|
- Yesterday, Wednesday, Questions to the Council were cut by 35 minutes because the agenda was so full up.
- Dün, Çarşamba günü, gündem çok dolu olduğu için Konsey'e yöneltilen sorular 35 dakika kesildi.
- The vote will take place today, Wednesday, at 12 noon.
- Oylama bugün, Çarşamba günü, öğlen 12'de yapılacak.
- I wanted to put another question relating to Wednesday.
- Çarşamba günü ile ilgili bir soru daha sormak istiyorum.
- There is no proposal for change to Wednesday.
- Çarşamba günü için herhangi bir değişiklik önerisi bulunmamaktadır.
- The voting lists for Wednesday that have been circulating here so far are wrong, or at least misleading.
- Çarşamba günü için şu ana kadar burada dolaşan oylama listeleri yanlış ya da en azından yanıltıcı.
- Yesterday, Wednesday, Questions to the Council were cut by 35 minutes because the agenda was so full up.
- Dün, Çarşamba günü, gündem çok dolu olduğu için Konsey'e yöneltilen sorular 35 dakika kadar kısaltılmıştır.
- The vote will take place tomorrow, Wednesday, at 12 noon.
- Oylama yarın, Çarşamba günü, öğlen 12'de yapılacaktır.
- The request is to move it from Wednesday to Tuesday.
- Çarşamba gününden Salı gününe alınması talep edilmektedir.
- I have three requests for amendment to Wednesday's agenda.
- Çarşamba günkü gündemde üç değişiklik talebim var.
- The tunnel was closed last Wednesday.
- Tünel geçtiğimiz Çarşamba günü kapatıldı.
- I am now receiving the Minutes later than I did previously and I have still not received the Minutes from Wednesday.
- Tutanakları daha önce aldığımdan daha geç alıyorum ve Çarşamba günkü tutanaklar hala elime ulaşmadı.
- I would like to be sure that I shall at least receive a reply on this matter by Wednesday.
- Bu konuda en azından Çarşamba gününe kadar bir cevap alacağımdan emin olmak isterim.
- The vote will take place tomorrow, Wednesday, at 12 noon.
- Oylama yarın, Çarşamba günü, öğlen 12'de yapılacak.
- The vote is scheduled for Wednesday at 12 noon.
- Oylama Çarşamba günü öğlen 12'de yapılacaktır.
- The translations had to be carried out very quickly between Monday and Wednesday.
- Çevirilerin pazartesi ve çarşamba günleri arasında çok hızlı bir şekilde yapılması gerekiyordu.
- I would like to be sure that I shall at least receive a reply on this matter by Wednesday.
- En azından Çarşamba gününe kadar bu konuda bir yanıt alacağımdan emin olmak istiyorum.
- The second vote is on whether to hold the vote on the motions in question on Wednesday or Thursday.
- İkinci oylama ise söz konusu önergelerin oylamasının Çarşamba ya da Perşembe günü yapılıp yapılmayacağına ilişkindir.
- I am now receiving the Minutes later than I did previously and I have still not received the Minutes from Wednesday.
- Şu anda tutanakları daha önce aldığımdan daha geç alıyorum ve Çarşamba günkü tutanaklar hala elime ulaşmadı.
- On the subject of Wednesday's sitting, I have another proposal regarding the oral question on capital tax.
- Çarşamba günkü oturumla ilgili olarak sermaye vergisine ilişkin sözlü soru önergesiyle ilgili bir başka önerim var.
- Will you be busy Wednesday night?
- Çarşamba gecesi meşgul olacak mısın?
- Tomorrow is Wednesday, and the day after tomorrow is Thursday.
- Yarın çarşamba ve öbür gün perşembe.
- Wednesday's test will be difficult.
- Çarşamba günkü sınav zor olacak.
- I work on Mondays, Tuesdays, Wednesdays, Thursdays and Fridays.
- Ben pazartesi, salı, çarşamba, perşembe ve cuma günleri çalışırım.
- A cab crashed into a train this Wednesday.
- Bu Çarşamba bir taksi trene çarptı.
- Tomorrow is Wednesday.
- Yarın çarşambadır.
- Today is Wednesday.
- Bugün Çarşambadır.
- I work on Mondays, Tuesdays, Wednesdays, Thursdays and Fridays.
- Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cuma günleri çalışıyorum.
- German classes are held twice a week - on Mondays and Wednesdays.
- Almanca dersleri Pazartesi ve Çarşamba günleri olmak üzere haftada iki kez yapılıyor.
- She's been sick since last Wednesday.
- Geçen çarşambadan beri hasta.
- I met my friends last Wednesday morning.
- Geçen çarşamba sabahı arkadaşlarımla buluştum.
- School begins at half past eight except on Wednesdays and Saturdays.
- Okul çarşamba ve cumartesi günleri hariç sekiz buçukta başlar.
- Easter begins next Wednesday.
- Paskalya gelecek Çarşamba başlıyor.
- German classes are held twice a week - on Mondays and Wednesdays.
- Almanca dersleri haftada iki kez yapılmaktadır- Pazartesi ve Çarşamba günleri.
- They can come on Monday or Tuesday, but not on Wednesday or Thursday.
- Pazartesi veya Salı gelebilirler ama Çarşamba veya Perşembe gelemezler.
- She's been sick since last Wednesday.
- O geçen çarşambadan beri hasta.
- Today is Wednesday, yes?
- Bugün Çarşamba, değil mi?
- Wednesday is a little Friday.
- Çarşamba demek biraz Cuma demek.
- She has been sick since last Wednesday.
- Geçen Çarşamba gününden beri hasta.
- My brother-in-law passed away last Wednesday.
- Kayınbiraderim geçen çarşamba vefat etti.
- It's Wednesday.
- Çarşamba günü.
- She's been ill since last Wednesday.
- O geçen çarşambadan beri hasta.
- Do you have anything next Wednesday?
- Gelecek çarşamba bir işin var mı?
- Have your paper on my desk by Wednesday.
- Çarşamba gününe kadar kağıdını masama koy.
- I have to hand in my report by next Wednesday.
- Gelecek çarşambaya kadar raporumu teslim etmeliyim.
- The show's Wednesday.
- Gösteri çarşamba günü.
- I don't know if today is Tuesday or Wednesday.
- Bugün salı mı yoksa çarşamba mı, bilmiyorum.
- Tomorrow is Wednesday, and the day after tomorrow is Thursday.
- Yarın Çarşamba, yarından sonraki gün de Perşembe.
- Yesterday was Wednesday.
- Dün çarşambaydı.
- The days of the week are Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, Friday, Saturday, and Sunday.
- Haftanın günleri pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi ve pazar'tır.
- The days of the week are Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, Friday, Saturday, and Sunday.
- Haftanın günleri Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi ve Pazar.
- The movie theater has discounts every Monday and Wednesday.
- Sinemada her pazartesi ve çarşamba indirim var.
- Wednesday I am free.
- Çarşamba ben boşum.
- Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, Friday, Saturday and Sunday are the days of the week.
- Pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi ve pazar haftanın günleridir.
- They can come on Monday or Tuesday, but not on Wednesday or Thursday.
- Onlar çarşamba veya perşembe günü değil pazartesi veya salı günü gelebilirler.
- Bob suggested that the party be put off till Wednesday.
- Bob, partinin Çarşambaya kadar ertelenmesini önerdi.
- Next Wednesday will be fine.
- Gelecek çarşamba iyi olacak.
- Bob suggested that the party be put off till Wednesday.
- Bob partinin Çarşamba gününe ertelenmesini önerdi.
- My brother-in-law passed away last Wednesday.
- Kayınbiraderim geçen çarşamba günü vefat etti.
- Last Wednesday, I wrote a letter to my siblings.
- Geçen çarşamba kardeşlerime bir mektup yazdım.
- A cab crashed into a train this Wednesday.
- Bu çarşamba bir taksi ve bir tren çarpıştı.
- I'll see you next Wednesday.
- Gelecek çarşamba görüşürüz.
- Yesterday was Wednesday, and tomorrow will be Friday.
- Dün çarşambaydı, yarın cuma olacak.
- Wednesday I am free.
- Çarşamba günü boşum.
- I'll see you next Wednesday.
- Önümüzdeki çarşamba görüşürüz.
- She's been ill since last Wednesday.
- Geçen çarşambadan beri hasta.
- Today it's Wednesday, isn't it?
- Bugün çarşamba, değil mi?
- Today is Wednesday, yes?
- Bugün Çarşambadır, değil mi?
- Every week I study piano on Monday and Tuesday, and dancing on Wednesday and Friday.
- Her hafta Pazartesi ve Salı günleri piyano, Çarşamba ve Cuma günleri de dans çalışıyorum.
- Last Wednesday, I wrote a letter to my siblings.
- Geçen Çarşamba, kardeşlerime bir mektup yazdım.
- I may have to wake up earlier than planned to watch it or I won't get a change until next wednesday.
- İzlemek için planladığımdan daha erken kalkmam gerekebilir ya da önümüzdeki çarşambaya kadar değişiklik yapamayabilirim.
- She has been sick since last Wednesday.
- O geçen Çarşambadan beri hasta.
- Our club will hold its monthly meeting next Wednesday.
- Kulübümüz aylık toplantısını gelecek çarşamba günü düzenleyecek.
- The party's Wednesday.
- Parti çarşamba günü.
- Today is Wednesday.
- Bugün çarşamba.
- I have to hand in my report by next Wednesday.
- Önümüzdeki çarşambaya kadar raporumu teslim etmem gerekiyor.
- Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, Friday, Saturday and Sunday are the seven days of the week.
- Pazartesi, salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi ve pazar haftanın yedi günüdür.
- Do you have anything next Wednesday?
- Gelecek Çarşamba bir şeyin var mı?
- Yesterday was Wednesday, and tomorrow will be Friday.
- Dün çarşambaydı ve yarın cuma olacak.
- Tomorrow is Wednesday.
- Yarın Çarşamba.
- She has been absent since last Wednesday.
- Geçen çarşambadan beri yok.
- See you on Wednesday.
- Çarşamba görüşürüz.
- The party's Wednesday.
- Parti çarşamba.
- I don't know if today is Tuesday or Wednesday.
- Bugün salı mı çarşamba mı bilmiyorum.
- Will you be busy Wednesday night?
- Çarşamba gecesi meşgul olacak mısınız?
- Monday, Tuesday, Wednesday, Thursday, Friday, Saturday and Sunday are the days of the week.
- Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi ve Pazar haftanın günleri.
- Our club will hold its monthly meeting next Wednesday.
- Kulübümüz önümüzdeki Çarşamba aylık toplantısını yapacak.
- Easter begins next Wednesday.
- Önümüzdeki çarşamba diriliş bayramı başlıyor.
- School begins at half past eight except on Wednesdays and Saturdays.
- Çarşamba ve Cumartesi günleri hariç okul sekiz buçukta başlar.
- It's Wednesday.
- Bugün çarşamba.
Show More (86)
|