Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | ürün veren | yielder n. |
Turco | Inglés | |
---|---|---|
General | ||
General | ürün veren şey | yielder n. |
General | çok sayıda veya çok miktarda ürün veren | multiferous adj. |
General | kullanıcının ürün veya fikirleri seçerek istediği gibi birleştirmesine izin veren | pick and mix adj. |
General | çok ürün veren | feracious adj. |
General | ticari ürün anlamı veren son ek | -ite suf. |
General | özellikle ticari ürün isimlerinde polihidroksi alkol anlamı veren son ek | -ite suf. |
Biochemistry | ||
Biochemistry | (metabolik) ürün anlamı veren son ek | -plast suf. |
Botanic | ||
Botanic | kırmızı çiçek salkımlarından oluşan ve değerli, kırmızı benekli kerestesinden ürün veren, ince ve zarif bir yeni zelanda ağacı | new zealand honeysuckle (knightia excelsa) n. |
Botanic | kırmızı çiçek salkımlarından oluşan ve değerli, kırmızı benekli kerestesinden ürün veren, ince ve zarif bir yeni zelanda ağacı | rewa-rewa n. |
Agriculture | ||
Agriculture | fazla ürün veren | rich adj. |
Breeding | ||
Breeding | süt veren hayvanlardan alınan ürün | lactage n. |