|
- She decided to do a sponsored wheelchair push, self-propelling the wheels with her tiny hands.
- Minik elleriyle tekerlekleri kendi kendine iterek sponsorlu bir tekerlekli sandalye itme hareketi yapmaya karar verdi.
- Bicycles have two wheels.
- Bisikletlerin iki tekerleği vardır.
- His car has no wheels.
- Onun arabasının tekerlekleri yok.
- I took the wheels off Tom's bike.
- Tom'un bisikletinin tekerleklerini söktüm.
- This Italian car has three wheels.
- Bu İtalyan arabasının üç tekerleği var.
- The city is contaminated with that black smoke produced by engines with wheels.
- Şehir, tekerlekli motorların ürettiği siyah dumanla kirlenmiş durumda.
- I took the wheels off my bicycle.
- Bisikletimin tekerleklerini çıkardım.
- The wheels were turning.
- Tekerlekler dönüyordu.
- How many wheels does this truck have?
- Bu kamyonun kaç tekerleği var?
- There are no wheels on this suitcase.
- Bu bavulda tekerlekler yok.
- Tom can't ride a bicycle very well yet, so his bicycle has training wheels.
- Tom henüz bisiklete çok iyi binemiyor, bu yüzden bisikletinin alıştırma tekerlekleri var.
- There are no wheels on this suitcase.
- Bu bavulun tekerlekleri yok.
- Cars have four wheels.
- Arabaların dört tekerleği vardır.
- His car has no wheels.
- Arabasının tekerlekleri yok.
- Nice wheels.
- Güzel tekerlekler.
- Tourists are locusts on wheels.
- Turistler tekerlekli çekirgelerdir.
- Tourists are locusts on wheels.
- Turistler tekerlekler üzerinde çekirgelerdir.
- Tom can't ride a bicycle very well yet, so his bicycle has training wheels.
- Tom henüz bisiklete çok iyi binemiyor, bu yüzden onun bisikletinin eğitim tekerlekleri var.
Show More (15)
|