisedeki sevgilisiyle evlendi.
- Tom was Mary's college sweetheart.
- Tom, Mary'nin kolejdeki sevgilisiydi.
- They used to be sweethearts back in high school.
- Onlar lisede sevgiliydi.
- How are you, my sweetheart?
- Nasılsın sevgilim?
- They used to be sweethearts back in high school.
- Lisedeyken sevgiliydiler.
- Layla was Sami's college sweetheart.
- Layla, Sami'nin üniversitedeki sevgilisiydi.
- Good morning, sweetheart.
- Günaydın, sevgilim.
- He married his high school sweetheart.
- Lisedeki sevgilisiyle evlendi.
- I married my high school sweetheart.
- Lisedeki sevgilimle evlendim.
- Tom's suffering from the absence of his sweetheart Mary.
- Tom, sevgilisi Mary'nin yokluğundan dolayı acı çekiyor.
- Tom and Mary were high school sweethearts.
- Tom ve Mary lisede sevgiliydiler.
- We were high school sweethearts.
- Lisede sevgiliydik.
- Tom's suffering from the absence of his sweetheart Mary.
- Tom sevgilisi Mary'in yokluğundan dolayı acı çekiyor.
- Tom and Mary used to be sweethearts.
- Tom ve Mary sevgiliydi.
Show More (18)
|
|
- And, sweetheart, those years pile up real fast.
- Ve tatlım, o yıllar çok çabuk birikiyor.
- And, sweetheart, those years pile up real fast.
- Ve tatlım, o yıllar çok hızlı birikiyor.
- Alice, sweetheart, please come down from there.
- Alice, tatlım, lütfen oradan aşağı in.
- I wish you peace and ease as much as possible, sweetheart.
- Sana mümkün olduğu kadar huzur ve esenlik diliyorum tatlım.
- I wish you peace and ease as much as possible, sweetheart.
- Sana mümkün olduğunca huzur ve esenlik dilerim, tatlım.
- To tell the truth, sweetheart, I'm not at all interested.
- Doğruyu söylemek gerekirse tatlım, ben hiç ilgilenmiyorum.
- I love you, sweetheart.
- Seni seviyorum, tatlım.
- I have a surprise for you, sweetheart.
- Sana bir sürprizim var, tatlım.
- Go to sleep, sweetheart.
- Uyumaya git tatlım.
- What are you crying about, sweetheart?
- Neden ağlıyorsun, tatlım?
- Go to sleep, sweetheart.
- Git de uyu, tatlım.
- You don't have to worry about me, sweetheart.
- Benim için endişelenmene gerek yok, tatlım.
- I have a surprise for you, sweetheart.
- Senin için bir sürprizim var, tatlım.
- Please do it for me, sweetheart.
- Lütfen onu benim için yap, tatlım.
- How are you, my sweetheart?
- Nasılsın, tatlım?
- What are you crying about, sweetheart?
- Niçin ağlıyorsun, tatlım?
- I have to go, Sweetheart.
- Gitmeliyim, tatlım.
- Please do it for me, sweetheart.
- Lütfen bunu benim için yap, tatlım.
- To tell the truth, sweetheart, I'm not at all interested.
- Doğruyu söylemek gerekirse, tatlım, hiç ilgilenmiyorum.
- I have to go, Sweetheart.
- Gitmek zorundayım, tatlım.
- You don't have to worry about me, sweetheart.
- Benim hakkımda endişelenmek zorunda değilsin, tatlım.
Show More (18)
|
