Turco - Inglés
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Francés - Inglés
Español - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Sinónimo
Frases
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
Apagar las luces
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Sinónimo
Herramientas
Recursos
Sobre nosotros
Contacto
Iniciar sesión / Registrarse
EN-TR
Turco - Inglés
Alemán - Inglés
Español - Inglés
Francés - Inglés
Inglés Sinónimo
Turco - Inglés Frases
Turco - Inglés
Ocultar la historia
Historia detallada
Eliminar
Historia :
well testing
reach something
Historia
Frases
Significados de
"reach something"
con otros términos en diccionario inglés turco: 51 resultado(s)
Categoría
Inglés
Turco
Phrasals
1
Phrasals
reach to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kadar uzanmak
My sister's hair
reaches to
her shoulders.
Kız kardeşimin saçları omuzlarına
kadar uzanıyor.
More Sentences
General
2
General
place something out of someone 's reach
v.
bir şeyi biri için imkansız hale getirmek
3
General
place something out of someone 's reach
v.
bir şeyi birinin erişemeyeceği bir yere koymak
4
General
keep something within reach
v.
el altında bulundurmak
5
General
reach deep into something/somewhere
v.
bir şeyin/bir yerin derinliğine/içlerine kadar uzanmak/varmak
Phrasals
6
Phrasals
reach something down
v.
bir şeyi uzatmak/vermek
7
Phrasals
reach something up to someone
v.
birine bir şeyi uzatmak/vermek
8
Phrasals
reach in (to something)
v.
elini bir şeyin içine daldırmak
9
Phrasals
reach down to something
v.
(yerdeki/aşağıdaki) bir şeye uzanmak
10
Phrasals
reach out into something
v.
(bir şeyin) içine/doğru uzanmak/dalmak
11
Phrasals
reach back into something
v.
(geçmişe vb) gitmek/dayanmak
12
Phrasals
reach to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) uzanmak
13
Phrasals
reach to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kadar gitmek
14
Phrasals
reach to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) uzatmak
15
Phrasals
reach to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) kadar uzatmak
16
Phrasals
reach to something
v.
bir şeye kadar uzanmak
17
Phrasals
reach to something
v.
bir şeye kadar gitmek
18
Phrasals
reach for (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) uzanmak
19
Phrasals
reach for (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) elini uzatmak
20
Phrasals
reach for (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) davranmak
21
Phrasals
reach for (something)
v.
(bir şeye) ulaşmaya çalışmak
22
Phrasals
reach for (something)
v.
(bir şeyi) elde etmeye çalışmak
23
Phrasals
reach into (something)
v.
(bir şeyin) içine uzanmak
24
Phrasals
reach into (something)
v.
elini (bir şeyin) içine uzatmak
25
Phrasals
reach out after (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) uzanmak
26
Phrasals
reach out after (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) elini uzatmak
27
Phrasals
reach out after (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) davranmak
28
Phrasals
reach out for (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) uzanmak
29
Phrasals
reach out for (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) elini uzatmak
30
Phrasals
reach out for (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) davranmak
31
Phrasals
reach toward (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) uzanmak
32
Phrasals
reach toward (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) elini uzatmak
33
Phrasals
reach toward (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) doğru uzanmak
34
Phrasals
reach toward (someone or something)
v.
elini (birine/bir şeye) doğru uzatmak
35
Phrasals
reach toward (someone or something)
v.
bir şeyi (birine/bir şeye) doğru uzatmak
36
Phrasals
reach up to (someone or something)
v.
yukarıdaki (birine/bir şeye) doğru uzanmak
37
Phrasals
reach up to (someone or something)
v.
bir şeyi yukarıdaki (birine/bir şeye) doğru uzatmak
Colloquial
38
Colloquial
reach (one) (something)
v.
(birine bir şeyi) uzatmak
39
Colloquial
reach (one) (something)
v.
(birine bir şeyi) iletmek
Idioms
40
Idioms
reach first base with something
v.
bir şeyde önemli bir aşama kaydetmek
41
Idioms
reach first base with something
v.
iyi bir başlangıç yapmak
42
Idioms
reach first base with something
v.
ilk evreyi/aşamayı geçmek
43
Idioms
reach first base with something
v.
ilk aşamayı geçmek
44
Idioms
reach first base (with someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) büyük gelişme/ilerleme kaydetmek
45
Idioms
reach first base (with someone or something)
v.
(biriyle/bir şeyle) ilk aşamayı geçmek
46
Idioms
reach past (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) ilerisine/ötesine uzanmak
47
Idioms
reach past (someone or something)
v.
uzayıp (birini/bir şeyi) geçmek
48
Idioms
reach past (someone or something)
v.
(birinin/bir şeyin) ötesine ulaşmak
49
Idioms
reach past (something)
v.
(bir şeyi) atlatmak
50
Idioms
within (easy) reach (of something)
expr.
(bir şeye) yakın
51
Idioms
within (easy) reach (of something)
expr.
(bir şeye) ulaşımı kolay
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of reach something
×
Term Options
Corregir / Sugerir
Francés Inglés Diccionario
Español Inglés Diccionario
Alemán Inglés Diccionario
Inglés Sinónimo Diccionario
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy