reach something - Turco Inglés Diccionario

reach something

Significados de "reach something" con otros términos en diccionario inglés turco: 51 resultado(s)

Inglés Turco
Phrasals
reach to (someone or something) v. (birine/bir şeye) kadar uzanmak
My sister's hair reaches to her shoulders.
Kız kardeşimin saçları omuzlarına kadar uzanıyor.

More Sentences
General
place something out of someone 's reach v. bir şeyi biri için imkansız hale getirmek
place something out of someone 's reach v. bir şeyi birinin erişemeyeceği bir yere koymak
keep something within reach v. el altında bulundurmak
reach deep into something/somewhere v. bir şeyin/bir yerin derinliğine/içlerine kadar uzanmak/varmak
Phrasals
reach something down v. bir şeyi uzatmak/vermek
reach something up to someone v. birine bir şeyi uzatmak/vermek
reach in (to something) v. elini bir şeyin içine daldırmak
reach down to something v. (yerdeki/aşağıdaki) bir şeye uzanmak
reach out into something v. (bir şeyin) içine/doğru uzanmak/dalmak
reach back into something v. (geçmişe vb) gitmek/dayanmak
reach to (someone or something) v. (birine/bir şeye) uzanmak
reach to (someone or something) v. (birine/bir şeye) kadar gitmek
reach to (someone or something) v. (birine/bir şeye) uzatmak
reach to (someone or something) v. (birine/bir şeye) kadar uzatmak
reach to something v. bir şeye kadar uzanmak
reach to something v. bir şeye kadar gitmek
reach for (someone or something) v. (birine/bir şeye) uzanmak
reach for (someone or something) v. (birine/bir şeye) elini uzatmak
reach for (someone or something) v. (birine/bir şeye) davranmak
reach for (something) v. (bir şeye) ulaşmaya çalışmak
reach for (something) v. (bir şeyi) elde etmeye çalışmak
reach into (something) v. (bir şeyin) içine uzanmak
reach into (something) v. elini (bir şeyin) içine uzatmak
reach out after (someone or something) v. (birine/bir şeye) uzanmak
reach out after (someone or something) v. (birine/bir şeye) elini uzatmak
reach out after (someone or something) v. (birine/bir şeye) davranmak
reach out for (someone or something) v. (birine/bir şeye) uzanmak
reach out for (someone or something) v. (birine/bir şeye) elini uzatmak
reach out for (someone or something) v. (birine/bir şeye) davranmak
reach toward (someone or something) v. (birine/bir şeye) uzanmak
reach toward (someone or something) v. (birine/bir şeye) elini uzatmak
reach toward (someone or something) v. (birine/bir şeye) doğru uzanmak
reach toward (someone or something) v. elini (birine/bir şeye) doğru uzatmak
reach toward (someone or something) v. bir şeyi (birine/bir şeye) doğru uzatmak
reach up to (someone or something) v. yukarıdaki (birine/bir şeye) doğru uzanmak
reach up to (someone or something) v. bir şeyi yukarıdaki (birine/bir şeye) doğru uzatmak
Colloquial
reach (one) (something) v. (birine bir şeyi) uzatmak
reach (one) (something) v. (birine bir şeyi) iletmek
Idioms
reach first base with something v. bir şeyde önemli bir aşama kaydetmek
reach first base with something v. iyi bir başlangıç yapmak
reach first base with something v. ilk evreyi/aşamayı geçmek
reach first base with something v. ilk aşamayı geçmek
reach first base (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) büyük gelişme/ilerleme kaydetmek
reach first base (with someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilk aşamayı geçmek
reach past (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ilerisine/ötesine uzanmak
reach past (someone or something) v. uzayıp (birini/bir şeyi) geçmek
reach past (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) ötesine ulaşmak
reach past (something) v. (bir şeyi) atlatmak
within (easy) reach (of something) expr. (bir şeye) yakın
within (easy) reach (of something) expr. (bir şeye) ulaşımı kolay