|
- I cannot stand Jill; she is such a witch; she gets under my skin.
- Jill'e katlanamıyorum; o tam bir cadı; uyuz oluyorum ona.
- The witches gathered at midnight to practice their rituals.
- Cadılar, ritüellerini gerçekleştirmek için gece yarısı toplandılar.
- The black magic witch doctor would then go to the grave, dig up the body, and chant incantations.
- Kara büyücü cadı doktor sonra mezara gider, cesedi çıkarır ve büyülü sözler söylermiş.
- She's a benevolent witch.
- O hayırsever bir cadı.
- The witch is stirring her cauldron.
- Cadı, kazanını karıştırıyor.
- You're a real witch.
- Sen gerçek bir cadısın.
- If you're really a witch, where's your broomstick?
- Eğer gerçekten bir cadıysan, süpürgen nerede?
- She's an evil witch.
- O, kötü bir cadı.
- She's an evil witch.
- O kötü bir cadı.
- The witch is stirring her cauldron.
- Cadı kazanını karıştırıyor.
- Mary wore a witch costume.
- Mary cadı kostümü giymişti.
- The witch turned her boyfriend into a frog.
- Cadı, onun erkek arkadaşını bir kurbağaya dönüştürdü.
- Walkers are commonly called witch's tanks.
- Yürüteçlere genellikle cadı tankı denir.
- She's a powerful witch.
- O güçlü bir cadı.
- Mary wore a witch costume.
- Mary bir cadı kostümü giydi.
- She's a nasty witch.
- O kötü bir cadı.
- The witch turned her boyfriend into a frog.
- Cadı erkek arkadaşını kurbağaya çevirdi.
- The witch cursed the poor little girl.
- Cadı zavallı küçük kızı lanetledi.
- She's a witch, just like her mother.
- O bir cadı, aynı annesi gibi.
- Between ourselves, the fat ugly witch is on a diet.
- Aramızda kalsın, şişman çirkin cadı diyet yapıyor.
- Mary wore a witch costume to the party.
- Mary parti için bir cadı kostümü giydi.
- Between ourselves, the fat ugly witch is on a diet.
- Aramızda kalsın, şişko çirkin cadı diyette.
- The witch brought the vampire back.
- Cadı vampiri geri getirdi.
- I think she's a witch.
- Bence o bir cadı.
- I am not a witch.
- Ben cadı değilim.
- Mary wore a witch costume to the party.
- Mary partide cadı kostümü giydi.
- She's a witch, just like her mother.
- O bir cadı, tıpkı annesi gibi.
- Tom is a witch doctor.
- Tom bir cadı doktoru.
- Walkers are commonly called witch's tanks.
- Yürüyüşçülere çoğunlukla cadının tankları denilmektedir.
- She's a benevolent witch.
- İyiliksever bir cadı.
Show More (27)
|
