çözünmez - Turco Inglés Diccionario

çözünmez

Significados de "çözünmez" en diccionario inglés turco : 11 resultado(s)

Turco Inglés
General
çözünmez non­soluble adj.
çözünmez indissoluble adj.
çözünmez insoluble adj.
çözünmez nonsoluble adj.
çözünmez insolvable adj.
çözünmez insol (insoluble) abrev.
çözünmez insol. (insoluble) abrev.
Technical
çözünmez insoluble adj.
Chemistry
çözünmez irresoluble adj.
çözünmez indissoluble adj.
Biochemistry
çözünmez particulate adj.

Significados de "çözünmez" con otros términos en diccionario inglés turco: 38 resultado(s)

Turco Inglés
Technical
suda çözünmez insoluble in water adj.
This is insoluble in water.
Bu, suda çözünmez.

More Sentences
General
çözünmez madde insoluble n.
suda çözünmez water non­soluble adj.
Technical
çözünmez kalıntı insoluble residue n.
çözünmez madde insoluble matter n.
çözünmez artık insoluble residue n.
çözünmez tortu insoluble residue n.
Dyeing
boya yapımında kullanılan beyaz çözünmez bir kristalli bileşik fluorene n.
Medical
kurşun ile yağın sabunlaştırılmasıyla elde edilen çözünmez, esnek ve beyaz renkli sabun lead soap n.
solüsyon veya süspansiyondan antijeni çıkarmak için belirli bir antikorun eklendiği çözünmez yüzey immunosorbent n.
Chemistry
kiraz ve benzeri ağaçlardan elde edilen çözünmez amorf reçine cerasin n.
biçimsiz, beyaz renkli, çözünmez bir toz bileşik terbium oxide n.
çözünmez artık residue n.
çözünmez bileşen insoluble component n.
çözünmez artıuç inert anode n.
çözünmez hale gelme insolubilization n.
çözünmez kirleticiler insoluble contaminants n.
çözünmez hale getirme insolubilization n.
çözünmez hale getirme insolubilisation n.
çözünmez hale gelme insolubilisation n.
gaz, sıvı veya çözünmez bir maddeye ait molekül veya iyonların bir başka maddenin yüzeyine yapışması adsorption n.
sakızağacının çözünmez kalıntısından elde edilen kauçuğa benzer beyaz, amorf ve kuvvetli bir madde masticin n.
asit (çözünür) tuzlarından nötr veya bazik (çözünmez) tuzlara dönüştürülmüş fosforik asit reverted phosphoric acid n.
sarımsı veya kahverengimsi suda çözünmez bir toz türü stannic sulfide n.
çözünmez hale gelmek insolubilize v.
çözünmez hale getirmek insolubilise v.
çözünmez hale gelmek insolubilise v.
çözünmez hale getirmek insolubilize v.
(gübre) çözünmez hale getirmek fix v.
kiraz ve benzeri ağaçlardan elde edilen çözünmez amorf reçine içeren cerasinous adj.
kiraz ve benzeri ağaçlardan elde edilen çözünmez amorf reçine ile ilgili cerasinous adj.
Biochemistry
çözünmez özgen particulateenzyme n.
çözünmez kesim particulate fraction n.
çözünmez bağıştıran paticulate antigen n.
Marine Biology
çözünmez bağıştıran particulate antigen n.
çözünmez yadözdek paticulate antigen n.
çözünmez özgen insolubility enzyme n.
çözünmez yadözlek particulate antigen n.