|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
General |
|
1 |
General |
uzun ömürlü olma |
longevity n.
|
|
The secret of longevity is to choose your parents carefully.
Uzun ömürlü olmanın sırrı ebeveynlerini dikkatli seçmektir.
More Sentences
|
2 |
General |
uzun ömürlü |
long life adj.
|
|
I named my daughter Nairu wishing her long life.
Uzun ömürlü olması dileğiyle kızıma Nairu adını verdim.
More Sentences
|
3 |
General |
uzun ömürlü |
long-lasting adj.
|
|
The resistance of peace-loving grass-roots forces will be equally long-lasting.
Barışsever halk güçlerinin direnişi de aynı şekilde uzun ömürlü olacaktır.
More Sentences
|
4 |
General |
uzun ömürlü |
long-lived adj.
|
|
These substances are long-lived and bio-accumulative.
Bu maddeler uzun ömürlü ve biyolojik olarak birikimlidir.
More Sentences
|
5 |
General |
kısa ömürlü |
short-lived adj.
|
|
But since it was not given the slightest priority, it was short-lived.
Ancak en ufak bir öncelik verilmediği için kısa ömürlü oldu.
More Sentences
|
Mechanic |
|
6 |
Mechanic |
kısa ömürlü |
short-lived adj.
|
|
Any discrimination should be kept to a minimum and should be as short-lived as humanly possible.
Her türlü ayrımcılık asgari düzeyde tutulmalı ve mümkün olduğunca kısa ömürlü olmalıdır.
More Sentences
|
General |
|
7 |
General |
kısa ömürlü |
ephemeron n.
|
|
8 |
General |
kısa ömürlü böcek |
dayfly n.
|
|
9 |
General |
uzun ömürlü bitki |
perennial n.
|
|
10 |
General |
kısa ömürlü şeyler |
ephemera n.
|
|
11 |
General |
uzun ömürlü, dayanıklı mürekkep |
archival ink n.
|
|
12 |
General |
kısa ömürlü ya da tek kullanımlık tüketim maddeleri |
nondurables n.
|
|
13 |
General |
uzun ömürlü şey |
hardy perennial n.
|
|
14 |
General |
uzun ömürlü boya |
one shot n.
|
|
15 |
General |
uzun ömürlü boya |
one-shot n.
|
|
16 |
General |
uzun ömürlü kimse |
overliver n.
|
|
17 |
General |
kısa ömürlü ve güvenilmez (şirket) oluşum |
fly-by-night n.
|
|
18 |
General |
uzun ömürlü olmak |
live long v.
|
|
19 |
General |
uzun ömürlü |
serviceable adj.
|
|
|
20 |
General |
uzun ömürlü |
durable adj.
|
|
21 |
General |
uzun ömürlü |
hardwearing adj.
|
|
22 |
General |
çok kısa ömürlü |
ephemeral adj.
|
|
23 |
General |
kısa ömürlü |
fugacious adj.
|
|
24 |
General |
kısa ömürlü |
ephemeral adj.
|
|
25 |
General |
kısa ömürlü |
shortlived adj.
|
|
26 |
General |
uzun ömürlü |
perennial adj.
|
|
27 |
General |
kısa ömürlü |
nondurable adj.
|
|
28 |
General |
kısa ömürlü |
nonpersistent adj.
|
|
29 |
General |
iki yıl ömürlü |
biennial adj.
|
|
30 |
General |
uzun ömürlü |
long-life adj.
|
|
31 |
General |
uzun ömürlü |
longevous adj.
|
|
32 |
General |
daha uzun ömürlü |
more durable adj.
|
|
33 |
General |
daha uzun ömürlü |
longer lasting adj.
|
|
34 |
General |
en uzun ömürlü |
longest-lived adj.
|
|
35 |
General |
kısa ömürlü |
ephemeric adj.
|
|
36 |
General |
kısa ömürlü |
ephemerous adj.
|
|
37 |
General |
kısa ömürlü |
evanescent adj.
|
|
38 |
General |
uzun ömürlü |
macrobian adj.
|
|
39 |
General |
uzun ömürlü |
vivacious adj.
|
|
|
40 |
General |
uzun ömürlü alışveriş torbası |
reusable shopping bag adj.
|
|
41 |
General |
uzun ömürlü alışveriş torbası |
bag-for-life [uk] adj.
|
|
42 |
General |
uzun ömürlü |
longaeval adj.
|
|
43 |
General |
uzun ömürlü |
longeval adj.
|
|
44 |
General |
uzun ömürlü |
longevous adj.
|
|
45 |
General |
uzun ömürlü |
longaevous adj.
|
|
46 |
General |
kısa ömürlü |
instant adj.
|
|
47 |
General |
uzun ömürlü |
inveterate adj.
|
|
48 |
General |
kısa ömürlü |
fly-by-night adj.
|
|
49 |
General |
uzun ömürlü |
service adj.
|
|
50 |
General |
kısa ömürlü |
short-breathed adj.
|
|
51 |
General |
kısa ömürlü |
short-life adj.
|
|
52 |
General |
kısa ömürlü olarak |
ephemerally adv.
|
|
Idioms |
|
53 |
Idioms |
güzel ama uzun ömürlü olmayan şey |
bright shiny object n.
|
|
54 |
Idioms |
kısa ömürlü ve yarar getirmeyecek olmak |
be like rearranging the deckchairs on the titanic v.
|
|
55 |
Idioms |
kısa ömürlü ve yarar getirmeyecek olmak |
move (the) deckchairs on the titanic [uk] v.
|
|
56 |
Idioms |
kısa ömürlü ve yarar getirmeyecek olmak |
shift (the) deckchairs on the titanic v.
|
|
57 |
Idioms |
kısa ömürlü ve yarar getirmeyecek bir işle uğraşmak |
rearrange (the) deckchairs on the titanic [uk/australia] v.
|
|
Trade/Economic |
|
58 |
Trade/Economic |
kısa ömürlü varlıklar |
limited life assets n.
|
|
59 |
Trade/Economic |
maddi olmayan uzun ömürlü varlıklar |
intangible long lived assets n.
|
|
60 |
Trade/Economic |
sınırlı ömürlü sabit değer |
limited life asset n.
|
|
61 |
Trade/Economic |
uzun ömürlü varlık |
long lived assets n.
|
|
62 |
Trade/Economic |
uzun ömürlü varlıklar |
long lived assets n.
|
|
Politics |
|
63 |
Politics |
amerikan partisine benzer ilkelere sahip kısa ömürlü bir siyasi parti |
native american party n.
|
|
64 |
Politics |
kısa ömürlü çevre kirleticiler |
short-lived climate pollutants n.
|
|
Technical |
|
65 |
Technical |
flüorışıma ömürlü görüntüleme mikroskopisi |
fluorescence-lifetime imaging microscopy n.
|
|
66 |
Technical |
flüorışıma ömürlü görüntüleme |
fluorescence lifetime imaging n.
|
|
67 |
Technical |
uzun ömürlü soğutma sıvısı |
extended life coolant n.
|
|
68 |
Technical |
uzun ömürlü yağ |
long drain field n.
|
|
69 |
Technical |
uzun ömürlü yapıştırıcı |
long-lasting adhesive n.
|
|
70 |
Technical |
kütlesi elektronunkinin 1490 katı olan kısa ömürlü bir mezon |
rho n.
|
|
71 |
Technical |
uzun ömürlü |
longlived adj.
|
|
72 |
Technical |
uzun ömürlü |
macrobiotic adj.
|
|
Computer |
|
73 |
Computer |
küçük bir kullanıcı grubunun belirli gereksinmeleri için hazırlanmış basit ve kısa ömürlü yazılım |
situational application n.
|
|
Architecture |
|
74 |
Architecture |
kuzey afrika'dan gelen mağribilerin yarattığı uzun ömürlü islami iber tarzı |
moorish style n.
|
|
Automotive |
|
75 |
Automotive |
flüor ışıma ömürlü görüntüleme |
fluorescence lifetime imaging n.
|
|
76 |
Automotive |
uzun ömürlü gres yağı |
high durability grease n.
|
|
77 |
Automotive |
arkadan motorlu ve uzun ömürlü bir sovyet-ukrayna otomobil serisi |
zap n.
|
|
Medical |
|
78 |
Medical |
uzun ömürlü kimse |
macrobiote n.
|
|
Veterinary |
|
79 |
Veterinary |
sıtma gibi hastalıklarda kullanılan uzun ömürlü bir sülfonamid |
sulfadoxine n.
|
|
|
Food Engineering |
|
80 |
Food Engineering |
uzun ömürlü süt |
long life milk n.
|
|
Gastronomy |
|
81 |
Gastronomy |
uzun ömürlü süt |
sterilized milk n.
|
|
Physics |
|
82 |
Physics |
kütlesi elektronunkinin 1490 katı olan kısa ömürlü bir mezon |
rho particle n.
|
|
83 |
Physics |
kısa ömürlü (atomaltı parçacığı) |
unstable adj.
|
|
Chemistry |
|
84 |
Chemistry |
bitki öldürücü ve kurutucu olarak kullanılan kuvvetli fakat kısa ömürlü bir ilaç |
diquat n.
|
|
Biology |
|
85 |
Biology |
kısa ömürlü organizma |
ephemeral n.
|
|
86 |
Biology |
antijene ilk kez maruz kaldıktan sonra o antijenin antikorunu veya reseptörünü üreten uzun ömürlü bir akyuvar |
memory cell n.
|
|
Astronomy |
|
87 |
Astronomy |
güneş'in fotosferindeki şekilsiz, küçük, kısa ömürlü ve parlak lekelere verilen ad |
granulation n.
|
|
88 |
Astronomy |
güneş'in fotosferindeki şekilsiz, küçük, kısa ömürlü ve parlak lekelere verilen ad |
granule n.
|
|
89 |
Astronomy |
güneş atmosferinin kromosferine yakın görünen ve güneşin kutuplarında en fazla sayıda meydana gelen çok küçük sivri uçlu kısa ömürlü uzantı |
spicule n.
|
|
Zoology |
|
90 |
Zoology |
doğu afrika'nın kurak bölgelerinde yaşayan, uzun ömürlü ve dayanıklı kemirgen türü |
rat mole (heterocephalus glaber) n.
|
|
Botanic |
|
91 |
Botanic |
koyu yeşil yaprakları olan asya'ya özgü uzun ömürlü tropik bir bitki |
ramee n.
|
|
92 |
Botanic |
kuzey ılıman bölgelerde yetişen uzun ömürlü çok yıllık bir bitki |
reed canary grass (phalaris arundinacea) n.
|
|
93 |
Botanic |
turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık, gösterişli bir bitki |
siberian wall flower (cheiranthus allionii) n.
|
|
94 |
Botanic |
turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık, gösterişli bir bitki |
erysimum allionii n.
|
|
95 |
Botanic |
kuzey amerika'dan minnesota ve kansas'a kadar olan bölgede yaşayan, turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık bir kır bitkisi |
western wall flower (cheiranthus asperus) n.
|
|
96 |
Botanic |
kuzey amerika'dan minnesota ve kansas'a kadar olan bölgede yaşayan, turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık bir kır bitkisi |
erysimum arkansanum n.
|
|
97 |
Botanic |
kuzey amerika'dan minnesota ve kansas'a kadar olan bölgede yaşayan, turuncu-sarı çiçekli, iki yıllık ya da kısa ömürlü çok yıllık bir kır bitkisi |
erysimum asperum n.
|
|
98 |
Botanic |
bazen prenanthes cinsine dahil edilen, kuzey amerika ve doğu asya'da yetişen uzun ömürlü bir ot |
nabalus n.
|
|
99 |
Botanic |
kırmızı-mor-pembe çiçekleri olan kısa ömürlü herdem yeşil bir bitki |
red clover (trifolium pratense) n.
|
|
100 |
Botanic |
kırmızı-mor-pembe çiçekleri olan kısa ömürlü herdem yeşil bir bitki |
purple clover n.
|
|
101 |
Botanic |
kaliforniya, oregon ve washington'un sıcak kuru yayla alanlarında yaygın yetişen uzun ömürlü bir bitki |
american columbo (frasera caroliniensis) n.
|
|
102 |
Botanic |
kaliforniya, oregon ve washington'un sıcak kuru yayla alanlarında yaygın yetişen uzun ömürlü bir bitki |
pyramid plant n.
|
|
103 |
Botanic |
kaliforniya, oregon ve washington'un sıcak kuru yayla alanlarında yaygın yetişen uzun ömürlü bir bitki |
deer's-ears n.
|
|
104 |
Botanic |
kaliforniya, oregon ve washington'un sıcak kuru yayla alanlarında yaygın yetişen uzun ömürlü bir bitki |
deer's-ear n.
|
|
105 |
Botanic |
kaliforniya, oregon ve washington'un sıcak kuru yayla alanlarında yaygın yetişen uzun ömürlü bir bitki |
columbo n.
|
|
106 |
Botanic |
kaliforniya, oregon ve washington'un sıcak kuru yayla alanlarında yaygın yetişen uzun ömürlü bir bitki |
american gentian n.
|
|
107 |
Botanic |
uzun ömürlü bir kuzey amerika bitkisi |
rock sandwort n.
|
|
108 |
Botanic |
orta ve güney amerika'da yetişen kısa ömürlü bir eğrelti otu |
jersey fern (anogramma leptophylla) n.
|
|
109 |
Botanic |
orta ve güney amerika'da yetişen kısa ömürlü bir eğrelti otu |
annual fern n.
|
|
110 |
Botanic |
ılıman bölgelerde yetişen kaba ve uzun ömürlü çok yıllık bir ot cinsi |
arundo n.
|
|
111 |
Botanic |
ılıman bölgelerde yetişen kaba ve uzun ömürlü çok yıllık bir ot cinsi |
genus arundo n.
|
|
112 |
Botanic |
güneydoğu amerika'ya özgü uzun ömürlü beyaz çiçekli trilyum |
earlywake-robin (trillium nivale) n.
|
|
113 |
Botanic |
güneydoğu amerika'ya özgü uzun ömürlü beyaz çiçekli bir trilyum |
dwarf-white trillium n.
|
|
114 |
Botanic |
güneydoğu amerika'ya özgü uzun ömürlü beyaz çiçekli bir trilyum |
snow trillium n.
|
|
115 |
Botanic |
bir yıldan daha kısa ömürlü olan bitki |
ephemeral n.
|
|
116 |
Botanic |
uzun ömürlü gametoforları ve sapları olan yosunların bulunduğu bir takım |
eubryales n.
|
|
117 |
Botanic |
uzun ömürlü gametoforları ve sapları olan yosunların bulunduğu bir takım |
order eubryales n.
|
|
118 |
Botanic |
kuzey amerika'ya özgü mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi |
virginia cowslip (mertensia virginica) n.
|
|
119 |
Botanic |
kuzey amerika'ya özgü mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi |
lungwort oysterleaf n.
|
|
120 |
Botanic |
kuzey amerika'ya özgü mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi |
roanoke bells n.
|
|
121 |
Botanic |
kuzey amerika'ya özgü mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi |
virginia bluebell n.
|
|
122 |
Botanic |
kuzey amerika'ya özgü mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi |
virginia bluebells n.
|
|
123 |
Botanic |
geç çiçek açan uzun ömürlü melez gül türlerinden biri |
winter rose n.
|
|
124 |
Botanic |
avrasya'ya özgü, sarı çiçekleri olan uzun ömürlü bir sütleğen |
leafy spurge n.
|
|
125 |
Botanic |
avrasya'ya özgü, sarı çiçekleri olan uzun ömürlü bir sütleğen |
wolf's milk n.
|
|
126 |
Botanic |
avrasya'ya özgü, sarı çiçekleri olan uzun ömürlü bir sütleğen |
euphorbia esula n.
|
|
127 |
Botanic |
bezemsi gövdesi ve yapışık kısa tabanlı yaprakları olan uzun ömürlü bir ot |
leopard's bane (arnica cucanlis) n.
|
|
128 |
Botanic |
bezemsi gövdesi ve yapışık kısa tabanlı yaprakları olan uzun ömürlü bir ot |
leopard's-bane n.
|
|
129 |
Botanic |
portekiz'e özgü, kasımpatıya benzeyen uzun ömürlü bir bitki |
leucanthemum lacustre n.
|
|
130 |
Botanic |
portekiz'e özgü, kasımpatıya benzeyen uzun ömürlü bir bitki |
chrysanthemum lacustre n.
|
|
131 |
Botanic |
portekiz'e özgü, kasımpatıya benzeyen uzun ömürlü bir bitki |
pyrenees daisy n.
|
|
132 |
Botanic |
amerika'ya özgü yavaş büyüyen uzun ömürlü büyük bir meşe ağacı |
white oak (quercus alba) n.
|
|
133 |
Botanic |
kuzey amerika'ya özgü, hızlı büyüyen ve kısa ömürlü küçük bir akçaağaç |
manitoba maple (acer negundo) n.
|
|
134 |
Botanic |
kuzey amerika'nın doğusuna özgü, mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi |
cowslip (mertensia virginica) n.
|
|
135 |
Botanic |
kuzey amerika'nın doğusuna özgü, mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi |
virginia cowslip n.
|
|
136 |
Botanic |
kuzey amerika'nın doğusuna özgü, mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi |
virginia bluebell n.
|
|
137 |
Botanic |
kuzey amerika'nın doğusuna özgü, mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi |
mertensia virginica n.
|
|
138 |
Botanic |
avustralya'nın güneyinde yetişen tüylü gövdeli, kırmızı-pembe çiçekli ve uzun ömürlü bir bitki |
hairy darling pea n.
|
|
139 |
Botanic |
avustralya'nın güneyinde yetişen tüylü gövdeli, kırmızı-pembe çiçekli ve uzun ömürlü bir bitki |
swainsona grandiflora n.
|
|
140 |
Botanic |
avustralya'nın güneyinde yetişen tüylü gövdeli, kırmızı-pembe çiçekli ve uzun ömürlü bir bitki |
swainsona greyana n.
|
|
141 |
Botanic |
kuzey amerika'ya özgü mavi çiçekli kısa ömürlü bir bahar bitkisi |
cowslip n.
|
|
142 |
Botanic |
güney afrika'ya özgü uzun ömürlü beyaz çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
wonder flower n.
|
|
143 |
Botanic |
güney afrika'ya özgü uzun ömürlü beyaz çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
chincherinchee n.
|
|
144 |
Botanic |
güney afrika'ya özgü uzun ömürlü beyaz çiçekleri olan çok yıllık bir bitki |
ornithogalum thyrsoides n.
|
|
145 |
Botanic |
kaliforniya, oregon ve washington'ın sıcak kuru yayla alanlarında yaygın yetişen uzun ömürlü bir bitki |
indian lettuce n.
|
|
146 |
Botanic |
(çiçek) kısa ömürlü |
diurnal adj.
|
|
147 |
Botanic |
uzun ömürlü |
polycarpic adj.
|
|
148 |
Botanic |
uzun ömürlü |
polycarpous adj.
|
|
Agriculture |
|
149 |
Agriculture |
uzun ömürlü bitkiler |
permanent crops n.
|
|
150 |
Agriculture |
(kısa ömürlü ekinler için) üst üste toprak işleme |
succession of crops n.
|
|
Military |
|
151 |
Military |
kısa ömürlü madde |
short life item n.
|
|
152 |
Military |
ömürlü malzeme |
lifed item n.
|
|
153 |
Military |
uzun ömürlü parçalar |
insurance type parts n.
|
|
Art |
|
154 |
Art |
ingiltere'de ortaya çıkan kübizm ve fütürizmden etkilenen kısa ömürlü bir sanat ve edebiyat akımı |
vorticism n.
|
|
Painting |
|
155 |
Painting |
20. yüzyılın başlarında kübizmden türetilmiş kısa ömürlü bir resim hareketi |
orphism n.
|
|
Latin |
|
156 |
Latin |
uzun ömürlü |
duro adj.
|
|
Archaic |
|
157 |
Archaic |
uzun ömürlü |
grandevous adj.
|
|
Entomology |
|
158 |
Entomology |
suda yaşayan, zarsı kanatları olan kısa ömürlü bir böcek takımı |
lake fly (ephemeroptera) n.
|
|
159 |
Entomology |
büyük bir kuzey amerika böceğinin uzun ömürlü etçil su larvası |
dobson n.
|
|
160 |
Entomology |
büyük bir kuzey amerika böceğinin uzun ömürlü etçil su larvası |
hellgrammite n.
|
|
161 |
Entomology |
büyük bir kuzey amerika böceğinin uzun ömürlü etçil su larvası |
hellgramite n.
|
|
162 |
Entomology |
büyük bir kuzey amerika böceğinin uzun ömürlü etçil su larvası |
helgramite n.
|
|
163 |
Entomology |
büyük bir kuzey amerika böceğinin uzun ömürlü etçil su larvası |
helgrammite n.
|
|
164 |
Entomology |
mayıs sinekleri takımına mensup, larvaları suda yaşayan, kısa ömürlü ve zarsı kanatlı böceklere verilen ad |
may fly n.
|
|
165 |
Entomology |
corydalus cornutus böceğinin uzun ömürlü etçil su larvası |
toe-biter n.
|
|