| 1 |
up for sale |
satılığa çıkmış/çıkarılmış |
expr. |
|
- Tom has put his car up for sale.
- Tom arabasını satılığa çıkardı.
- She has put her house up for sale.
- Evini satılığa çıkardı.
- Tom is thinking about putting his house up for sale.
- Tom evini satılığa çıkarmayı düşünüyor.
- Tom is going to put his house up for sale.
- Tom evini satılığa çıkaracak.
- Tom is putting his house up for sale.
- Tom evini satılığa çıkarıyor.
- Tom has put his house up for sale.
- Tom evini satılığa çıkardı.
- Tom put his house up for sale.
- Tom evini satılığa çıkardı.
- We're thinking about putting our house up for sale.
- Evimizi satılığa çıkarmayı düşünüyoruz.
Show More (5)
|
| 2 |
up for sale |
satışta |
expr. |
|
- I'm thinking about putting my house up for sale.
- Evimi satışa çıkarmayı düşünüyorum.
- Mary put her piano up for sale.
- Mary piyanosunu satışa çıkardı.
- Tom is putting his house up for sale.
- Tom evini satışa çıkarıyor.
- Tom put his house up for sale.
- Tom evini satışa koydu.
- Tom has put his car up for sale.
- Tom arabasını satışa koydu.
- Tom is going to put his house up for sale.
- Tom evini satışa çıkaracak.
Show More (3)
|
