Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | populate v. | yaşamak | ||
Of the more than 35 000 species that populate the seas, only one hundred are of commercial and consumer interest. Denizlerde yaşayan 35.000'den fazla türden sadece yüz tanesi ticari ve tüketici açısından ilgi çekicidir. More Sentences |
||||
Computer | ||||
Computer | populate expr. | doldur | ||
Numerous black-market medical clinics populate that area. O bölge çok sayıda karaborsa tıbbi klinik ile dolup taşmaktadır: More Sentences |
||||
General | ||||
General | populate v. | yerleştirmek | ||
General | populate v. | oturmak | ||
General | populate v. | insan yerleştirmek | ||
General | populate v. | iskan etmek (bir yeri) | ||
General | populate v. | meskun kılmak | ||
General | populate v. | bayındırlaştırmak | ||
General | populate v. | şeneltmek | ||
General | populate v. | yerleşim bölgesi haline getirmek | ||
General | populate v. | belirli bir yerde yerleşmek | ||
General | populate v. | yayılmak | ||
General | populate v. | kalabalıklaşmak | ||
General | populate v. | yoğun nüfuslu hale gelmek | ||
Technical | ||||
Technical | populate v. | baskılı devre kartına çip takmak | ||
Technical | populate v. | baskılı devre kartına bileşen takmak | ||
Computer | ||||
Computer | populate v. | (boş alan veya diziyi) veri ile doldurmak | ||
Chemistry | ||||
Chemistry | populate v. | (elektron kabuğunu) elektronlar ile doldurmak |
Inglés | Turco | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | populate [obsolete] adj. | kalabalık | ||
General | populate [obsolete] adj. | yoğun nüfuslu | ||
Computer | ||||
Computer | self populate v. | kendi kendine dolmak |