|
- Perhaps we will see Iraqi people welcoming their liberators with sweets and flowers.
- Belki de Irak halkının kurtarıcılarını tatlılar ve çiçeklerle karşıladığını göreceğiz.
- I like sweets.
- Tatlıları severim.
- Don't eat sweets between meal times.
- Yemek saatleri arasında tatlı yemeyin.
- I hate sweets.
- Tatlılardan nefret ederim.
- Tom's crazy about sweets.
- Tom tatlılara düşkündür.
- Tom's crazy about sweets.
- Tom tatlı delisidir.
- To lose weight, you must cut back on sweets.
- Kilo kaybetmek için daha az tatlı yemelisin.
- I willingly eat sweets.
- Tatlıları isteyerek yerim.
- I willingly eat sweets.
- İsteyerek tatlı yiyorum.
- I always brush my teeth after eating sweets.
- Tatlı yedikten sonra hep dişlerimi fırçalarım.
- She is partial to sweets.
- Tatlılara düşkündür.
- Indeed, Japanese sweets go well with Japanese tea.
- Gerçekten Japon tatlıları, Japon çayı ile iyi gider.
- You shouldn't let children eat too many sweets.
- Çocukların fazla tatlı yemelerine izin vermemelisin.
- I can't resist sweets.
- Tatlılara karşı koyamam.
- The sweets I ate were delicious!
- Yediğim tatlılar çok lezizdi!
- Please help yourself to the sweets.
- Lütfen tatlılardan alın.
- Emily loves sweets.
- Emily tatlıları sever.
- He is eating sweets.
- Tatlı yiyor.
- I am getting fat because I eat a lot of sweets.
- Şişmanlıyorum çünkü çok fazla tatlı yiyorum.
- I, on the other hand, prefer sweets.
- Öte yandan, ben tatlıları tercih ederim.
- Too many sweets cause your teeth to decay.
- Çok fazla tatlı dişlerinizin çürümesine neden olur.
- The dentist doesn't want you to eat sweets.
- Dişçi tatlı yemeni istemiyor.
- Too many sweets make you fat.
- Çok fazla tatlı insanı şişmanlatır.
- I can't resist sweets.
- Tatlılara karşı koyamıyorum.
- Please help yourself to the sweets.
- Lütfen tatlıya buyurun.
- Cut back on sweets.
- Tatlıları azalt.
- You shouldn't let children eat too many sweets.
- Çocukların çok fazla tatlı yemesine izin vermemelisiniz.
- He likes sweets.
- Tatlıları sever.
- Tom's crazy about sweets.
- Tom tatlılara deli oluyor.
- I always brush my teeth after eating sweets.
- Ben her zaman tatlı yedikten sonra dişlerimi fırçalarım.
- The sweets I ate were delicious!
- Yediğim tatlılar lezzetliydi!
- I have no more desire to eat sweets.
- Artık tatlı yeme isteğim kalmadı.
- He had cut down on sweets.
- Tatlıları azalttı.
- Too many sweets make you fat.
- Çok fazla tatlı sizi şişmanlatır.
- The cause of his toothache was overeating of sweets.
- Onun diş ağrısının nedeni aşırı tatlı yemekti.
- I hate sweets.
- Tatlıdan nefret ediyorum.
- She is partial to sweets.
- O, tatlılara meyillidir.
- Japanese sweets are lower in calories than Western sweets.
- Japon tatlıları, Batı tatlılarından daha düşük kalorilidir.
- Japanese sweets are lower in calories than Western sweets.
- Japon tatlılarının kalorisi Batı tatlılarından daha düşüktür.
- My sister likes sweets.
- Kız kardeşim tatlıları sever.
- Not being able to eat sweets is an extremely painful thing.
- Tatlı yiyememek son derece acı verici bir şeydir.
- It is often said that sweets are bad for your teeth.
- Tatlıların dişlerinize zararlı olduğu söylenir.
- He can't resist sweets.
- Tatlılara karşı koyamıyor.
- Share the sweets.
- Tatlıları paylaşın.
- Lots of children in industrialised countries are too fat because they eat too many sweets.
- Endüstrileşmiş ülkelerdeki birçok çocuk çok fazla tatlı yediğinden çok şişman.
- My sister likes sweets.
- Kız kardeşim tatlı sever.
- Don't eat sweets between meal times.
- Öğün aralarında tatlı yemeyin.
- Traditional Japanese sweets really do go well with Japanese tea.
- Geleneksel Japon tatlıları Japon çayı ile gerçekten iyi gider.
- I don't like these sweets.
- Bu tatlıları sevmiyorum.
- The cause of his toothache was overeating of sweets.
- Diş ağrısının nedeni aşırı tatlı yemesiydi.
- Tom has cut down on sweets.
- Tom tatlıları azalttı.
- To lose weight, you must cut back on sweets.
- Kilo vermek için tatlıları azaltmalısın.
- The fat girl is eating too much sweets with lots of sugar.
- Şişman kız çok fazla şekerli tatlı yiyor.
- She loves sweets.
- Tatlıları çok sever.
- Indeed, Japanese sweets go well with Japanese tea.
- Aslında, Japon tatlıları Japon çayı ile iyi gider.
- The dentist would like you not to eat any sweets.
- Diş hekimi tatlı yememeni istiyor.
- I like to eat sweets.
- Tatlı yemeyi severim.
- I don't like these sweets.
- Ben bu tatlılardan hoşlanmıyorum.
- I, on the other hand, prefer sweets.
- Ben diğer taraftan tatlıları tercih ederim.
- For my diet, I can't eat any more sweets for the next two months.
- Diyetim gereği önümüzdeki iki ay boyunca daha fazla tatlı yiyemeyeceğim.
- Tom's crazy about sweets.
- Tom tatlılara bayılır.
- To lose weight, you must cut back on sweets.
- Kilo kaybetmek için tatlıyı azaltmalısın.
- I'm cutting down on sweets.
- Tatlıları azaltıyorum.
Show More (60)
|