1 |
vietnamese |
vietnamca |
n. |
|
- She studied Vietnamese to communicate with her relatives in Vietnam.
- Vietnam'daki akrabalarıyla iletişim kurabilmek için Vietnamca öğrenmişti.
- Vietnamese is very easy to learn.
- Vietnamca öğrenmek çok kolaydır.
- A in Vietnamese is B.
- Vietnamca'da A, B'dir.
- I can't speak Vietnamese.
- Ben Vietnamca konuşamıyorum.
- I only speak a little Vietnamese.
- Sadece biraz Vietnamca biliyorum.
- If you need Vietnamese learning books, please contact me.
- Vietnamca öğrenme kitaplarına ihtiyacınız varsa, lütfen benimle bağlantı kurun.
- Vietnamese is not a hard language to learn.
- Vietnamca öğrenmesi zor bir dil değil.
- You can teach yourself Vietnamese.
- Kendi kendine Vietnamca öğrenebilirsin.
- A in Vietnamese is B.
- A, Vietnamcada B'dir.
- Vietnamese language is really hard to learn.
- Vietnamca dili, öğrenmek için gerçekten zordur.
- I can understand Vietnamese, but I can't speak it.
- Vietnamcayı anlayabiliyorum ama onu konuşamıyorum.
- Vietnamese is not a hard language to learn.
- Vietnamca öğrenmek için zor bir dil değildir.
- I only speak a little Vietnamese.
- Ben yalnızca biraz Vietnamca konuşuyorum.
- I can't speak Vietnamese.
- Vietnamca konuşamıyorum.
- It's a Vietnamese name.
- Vietnamca bir isim.
- I want to translate this sentence into Vietnamese.
- Bu cümleyi Vietnamcaya çevirmek istiyorum.
- Could you teach me some Vietnamese phrases, please!
- Bana birkaç Vietnamca cümle öğretebilir misin lütfen?
- I am learning Vietnamese.
- Vietnamca öğreniyorum.
- You can teach yourself Vietnamese.
- Kendi kendinize Vietnamca öğretebilirsiniz.
- If you need Vietnamese learning books, please contact me.
- Eğer Vietnamca öğrenme kitaplarına ihtiyacınız varsa, lütfen bana ulaşın.
- I can understand Vietnamese, but I can't speak it.
- Vietnamcayı anlayabilirim ama konuşamam.
Show More (18)
|
2 |
vietnamese |
vietnamlı |
n. |
|
- Representatives of foreign donors and Vietnamese NGOs cannot travel freely in the area where they live.
- Yabancı bağışçıların ve Vietnamlı STK'ların temsilcileri yaşadıkları bölgelerde serbestçe seyahat edememektedir.
- This is an important message which we must send to the Vietnamese authorities without delay.
- Bu, Vietnamlı yetkililere gecikmeden göndermemiz gereken önemli bir mesajdır.
- Representatives of foreign donors and Vietnamese NGOs cannot travel freely in the area where they live.
- Yabancı donörlerin ve Vietnamlı STK'ların temsilcileri yaşadıkları bölgede özgürce seyahat edememektedir.
- 100 000 Vietnamese refugees would not have been a problem.
- 100.000 tane Vietnamlı mülteci bir sorun olmazdı.
- How do the Vietnamese feel about Americans?
- Vietnamlılar Amerikalılar hakkında ne düşünüyor?
- Thirty Vietnamese kids swim every day in order to go to their school.
- Otuz Vietnamlı çocuk okullarına gitmek için her gün yüzerler.
- How do the Vietnamese feel about Americans?
- Vietnamlılar Amerikalılar hakkında nasıl hissediyor?
- It's a Vietnamese name.
- O bir Vietnamlı adıdır.
- The Vietnamese are very hospitable.
- Vietnamlılar çok misafirperverdir.
- Thirty Vietnamese kids swim every day in order to go to their school.
- Otuz Vietnamlı çocuk okullarına gidebilmek için her gün yüzüyor.
- Americans call it the Vietnam War; the Vietnamese call it the American War.
- Amerikalılar buna Vietnam Savaşı diyor, Vietnamlılar ise Amerikan Savaşı.
- 100 000 Vietnamese refugees would not have been a problem.
- 100.000 Vietnamlı mülteci sorun olmazdı.
- The Vietnamese are very hospitable.
- Vietnamlılar çok misafirperver.
- Americans call it the Vietnam War; the Vietnamese call it the American War.
- Amerikalılar bunu Vietnam savaşı ; Vietnamlılar ise Amerikan savaşı olarak adlandırır.
Show More (11)
|
3 |
vietnamese |
vietnam |
n. |
|
- International human rights organisations are still not getting a hearing from the Vietnamese government.
- Uluslararası insan hakları örgütleri Vietnam hükümetinden hala ses alamıyor.
- The situation is, I think, extremely serious, not just for the hill tribes but for the entire Vietnamese population.
- Bence durum sadece tepe kabileleri için değil tüm Vietnam nüfusu için son derece ciddi.
- The Vietnamese Government is conducting a vigorous campaign against the Protestant Montagnards via television.
- Vietnam Hükûmeti televizyon aracılığıyla Protestan Montagnardlara karşı güçlü bir kampanya yürütüyor.
- The Vietnamese people live in poverty, their society is in decline and the country is still under-developed.
- Vietnam halkı yoksulluk içinde yaşıyor, toplumları çöküşte ve ülke hala az gelişmiş durumda.
- Even today the Vietnamese government indoctrinates its citizens with pure antireligious ideas.
- Bugün bile Vietnam hükümeti vatandaşlarına saf din karşıtı fikirler aşılamaktadır.
- A second proof that Vietnamese citizens have no freedom of religion.
- Vietnam vatandaşlarının din özgürlüğüne sahip olmadığının ikinci bir kanıtı.
- Even today, the Vietnamese government indoctrinates its citizens with pure antireligious ideas.
- Bugün bile, Vietnam hükümeti vatandaşlarına saf din karşıtı fikirler aşılamaktadır.
- The situation is, I think, extremely serious, not just for the hill tribes but for the entire Vietnamese population.
- Bence durum sadece tepe kabileleri için değil, tüm Vietnam nüfusu için son derece ciddi.
- I have French nationality but Vietnamese origins.
- Fransız vatandaşıyım ama Vietnam kökenliyim.
- They say that traditional Vietnamese feasts are living museums.
- Geleneksel Vietnam şölenlerinin yaşayan müzeler olduğunu söylüyorlar.
- They say that traditional Vietnamese feasts are living museums.
- Geleneksel Vietnam ziyafetlerinin yaşayan müzeler olduğunu söylüyorlar.
- I have French nationality but Vietnamese origins.
- Fransız uyrukluyum ama Vietnam kökenliyim.
Show More (9)
|
4 |
vietnamese |
vietnam dili |
n. |
|
- Vietnamese language is really hard to learn.
- Vietnam dilini öğrenmek gerçekten zor.
Show More (-2)
|