|
- John brought the wonderful news.
- John harika haberi getirdi.
- This is a wonderful example of the democratic deficit.
- Bu, demokratik açığın harika bir örneğidir.
- Of course, it ratified the list of the ten new future members of the European Union, which is wonderful!
- Tabii ki, Avrupa Birliği'nin gelecekteki on yeni üyesinin listesini onayladı, ki bu harika!
- I went to the Verona Arena to see a wonderful opera by Giuseppe Verdi, La Traviata.
- Giuseppe Verdi'nin harika operası La Traviata'yı izlemek için Verona Arena'ya gittim.
- The Commission already has a wonderful process of consultation in place with social partners.
- Komisyon halihazırda sosyal ortaklarla harika bir istişare süreci yürütmektedir.
- We have a wonderful atrium, which is at other times the venue for celebrations.
- Diğer zamanlarda kutlamalara ev sahipliği yapan harika bir avlumuz var.
- We have a wonderful square in front of the building.
- Binanın önünde harika bir meydanımız var.
- Would you not agree that trade is a wonderful way of breaking through political quarrels?
- Ticaretin siyasi çekişmeleri aşmanın harika bir yolu olduğu konusunda hemfikir değil misiniz?
- We have wonderful documents on the subject, but this is as far as it goes.
- Bu konuda elimizde harika belgeler var, ancak buraya kadar.
- The Internet is a wonderful tool that is available to us.
- İnternet kullanabileceğimiz harika bir araçtır.
- The sooner Zimbabwe is rid of them the better for that wonderful country and the better for its people.
- Zimbabve onlardan ne kadar çabuk kurtulursa, bu harika ülke ve halkı için o kadar iyi olur.
- It is a wonderful report which I value very highly.
- Çok değer verdiğim harika bir rapor.
- Let me first thank you, Geneviève Fraisse, for your initiative, and for this wonderful report.
- Öncelikle Geneviève Fraisse, girişiminiz ve bu harika rapor için size teşekkür etmeme izin verin.
- We in Austria have taken this wonderful Austrian way forward.
- Biz Avusturya'da bu harika Avusturya yolunu ileriye taşıdık.
- Let me first thank you, Geneviève Fraisse, for your initiative, and for this wonderful report.
- Öncelikle size, Geneviève Fraisse, girişiminiz ve bu harika rapor için teşekkür etmeme izin verin.
- Well, NICTs can be wonderful educational allies if they are the means and not the end.
- Yeni bilgi ve iletişim teknolojileri amaç değil de araçsa harika eğitim müttefikleri olabilir.
- The wonderful thing is, though, that more and more Europeans are experiencing this in their daily lives.
- Ancak harika olan şey, giderek daha fazla Avrupalının bunu günlük yaşamlarında deneyimliyor olmasıdır.
- There is a wonderful climate.
- Harika bir iklim var.
- There was a wonderful élan about him which made him an extremely attractive interlocutor or companion.
- Kendisini son derece çekici bir muhatap ya da arkadaş haline getiren harika bir heyecanı vardı.
- It only remains for me to thank the rapporteur for the wonderful work she has done.
- Bana sadece raportöre yaptığı harika çalışma için teşekkür etmek kalıyor.
- Of course, it ratified the list of the ten new future members of the European Union, which is wonderful.
- Elbette Avrupa Birliği'nin gelecekteki on yeni üyesinin listesini onayladı ki bu harika bir şey.
- Mr President, I have never before had the honour of speaking for three long minutes in this wonderful Chamber.
- Sayın Başkan, daha önce bu harika Meclis'te üç dakika boyunca konuşma onuruna erişmemiştim.
- Mr President, I have never before had the honour of speaking for three long minutes in this wonderful Chamber.
- Sayın Başkan, daha önce bu harika Meclis'te üç uzun dakika boyunca konuşma şerefine nail olmamıştım.
- A few days ago, I was on Lake Como, admiring the beauty of this wonderful Italian lake from a boat.
- Birkaç gün önce Como Gölü'ndeydim ve bir tekneden bu harika İtalyan gölünün güzelliğine hayranlıkla bakıyordum.
- It would be wonderful to have best practice demonstrated in this field.
- Bu alanda en iyi uygulamaların sergilenmesi harika olacaktır.
- It would be wonderful to have best practices demonstrated in this field.
- Bu alanda en iyi uygulamaların sergilenmesi harika olurdu.
- Remember, therefore, to vote for this document and to show my satisfaction for this wonderful health Charter’.
- Bu nedenle, bu belgeye oy vermeyi ve bu harika sağlık Şartı'ndan duyduğum memnuniyeti göstermeyi unutmayın'.
- Remember, therefore, to vote for this document and to show my satisfaction for this wonderful health Charter’.
- Bu nedenle, bu belgeye oy vermeyi ve bu harika sağlık Bildirgesi'nden" duyduğum memnuniyeti göstermeyi unutmayın'.
- This morning's meeting was a wonderful and very positive symbol.
- Bu sabahki toplantı harika ve çok olumlu bir semboldü.
- That is wonderful, but unfortunately not enough.
- Bu harika ancak ne yazık ki yeterli değil.
- Zinc and phosphorus, which are part of this wonderful product, are a good prevention of osteoporosis.
- Bu harika ürünün bir parçası olan çinko ve fosfor, osteoporozun iyi bir şekilde önlenmesidir.
- It will be wonderful to see and meet him.
- Onu görmek ve tanışmak harika olacak.
- It’s a wonderful opportunity to challenge yourself.
- Kendinize meydan okumak için harika bir fırsat.
- It’s a wonderful time to be a PC gamer.
- PC oyuncusu olmak için harika bir zaman.
- You may purchase this wonderful book here.
- Bu harika kitabı buradan satın alabilirsiniz.
- You should certainly visit this wonderful country.
- Bu harika ülkeyi mutlaka ziyaret etmelisiniz.
- You taught them good lessons and wonderful things.
- Onlara iyi dersler ve harika şeyler öğrettin.
- This will bring you to the register page, where you can sign up for this wonderful game.
- Bu sizi bu harika oyuna kaydolabileceğiniz kayıt sayfasına götürecektir.
- This wonderful apartment is in a panoramic position in Bergamo.
- Bu harika daire Bergamo'da panoramik bir konumdadır.
- This wonderful book can be purchased here.
- Bu harika kitabı buradan satın alabilirsiniz.
- This wonderful online slot machine powered by Microgaming appeared in March 2017.
- Microgaming tarafından desteklenen bu harika çevrimiçi slot makinesi Mart 2017'de ortaya çıktı.
- Twitter is a wonderful place for fans.
- Twitter hayranlar için harika bir yer.
- Two wonderful options are green tea and rooibos tea.
- İki harika seçenek yeşil çay ve rooibos çayıdır.
- Want to visit a wonderful country on the Baltic Sea?
- Baltık Denizi'ndeki harika bir ülkeyi ziyaret etmek ister misiniz?
- You will be impressed with its camera setup, which boasts wonderful Leica Triple Cameras.
- Harika Leica Üçlü Kameralara sahip kamera kurulumundan etkileneceksiniz.
- Your mother was indeed a wonderful woman.
- Annen gerçekten harika bir kadındı.
- YouTube is a weird and wonderful place.
- YouTube tuhaf ve harika bir yer.
- This month, Hearthstone is giving the nod to the wide, wonderful world of the Wild format.
- Bu ay Hearthstone, Wild formatının geniş ve harika dünyasına selam veriyor.
- This will be wonderful for all of us.
- Bu hepimiz için harika olacak.
- I have a wonderful relationship with Haitians.
- Haitililerle harika bir ilişkim var.
- I have a wonderful support system around me.
- Etrafımda harika bir destek sistemi var.
- I have a wonderful team of assistants.
- Harika bir asistan ekibim var.
- A wonderful place to live, work and play!
- Yaşamak, çalışmak ve oynamak için harika bir yer!
- Again we have had a wonderful holiday.
- Yine harika bir tatil geçirdik.
- Thank you so much for this wonderful holiday, guys!
- Bu harika tatil için çok teşekkür ederim çocuklar!
- Ambleside is a wonderful place to live and study.
- Ambleside yaşamak ve okumak için harika bir yerdir.
- Thank you so much to the wonderful Andreia for sharing her inspirational story.
- İlham verici hikayesini paylaştığı için harika Andreia'ya çok teşekkür ederim.
- Thank you to our wonderful host families.
- Harika ev sahibi ailelerimize teşekkür ederiz.
- This is a perfect time to visit this wonderful city and enjoy your last (but not final) taste of Turkey.
- Bu harika şehri ziyaret etmek ve Türkiye'nin son (ama son değil) tadını çıkarmak için mükemmel bir zaman.
- This is a wonderful hunting dog that can work on land and in water.
- Bu karada ve suda çalışabilen harika bir av köpeğidir.
- The authors' observations and practical suggestions are wonderful.
- Yazarların gözlemleri ve pratik önerileri harika.
- I am now employed at a wonderful company.
- Şimdi harika bir şirkette çalışıyorum.
- So death is not wonderful because it is sure.
- Yani ölüm harika değil çünkü kesin.
- So it's more expensive, but it's wonderful.
- Yani daha pahalı ama harika.
- Technology is wonderful but it has made us a little lazy.
- Teknoloji harika ama bizi biraz tembelleştirdi.
- Thank you for my two wonderful daughters.
- İki harika kızım için teşekkür ederim.
- This hidden gem has just a few garden tables and a wonderful ambiance.
- Bu gizli mücevher sadece birkaç bahçe masasına ve harika bir ambiyansa sahiptir.
- This hotel has been a wonderful experience.
- Bu otel harika bir deneyim oldu.
- I cannot think of anything more wonderful than this!
- Bundan daha harika bir şey düşünemiyorum!
- I feel very badly for Paul Manafort and his wonderful family.
- Paul Manafort ve harika ailesi için çok üzülüyorum.
- I go home, and I have a wonderful family.
- Eve gidiyorum ve harika bir ailem var.
- I had a wonderful day at school today.
- Bugün okulda harika bir gün geçirdim.
- I had a wonderful experience at this restaurant.
- Bu restoranda harika bir deneyim yaşadım.
- It really is a wonderful tourist location.
- Gerçekten harika bir turistik yer.
- It was a wonderful day when you were born.
- Doğduğun gün harika bir gündü.
- It was a wonderful place for dinner.
- Akşam yemeği için harika bir yerdi.
- It was a wonderful world my father told me about.
- Babamın bana anlattığı harika bir dünyaydı.
- It was wonderful to hear firsthand from others.
- Başkalarından ilk elden duymak harikaydı.
- It was wonderful to work with her again.
- Onunla tekrar çalışmak harikaydı.
- I had a wonderful holiday and lots of fun.
- Harika bir tatil geçirdim ve çok eğlendim.
- I had a wonderful holiday as well.
- Ben de harika bir tatil geçirdim.
- I had a wonderful Jewish grandmother who was an active Zionist on the world stage.
- Dünya sahnesinde aktif bir Siyonist olan harika bir Yahudi büyükannem vardı.
- I had a wonderful music teacher at school.
- Okulda harika bir müzik öğretmenim vardı.
- I had a wonderful status at the club.
- Kulüpte harika bir statüm vardı.
- I had forgotten how wonderful it felt.
- Ne kadar harika bir his olduğunu unutmuşum.
- It Was wonderful to work with them!
- Onlarla çalışmak harikaydı!
- You have arrived at a wonderful place.
- Harika bir yere geldiniz.
- You have come to a wonderful place.
- Harika bir yere geldiniz.
- You have to understand that our existence is a wonderful game of exploration and creation.
- Varlığımızın harika bir keşif ve yaratma oyunu olduğunu anlamalısınız.
- I have a wonderful family and a wonderful life.
- Harika bir ailem ve harika bir hayatım var.
- It was wonderful when we got there.
- Oraya vardığımızda harikaydı.
- It will be more wonderful for them.
- Onlar için daha harika olacak.
- A dizzying show, wonderful music and a relaxing atmosphere will leave pleasant impressions about such a work of art.
- Baş döndürücü bir gösteri, harika müzik ve rahatlatıcı bir atmosfer, böyle bir sanat eseri hakkında hoş izlenimler bırakacaktır.
- A massage can be a wonderful thing.
- Bir masaj harika bir şey olabilir.
- A solid, committed relationship is a wonderful thing and can create a lot of power.
- Sağlam, kararlı bir ilişki harika bir şeydir ve çok fazla güç yaratabilir.
- This is a wonderful opportunity to become popular in our student community.
- Bu, öğrenci topluluğumuzda popüler olmak için harika bir fırsat.
- This is the best way to develop a wonderful personality.
- Harika bir kişilik geliştirmenin en iyi yolu budur.
- I have a wonderful family and job.
- Harika bir ailem ve işim var.
- I have a wonderful husband and a fantastic daughter.
- Harika bir kocam ve harika bir kızım var.
- However, she finds a wonderful, magical place.
- Ancak harika, büyülü bir yer bulur.
- I am discovering how wonderful I am.
- Ne kadar harika olduğumu keşfediyorum.
- Stayed last week at this wonderful hotel.
- Geçen hafta bu harika otelde kaldım.
- Take a look at all these wonderful creations and get creative in your own home!
- Tüm bu harika yaratımlara bir göz atın ve kendi evinizde yaratıcı olun!
- I am going to miss these wonderful people.
- Bu harika insanları özleyeceğim.
- I am married and have a wonderful relationship.
- Evliyim ve harika bir ilişkim var.
- Wonderful, you are in the right place!
- Harika, doğru yerdesiniz!
- Would that not be a wonderful idea?
- Bu harika bir fikir olmaz mıydı?
- You can fulfill all your fantasies in a wonderful and romantic way.
- Tüm fantezilerinizi harika ve romantik bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz.
- You deserve all the wonderful things in this world because you are the best person I know.
- Bu dünyadaki tüm harika şeyleri hak ediyorsun çünkü sen tanıdığım en iyi insansın.
- You have a wonderful product or service.
- Harika bir ürününüz veya hizmetiniz var.
- You have a wonderful sense of life.
- Harika bir yaşam anlayışınız var.
- You have a wonderful year ahead of you.
- Önünüzde harika bir yıl var.
- Hey, thanks a lot to everybody, you’re wonderful.
- Herkese çok teşekkürler, harikasınız.
- How can I receive this wonderful gift of salvation?
- Bu harika kurtuluş armağanını nasıl alabilirim?
- Without these wonderful, well-trained people, there would probably have been chaos in heaven.
- Bu harika, iyi eğitimli insanlar olmasaydı, muhtemelen cennette kaos olurdu.
- They all have wonderful stories to tell.
- Hepsinin anlatacak harika hikayeleri var.
- This big garden is home to a wonderful swimming pool, a tennis court, and a small lake.
- Bu büyük bahçe harika bir yüzme havuzuna, tenis kortuna ve küçük bir göle ev sahipliği yapmaktadır.
- With love, attention and guidance, even the harshest bully can become someone kind of wonderful.
- Sevgi, ilgi ve rehberlikle en sert zorba bile harika birine dönüşebilir.
- What hope can we draw from this wonderful promise?
- Bu harika vaatten nasıl bir umut çıkarabiliriz?
- What’s more, the Danes are well-known for their wonderful lifestyle.
- Dahası, Danimarkalılar harika yaşam tarzlarıyla tanınırlar.
- My husband and I have been married for 8 years, we have a wonderful 6-year-old daughter.
- Kocam ve ben 8 yıldır evliyiz, 6 yaşında harika bir kızımız var.
- Oftentimes, we may forget to see all the wonderful things that await us.
- Çoğu zaman, bizi bekleyen tüm harika şeyleri görmeyi unutabiliriz.
- Other than that, his nature is wonderful.
- Bunun dışında doğası harikadır.
- Our subconscious is a truly wonderful partner.
- Bilinçaltımız gerçekten harika bir ortaktır.
- She was invited here by a really handsome boy and she wants to look wonderful for him tonight.
- Buraya gerçekten yakışıklı bir çocuk tarafından davet edildi ve bu gece onun için harika görünmek istiyor.
- These groups offer wonderful opportunities for meeting people with common interests.
- Bu gruplar ortak ilgi alanlarına sahip insanlarla tanışmak için harika fırsatlar sunuyor.
- Overall, a wonderful experience and an excellent value.
- Genel olarak harika bir deneyim ve mükemmel bir değer.
- People are wonderful and very generous and you will get some excellent suggestions.
- İnsanlar harika ve çok cömertler ve bazı mükemmel öneriler alacaksınız.
- Portugal is a wonderful place to live.
- Portekiz yaşamak için harika bir yer.
- Queenstown is a wonderful place to visit all year round.
- Queenstown tüm yıl boyunca ziyaret etmek için harika bir yerdir.
- Ron was wonderful through the whole process.
- Ron tüm süreç boyunca harikaydı.
- She and her husband are wonderful people.
- O ve kocası harika insanlar.
- This conference is filled with wonderful ideas.
- Bu konferans harika fikirlerle dolu.
- This is a new and wonderful day for me.
- Bu benim için yeni ve harika bir gün.
- This is a perfect time to visit this wonderful city and enjoy your first taste of Bodrum.
- Bu harika şehri ziyaret etmek ve Bodrum'un ilk tadını çıkarmak için mükemmel bir zaman.
- When there is teamwork and collaboration, wonderful things can be achieved.
- Ekip çalışması ve işbirliği olduğunda, harika şeyler başarılabilir.
- Hawking has a wonderful sense of humor.
- Hawking'in harika bir mizah anlayışı var.
- He had a wonderful feeling of freedom.
- Harika bir özgürlük duygusu vardı.
- He has a wonderful girlfriend he will be marrying soon.
- Yakında evleneceği harika bir kız arkadaşı var.
- WhatsApp is a wonderful app and it’s being downloaded by more and more people every day.
- WhatsApp harika bir uygulama ve her geçen gün daha fazla kişi tarafından indiriliyor.
- When something wonderful happens, we may start to think about what could go wrong.
- Harika bir şey olduğunda, neyin yanlış gidebileceğini düşünmeye başlayabiliriz.
- He is not ready to meet such a wonderful girl.
- Böyle harika bir kızla tanışmaya hazır değil.
- It gives men a wonderful and excellent look.
- Erkeklere harika ve mükemmel bir görünüm kazandırır.
- It has a warm and wonderful atmosphere.
- Sıcak ve harika bir atmosferi var.
- It is a wonderful and unforgettable place.
- Harika ve unutulmaz bir yer.
- It is a wonderful day to socialise.
- Sosyalleşmek için harika bir gün.
- It is a wonderful opportunity to see the world and earn money.
- Dünyayı görmek ve para kazanmak için harika bir fırsat.
- It is a wonderful place for doing nothing.
- Hiçbir şey yapmamak için harika bir yer.
- It is a wonderful place to live, work, and play!
- Yaşamak, çalışmak ve oynamak için harika bir yer!
- It is a wonderful place to spend a sunny day.
- Güneşli bir gün geçirmek için harika bir yer.
- It is a wonderful Wes Anderson film.
- Harika bir Wes Anderson filmi.
- It is always wonderful to chat with you and to be inspired.
- Sizinle sohbet etmek ve ilham almak her zaman harika.
- It is going to be a wonderful hour.
- Harika bir saat olacak.
- It is going to be a wonderful school year!
- Harika bir okul yılı olacak!
- He was married to a woman named Carol, and they had a wonderful relationship.
- Carol adında bir kadınla evliydi ve harika bir ilişkileri vardı.
- Helen Mirren is a wonderful example of this.
- Helen Mirren bunun harika bir örneğidir.
- She was intense and had wonderful reflexes.
- Çok yoğundu ve harika refleksleri vardı.
- My experience at my NCUK Study Centre was absolutely wonderful.
- NCUK Eğitim Merkezimdeki deneyimim kesinlikle harikaydı.
- Therefore, the compilation of a family tree can become a wonderful tradition in every family.
- Bu nedenle, bir aile ağacının derlenmesi her ailede harika bir gelenek haline gelebilir.
- These strong women are wonderful role models.
- Bu güçlü kadınlar harika rol modelleridir.
- Firstly, the hospitality and food were wonderful.
- Öncelikle misafirperverlik ve yemekler harikaydı.
- Free Driver Scout is a wonderful driver updater tool that’s worth a try.
- Free Driver Scout, denemeye değer harika bir sürücü güncelleme aracıdır.
- Gardening can be wonderful for mind, body, and spirit.
- Bahçecilik zihin, beden ve ruh için harika olabilir.
- Have fun, and welcome to the wonderful world of being a sexually active adult!
- Eğlenin ve cinsel açıdan aktif bir yetişkin olmanın harika dünyasına hoş geldiniz!
- Having a child is a wonderful sensation.
- Çocuk sahibi olmak harika bir duygudur.
- He said that each experience was wonderful.
- Her deneyimin harika olduğunu söyledi.
- There is a wonderful world out there!
- Dışarıda harika bir dünya var!
- Their work is truly wonderful and worth talking about.
- Çalışmaları gerçekten harika ve bahsetmeye değer.
- There are also wonderful food and drink specials.
- Ayrıca harika yiyecek ve içecek spesiyalleri de vardır.
- There are many ways to enjoy the wonderful music and videos.
- Harika müzik ve videoların keyfini çıkarmanın birçok yolu var.
- There are some wonderful people at the Club.
- Kulüpte harika insanlar var.
- In some cases boundaries and walls are wonderful.
- Bazı durumlarda sınırlar ve duvarlar harikadır.
- In terms of energy, I feel wonderful.
- Enerji açısından kendimi harika hissediyorum.
- In the spa, in our salads, or as a wonderful snack.
- Spa'da, salatalarımızda veya harika bir atıştırmalık olarak.
- It can also be used to indicate exciting and wonderful anticipation.
- Heyecan verici ve harika bir beklentiyi belirtmek için de kullanılabilir.
- It can be a wonderful way to remember fun times, exciting news, or great accomplishments.
- Eğlenceli zamanları, heyecan verici haberleri veya büyük başarıları hatırlamanın harika bir yolu olabilir.
- We truly live in a wonderful country!
- Gerçekten harika bir ülkede yaşıyoruz!
- We suggest you consider the origin, meaning and examples of this wonderful saying.
- Bu harika sözün kökenini, anlamını ve örneklerini düşünmenizi öneririz.
- We want your time with us to be wonderful.
- Bizimle geçireceğiniz zamanın harika olmasını istiyoruz.
- We will make every effort to make your shopping the most pleasant and wonderful!
- Alışverişinizi en keyifli ve harika hale getirmek için her türlü çabayı göstereceğiz!
- What are the wonderful features of the TV stick?
- TV çubuğunun harika özellikleri nelerdir?
- Everyone wants to have a comfortable and wonderful home.
- Herkes rahat ve harika bir eve sahip olmak ister.
- Everything was wonderful except for the bed.
- Yatak dışında her şey harikaydı.
- Facebook can be a wonderful and magical place.
- Facebook harika ve büyülü bir yer olabilir.
- Finally join the wonderful family in their special day celebration.
- Sonunda özel gün kutlamalarında harika aileye katılın.
- MGIMO is a wonderful life experience for international students.
- MGIMO uluslararası öğrenciler için harika bir yaşam deneyimidir.
- Mind can be a wonderful tool, as long as it's not the master of our life.
- Zihin, hayatımızın efendisi olmadığı sürece harika bir araç olabilir.
- Most of the teachers are really wonderful.
- Öğretmenlerin çoğu gerçekten harika.
- Life is wonderful and I do my best to enjoy every moment.
- Hayat harika ve her anın tadını çıkarmak için elimden geleni yapıyorum.
- Liverpool is a wonderful city for international students.
- Liverpool uluslararası öğrenciler için harika bir şehir.
- Liverpool is a wonderful city for international students.
- Liverpool, uluslararası öğrenciler için harika bir şehirdir.
- Make a wonderful first wedding anniversary card for your spouse.
- Eşiniz için harika bir ilk evlilik yıldönümü kartı hazırlayın.
- We know him because of his wonderful fairy tales.
- Onu harika masallarından dolayı tanıyoruz.
- We stayed here in June and had a wonderful time.
- Haziran ayında burada kaldık ve harika vakit geçirdik.
- We met wonderful people we will never forget.
- Asla unutamayacağımız harika insanlarla tanıştık.
- We stayed at a wonderful hotel there.
- Orada harika bir otelde kaldık.
- If you feel dry on your skin, use this wonderful natural cream to moisturize and nourish.
- Cildinizde kuruluk hissediyorsanız nemlendirmek ve beslemek için bu harika doğal kremi kullanın.
- I think it will be a wonderful place.
- Harika bir yer olacağını düşünüyorum.
- I think that your advice is wonderful.
- Tavsiyenizin harika olduğunu düşünüyorum.
- I want to earn back the wonderful relationship that we had.
- Sahip olduğumuz harika ilişkiyi geri kazanmak istiyorum.
- I’m in love with this tree design because it’s mysterious and wonderful.
- Bu ağaç tasarımına aşığım çünkü gizemli ve harika.
- We knew we'd have a wonderful experience.
- Harika bir deneyim yaşayacağımızı biliyorduk.
- Motherhood is a wonderful part of being a woman.
- Annelik, kadın olmanın harika bir parçasıdır.
- Music can do wonderful things for the soul.
- Müzik ruh için harika şeyler yapabilir.
- Wonderful DVD copy software should have high decryption technology to help you copy DVDs.
- Harika DVD kopyalama yazılımı, DVD'leri kopyalamanıza yardımcı olacak yüksek şifre çözme teknolojisine sahip olmalıdır.
- And that is a wonderful thing there.
- Ve bu harika bir şey.
- And we had wonderful times with our cousins.
- Kuzenlerimizle harika zamanlar geçirdik.
- And when done right, it can provide you with wonderful transformations.
- Ve doğru yapıldığında, size harika dönüşümler sağlayabilir.
- Are you ready to spend a wonderful day with us?
- Bizimle harika bir gün geçirmeye hazır mısınız?
- Artificial flowers will be a wonderful decoration of the area.
- Yapay çiçekler alanın harika bir dekorasyonu olacaktır.
- As you can see, aloe vera is a wonderful product for hair care.
- Gördüğünüz gibi, aloe vera saç bakımı için harika bir üründür.
- Being a parent is a wonderful experience, although full of concerns.
- Ebeveyn olmak, endişelerle dolu olmasına rağmen harika bir deneyimdir.
- Being an aunt is a wonderful thing.
- Teyze olmak harika bir şey.
- But God has done a wonderful thing.
- Ama Tanrı harika bir şey yaptı.
- But, we are here to bring in this wonderful teacher.
- Ama biz bu harika öğretmeni getirmek için buradayız.
- Cambodia is a wonderful country to visit.
- Kamboçya ziyaret etmek için harika bir ülke.
- Cambodia is an absolutely wonderful country to visit.
- Kamboçya ziyaret etmek için kesinlikle harika bir ülke.
- Canada is a wonderful place to visit and to live.
- Kanada ziyaret etmek ve yaşamak için harika bir yer.
- Cape May is a wonderful place to visit.
- Cape May ziyaret etmek için harika bir yer.
- Chopra meditation is also a wonderful resource.
- Chopra meditasyonu da harika bir kaynaktır.
- Coffee has proven to have wonderful effects on the skin.
- Kahvenin cilt üzerinde harika etkileri olduğu kanıtlanmıştır.
- Coffee is a wonderful drink to start your day.
- Kahve güne başlamak için harika bir içecektir.
- Come and be part of something wonderful.
- Gelin ve harika bir şeyin parçası olun.
- Each of those stamps probably comes with some pretty interesting stories and wonderful experiences.
- Bu pulların her biri muhtemelen oldukça ilginç hikayeler ve harika deneyimlerle birlikte geliyor.
- Each one has been a wonderful experience.
- Her biri harika bir deneyim oldu.
- Eating out can be both a wonderful and very dangerous thing.
- Dışarıda yemek yemek hem harika hem de çok tehlikeli bir şey olabilir.
- Embrace all the wonderful opportunities available to you now.
- Şimdi size sunulan tüm harika fırsatları kucaklayın.
- Even the cheapest camera lenses have wonderful optics, and they can usually produce wonderful pictures.
- En ucuz kamera lensleri bile harika optiklere sahiptir ve genellikle harika fotoğraflar üretebilirler.
- I have a wonderful wife and daughter.
- Harika bir karım ve kızım var.
- I have been married to the same wonderful woman for four decades.
- Kırk yıldır aynı harika kadınla evliyim.
- I have no doubt that she will raise wonderful children.
- Harika çocuklar yetiştireceğinden hiç şüphem yok.
- I have wonderful parents and I love them very much.
- Harika ebeveynlerim var ve onları çok seviyorum.
- I just studied the Computer Professionals program at MUM, and now I have a wonderful career.
- MUM'da Bilgisayar Uzmanları programını yeni okudum ve şimdi harika bir kariyerim var.
- I have wonderful people working with me.
- Benimle çalışan harika insanlar var.
- I hope 2013 is a wonderful year for you too.
- 2013'ün sizin için de harika bir yıl olmasını diliyorum.
- I hope that 2013 is a wonderful year for you, too.
- 2013'ün sizin için de harika bir yıl olmasını diliyorum.
- I hope that you have some wonderful plans for the next couple of days!
- Umarım önümüzdeki birkaç gün için harika planlarınız vardır!
- I knew he would be a wonderful father when I met him.
- Onunla tanıştığımda harika bir baba olacağını biliyordum.
- I hope to someday visit your wonderful country.
- Umarım bir gün harika ülkenizi ziyaret edebilirim.
- I just know that it’s going to be a wonderful day!
- Sadece harika bir gün olacağını biliyorum!
- I know it is a wonderful moment.
- Bunun harika bir an olduğunu biliyorum.
- I know this is a wonderful moment.
- Bunun harika bir an olduğunu biliyorum.
- I lived in Arkansas for 18 wonderful years.
- 18 harika yıl boyunca Arkansas'ta yaşadım.
- I never knew that love could be so wonderful until I met you.
- Seninle tanışana kadar aşkın bu kadar harika olabileceğini hiç bilmiyordum.
- It’s been a wonderful start to 2020.
- 2020'ye harika bir başlangıç oldu.
- It’s small and simple but the food is wonderful.
- Küçük ve basit ama yemekler harika.
- It’s wonderful and a great place for kids.
- Harika ve çocuklar için harika bir yer.
- It’s wonderful to start the day with swimming.
- Güne yüzerek başlamak harika bir şey.
- I've got a wonderful relationship with my customers.
- Müşterilerimle harika bir ilişkim var.
- Jesus Christ was a very wonderful person.
- İsa Mesih çok harika bir insandı.
- Join her in the kitchen while she bakes this wonderful dessert.
- Bu harika tatlıyı pişirirken mutfakta ona katılın.
- Larimar is a wonderful stone for mothers during and after pregnancy.
- Larimar hamilelik sırasında ve sonrasında anneler için harika bir taştır.
- Learning how to write quickly is a wonderful tool for university preparation.
- Hızlı yazmayı öğrenmek, üniversiteye hazırlık için harika bir araçtır.
- Learning it will offer you the opportunity to do wonderful things.
- Bunu öğrenmek size harika şeyler yapma fırsatı sunacaktır.
- The authors work very hard to create those wonderful videos.
- Yazarlar bu harika videoları oluşturmak için çok çalışıyorlar.
- The birth of a baby is a wonderful and very complex process.
- Bir bebeğin doğumu harika ve çok karmaşık bir süreçtir.
- The book is filled with wonderful and inspirational quotes.
- Kitap harika ve ilham verici alıntılarla dolu.
- The design, as you can see, is wonderful.
- Gördüğünüz gibi tasarım harika.
- The owner, Tony, is a wonderful guy.
- Sahibi Tony harika bir adam.
- The people who manage this place are just wonderful.
- Burayı yöneten insanlar harika.
- The pool and spa were wonderful as well.
- Havuz ve spa da harikaydı.
- The staff is wonderful and they do the best they can to help you.
- Personel harika ve size yardımcı olmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
- The universe, as far as we can observe it, is a wonderful and immense engine.
- Evren, gözlemleyebildiğimiz kadarıyla harika ve muazzam bir motordur.
- The view from the lanai was wonderful.
- Lanai'den manzara harikaydı.
- The warriors assembled and decided to kill the wonderful boy.
- Savaşçılar toplandılar ve harika çocuğu öldürmeye karar verdiler.
- The weather in Istanbul is nearly always wonderful.
- İstanbul'da hava neredeyse her zaman harikadır.
- The world is full of wonderful gifts.
- Dünya harika hediyelerle dolu.
- The Internet is just full of wonderful ideas.
- İnternet harika fikirlerle dolu.
- The management and staff are always wonderful.
- Yönetim ve personel her zaman harika.
- The mind is wonderful up to a point, but it’s very limited.
- Zihin bir noktaya kadar harikadır ama çok sınırlıdır.
- The Muslims that I met were wonderful people.
- Tanıştığım Müslümanlar harika insanlardı.
- The next morning was a wonderful surprise.
- Ertesi sabah harika bir sürpriz oldu.
- The observation deck of the Yellow Fortress is a perfect place to take wonderful panoramic photos.
- Sarı Kale'nin gözlem güvertesi harika panoramik fotoğraflar çekmek için mükemmel bir yerdir.
- The Toren is a wonderful hotel for a romantic vacation in Amsterdam.
- Toren, Amsterdam'da romantik bir tatil için harika bir oteldir.
- The truth is, there are some absolutely wonderful girls out there.
- Gerçek şu ki, dışarıda kesinlikle harika kızlar var.
- We all have wonderful virtues, abilities and capacities that we must appreciate and empower.
- Hepimizin takdir etmemiz ve güçlendirmemiz gereken harika erdemleri, yetenekleri ve kapasiteleri var.
- We are adding a very wonderful progressive ninja game with the mouse.
- Mouse ile çok harika bir ilerlemeli ninja oyunu ekliyoruz.
- We are currently working on something wonderful.
- Şu anda harika bir şey üzerinde çalışıyoruz.
- We feel our hunger with the effect of wonderful mountain air.
- Harika dağ havasının etkisiyle açlığımızı hissediyoruz.
- We had a wonderful time in Bali.
- Bali'de harika zaman geçirdik.
- We found each other in the cosmos and that was wonderful.
- Birbirimizi evrende bulduk ve bu harikaydı.
- We had a wonderful adventure with animals and plants.
- Hayvanlar ve bitkilerle harika bir macera yaşadık.
- We had a wonderful experience at this restaurant.
- Bu restoranda harika bir deneyim yaşadık.
- We had a wonderful family day here.
- Burada harika bir aile günü geçirdik.
- We had a wonderful time and the apartment was great.
- Harika zaman geçirdik ve daire harikaydı.
- We had a wonderful time at Secret Garden.
- Secret Garden'da harika zaman geçirdik.
- We had a wonderful time in Budapest.
- Budapeşte'de harika zaman geçirdik.
- We had a wonderful time in Jamaica.
- Jamaika'da harika zaman geçirdik.
- We had a wonderful time in Japan.
- Japonya'da harika zaman geçirdik.
- We had three nights in this wonderful hotel.
- Bu harika otelde üç gece geçirdik.
- We have all had a wonderful holiday.
- Hepimiz harika bir tatil geçirdik.
- We have had 6 wonderful years together.
- Birlikte 6 harika yıl geçirdik.
- We knew it was going to be a wonderful day.
- Harika bir gün olacağını biliyorduk.
- This is a wonderful statement that you and your friend can promise one another.
- Bu, sizin ve arkadaşınızın birbirinize söz verebileceğiniz harika bir ifadedir.
- This is a wonderful opportunity to showcase our country.
- Ülkemizi tanıtmak için harika bir olanak.
- This is a wonderful opportunity to showcase our country.
- Bu ülkemizi tanıtmak için harika bir fırsat.
- And our newfound glory is all due to these wonderful boys.
- Ve yeni keşfedilen zaferimiz tamamen bu harika çocuklar sayesinde.
- Learning it will offer you the opportunity to do wonderful things.
- Bunu öğrenmek size harika şeyler yapma fırsatı sunacaktır.
- It must be wonderful to actually know him, to be a friend of his.
- Onu gerçekten tanımak, onun arkadaşı olmak harika olsa gerek.
- It must be wonderful to actually know him, to be a friend of his.
- Onu gerçekten tanımak, arkadaşı olmak harika olmalı.
- It must be wonderful to know him, to be his friend.
- Onu tanımak, onun arkadaşı olmak harika olsa gerek.
- Have a look at our website to check out these wonderful products.
- Bu harika ürünleri incelemek için web sitemize bir göz atın.
- That's how it'll be, and wonderful things will follow.
- Bu böyle olacak ve ardından harika şeyler gelecek.
- It's wonderful, a human being with crutches.
- Harika, koltuk değnekli bir insan.
- The weather today is wonderful.
- Bugün hava harika.
- These are wonderful.
- Bunlar harika.
- This is absolutely wonderful.
- Bu kesinlikle harika.
- This is wonderful.
- Bu harika.
- This picture is wonderful.
- Bu resim harika.
- To love someone is so wonderful.
- Birini sevmek çok harika.
- Tom is really wonderful.
- Tom gerçekten harika.
- Tom is wonderful.
- Tom harika.
- Tom's children are wonderful.
- Tom'un çocukları harika.
- Your parents are wonderful.
- Ailen harika.
- Fresh food is wonderful.
- Taze yiyecekler harikadır.
- They're wonderful.
- Harikalar.
- That was just wonderful.
- Bu harikaydı.
- The chicken was wonderful.
- Tavuk harikaydı.
- The closing ceremony of the Olympics was wonderful.
- Olimpiyatların kapanış töreni harikaydı.
- The food was wonderful.
- Yemek harikaydı.
- The gifts were wonderful.
- Hediyeler harikaydı.
- The music we listened to last night was wonderful.
- Dün gece dinlediğimiz müzik harikaydı.
- The picture was wonderful.
- Resim harikaydı.
- The view of the ocean was wonderful.
- Okyanusun manzarası harikaydı.
- The view of the ocean was wonderful.
- Okyanus manzarası harikaydı.
- Tokyo was really wonderful.
- Tokyo gerçekten harikaydı.
- Tom has been wonderful.
- Tom harikaydı.
- Your support has been wonderful.
- Desteğiniz harikaydı.
- I think you've been wonderful.
- Bence harikaydın.
- That's such a wonderful movie.
- Bu harika bir film.
- That's such a wonderful movie.
- Harika bir film.
- That's such a wonderful thing.
- Bu harika bir şey.
- The automobile is a wonderful invention.
- Otomobil harika bir icat.
- They had wonderful lives.
- Harika bir hayatları vardı.
- They say Australia is a wonderful country.
- Onlar Avustralya'nın harika bir ülke olduğunu söylüyor.
- They say Australia is a wonderful country.
- Avustralya'nın harika bir ülke olduğunu söylerler.
- They spent a wonderful time together.
- Birlikte harika zaman geçirdiler.
- They're a really wonderful couple.
- Onlar gerçekten harika bir çift.
- This concert hall has wonderful acoustics.
- Bu konser salonunun harika bir akustiği var.
- This is a wonderful achievement.
- Bu harika bir başarı.
- This is a wonderful book.
- Bu harika bir kitap.
- That sounds wonderful.
- O harika görünüyor.
- That sounds wonderful.
- Kulağa harika geliyor.
- That was a wonderful success.
- O harika bir başarıydı.
- That was a wonderful success.
- Bu harika bir başarıydı.
- That was such a wonderful movie.
- Harika bir filmdi.
- That was truly a wonderful experience!
- Bu gerçekten harika bir deneyimdi!
- That would be wonderful.
- Bu harika olur.
- That would be wonderful.
- Bu harika olurdu.
- That'll be wonderful.
- Bu harika olacak.
- That's a really wonderful plan.
- Bu gerçekten harika bir plan.
- That's a wonderful forum.
- O harika bir forum.
- That's a wonderful forum.
- Bu harika bir forum.
- That's a wonderful idea.
- Bu harika bir fikir.
- Today was a wonderful day, and tomorrow will be too.
- Bugün harika bir gündü, yarın da öyle olacak.
- Tom is doing a wonderful job here.
- Tom burada harika bir iş yapıyor.
- Tom is doing a wonderful job.
- Tom harika bir iş çıkarıyor.
- Tom said he felt wonderful.
- Tom kendini harika hissettiğini söyledi.
- Tom said he felt wonderful.
- Tom harika hissettiğini söyledi.
- Tom said he had a wonderful dream.
- Tom harika bir rüya gördüğünü söyledi.
- Tom said he had a wonderful time.
- Tom harika vakit geçirdiğini söyledi.
- Tom says he's having a wonderful time.
- Tom harika vakit geçirdiğini söylüyor.
- Tom was a good husband and a wonderful father.
- Tom iyi bir koca ve harika bir babaydı.
- Tom was a wonderful fellow.
- Tom harika bir adamdı.
- Tom was a wonderful person.
- Tom harika bir insandı.
- Tom was a wonderful man.
- Tom harika bir adamdı.
- University was a wonderful experience.
- Üniversite harika bir deneyimdi.
- Tom was really a wonderful man.
- Tom gerçekten harika bir adamdı.
- We had a wonderful holiday in Sweden.
- İsveç'te harika bir tatil yaptık.
- Tom will do a wonderful job.
- Tom harika bir iş yapacak.
- We had a wonderful holiday.
- Harika bir tatil geçirdik.
- Tom will do a wonderful job.
- Tom harika bir iş çıkaracak.
- What a wonderful family.
- Ne harika bir aile.
- What a wonderful father Tom was.
- Tom ne harika bir babaydı.
- What a wonderful gift!
- Ne harika bir hediye!
- What a wonderful idea!
- Ne harika bir fikir!
- What a wonderful invention!
- Ne harika bir icat!
- What a wonderful invention!
- Ne harika bir buluş!
- What a wonderful machine!
- Ne kadar harika bir makine.
- What a wonderful machine!
- Ne harika bir makine!
- What a wonderful night!
- Ne harika bir gece!
- What a wonderful night!
- Ne kadar da harika bir gece!
- What a wonderful party!
- Ne harika bir parti!
- What a wonderful party!
- Ne kadar da harika bir parti!
- What a wonderful present!
- Ne harika bir hediye!
- What a wonderful sight!
- Ne harika bir manzara!
- What a wonderful surprise!
- Ne harika bir sürpriz!
- What a wonderful town!
- Ne harika bir şehir!
- What a wonderful view!
- Ne harika bir manzara!
- What a wonderful town!
- Ne harika bir kasaba!
- What a wonderful world!
- Ne harika bir dünya!
- What wonderful news!
- Ne harika bir haber!
- What wonderful weather!
- Ne harika hava!
- What wonderful weather!
- Ne harika bir hava!
- When one has a wonderful dream, one doesn't wish to come down to earth.
- Biri harika bir rüya gördüğünde, yeryüzüne inmek istemez.
- How wonderful!
- Ne kadar harika!
- It's so wonderful to smell freshly made coffee!
- Taze yapılmış kahveyi koklamak çok harika!
- It's wonderful!
- O harika!
- Have a wonderful day.
- Harika bir gün geçirin.
- Have you seen such a wonderful movie before?
- Daha önce böyle harika bir film izlediniz mi?
- Have you seen such a wonderful movie before?
- Daha önce böyle harika bir film izlemiş miydin?
- He added that he had a wonderful time at the party.
- Partide harika vakit geçirdiğini ekledi.
- He added that he had a wonderful time at the party.
- Partide harika bir zaman geçirdiğini sözlerine ekledi.
- He got wonderful results.
- O, harika sonuçlar aldı.
- He got wonderful results.
- Harika sonuçlar aldı.
- He had a wonderful memory.
- Harika bir hafızası vardı.
- I have some wonderful news for you.
- Sana harika haberlerim var.
- I have wonderful memories of Boston.
- Boston'la ilgili harika anılarım var.
- I have wonderful news for all of you.
- Hepinize harika haberlerim var.
- I have wonderful news.
- Harika haberlerim var.
- I hope you had a wonderful day.
- Umarım harika bir gün geçirmişsindir.
- I hope you have a wonderful evening.
- Umarım harika bir akşam geçirirsin.
- I just thought of a wonderful idea.
- Aklıma harika bir fikir geldi.
- I know Andrina doesn't take things seriously, but she is a wonderful friend.
- Andrina'nın işleri ciddiye almadığını bilirim ama kendisi harika bir arkadaş.
- I know Andrina doesn't take things seriously, but she is a wonderful friend.
- Andrina'nın işleri ciddiye almadığını biliyorum ama o harika bir arkadaş.
- I know you'll do a wonderful job.
- Harika bir iş yapacağını biliyorum.
- I know you'll do a wonderful job.
- Harika bir iş çıkaracağını biliyorum.
- I saw a wonderful fall there.
- Orada harika bir şelale gördüm.
- I saw a wonderful fall there.
- Orada harika bir sonbahar gördüm.
- It was a wonderful surprise.
- Bu harika bir sürprizdi.
- It was a wonderful surprise.
- Harika bir sürprizdi.
- It was nothing short of wonderful.
- Harika bir şeydi.
- It will be a wonderful town.
- Bu harika bir kasaba olacak.
- It will be a wonderful town.
- Harika bir kasaba olacak.
- It would be wonderful if you could sing at our wedding.
- Düğünümüzde şarkı söylersen harika olur.
- Sami dedicated his life to protect these wonderful virgin forests.
- Sami hayatını bu harika bakir ormanları korumaya adadı.
- Sami has wonderful memories with Layla.
- Sami'nin Leyla'yla harika anıları var.
- Sami has wonderful memories with Layla.
- Sami'nin Layla ile harika anıları var.
- Sami is a wonderful person.
- Sami harika bir insandır.
- Sami is a wonderful person.
- Sami harika bir insan.
- Sami was a wonderful person.
- Sami harika bir insandı.
- Sami's last secretary said that he was a wonderful boss.
- Sami'nin son sekreteri onun harika bir patron olduğunu söyledi.
- Sami's last secretary said that he was a wonderful boss.
- Sami'nin son sekreteri onun harika bir patron olduğunu söylemişti.
- She cooked us a wonderful meal.
- O bize harika bir yemek pişirdi.
- She cooked us a wonderful meal.
- Bize harika bir yemek pişirdi.
- Thanks to the taxi driver, we had a very wonderful time in London.
- Taksi şoförü sayesinde Londra'da çok harika zaman geçirdik.
- It'll be a wonderful adventure.
- Harika bir macera olacak.
- It'll be wonderful.
- Harika olacak.
- It's a wonderful day for a picnic.
- Piknik için harika bir gün.
- It's a wonderful opportunity for you to improve your English.
- İngilizcenizi geliştirmeniz için harika bir fırsat.
- It's a wonderful opportunity.
- Bu harika bir fırsat.
- It's a wonderful work of art.
- Harika bir sanat eseri.
- Tom is doing a wonderful job.
- Tom harika bir iş yapıyor.
- You've done a wonderful job on the interior decoration.
- İç dekorasyonda harika bir iş çıkarmışsınız.
- Mary is a wonderful woman.
- Mary harika bir kadın.
- You've got a wonderful family.
- Harika bir ailen var.
- The food is wonderful.
- Yemek harika.
- Mary is a wonderful woman.
- Mary harika bir kadındır.
- It was a wonderful feeling.
- Bu harika bir duyguydu.
- Tom is doing a wonderful job here.
- Tom burada harika bir iş çıkarıyor.
- It was a wonderful morning.
- Harika bir sabahtı.
- How wonderful this is!
- Bu ne kadar harika!
- The house Tom built is wonderful.
- Tom'un yaptığı ev harika.
- The Hungarian language is not simple, but wonderful.
- Macar dili basit değil, ama harika.
- The night view of Tokyo is wonderful.
- Tokyo'nun gece manzarası harika.
- The outdoor spa at this hot-spring is wonderful.
- Bu kaplıcanın açık hava spası harika.
- The outdoor spa at this hot-spring is wonderful.
- Bu kaplıcanın açık hava ılıcası harika.
- The rain is wonderful.
- Yağmur harika.
- Our teacher has a wonderful sense of humor.
- Öğretmenimizin harika bir espri anlayışı var.
- How wonderful this is!
- Ne kadar harika!
- The sun on the horizon is wonderful.
- Ufuktaki güneş harika.
- We're having a wonderful time.
- Harika vakit geçiriyoruz.
- The view from this room is wonderful.
- Bu odanın manzarası harika.
- Our teacher has a wonderful sense of humor.
- Öğretmenimizin harika bir mizah anlayışı var.
- We're having a wonderful year.
- Harika bir yıl geçiriyoruz.
- What a wonderful concert!
- Ne harika bir konser!
- What a wonderful day it was today!
- Bugün ne harika bir gündü!
- What a wonderful family!
- Ne harika bir aile!
- A book is a wonderful gift.
- Bir kitap harika bir hediye.
- A book is a wonderful gift.
- Bir kitap harika bir hediyedir.
- A computer is a wonderful thing.
- Bilgisayar harika bir şeydir.
- A computer is a wonderful thing.
- Bilgisayar harika bir şey.
- Experience is a wonderful teacher.
- Tecrübe harika bir öğretmendir.
- Getting rest had a wonderful effect on him.
- Dinlenmek onun üzerinde harika bir etki yarattı.
- Harvard is a wonderful university.
- Harvard harika bir üniversite.
- Harvard is a wonderful university.
- Harvard harika bir üniversitedir.
- My mother was a wonderful person.
- Annem harika bir insandı.
- My mother was a wonderful woman.
- Annem harika bir kadındı.
- The washing machine is a wonderful invention.
- Çamaşır makinesi harika bir icat.
- The wonderful performance of this actress exceeded all expectations.
- Bu aktrisin harika performansı tüm beklentileri aştı.
- It's been wonderful.
- Harikaydı.
- It must be wonderful to live here.
- Burada yaşamak harika olmalı.
- It smells wonderful.
- Harika kokuyor.
- It sounds absolutely wonderful.
- Kulağa kesinlikle harika geliyor.
- It was a wonderful day.
- Harika bir gündü.
- There's something wonderful about night walks.
- Gece yürüyüşlerinde harika bir şey var.
- It's been wonderful.
- Bu harikaydı.
- It was a wonderful evening.
- O harika bir akşamdı.
- Last night was wonderful.
- Dün gece harikaydı.
- It was a wonderful evening.
- Harika bir akşamdı.
- Our visit was wonderful.
- Ziyaretimiz harikaydı.
- It was a wonderful feeling.
- Harika bir duyguydu.
- Thank you for this wonderful gift.
- Bu harika hediye için teşekkür ederim.
- Thank you very much for the wonderful dinner last night.
- Dün geceki harika akşam yemeği için sana çok teşekkür ederim.
- Thank you very much for the wonderful dinner last night.
- Dün akşamki harika yemek için çok teşekkür ederim.
- Tom is a wonderful young man.
- Tom harika bir genç adam.
- Your support has been wonderful.
- Desteğin harika oldu.
- You're a wonderful cook.
- Sen harika bir aşçısın.
- You're a wonderful cook.
- Harika bir aşçısın.
- You're a wonderful friend.
- Sen harika bir arkadaşsın.
- You're a wonderful guy.
- Sen harika bir adamsın.
- How wonderful!
- Ne harika!
- Thank you for the wonderful meal.
- Harika yemek için teşekkürler.
- I have a wonderful job.
- Harika bir işim var.
- Mary is a wonderful cook.
- Mary harika bir aşçı.
- Tom is a wonderful guy.
- Tom harika bir adam.
- Tom is a wonderful kid.
- Tom harika bir çocuk.
- You're a wonderful human being.
- Harika bir insansın.
- I have a wonderful idea.
- Harika bir fikrim var.
- Mary is a wonderful teacher.
- Mary harika bir öğretmen.
- Tom is a wonderful person, isn't he?
- Tom harika bir adam, değil mi?
- You're a wonderful woman.
- Sen harika bir kadınsın.
- I have a wonderful teacher.
- Harika bir öğretmenim var.
- Tom is a wonderful teacher.
- Tom harika bir öğretmendir.
- Many thanks for this wonderful trip.
- Bu harika yolculuk için çok teşekkür ederim.
- You're doing wonderful work here.
- Burada harika işler yapıyorsun.
- Tom is a wonderful person.
- Tom harika bir insandır.
- Tom is a wonderful speaker.
- Tom harika bir konuşmacı.
- You're doing wonderful work here.
- Burada harika iş yapıyorsun.
- I have a wonderful plan.
- Harika bir planım var.
- Tom is a wonderful speaker.
- Tom harika bir konuşmacıdır.
- I have a wonderful life.
- Harika bir yaşamım var.
- Tom is a wonderful person, isn't he?
- Tom harika bir insan, değil mi?
- Experience is a wonderful teacher.
- Deneyim harika bir öğretmendir.
- Thank you for the wonderful meal.
- Harika yemek için teşekkür ederim.
- I spent a one month holiday in Japan and it was wonderful.
- Japonya'da bir aylık bir tatil geçirdim ve harikaydı.
- Mary is a wonderful cook.
- Mary harika bir aşçıdır.
- Your hair smells wonderful.
- Saçınız harika kokuyor.
- Your hair smells wonderful.
- Saçların harika kokuyor.
- The food is wonderful.
- Yemekler harika.
- It was wonderful.
- Harikaydı.
- That was wonderful.
- Harikaydı.
- Marriage can be a wonderful thing if two people understand each other.
- İki insan birbirini anlarsa evlilik harika bir şey olabilir.
- Thank you for the wonderful gift.
- Bu harika hediye için teşekkür ederim.
- Every year, a hundred and fifty thousand tourists come to this island to enjoy the impressive scenery and the wonderful beaches.
- Her yıl yüz elli bin turist etkileyici manzaranın ve harika plajların tadını çıkarmak için bu adaya geliyor.
- Everybody was so wonderful.
- Herkes çok harikaydı.
- Everyone has really been wonderful.
- Herkes gerçekten harikaydı.
- Everybody has been so wonderful.
- Herkes çok harika oldu.
- Many thanks for this wonderful trip.
- Bu harika gezi için çok teşekkürler.
- Thank you for the wonderful gift.
- Harika hediye için teşekkürler.
- How wonderful were the good old days.
- Eski güzel günler ne kadar harikaydı.
- That's wonderful.
- O harika.
- I had a wonderful time.
- Harika vakit geçirdim.
- I had a wonderful teacher.
- Harika bir öğretmenim vardı.
- I had a wonderful time here.
- Burada harika zaman geçirdim.
- I had a wonderful time here.
- Burada harika vakit geçirdim.
- I had a wonderful time in Boston.
- Boston'da harika bir vakit geçirdim.
- I had a wonderful time in Boston.
- Boston'da harika zaman geçirdim.
- I had a wonderful time last night.
- Dün gece harika vakit geçirdim.
- Every year, a hundred and fifty thousand tourists come to this island to enjoy the impressive scenery and the wonderful beaches.
- Her yıl, yüz elli bin turist etkileyici manzara ve harika plajlardan zevk almak için bu adaya gelir.
- We're going to make a wonderful team.
- Harika bir takım olacağız.
- Pets are wonderful.
- Evcil hayvanlar harika.
- The telephone is one wonderful device.
- Telefon harika bir alet.
- It's really wonderful seeing you again.
- Seni tekrar görmek gerçekten harika.
- The telephone is one wonderful device.
- Telefon harika bir alettir.
- We spent a wonderful day at the beach!
- Sahilde harika bir gün geçirdik!
- Don't you think it's wonderful?
- Bunun harika olduğunu düşünmüyor musun?
- We're going to make a wonderful team.
- Harika bir ekip olacağız.
- My neighborhood is wonderful.
- Mahallem harika.
- Everybody has been so wonderful.
- Herkes çok harikaydı.
- We're going to have a wonderful time.
- Harika vakit geçireceğiz.
- More of these are wonderful.
- Bunlardan daha fazlası harika.
- That was wonderful, Tom.
- Bu harikaydı, Tom.
- The telephone is just a wonderful device.
- Telefon sadece harika bir cihaz.
- Courage is a wonderful trait.
- Cesaret harika bir özelliktir.
- Tom is a wonderful artist.
- Tom harika bir sanatçı.
- Tom is a wonderful artist.
- Tom harika bir sanatçıdır.
- Tom is a wonderful dancer.
- Tom harika bir dansçı.
- We live in a wonderful period.
- Biz harika bir dönemde yaşıyoruz.
- We live in a wonderful period.
- Harika bir dönemde yaşıyoruz.
- We praised him for his wonderful performance.
- Harika performansı için onu övdük.
- It was wonderful, you know.
- Harikaydı, biliyorsun.
- I had a wonderful dream last night.
- Dün gece harika bir rüya gördüm.
- We spent a wonderful day at the beach!
- Plajda harika bir gün geçirdik!
- It's wonderful here.
- Burası harika.
- It's wonderful to be back.
- Geri gelmek harika.
- It's wonderful to be back.
- Geri dönmek harika.
- It's wonderful to be here.
- Burada olmak harika.
- It's wonderful to see you.
- Seni görmek harika.
- It's wonderful.
- Bu harika.
- Linux Deepin is another wonderful Linux distribution.
- Linux Deepin de bir başka harika Linux dağıtımı.
- Love is wonderful and beautiful.
- Aşk harika ve güzeldir.
- Love, which is a wonderful feeling, comes to everyone at some time in their life.
- Harika bir duygu olan aşk, herkese hayatının bir döneminde gelir.
- Many thanks for organizing this really wonderful trip.
- Bu harika geziyi organize ettiğiniz için çok teşekkürler.
- Tatoeba is a wonderful website!
- Tatoeba harika bir web sitesidir!
- Many thanks for organizing this really wonderful trip.
- Bu harika geziyi düzenlediğiniz için çok teşekkürler.
- Tell me, my fine boy, do you also want to come to my wonderful country?
- Söyle bana, benim güzel oğlum, sen de benim harika ülkeme gelmek istiyor musun?
- Thank you everyone for all the wonderful birthday wishes.
- Harika doğum günü dileklerinin hepsi için herkese teşekkür ederim.
- Thank you for the wonderful dinner.
- Harika akşam yemeği için teşekkür ederim.
- Thank you for the wonderful dinner.
- Bu harika yemek için teşekkür ederim.
- Life is wonderful.
- Hayat harika.
- Isn't Tom wonderful?
- Tom harika değil mi?
- Layla has had a wonderful time in Egypt.
- Leyla, Mısır'da harika bir vakit geçirdi.
- Tom has a wonderful sense of humor.
- Tom'un harika bir mizah anlayışı vardır.
- You have wonderful eyes.
- Harika gözlerin var.
- Such a wonderful music!
- Ne harika bir müzik!
- You mustn't miss seeing this wonderful film.
- Bu harika filmi kaçırmamalısın.
- I feel wonderful.
- Harika hissediyorum.
- You'll have a wonderful time.
- Harika vakit geçireceksin.
- I think the meal was wonderful, wasn't it?
- Bence yemek harikaydı, değil mi?
- Your apartment looks wonderful!
- Dairen harika görünüyor!
- It was wonderful, wasn't it?
- Bu harikaydı, değil mi?
- I felt wonderful.
- Harika hissettim.
- It was wonderful, wasn't it?
- Harikaydı, değil mi?
- Your apartment looks wonderful!
- Senin dairen harika görünüyor!
- I had a really wonderful time at Tom's house.
- Tom'un evinde gerçekten harika zaman geçirdim.
- It was wonderful, you know.
- O harikaydı, biliyorsun.
- Boston is a wonderful city.
- Boston harika bir şehir.
- Boston is a wonderful place.
- Boston harika bir yer.
- Christmas has always been a wonderful time for me.
- Noel her zaman benim için harika bir zaman olmuştur.
- Christmas has always been a wonderful time for me.
- Noel benim için her zaman harika bir zaman olmuştur.
- Christmas is a wonderful time of the year.
- Noel yılın harika bir zamanıdır.
- I am such a wonderful person.
- Ben harika bir insanım.
- The telephone is just a wonderful device.
- Telefon harika bir alet.
- It has been wonderful.
- Bu harika oldu.
- As he walked along, his brain was busy planning hundreds of wonderful things, building hundreds of castles in the air.
- Yürürken beyni yüzlerce harika şey planlamakla, havada yüzlerce kale inşa etmekle meşguldü.
- The show was wonderful, but the tickets were too expensive.
- Gösteri harikaydı ama biletler çok pahalıydı.
- I'm sure you'll have a wonderful time.
- Eminim harika zaman geçireceksin.
- Isn't it wonderful?
- Harika değil mi?
- Isn't life wonderful?
- Hayat harika değil mi?
- Isn't that wonderful?
- O harika değil mi?
- Isn't that wonderful?
- Harika değil mi?
- Isn't the Christmas festival just simply wonderful?
- Noel festivali tek kelimeyle harika değil mi?
- Tom has a wonderful voice.
- Tom'un harika bir sesi var.
- Tom has done a wonderful job.
- Tom harika bir iş çıkardı.
- You're really wonderful.
- Gerçekten harikasınız.
- Something wonderful happened today.
- Bugün harika bir şey oldu.
- She's a wonderful wife and mother.
- O harika bir eş ve anne.
- Aren't they wonderful?
- Harika değiller mi?
- You already have a wonderful husband that loves you.
- Zaten sizi seven harika bir kocanız var.
- You already have a wonderful husband that loves you.
- Seni seven harika bir kocan var zaten.
- You have a wonderful voice.
- Harika bir sesin var.
- You have done a wonderful job.
- Harika bir iş başardın.
- You have done a wonderful job.
- Harika bir iş çıkardın.
- She wrote to him to tell him how wonderful he was.
- Ona ne kadar harika olduğunu söylemek için yazdı.
- Aren't they wonderful?
- Onlar harika değil mi?
- She's a wonderful girl.
- O harika bir kız.
- Tom had a wonderful time when we were in Boston.
- Boston'dayken Tom harika vakit geçirdi.
- Tatoeba is a wonderful website!
- Tatoeba harika bir site!
- How wonderful a time we have had!
- Ne kadar harika bir zaman geçirdik!
- The player performed a wonderful feat.
- Oyuncu, harika bir ustalık sergiledi.
- You smell wonderful.
- Harika kokuyorsun.
- I am one lucky girl to have such wonderful friends, family, and boyfriend.
- Böyle harika arkadaşlara, aileye ve erkek arkadaşa sahip olduğum için şanslı bir kızım.
- The player performed a wonderful feat.
- Oyuncu harika bir başarı gösterdi.
- We have some wonderful news.
- Bazı harika haberlerimiz var.
- We have some wonderful news.
- Harika haberlerimiz var.
- Isn't this wonderful?
- Bu harika değil mi?
- Isn't this wonderful?
- Harika değil mi?
- The guitar quartet produced a wonderful concert.
- Gitar dörtlüsü harika bir konser verdi.
- He's a wonderful scholar.
- O harika bir alim.
- His biographer called him a wonderful man.
- Biyografi yazarı onun harika bir adam olduğunu söyledi.
- Hope you'll have a wonderful birthday.
- İnşallah harika bir doğum günü geçirirsin.
- Hope you'll have a wonderful birthday.
- Umarım harika bir doğum günü geçirirsin.
- Something wonderful has just happened.
- Az önce harika bir şey oldu.
- The house looked wonderful with its fresh coat of paint.
- Ev taze boya katıyla harika görünüyordu.
- The house looked wonderful with its fresh coat of paint.
- Ev yeni kat boyasıyla harika görünüyordu.
- The internet is a wonderful source of mindless entertainment.
- İnternet, zeka gerektirmeyen eğlenceler için harika bir kaynaktır.
- He's a wonderful person.
- O harika bir kişi.
- He's a wonderful scholar.
- O, harika bir bilim adamı.
- Isn't this a wonderful evening?
- Bu harika bir akşam değil mi?
- Tom has a wonderful attitude.
- Tom'un harika bir tavrı var.
- Tom has a wonderful sense of humor.
- Tom'un harika bir mizah anlayışı var.
- We had three wonderful years together.
- Birlikte üç harika yıl geçirdik.
- Tom found Mary wonderful in bed.
- Tom Mary'yi yatakta harika buluyordu.
- When one has a wonderful dream, one doesn't wish to come down to earth.
- İnsan harika bir rüya gördüğünde, yeryüzüne inmek istemez.
- I think Malbork castle is wonderful.
- Bence Malbork kalesi harika.
- We had a wonderful time today.
- Bugün harika vakit geçirdik.
- We had a wonderful time together.
- Birlikte harika vakit geçirdik.
- Her mother is a wonderful pianist.
- Annesi harika bir piyanist.
- I'm having a wonderful time here in Vancouver.
- Burada Vancouver'da harika zaman geçiriyorum.
- We had three wonderful years together.
- Birlikte harika üç yıl geçirdik.
- I'm having a wonderful time here in Vancouver.
- Vancouver'da harika vakit geçiriyorum.
- We had a wonderful time.
- Harika zaman geçirdik.
- I think it's wonderful.
- Bence harika.
- I'm in love with a wonderful girl.
- Harika bir kıza aşık oldum.
- I'm in love with a wonderful girl.
- Harika bir kıza aşığım.
- It is really wonderful.
- Gerçekten harika.
- Tom had a wonderful time in Boston.
- Tom Boston'da harika zaman geçirdi.
- The city has a wonderful place to walk with children.
- Şehrin çocuklarla yürümek için harika bir yeri var.
- I think that's wonderful.
- Bence bu harika.
- I've had a wonderful time here.
- Burada harika zaman geçirdim.
- I've had a wonderful time in Boston.
- Boston'da harika bir zaman geçirdim.
- I've had a wonderful time in Boston.
- Boston'da harika zaman geçirdim.
- I've met some wonderful people.
- Bazı harika insanlarla tanıştım.
- Tom and Mary had a wonderful time together.
- Tom ve Mary birlikte harika bir zaman geçirdiler.
- All the best wishes on this wonderful day.
- Bu harika günde en iyi dileklerimizi sunarız.
- Tom and Mary had a wonderful time together.
- Tom ve Mary birlikte harika zaman geçirdiler.
- Tom and Mary have three wonderful children.
- Tom ve Mary'nin üç harika çocuğu var.
- Tom did a wonderful job, that's at least my opinion.
- Tom harika bir iş çıkardı, en azından benim fikrim bu.
- Tom did a wonderful job.
- Tom harika bir iş çıkardı.
- Tom felt wonderful.
- Tom harika hissetti.
- I've met some wonderful people.
- Harika insanlarla tanıştım.
- My neighborhood is wonderful.
- Semtim harikadır.
- His new car is wonderful.
- Onun yeni arabası harika.
- All the best wishes on this wonderful day.
- Bu harika günde bütün en iyi dileklerimle.
- It's wonderful!
- Harika bir şey!
- I've had a wonderful time here.
- Burada harika bir zaman geçirdim.
- His new car is wonderful.
- Yeni arabası harika.
- How wonderful this sight is.
- Bu manzara ne kadar harika.
- I think it's wonderful that you're going on a picnic.
- Bence pikniğe gidiyor olman harika.
- I think it's wonderful that you're going on a picnic.
- Bence pikniğe gidiyor olmanız harika.
- Tom had a wonderful time when he went to Boston.
- Tom Boston'a gittiğinde harika vakit geçirdi.
- Tom had a wonderful time when we were in Boston.
- Biz Boston'da iken, Tom harika zaman geçirdi.
- You're really wonderful.
- Sen gerçekten harikasın.
- Tom had a wonderful time when he went to Boston.
- Tom Boston'a gittiğinde harika zaman geçirdi.
- Pets are wonderful.
- Evcil hayvanlar harikadır.
- You're so strong and wonderful.
- Sen çok güçlü ve harikasın.
- You're so strong and wonderful.
- Çok güçlü ve harikasın.
- It's a wonderful world.
- Bu harika bir dünya.
- I've never seen such a wonderful sunset.
- Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim.
- We have a community with wonderful people.
- Harika insanlardan oluşan bir topluluğumuz var.
- I've never seen such a wonderful sunset.
- Hiç böyle harika bir gün batımı görmemiştim.
- She has been a wonderful role model for us.
- Bizim için harika bir rol model oldu.
- We had a wonderful weekend.
- Biz harika bir hafta sonu geçirdik.
- We had a wonderful weekend.
- Harika bir hafta sonu geçirdik.
- I've planned a wonderful meal for us.
- Bizim için harika bir yemek planladım.
- She is a wonderful wife.
- O harika bir eştir.
- She is a wonderful wife.
- O harika bir eş.
- She is a wonderful woman.
- O, harika bir kadın.
- She is a wonderful woman.
- O harika bir kadın.
- She made a wonderful speech at her friend's wedding reception.
- Arkadaşının düğün resepsiyonunda harika bir konuşma yaptı.
- She prepared a wonderful meal for us.
- Bizim için harika bir yemek hazırladı.
- Layla has had a wonderful time in Egypt.
- Layla Mısır'da harika zaman geçirdi.
- Aladin found a wonderful lamp.
- Alaaddin harika bir lamba buldu.
- She gave me a wonderful present.
- O, bana harika bir hediye verdi.
- Aladin found a wonderful lamp.
- Alaaddin harika bir lamba bulmuş.
- We had a wonderful time in Boston.
- Boston'da harika zaman geçirdik.
- He's a wonderful educator.
- O harika bir eğitimci.
- Driving along the coast is wonderful.
- Sahil boyunca araba sürmek harika.
- Her mother is a wonderful pianist.
- Onun annesi harika bir piyanist.
- We had a wonderful meal together.
- Birlikte harika bir yemek yedik.
- We had a wonderful time in Boston.
- Boston'da harika bir zaman geçirdik.
- My neighborhood is wonderful.
- Mahallem harikadır.
- He will be a wonderful scholar.
- O harika bir bilim adamı olacak.
- He's a wonderful guy.
- O harika bir adam.
- She has a wonderful personality.
- Harika bir kişiliği var.
- The city has a wonderful place to take a rest.
- Şehrin dinlenmek için harika bir yeri var.
- You've been wonderful.
- Harikaydınız.
- A wonderful idea just ran through my mind.
- Az önce aklımdan harika bir fikir geçti.
- She has been a wonderful role model for us.
- O bizim için harika bir rol modeliydi.
- He will be a wonderful scholar.
- Harika bir akademisyen olacak.
- A wonderful idea just ran through my mind.
- Aklımdan harika bir fikir geçti.
- A wonderful idea occurred to me.
- Aklıma harika bir fikir geldi.
- A wonderful thing has happened.
- Harika bir şey oldu.
- A wonderful view, isn't it?
- Harika bir manzara, değil mi?
- A wonderful view, isn't it?
- Harika bir bakış açısı, değil mi?
- He's a wonderful person.
- O harika biridir.
- The city has a wonderful place to walk with children.
- Kentin, çocuklarla yürümek için harika bir yeri vardır.
- He had heard wonderful stories about cities of gold with silver trees.
- Gümüş ağaçlı altın şehirler hakkında harika hikayeler duymuştu.
- He has a wonderful personality.
- Harika bir kişiliği var.
- He is not only a good batter but also a wonderful defense.
- Sadece iyi bir vurucu değil, aynı zamanda harika bir savunmacıdır.
- He told them that he had had a wonderful time.
- Onlara harika zaman geçirdiğini söyledi.
- He was a wonderful man.
- O harika bir adamdı.
- She has a wonderful personality.
- Onun harika bir kişiliği var.
- He had heard wonderful stories about cities of gold with silver trees.
- O, gümüş ağaçları olan altın şehirler hakkında harika hikayeler duymuştu.
- We had a wonderful holiday in Sweden.
- İsveç'te harika bir tatil geçirdik.
- She gave me a wonderful smile.
- Bana harika bir gülücük attı.
- We had a wonderful holiday.
- Biz harika bir tatil yaptık.
- It's really wonderful seeing you again, Momoe.
- Seni tekrar görmek gerçekten harika, Momoe.
- She gave me a wonderful present.
- Bana harika bir hediye verdi.
- I saw a wonderful movie last night.
- Dün gece harika bir film seyrettim.
- I saw a wonderful movie last night.
- Dün gece harika bir film izledim.
- I think it's a wonderful idea.
- Bence bu harika bir fikir.
- I think it's a wonderful thing.
- Bence bu harika bir şey.
- I think you've done a wonderful job.
- Sanırım harika bir iş yaptın.
- I think you've done a wonderful job.
- Bence harika bir iş çıkardın.
- The calculator is a wonderful invention.
- Hesap makinesi harika bir icat.
- Tom and Mary always seem to have a wonderful time together.
- Tom ve Mary her zaman birlikte harika bir zaman geçiriyor gibi görünüyorlar.
- I wish you a wonderful evening!
- Size harika bir akşam diliyorum!
- The circus has a wonderful collection of wild animals.
- Sirkin harika bir vahşi hayvan koleksiyonu var.
- Tom and Mary always seem to have a wonderful time together.
- Tom ve Mary her zaman birlikte harika vakit geçiriyor gibi görünüyorlar.
- I'm having a wonderful time here in Boston.
- Boston'da harika vakit geçiriyorum.
- The circus has a wonderful collection of wild animals.
- Sirkte harika bir vahşi hayvan koleksiyonu var.
- Tom and Mary did a wonderful job raising John.
- Tom ve Mary, John'u yetiştirerek harika bir iş çıkardılar.
- You were absolutely wonderful.
- Sen kesinlikle harikaydın.
- I'm having a wonderful time here in Boston.
- Burada, Boston'da harika vakit geçiriyorum.
- The city has a wonderful place to take a rest.
- Şehirin dinlenmek için harika bir yeri vardır.
- You were absolutely wonderful.
- Kesinlikle harikaydın.
- You've been wonderful.
- Harikaydın.
- Music is wonderful for the soul.
- Müzik ruh için harikadır.
- This is a wonderful resource.
- Bu harika bir kaynaktır.
- This is a wonderful resource.
- Bu harika bir kaynak.
- This looks wonderful.
- Bu harika görünüyor.
- The washing machine is a wonderful invention.
- Çamaşır makinesi harika bir icattır.
- Oh, Tom, it's just wonderful!
- Ah, Tom, bu harika!
- That's wonderful!
- O harika!
- Ah, wonderful.
- Ah, harika.
- That's wonderful!
- Bu harika!
- This is really wonderful!
- Bu gerçekten harika!
Show More (788)
|