|
- The Committee on the Environment proposed to shorten the minimum usage time within the Community from 15 to 10 years.
- Çevre Komitesi, Topluluk içindeki asgari kullanım süresinin 15 yıldan 10 yıla indirilmesini önermiştir.
- As regards usage, we are now discussing flat rates in general.
- Kullanımla ilgili olarak, şu anda genel olarak sabit oranları tartışıyoruz.
- Please give an example of usage.
- Lütfen bir kullanım örneği verin.
- As an Englishman, he is particularly sensitive to the differences between English and American usage.
- Bir İngiliz olarak, İngiliz ve Amerikan kullanımı arasındaki farklara karşı özellikle hassastır.
- Please give an example of usage.
- Bir kullanım örneği verin lütfen.
- Unfortunately, the usage of MacBooks is very limited in Turkey.
- Ne yazık ki Türkiye'de MacBook kullanımı çok sınırlı.
- This is a book on modern English usage.
- Bu modern İngilizce kullanımı üzerine bir kitap.
- Mr Jones is very sensitive to the nuances of English and American usage.
- Bay Jones, İngiliz ve Amerikan kullanımları arasındaki nüanslara çok duyarlıdır.
- Please give an example of usage.
- Örnek bir kullanım gösterin lütfen.
- Although in common usage, this word is frequently mispronounced.
- Yaygın olarak kullanılmasına rağmen, bu kelime sıklıkla yanlış telaffuz edilir.
- This is an obsolete usage.
- Bu eski bir kullanımdır.
- How can Facebook be profitable if we don't have to pay for the usage of it?
- Kullanımı için para ödememiz gerekmiyorsa Facebook nasıl kârlı olabilir?
- This is a book on modern English usage.
- Bu, modern İngilizce kullanımına ilişkin bir kitap.
- This is an obsolete usage.
- Bu eski bir kullanım.
- Unfortunately, the usage of MacBooks is very limited in Turkey.
- Ne yazık ki, Türkiye'deki MacBook kullanımı çok sınırlıdır.
- The device's battery stopped holding charge after six months of usage.
- Cihazın pili altı aylık kullanımdan sonra şarj tutmayı bıraktı.
- Throughout the Scriptures, we find this usage of the number forty.
- Kutsal Kitap boyunca kırk sayısının bu kullanımını bulursunuz.
- There are differences in usage.
- Kullanımda farklılıklar var.
- This car must have had tough usage.
- Bu araba sert kullanılmış olmalı.
Show More (16)
|
