|
- These facts are not unrelated.
- Bu gerçekler birbiriyle ilgisiz değildir.
- This is completely unrelated to what is really happening on the ground.
- Bu, sahada gerçekten neler olduğuyla tamamen ilgisizdir.
- I unlinked this from the unrelated English sentence and linked it to a new translation.
- Cümleyi anlamca ilgisiz İngilizce cümleden ayırıp yeni bir çeviriye bağladım.
- That's unrelated.
- O ilgisiz.
- I'm here on an unrelated matter.
- İlgisiz bir konu için buradayım.
- Tom is unrelated.
- Tom ilgisiz.
- I unlinked this from the unrelated English sentence and linked it to a new translation.
- Bunu ilgisiz İngilizce cümleden çıkardım ve yeni bir çeviriye bağladım.
- These two things are completely unrelated.
- Bu iki şey tamamen ilgisiz.
Show More (5)
|
