slip - Turco Inglés Diccionario
Historia

slip

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Significados de "slip" en diccionario turco inglés : 201 resultado(s)

Inglés Turco
Common Usage
slip v. kaymak
slip v. sürçmek
General
slip n. külot
slip n. falso
slip n. tasma kayışı
slip n. uzunca kağıt parçası
slip n. gaf
slip n. hata
slip n. çıta
slip n. kayış
slip n. evlat
slip n. kaçırma
slip n. yanlışlık
slip n. çelik (köklendirilmek üzere kesilen)
slip n. aşı kalemi (bitki)
slip n. sürçme
slip n. yastık kılıfı
slip n. toprak kayması
slip n. aksilik
slip n. ufak yanlış
slip n. dil sürçmesi
slip n. çelik
slip n. astar
slip n. dar geçit
slip n. dağlık yol
slip n. dar boğaz
slip n. gizli kaçış
slip n. firar
slip n. sıvışma
slip n. tabanları yağlama
slip n. apar topar ayrılık
slip n. kontrolden çıkma
slip n. kaos
slip n. kargaşa
slip n. curcuna
slip n. aksilik
slip n. aniden gelişen felaket
slip n. düşüş
slip n. azalma
slip n. değer yitimi
slip n. seviye düşüşü
slip n. standart düşüşü
slip n. mayo
slip n. dengesizlik
slip n. kaymaya meyil
slip n. yana kayma
slip n. şerit
slip n. bant
slip n. not kağıdı
slip n. genç ve zarif kimse
slip n. ilkel tür
slip n. küçük ve ince tür
slip n. dar alan
slip n. dar bölüm
slip n. dar boşluk
slip n. küçücük şey
slip n. minnacık şey
slip n. (krikette) slips bölgesi
slip n. kağıt parçası
slip v. gizlice vermek
slip v. çözülmek
slip v. sürçmek
slip v. kötüye gitmek (durum)
slip v. ayağı kaymak
slip v. çıkarmak
slip v. gerilemek
slip v. atlatmak
slip v. kaçmak
slip v. sıkıştırmak
slip v. eline tutuşturmak
slip v. hata yapmak
slip v. geçirmek
slip v. kaybetmek
slip v. serbest bırakmak
slip v. salıvermek
slip v. düşmek (değer)
slip v. kaçırmak
slip v. yanılmak
slip v. sıyırmak
slip v. tutuşturmak
slip v. kaymak
slip v. belli etmeden bir yere koymak
slip v. (hayvan) bağlı olduğu şeyden kurtulmak
slip v. akmak
slip v. akıp gitmek
slip v. hızlıca üstünü giyinmek
slip v. kıyafeti kolayca çıkarıp atmak
slip v. dökmek
slip v. (kıyafeti) alelacele üzerine geçirmek
slip v. kazara söylemek
slip v. ağzından kaçırmak
slip v. yerini değiştirmek
slip v. ayağı kaymak
slip v. oynatmak
slip v. sarsmak
slip v. avcunda saklamak
slip v. (hızlıca geri çekilerek) yumruktan kurtulmak
slip v. not yazmak
slip v. (kütüphaneye iade sırasında) kitap kartını iade etmek
slip v. çamurlaştırmak
slip v. kızak haline getirmek
slip v. çamurla kaplamak
slip v. kombinezonla astarlamak
slip v. üstten okumak
slip v. üstünkörü çalışmak
slip v. dikkate almamak
slip v. yüzeysel okumak
slip v. takmamak
slip v. göz ucu ile bakmak
slip v. (düğümü) çözmek
slip v. (köpek, kuş) avı kovalaması için serbest bırakmak
slip v. (köpek, kuş) avın üzerine salmak
slip v. (av köpeklerini) ava çıkarmak
slip v. basıp düşmek
slip v. dışarı çıkmak
slip v. (duruma) gelmek
slip v. giymek
slip v. kurtarmak
Technical
slip n. çamur
slip n. fırın içi çökmesi
slip n. kayma
slip n. kombinezon
slip n. motor kayması
slip n. sekme
slip n. kristal kayması
slip n. su çarkı dönüş hareketi
slip n. kürek ucunun yanal hareketi
slip n. (gerçek ve pervaneli kullanım sonucu gelişen) gemi hız farkı
slip n. makara kayışının kayma hareketi
slip n. makara kayışının geriye doğru hareketi
slip n. kayar mafsal hareketi
slip n. (mekanizmada) göreli parça hareketi
slip n. (endüksiyon motorunda) çalışma hızı ile senkron hız arasındaki fark
slip n. kablo yalıtım borusu yanında akan sıvı
slip n. sızıntı miktarı
slip n. kaçak miktarı
slip n. uçağın pervaneli hareketi ile ortalama geometrik hareketi arasındaki fark
slip n. gaz rotorunda kaçak
slip n. gaz sızıntısı
slip n. kil ve su karışımı
slip n. çömlek hamuru
slip n. bulamaç
slip n. çamur sıvısı
slip n. sır
slip v. kaydırmak
slip v. kaymak
slip v. (kristal) belirli düzlem boyunca iç kaymaya uğramak
Textile
slip n. kombinezon
slip n. kadın iç gömleği
slip v. (tığa ip dolamadan) sık iğne yapmak
slip v. (tığa ip dolamadan) sık iğne yaparak dikmek
Construction
slip n. kayma
Automotive
slip v. kaymak
Aeronautic
slip n. paraşüt kaydırma
slip v. (aşırı eğim alan uçak) yana kaymak
Marine
slip n. gemi kızağı
slip n. heyelan
slip n. iki uzun iskele arasındaki yanaşma yeri
slip n. inşaat kızağı
slip n. kızak
slip n. onarım kızağı
slip n. tersane veya marinalarda tekne ve gemilerin sudan çıkartılıp suya indirilebilecekleri suni eğim
slip n. üzerinde gemi inşa etmek üzere üretilmiş meyilli platform
slip n. gemiyi karaya çektikleri kızak
slip v. çapayı göndermek
slip v. çapayı suya indirmek
slip v. (çapadan) ayırmak
slip v. (çapa halatından) düşmek
Mining
slip n. kurşun kayması
Medical
slip n. tedavi öncesi davranışa bir seferlik dönüş
slip n. bırakılan şeye yeniden meyletme
Veterinary
slip n. hayvan kürtajı
slip v. (yavruyu) erken doğurmak
slip v. (yavrusunu) düşürmek
Gastronomy
slip v. (domates) kabuğunu soymak
Marine Biology
slip n. balık
slip n. dil balığı
Botanic
slip n. meyve dibindeki tomurcuktan gelişen ananas bitkisi
slip n. tatlı patates çimi
slip v. (bitkiyi) küçük küçük kırpmak
slip v. (bitkiyi) küçük parçalara ayırmak
Breeding
slip n. doğru düzgün kısırlaştırılamadığı için iyi et veremeyip nadiren üreyebilen horoz
Religious
slip n. (kilisede) bank
Geography
slip n. küçük fay
Sport
slip n. (kriket) kalecinin sağında konumlanan meydan oyuncusu
slip v. (rakip darbesinden kaçmak için) hızlıca yana kaymak
slip v. (rakip darbesinden kaçmak için) yana doğru hamle yapmak
slip v. (iniş yapan paraşütü) kaydırmak
Art
slip n. boya akıcılığı
slip n. sır akıcılığı
Music
slip n. iki ayağın birbirini takip ederek kaydırıldığı bir dans adımı
Bookbindery
slip n. kitap ciltleme ipinin çıkıntılı ucu
Printery
slip n. düzeltme kağıdı
slip n. düzeltme ve uyarıların yer aldığı not kağıdı
slip n. (gazetede) köşe yazısı bölümü
slip n. prova baskı
slip n. ilk düzeltme nüshası
Archaic
slip v. ihmal etmek
slip v. küçümsemek
slip v. önemsememek
slip v. tepeden bakmak

Significados de "slip" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

Turco Inglés
General
slip briefs n.

Significados de "slip" con otros términos en diccionario inglés turco: 500 resultado(s)

Inglés Turco
General
reverse slip fault n. ters atımlı fay
slip of the tongue n. sürçü lisan
slip of the tongue n. gaf
slip road n. tali yol
freudian slip n. dil sürçmesi ile bilinçaltındaki fikirleri açıklama
pillow slip n. yastık kılıfı
slip road n. otoyola katılan veya otoyoldan ayrılan yol
brick slip n. tuğla
slip of the tongue n. dil sürçmesi
sales slip n. fiş
sales slip n. kasa fişi
side slip n. savrulma
slip cover n. mobilya kumaşı
slip cover n. mobilya örtüsü
packing slip n. sevk irsaliyesi
credit card slip n. kredi kartı slipi
card slip n. kart slipi
half-slip n. kısa külot
slip of the tongue n. sürç-ü lisan
slip-up n. sürçme
slip-up n. aksilik
slip-on n. geçme
freudian slip n. konuşanın istemeyerek bilinçaltındaki düşüncelerini açıklaması
slip of the pen n. yazma hatası
half-slip n. iç eteklik
half-slip n. jüpon
pillow-slip n. yastık kılıfı
freudian slip of tongue n. freudyen dil sürçmesi
a freudian slip n. dil sürçmesi
slip of the hand n. elin kayması
non-slip mat n. kaymaz altlık
non-slip mat n. kaymaz paspas
slip slaps n. parmak arası terlik
service slip n. servis fişi
slip-up n. hata
slip-up n. falso
slip-up n. yanlış
non slip knot n. gemici bağı
non slip knot n. balıkçı bağı
tardy slip n. geç kağıdı
betting slip n. bahis kuponu
tent slip n. çadırın germe halatının gerginliğini ayarlamakta kullanılan cihaz
slip [dialect] [uk] n. bebek önlüğü
slip [dialect] [uk] n. çocuk önlüğü
slip noose n. ilmik
slip noose n. ilmek
slip rail [australia/new zealand] n. (gerektiğinde yerinden çıkarılabilen) çit rayı
slip up n. hata
slip up n. gaf
slip up n. falso
slip-on n. kolayca giyilip çıkarılan kıyafet
slip-on n. şipşak kıyafet
slip-on n. bağcıksız ayakkabı
slip-on n. bantsız eldiven
slip-on n. toparlayıcı kıyafet
slip-on n. kazak
slip-on n. süveter
slip-slop [south africa] n. kauçuk tabanlı parmak arası sandalet
slip tap n. (boy yükseltici) yarım ayakkabı tabanı
slip in v. dikkati çekmeden sessizce girmek
slip away v. savuşmak
let slip v. elinden kaçırmak (fırsat vb)
give a slip v. atlatmak
slip on v. giymek
slip somebody something v. gizlice vermek
slip into v. giymek (giysiyi)
slip into v. sıkıştırmak
slip off v. kaçmak
slip off v. çıkarmak
slip away v. süzülmek
slip by v. zaman akıp gitmek
slip out of v. belli etmeden çıkmak
slip into v. girmek
slip up v. yanılmak
slip by v. akıp gitmek (zaman)
slip out of v. sıvışmak
slip away v. dikkati çekmeden sessizce gitmek
slip through one's fingers v. elinden kaçırmak
slip on v. geçirmek
slip up v. hata yapmak
slip away v. sıvışmak
give somebody the slip v. ekmek
slip off v. çıkarmak (giysiyi)
slip in v. bahsetmek
let something slip v. ağzından kaçırmak
slip in v. karışmak
slip into v. tutuşturmak
slip away v. tüymek
slip off v. tüymek
let slip v. ağzından laf kaçırmak
slip by v. geçip gitmek
slip in v. sürmek
slip up v. sürçmek
slip by v. akıp gitmek
slip up v. yanlış yapmak
slip into v. sokuvermek
let slip v. ağzından kaçırmak
slip out v. dikkati çekmeden sessizce gitmek
slip one's shoulder v. omzu çıkmak
slip into v. kaçmak
slip on v. giymek (giysiyi)
let slip v. kaçırmak
let (something) slip out v. ağzından kaçırmak
slip away v. sıvışıp gitmek
slip back v. geriye doğru kaymak
give somebody the slip v. atlatmak
slip down from one's hands v. elinden kaymak
(a certain thing) slip one's mind v. aklından çıkmak
(a certain thing) slip one's mind v. akıldan çıkmak
(one's foot) slip v. ayağı kaymak
slip across the border v. yurt dışına çıkış yapmak
slip over the border v. yurt dışına çıkış yapmak
let a chance slip (by) v. fırsat tepmek
let slip v. salıvermek
slip into a mood of pessimism v. karamsarlığa düşmek
slip into a mood of pessimism v. karamsarlığa kapılmak
slip one's mind v. aklından uçup gitmek
slip past the notice of v. dikkatinden kaçmak
slip one's mind v. hatırlayamamak
slip one's mind v. aklından gitmek
slip one's mind v. unutmak
slip and fall v. kayıp düşmek
slip and break one’s neck v. kayıp boynunu kırmak
slip into a coma v. komaya girmek
slip out of one's pocket v. cebinden kayıp düşmek
pink-slip v. işten çıkardığını bildirmek
pink-slip v. işten kovmak
slip [obsolete] v. (belirli bir süreyi) geçirmek
slip-sheet v. (basılı kağıtlar arasına) küçük not kağıtları eklemek
slip-sheet v. (kitapları) kaplamak
slip-sheet v. (kitapları) kaplama kağıdı ile korumak
slip up v. düşmek
slip up v. devrilmek
slip up v. yıkılmak
slip-slop v. terlik sesi çıkararak yürümek
slip-slop v. terliklerini şaklatmak
mere slip of a (child) adj. parmak kadar
slip-on adj. kolayca giyilen
slip-on adj. giyilip çıkılan
slip-on adj. düğmesiz
slip-on adj. kemersiz
slip-on adj. askısız
slip-on adj. fermuarsız
slip-on adj. giy-çık
slip-slop adj. tutarsız
slip-slop adj. bir öyle bir böyle
slip-slop adj. karaktersiz
slip-slop adj. iradesiz
slip-slop adj. dayanıksız
slip-slop adj. budala
slip-slop adj. manasız
slip-slop adj. anlamsız
Phrasals
slip off v. sıvışmak
slip on v. üzerine aceleyle bir şeyler geçirmek
slip on v. ne bulduysa giymek
slip off v. üstünden çıkarıvermek
slip around v. öylesine kaymak
slip around v. etrafından/çevresinden sıvışmak
slip around v. sıvışarak arka tarafa geçmek
slip around v. kayarak vakit geçirmek
slip around v. atlatmak
slip around v. arkaya dolanmak
slip around v. sıvışarak kaçmak
slip something down v. aşağıda sıyırmak
slip something through v. bir şeyin arasından içinden geçmek/geçirmek
slip past someone or something v. farkedilmeden/göze çarpmadan bir kimseyi/bir şeyi atlatmak/geçmek
slip something back v. geriye doğru çekmek
slip down v. geri düşmek (sıralamada)
slip around v. kaymak
slip over on v. kandırmak
slip up on v. sessizce/gizlice/sinsice yanaşmak
slip off v. sıvışmak
slip off (to some place) v. sıvışmak
slip from something v. (ayağı) bir yerden kaymak
slip up on v. (bir şeyi gözden kaçırarak/dalgınlıkla) hata/yanlış yapmak
slip something back v. (sessizce) yerine koymak/geri vermek
slip down v. aşağı kaymak
slip down v. kayarak düşmek
slip down v. sıyırmak
slip down v. aşağı sıyırmak
slip down v. aşağı kaydırmak
slip down v. gizlice kaydırmak/kaymak
slip down v. fark ettirmeden kaymak/kaydırmak
slip down v. sıvışmak
slip down v. sıvıştırmak
slip down v. bir şeyin içine sıkıştırmak/tıkıştırmak
slip down v. (sıralamada) geri düşmek
slip down v. değer kaybetmek
slip something down v. aşağı sıyırmak/kaydırmak
slip down v. aşağı kaymak/sıyrılmak/düşmek
slip out v. sıvışmak
slip out v. gizlice kaçmak
slip out v. sessizce çıkmak
slip out v. kimseye görünmeden ayrılmak
slip out v. belli etmeden terk etmek
slip out v. bir giysiyi sessizce çıkarmak
slip out v. bir giysiyi hızlıca çıkarmak
slip out v. ağzından kaçmak
slip out v. ağzından çıkmak
slip out v. gizlice çıkarmak
slip out v. sessizce çıkarmak
slip out v. belli etmeden almak
slip out v. kimseye görünmeden almak
slip out (of something) v. (pim, çivi) sessizce yerinden çıkmak
slip out (of something) v. (balık, kuş) ellerinden kayıp kaçmak
slip out (of something) v. (hırsız) gizlice çıkmak
slip out of v. bir giysiyi sessizce çıkarmak
slip out of v. bir giysiyi hızlıca çıkarmak
slip in v. içine sokmak
slip in v. içine itmek
slip in v. girmek
slip in v. sıvışmak
slip in v. çaktırmadan girmek
slip in v. içeri sızmak
slip in v. girivermek
slip something in (to) something v. bir şeyi bir şeyin içine kaydırmak
slip something in (to) something v. bir şeyi bir şeyin içine sürmek
slip something in (to) something v. bir şeyi bir şeyin içine kaydırıp sokmak
slip something in v. bir şeyi bir şeyin içine kaydırmak
slip something in v. bir şeyi bir şeyin içine sürmek
slip something in v. bir şeyi bir şeyin içine kaydırıp sokmak
slip on v. basıp ayağı kaymak
slip on something v. bir şeye basıp ayağı kaymak
slip over v. kayıp üzerine kapanmak
slip over v. kayıp önünü kapatmak
slip over v. üzerinden aşmak
slip over v. üzerinden atlamak
slip over v. üzerinden diğer tarafa geçmek
slip over v. çaktırmadan kenarından kaydırmak
slip over v. hızlıca bir şeyin üzerinden kaydırmak
slip over v. üzerine bir şey geçirmek/geçirivermek
slip over v. sızmak
slip over v. sıvışmak
slip over v. çabucak/sinsice gelmek
slip something over someone or something v. bir şeyi birinin/bir şeyin üzerine örtmek
slip up something v. bir şeye tırmanmak
slip up something v. bir şeyi çıkmak
slip up something v. bir şeyden yukarı çıkmak
slip out v. (kıyafeti, ayakkabıyı) üstünden çıkarıvermek
slip out v. (kıyafetin, ayakkabının) içinden çıkıvermek
slip out v. (kıyafetin, ayakkabının) içinden sıyrılıvermek
slip out v. sessizce aşırmak/ortadan yok etmek
slip out v. çaktırmadan almak/ortadan yok etmek
slip out v. gizlice almak/ortadan yok etmek
slip (something) to (one) v. (birine) el altından (bir şey) uzatmak/ulaştırmak
slip (something) to (one) v. (birine) gizlice (bir şey) vermek
slip (something) to (one) v. (birine) fark ettirmeden/çaktırmadan (bir şey) vermek
slip across v. çaktırmadan geçmek/sıvışmak
slip across v. gizlice geçmek
slip across v. çaktırmadan/gizlice geçirmek
slip across v. el altından geçirmek
slip from v. -den kaymak
slip from v. -den kayıp düşmek
slip from (something) v. (bir şeyden) kaymak
slip from (something) v. (bir şeyden) kayıp düşmek
slip into (something or some place) v. (bir şeye/bir yere) sokuvermek
slip into (something or some place) v. (bir şeyin/bir yerin) içine koymak/yerleştirmek
slip into (something or some place) v. (bir yere) sıvışmak
slip into (something or some place) v. (bir yerden) içeri süzülmek
slip into (something or some place) v. hızlıca (bir yere) girmek
slip into (something or some place) v. çaktırmadan (bir yere) girivermek
slip into (something) v. (bir şey) giyivermek
slip into (something) v. (şuursuz) bir duruma girmek
slip into (something) v. (bilincini kaybettiği) bir duruma girmek
slip something over [dated] v. kandırmak
slip something over [dated] v. istismar etmek
slip something over [dated] v. çıkar sağlamak
slip something over [dated] v. dolandırmak
slip something over [dated] v. oyuna getirmek
slip something over [dated] v. üçkağıda getirmek
slip something over [dated] v. yutturmak
slip something over [dated] v. kazık atmak
slip something over on v. oyuna getirmek
slip something over on v. aklını çelmek
slip something over on v. kandırmak
slip something over on (one) v. (birini) oyuna getirmek
slip something over on (one) v. (birinin) aklını çelmek
slip something over on (one) v. (birini) kandırmak
slip through v. -den sıvışmak
slip through v. -i atlatmak
slip through v. -den gizlice/çaktırmadan/fark edilmeden geçmek
slip through v. gizlice/çaktırmadan/fark edilmeden geçirmek/itmek
slip through v. hızlıca atmak/geçirmek
slip up on (someone or something) v. (birine/bir şeye) sinsice yaklaşmak
slip up on (someone or something) v. (birine/bir şeye) çaktırmadan/fark ettirmeden yaklaşmak
slip up on (someone or something) v. (birine/bir şeye) gizlice yaklaşmak
slip up on (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) sinsice yanına sokulmak
slip up on (someone) v. (biri) farkına varmadan oluvermek
slip up on (something) v. (bir şeyde) yanlışlık yapmak
slip up on (something) v. (bir şeyde) kaydırma yapmak
slip up on (something) v. (bir şeyde) hata yapmak
slip back v. eski huylara dönmek
slip back v. eskisi gibi davranmak
slip back v. bırakılan şeye tekrar dönmek
Proverb
there's many a slip 'twixt the cup and the lip dereyi görmeden paçayı sıvama
every slip is not a fall her kaydığında düşmezsin
every slip is not a fall en ufak aksaklıkta pes etme
every slip is not a fall ufak aksaklıklar cesaretini kırmasın
every slip is not a fall biraz tökezledim diye düştüm sanma
every slip is not a fall en ufak tökezlemede pes etme
there is many a slip twixt cup and lip dereyi görmeden paçayı sıvama
there is many a slip twixt cup and lip görmeden emin olma
there's many a slip dereyi görmeden paçayı sıvama
there's many a slip twixt cup and lip dereyi görmeden paçayı sıvama
Colloquial
nip slip n. meme ucunun kazara görünmesi
nipple slip n. meme ucu frikiği
nip slip n. meme ucu frikiği
nipple slip n. meme ucunun kazara görünmesi
let it slip v. ağzından kaçırmak
slip and fall v. kayıp düşmek
slip on a banana peel [uk] v. gülünç bir duruma düşmek
slip on a banana peel [uk] v. aptal durumuna düşmek
slip on a banana peel [uk] v. aptalca bir hata yapmak
slip on a banana peel [uk] v. utanç verici bir hata yapmak
slip on a banana skin v. gülünç bir duruma düşmek
slip on a banana skin v. aptal durumuna düşmek
slip on a banana skin v. aptalca bir hata yapmak
slip on a banana skin v. utanç verici bir hata yapmak
slip one over v. kandırmak
slip one over v. dolandırmak
slip one over v. dümen çevirmek
slip one over v. sahtekarlık yapmak
slip one over v. dalavere çevirmek
slip one over v. kafeslemek
slip one over v. oyuna getirmek
slip one over v. keklemek
slip one over on (one) v. (birini) kandırmak
slip one over on (one) v. (birini) dolandırmak
slip one over on (one) v. (birine) dümen çevirmek
slip one over on (one) v. (birine) sahtekarlık yapmak
slip one over on (one) v. (birine) dalavere çevirmek
slip one over on (one) v. (birini) kafeslemek
slip one over on (one) v. (birini) oyuna getirmek
slip one over on (one) v. (birini) keklemek
slip one over on v. -i kandırmak
slip one over on v. -i dolandırmak
slip one over on v. -e dümen çevirmek
slip one over on v. -e sahtekarlık yapmak
slip one over on v. -e dalavere çevirmek
slip one over on v. -i kafeslemek
slip one over on v. -i oyuna getirmek
slip one over on v. -i keklemek
slip it to (one) v. (birine) el altından uzatmak/vermek
slip it to (one) v. (birine) gizlice vermek
slip past v. atlatmak
slip past v. geçmek
slip past v. çaktırmamak
slip past v. yutturmak
slip past v. sayı kazanmak
slip past v. gol atmak
slip me five! expr. çak!
slip me some skin! expr. çak!
slip me five! expr. çak bi beşlik
slip me some skin! expr. çak bir beşlik
slip me some skin! expr. çak bi beşlik
slip me five! expr. çak bir beşlik
Idioms
slip of the pen n. kalem hatası
slip of the tongue n. sürçülisan
a slip of a boy/girl n. ufak tefek zayıf genç erkek/kız
slip of the pen n. yazı hatası
slip of the lip n. dil sürçmesi
slip of the lip n. gaf
slip of the lip n. sürçü lisan
slip of the lip n. sürç-ü lisan
slip of the lip n. sürçülisan
a slip of a boy [old-fashioned] n. ufak tefek genç kız
a slip of a boy [old-fashioned] n. çıtı pıtı genç kız
a slip of a girl [old-fashioned] n. ufak tefek genç erkek
a slip of a girl [old-fashioned] n. çıtı pıtı genç erkek
a slip of the pen n. yazım hatası
a slip of the pen n. yazma hatası
a slip of the pen n. kalem hatası
a slip of the pen n. yazı hatası
a slip of the pen n. hatalı yazım
a slip of the pen n. yanlış yazım
a slip of the pen n. hatalı söylem/yazım
a slip of the tongue n. dil sürçmesi
a slip of the tongue n. gaf
a slip of the tongue n. sürçü lisan
a slip of the tongue n. sürç-ü lisan
a slip of the tongue n. sürçülisan
a slip of the tongue n. hatalı söylem/yazım
give one the slip v. birini atlatmak
slip the collar v. serbest kalmak
give one the slip v. birini ekmek
slip the collar v. kendini zorluklardan çekip çıkarmak
slip beneath the radar v. gözden/dikkatten kaçmak
slip beneath the radar v. farkına varılamamak
slip beneath the radar v. fark edilememek
slip beneath one's radar v. gözünden/dikkatinden kaçmak
slip beneath one's radar v. farkına varamamak
slip beneath one's radar v. fark edememek
slip a cog v. kafayı sıyırmak
slip a cog v. contaları oynamak
slip a cog v. tahtaları eksik olmak
slip a cog v. kafası karışmak
slip a cog v. kafayı yemek
slip into something more comfortable v. üstüne rahat bir şeyler almak
slip into something more comfortable v. üstüne rahat bir şeyler alıp gelmek
slip into something more comfortable v. üstüne hafif bir şeyler almak
slip into something more comfortable v. üstüne rahat bir şeyler giymek
let slip by v. (yanından) geçmesine izin vermek
let slip by v. fark etmeden geçirmek
let slip by v. (topu) kaçırmak/yakalayamamak
let slip by v. (hatayı) kaçırmak
let slip by v. gözünden kaçırmak
let slip by v. (önemli bir tarihi, planı) kaçırmak/unutmak
let slip by v. (başka bir şeye) dikkatini verememek
let slip by v. (zamanı) anlayamadan geçirmek
let slip by v. (zamanın) akıp gittiğini fark etmemek
let slip by v. (zamanı) boş geçirmek
let slip by v. fırsattan/şanstan yararlanamamak
let something slip by v. (yanından) geçmesine izin vermek
let something slip by v. fark etmeden geçirmek
let something slip by v. (topu) kaçırmak/yakalayamamak
let something slip by v. (önemli bir tarihi, planı) kaçırmak/unutmak
let something slip by v. (zamanı) anlayamadan geçirmek
let something slip by v. (zamanın) akıp gittiğini fark etmemek
let something slip by v. (zamanı) boş geçirmek
slip one's mind v. aklından çıkmak
slip someone's mind v. aklından çıkmak
fall/drop/go/slip through the cracks v. arada kaynamak
slip into background v. arka plana düşmek
let something slip v. bir şeyi ağzından kaçırmak
let something slip out v. bir şeyi ağzından kaçırmak
let something slip by v. boşa vakit harcamak
slip somebody a micky v. birisinin içkisine gizlice ilaç koymak
slip someone a mickey v. birisinin içkisine gizlice ilaç koymak
slip someone a mickey finn v. birisinin içkisine gizlice ilaç koymak
slip through the net v. ceza almadan kurtulmak
slip through the net v. cezadan yırtmak
slip one's attention v. dikkatinden çıkmak
slip up v. ceviz kırmak
slip through someone's fingers v. elinden kaçırmak
slip through the cracks v. gözden kaçmak
slip through the net v. elinden kaçırmak
let something slip through one's fingers v. elinden kaçıp gitmesine izin vermek
let the chance slip by v. fırsatı yitirmek
slip one's notice/attention v. gözünden kaçmak
slip one's notice v. gözünden kaçmak
let the chance slip by v. fırsatı kaybetmek
slip through one's fingers v. elinden kaçmak
slip into background v. geri plana düşmek
slip one's memory v. hatırından çıkmak
let something slip through one's fingers v. ellerinden kayıp gitmek
slip through someone's fingers v. ellerinin ucundan kaçırmak
let somebody slip through one's fingers v. elinden kaçıp gitmesine izin vermek
let the chance slip by v. fırsatı elinden kaçırmak
slip through the cracks v. ihmal edilmek
slip between the cracks v. ihmal edilmek
give a slip v. kaçarak birinin elinden kurtulmak
slip through the net v. paçayı yırtmak
let something slip out v. sırrı ağzından kaçırmak
slip through someone's fingers v. parmaklarından kayıp gitmek
slip through someone's fingers v. parmaklarının arasından kaçıp gitmek
let something slip through one's fingers v. parmaklarının ucundan kayıp gitmek
slip through someone's fingers v. parmaklarının ucundan kaçırmak
let something slip through one's fingers v. parmaklarının ucundan kaçırmak
slip through someone's fingers v. parmaklarının arasından kaçırmak
slip through the cracks v. unutulup gitmek
slip between the cracks v. unutulmaya yüz tutmak
let something slip by v. (fırsat/bir cisim) ellerinden kayıp gitmek
slip through the cracks v. unutulmaya yüz tutmak
slip between the cracks v. unutulup gitmek
slip through someone's fingers v. yakalamışken kaçırmak
slip through the net v. yanına kar kalmak
give (one) the pink slip v. (birini) işten kovmak
give (one) the pink slip v. (birini) işten çıkarmak
give (one) the pink slip v. (birini) işten atmak
let slip away v. (belli bir zamanı) geçirmek
let slip away v. (belli bir süreyi) boşa harcamak
let slip away v. elinden alınmasına seyirci kalmak
let slip away v. terk etmesine seyirci kalmak
let slip away v. elinden kayıp gitmesini seyretmek
let slip away v. bir fırsatı/şansı kaçırmak
let slip away v. bir fırsatın/şansın elinden kaçmasına izin vermek
slip on a banana skin v. gülünç bir duruma düşmek
slip on a banana skin v. aptal durumuna düşmek
slip on a banana skin v. aptalca bir hata yapmak
slip on a banana skin v. utanç verici bir hata yapmak
let slip by v. hızlıca yanından geçmesine izin vermek
let slip by v. geçip/kayıp gitmesine izin vermek
let slip by v. gözden kaçmasına izin vermek
let slip by v. gözden kaçırmak
let slip by v. fark etmemek
let slip by v. dikkatinden kaçırmak
let slip by v. (planladığı bir şeyi) unutmak/hatırlamamak
let slip by v. (planladığı bir şeyi) kaçırmak
let slip by v. (planladığı bir şeyi) dikkatinden kaçırmak
let slip by v. (zamanın) akıp/geçip gitmesine izin vermek
let slip by v. (zamanın) boşa geçirmek
let slip by v. (zamanın) su gibi akıp gitmesine izin vermek
let slip by v. (zamanın) uçup gitmesine izin vermek
let slip by v. (zamanın) nasıl geçtiğini anlamamak
let slip by v. (zamanı) kaçırmak
let slip by v. (zamanı) boşa harcamak
let slip by v. (bir fırsatı) kaçırmak
let slip by v. (bir fırsattan) faydalanamamak
let slip by v. (bir fırsatın) kaçmasına izin vermek
let slip by v. (bir fırsatı) elinden kaçırmak