Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Ocultar la historia
Historia detallada
Eliminar
Historia :
glándula conglomerada
grande phasianelle
particula fundamental
sinterlenmiş sert metaller
eiternessel
give something to someone
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Historia
Frases
Significados de
"give something to someone"
en diccionario turco inglés : 1 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Phrasals
1
Phrasals
give something to someone
v.
bir şeyi birine vermek
Significados de
"give something to someone"
con otros términos en diccionario inglés turco: 97 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Phrasals
1
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) iletmek
Tom gave Mary a message to
give to
John.
Tom Mary'ye John'a
iletmesi
için bir mesaj verdi.
More Sentences
Idioms
2
Idioms
give (a) preference to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) öncelik vermek
We will only achieve the Kyoto target if we
give preference to
these sources of energy.
Kyoto hedefine ancak bu enerji kaynaklarına
öncelik verirsek
ulaşabiliriz.
More Sentences
General
3
General
give someone to understand something
v.
birine bir şeyi ima etmek
4
General
give (someone) a chance (to do something)
v.
meydan vermek
Phrasals
5
Phrasals
give chase to someone or something
v.
kovalamak
6
Phrasals
give chase to someone or something
v.
peşine düşmek
7
Phrasals
give chase to someone or something
v.
takip etmek
8
Phrasals
give a gift of something to someone
v.
(bir kimseye birşey(i)) hediye etmek
9
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) vermek
10
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) teslim etmek
11
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) hediye etmek
12
Phrasals
give (something) to (someone)
v.
(birine bir şeyi) hediye olarak vermek
13
Phrasals
give someone or something back (to someone or something)
v.
birini/bir şeyi (birine/bir şeye) geri vermek
14
Phrasals
give someone or something back (to someone or something)
v.
birini/bir şeyi (birine/bir şeye) iade etmek
15
Phrasals
give in to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) boyun eğmek
16
Phrasals
give in to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) teslim olmak
17
Phrasals
give in to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kabul etmek
18
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birine) şikayet etmek
19
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birine) yakınmak
20
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birine) söylenmek
21
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birini) azarlamak
22
Phrasals
give out (to one) about (someone or something) [ireland]
v.
(biri/bir şey) hakkında (birini) paylamak
23
Phrasals
give something over (to someone or something)
v.
bir şeyi (birine/bir şeye) vermek
24
Phrasals
give something over (to someone or something)
v.
bir şeyi (birine/bir şeye) teslim etmek
25
Phrasals
give someone or something up (to someone)
v.
birini/bir şeyi (birine) teslim etmek
26
Phrasals
give someone or something up (to someone)
v.
birini/bir şeyi (birine) bırakmak
Idioms
27
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
birine/bir şeye teslim olmak
28
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
birine/bir şeye boyun eğmek
29
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
birine/bir şeye karşı pes etmek
30
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
kendini birine/bir şeye kaptırmak
31
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
birine/bir şeye odaklanmak
32
Idioms
give oneself over to someone or something
v.
kendini birine/bir şeye tamamen vermek
33
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) itibarını zedelemek
34
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kötü göstermek
35
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) çamur atmak
36
Idioms
give a black eye to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adına leke sürmek
37
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) olumsuz değerlendirmek
38
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) olumsuz bakmak
39
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) kötü bulmak
40
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) geçer not vermemek
41
Idioms
give bad marks to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kötü not vermek
42
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birine bir şey yapmayı) istetmek
43
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinin bir şey yapmaya) olan isteğini tetiklemek/uyandırmak
44
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birini bir şey yapmaya) olan hevesini uyandırmak
45
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapmak) için istek uyandırmak
46
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapma) isteği/arzusu uyandırmak
47
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapmaya) karşı ilgi uyandırmak
48
Idioms
give (someone) an itch to (do something)
v.
(birinin bir şey yapmaya) karşı olan ilgisini/arzusunu tetiklemek
49
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birine bir şey yapmayı) istetmek
50
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinin bir şey yapmaya) olan isteğini tetiklemek/uyandırmak
51
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birini bir şey yapmaya) olan hevesini uyandırmak
52
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapmak) için istek uyandırmak
53
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapma) isteği/arzusu uyandırmak
54
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinde bir şey yapmaya) karşı ilgi uyandırmak
55
Idioms
give (someone) the itch to (do something)
v.
(birinin bir şey yapmaya) karşı olan ilgisini/arzusunu tetiklemek
56
Idioms
give credence to someone or something
v.
birine/bir şeye inanmak
57
Idioms
give credence to someone or something
v.
birine/bir şeye güvenmek
58
Idioms
give credence to someone or something
v.
birine/bir şeye itimat etmek
59
Idioms
give (a) preference to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) tercih etmek
60
Idioms
give (a) preference to (someone or something)
v.
tercihini (birinden/bir şeyden) yana kullanmak
61
Idioms
give (an) ear to someone or something
v.
birine/bir şeye kulak vermek
62
Idioms
give (an) ear to someone or something
v.
birini/bir şeyi dinlemek
63
Idioms
give one's ear to someone or something
v.
birine/bir şeye kulak vermek
64
Idioms
give one's ear to someone or something
v.
birini/bir şeyi dinlemek
65
Idioms
give (something) back (to someone) with interest
v.
(birine bir şeyi) faiziyle geri vermek/ödemek
66
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adını lekelemek
67
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) itibarını zedelemek/lekelemek
68
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adına leke sürmek
69
Idioms
give a bad name to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) adını kötüye çıkarmak
70
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) uzak durmak
71
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) mesafeyi korumak
72
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) araya mesafe koymak
73
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) kaçınmak
74
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(birinden/bir şeyden) sakınmak
75
Idioms
give a wide berth to (someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) etkileşime girmekten kaçınmak
76
Idioms
give an account (of someone or something) (to someone)
v.
(birine biri/bir şey) konusunda/hakkında hesap vermek
77
Idioms
give an account (of someone or something) (to someone)
v.
(birine biri/bir şey) konusunda/hakkında açıklama yapmak
78
Idioms
give an account (of someone or something) (to someone)
v.
(birine biri/bir şey) konusunda/hakkında bilgi vermek
79
Idioms
give birth to (someone or something)
v.
doğurmak
80
Idioms
give birth to (someone or something)
v.
dünyaya getirmek
81
Idioms
give birth to (someone or something)
v.
meydana getirmek
82
Idioms
give birth to (someone or something)
v.
yaratmak
83
Idioms
give ear to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kulak vermek
84
Idioms
give ear to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) dinlemek
85
Idioms
give ear to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) göz önünde bulundurmak
86
Idioms
give ear to (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) sözlerine önem vermek
87
Idioms
give preference to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) öncelik vermek
88
Idioms
give preference to (someone or something)
v.
(birini/bir şeyi) tercih etmek
89
Idioms
give rein to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) açık çek vermek
90
Idioms
give rein to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) istediğini yapma özgürlüğü vermek/tanımak
91
Idioms
give rein to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) tam yetki vermek
92
Idioms
give rein to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) istediği gibi hareket etme/ilerleme özgürlüğü vermek
93
Idioms
give the green light to someone/something
v.
birine/bir şeye yeşil ışık yakmak
94
Idioms
give the green light to someone/something
v.
birine/bir şeye geçiş veya başlama izni vermek
95
Idioms
give the green light to someone/something
v.
birine/bir şeye izin/onay vermek
96
Idioms
give way to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) öncelik vermek/tanımak
97
Idioms
give way to (someone or something)
v.
yerini (birine/bir şeye) bırakmak
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of give something to someone
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy