doğurmak

Significados de "doğurmak" en diccionario inglés turco : 38 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Common Usage
1	Common Usage	doğurmak	breed v.
That ignorance of each other breeds fear and distrust and eventually will breed conflict. Birbirimizi tanımamak korku ve güvensizliği besler ve nihayetinde çatışmayı doğurur. More Sentences
2	Common Usage	doğurmak	give birth v.
Women have been giving birth for millions of years. Kadınlar milyonlarca yıldır doğuruyor. More Sentences
General
3	General	doğurmak	engender v.
The first revolution engendered by the imperialist world war has broken out. Emperyalist dünya savaşının doğurduğu ilk devrim patlak verdi. More Sentences
4	General	doğurmak	produce v.
Implementation of action under TACIS has produced some very poor results. TACIS kapsamındaki eylemlerin uygulanması bazı çok kötü sonuçlar doğurmuştur. More Sentences
5	General	doğurmak	bear v.
She claims she was raped by a friend and subsequently she bore a child. Bir arkadaşı tarafından tecavüze uğradığını ve daha sonra bir çocuk doğurduğunu iddia etmektedir. More Sentences
6	General	doğurmak	bring v.
The abandonment of the path of dialogue and negotiations has brought terrible consequences all round. Diyalog ve müzakere yolunun terk edilmesi her açıdan korkunç sonuçlar doğurmuştur. More Sentences
7	General	doğurmak	bring about v.
The Council recommendations on the equal participation of men and women have not brought about the expected results. Kadın ve erkeklerin eşit katılımına ilişkin Konsey tavsiyeleri beklenen sonuçları doğurmamıştır. More Sentences
8	General	doğurmak	deliver v.
I delivered identical twins. Tek yumurta ikizleri doğurdum. More Sentences
9	General	doğurmak	bring forth v.
10	General	doğurmak	generate v.
11	General	doğurmak	fawn v.
12	General	doğurmak	foal v.
13	General	doğurmak	litter v.
14	General	doğurmak	have a baby v.
15	General	doğurmak	cause v.
16	General	doğurmak	bring a child into the world v.
17	General	doğurmak	spawn v.
18	General	doğurmak	give birth to v.
19	General	doğurmak	procreate v.
20	General	doğurmak	teem v.
21	General	doğurmak	reproduce v.
22	General	doğurmak	have v.
23	General	doğurmak	bring into the world v.
24	General	doğurmak	ean v.
25	General	doğurmak	throw v.
26	General	doğurmak	make [obsolete] v.
27	General	doğurmak	make [obsolete] v.
28	General	doğurmak	birthe v.
29	General	doğurmak	have young v.
30	General	doğurmak	born [dialect] v.
31	General	doğurmak	mother v.
32	General	doğurmak	outlead v.
Colloquial
33	Colloquial	doğurmak	faire v.
Idioms
34	Idioms	doğurmak	give birth to v.
35	Idioms	doğurmak	be brought to bed v.
36	Idioms	doğurmak	to be delivered of v.
37	Idioms	doğurmak	give birth to (someone or something) v.
Archaic
38	Archaic	doğurmak	yean v.

Significados de "doğurmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 92 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	doğurmak (çocuk/yavru)	give birth to v.
Her crime is to have given birth to a child after her divorce. Suçu, boşandıktan sonra bir çocuk doğurmuş olmaktır. More Sentences
2	General	doğurmak (kedi vb)	litter v.
Our dog Luna littered four healthy puppies. Köpeğimiz Luna dört sağlıklı yavru doğurdu. More Sentences
3	General	sonuç doğurmak	result in v.
This has never, however, resulted in their being enforced under the auspices of the UN. Ancak bu hiçbir zaman BM himayesi altında uygulanmaları sonucunu doğurmadı. More Sentences
4	General	ikiz doğurmak	twin v.
After 50 years they bore twins, but they ate the twins, owing to their sin. 50 yıl sonra ikiz doğurdular ama günahlarından dolayı ikizleri yediler. More Sentences
5	General	sonucunu doğurmak	lead to v.
I would also like to mention that the energy dialogue with Russia has led to concrete results. Rusya ile olan enerji diyaloğunun somut sonuçlar doğurduğunu da belirtmek isterim. More Sentences
6	General	sonucunu doğurmak	result in v.
This results in the same tools being cheap in one country and expensive in another. Bu da aynı araçların bir ülkede ucuz, diğerinde pahalı olması sonucunu doğurmaktadır. More Sentences
7	General	doğurmak (sorun)	pose v.
At the time it was said that this would pose enormous risks in terms of aircraft safety. O dönemde bunun uçak güvenliği açısından muazzam riskler doğuracağı söylenmişti. More Sentences
8	General	(çocuk) doğurmak	bear v.
Our doctor said there might be a chance for me to bear children. Doktorumuz çocuk doğurma şansımın olabileceğini söyledi. More Sentences
9	General	sonucunu doğurmak	mean v.
The merger will mean the opening of several offices across the USA. Birleşme, ABD genelinde birkaç ofisin açılması sonucunu doğuracaktır. More Sentences
10	General	doğurmak (bebek vb)	give birth to v.
11	General	buzağı doğurmak	calve v.
12	General	durmadan doğurmak	spawn v.
13	General	birden çok yavru doğurmak	litter v.
14	General	geyik doğurmak	fawn v.
15	General	oğlak doğurmak	kid v.
16	General	doğurmak (bebek vb)	give birth v.
17	General	erken doğurmak (hayvan)	slink v.
18	General	dokuz doğurmak	fret about v.
19	General	dokuz doğurmak	fret over v.
20	General	doğurmak (hayvan)	produce v.
21	General	tay doğurmak	foal v.
22	General	çocuk doğurmak	give birth to a child v.
23	General	dokuz doğurmak	be frantic while waiting for something v.
24	General	kar doğurmak	generate profit v.
25	General	kar doğurmak	yield profit v.
26	General	kar doğurmak	boost profit v.
27	General	kar doğurmak	reap profit v.
28	General	kar doğurmak	increase profit v.
29	General	tehlike doğurmak	create hazard v.
30	General	tehlike doğurmak	pose danger v.
31	General	tehlike doğurmak	cause danger v.
32	General	tehlike doğurmak	cause hazard v.
33	General	tehlike doğurmak	pose hazard v.
34	General	ihtiyaç doğurmak	create need v.
35	General	sorun doğurmak	bring problem v.
36	General	sorun doğurmak	cause a problem v.
37	General	(hayvan) doğurmak	breed v.
38	General	masraf doğurmak	put somebody to expense v.
39	General	(inek) doğurmak	freshen v.
40	General	masraf doğurmak	cause expense v.
41	General	masraf doğurmak	put someone to expense v.
42	General	ikinci çocuğunu doğurmak	give birth to her second child v.
43	General	bebek doğurmak	give birth to a child v.
44	General	bebek doğurmak	give birth to a baby v.
45	General	sonucunu doğurmak	cause v.
46	General	(bebek) doğurmak	deliver v.
47	General	bebek doğurmak	deliver a baby v.
48	General	sorun doğurmak	pose a problem v.
49	General	risk doğurmak	pose a risk v.
50	General	ikiz doğurmak	give birth to twins v.
51	General	hüküm doğurmak	be effective v.
52	General	(kediler için) (yavru) doğurmak	kitten v.
53	General	korkunç sonuçlar doğurmak	have horrible consequences v.
54	General	korkunç sonuçlar doğurmak	have terrible consequences v.
55	General	korkunç sonuçlar doğurmak	lead to terrible consequences v.
56	General	tekrar doğurmak	rebreed v.
57	General	sonucunu doğurmak	equate v.
58	General	sonucu doğurmak	mean v.
59	General	bebek doğurmak	birth v.
60	General	fazla doğurmak	overteem v.
61	General	(çocuk) doğurmak	infant [obsolete] v.
62	General	şüphe doğurmak	infirm v.
63	General	prematüre doğurmak	pick [dialect] v.
64	General	erken doğurmak	pick [dialect] v.
65	General	daha fazla yavru doğurmak	outfawn v.
66	General	doğurmak üzere olan	parturient adj.
Phrasals
67	Phrasals	çocuk doğurmak	lie in v.
68	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) ilgili dokuz doğurmak	fret over (someone or something) v.
69	Phrasals	(biriyle/bir şeyle) ilgili dokuz doğurmak	fret about (someone or something) v.
70	Phrasals	(bir şey) doğurmak	gin up (something) [us] v.
Colloquial
71	Colloquial	çok kötü sonuçlar doğurmak	blow up in someone's face v.
72	Colloquial	çok kötü sonuçlar doğurmak	explode in someone's face v.
Idioms
73	Idioms	dokuz doğurmak	tie oneself in knots v.
74	Idioms	dokuz doğurmak	be on pins and needles v.
75	Idioms	şüphe doğurmak	call into doubt v.
76	Idioms	dokuz doğurmak	be tied (up) in knots v.
77	Idioms	şu soruyu doğurmak	beg the question v.
78	Idioms	(bebek/çocuk) doğurmak	bring (someone) into the world v.
79	Idioms	(birini/bir şeyi) doğurmak	give birth (to somebody/something) v.
80	Idioms	birine bir şey masrafı çıkarmak/doğurmak	put somebody to the expense of something/of doing something v.
81	Idioms	dokuz doğurmak	tie yourself up in knots v.
82	Idioms	dokuz doğurmak	tie in knots v.
83	Idioms	dokuz doğurmak	tie yourself in knots v.
Law
84	Law	hukuki sonuç doğurmak	bear legal consequences v.
Veterinary
85	Veterinary	(yavruyu) erken doğurmak	slip v.
Zoology
86	Zoology	(buzağı) doğurmak	calve v.
87	Zoology	aşırı doğurmak	overpopulate v.
Breeding
88	Breeding	erken doğurmak	slink v.
89	Breeding	kuzu doğurmak	lamb down v.
90	Breeding	kuzu doğurmak	lamb v.
91	Breeding	(domuz yavrusunu) doğurmak	farrow v.
Slang
92	Slang	çocuk doğurmak	sprog [uk] [australia] v.