|
- Finally, the death penalty is also a punishment that terrorists are continually giving by killing unarmed citizens.
- Son olarak, ölüm cezası da teröristlerin silahsız vatandaşları öldürerek sürekli verdikleri bir cezadır.
- I'm now unarmed.
- Artık silahsızım.
- I was unarmed.
- Silahsızdım.
- Tom's unarmed.
- Tom silahsız.
- Tom has been accused of shooting an unarmed man.
- Tom silahsız bir insanı vurmakla suçlandı.
- I would challenge you to a battle of wits, but I see you are unarmed.
- Sana zeka savaşında meydan okurdum ama görüyorum ki silahsızsın.
- Tom was unarmed.
- Tom silahsızdı.
- Karate is an art of unarmed defense.
- Karate silahsız bir savunma sanatıdır.
- The soldier disdained shooting an unarmed enemy.
- Asker silahsız bir düşmana ateş etmeyi reddetti.
- Pirates made unarmed merchant ships prey.
- Korsanlar silahsız ticaret gemilerini av haline getirdiler.
- Tom has been accused of shooting an unarmed man.
- Tom silahsız bir adamı vurmakla suçlanıyor.
- Pirates made unarmed merchant ships prey.
- Korsanlar silahsız ticaret gemilerini av yaptı.
- Tom said he wouldn't shoot an unarmed man.
- Tom silahsız bir adamı vurmayacağını söyledi.
- Tell them we're unarmed.
- Onlara silahsız olduğumuzu söyle.
Show More (12)
|
