Historia

(bir şeyi) sabitlemek

Significados de "(bir şeyi) sabitlemek" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Phrasals
1	Phrasals	(bir şeyi) sabitlemek	firm something up v.

Significados de "(bir şeyi) sabitlemek" con otros términos en diccionario inglés turco: 35 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	(bir şeyi) hareketini sınırlayacak şekilde sabitlemek	tether v.
2	General	(bir şeyi) birbirine yapıştırılmış tahta parçalarıyla sabitlemek	block v.
Phrasals
3	Phrasals	(bir şeyi başka bir şeye) sabitlemek	clamp (something) onto (something) v.
4	Phrasals	(bir şeyi başka bir şeye) sabitlemek	clamp (something) on (something) v.
5	Phrasals	(bir şeyi bir şeye) sabitlemek	affix (something) to (something) v.
6	Phrasals	(bir şeyi birine veya bir şeye) sabitlemek	affix something to someone or something v.
7	Phrasals	bir şeyi bir seviyede ayarlamak/sabitlemek	set something at something v.
8	Phrasals	bir şeyi cıvatalarla yerine sabitlemek	bolt down v.
9	Phrasals	birini veya bir şeyi bir yere sabitlemek	bind someone or something down v.
10	Phrasals	bir şeyi bir yere sabitlemek	glue something down v.
11	Phrasals	(bir şeyi belli bir değerde) sabitlemek	set something at something v.
12	Phrasals	bir şeyi bir şeye sabitlemek	pin something on something v.
13	Phrasals	bir şeyi bir şeye sabitlemek	pin something onto something v.
14	Phrasals	birini/bir şeyi bağlayıp sabitlemek	strap in v.
15	Phrasals	(bir şeyi bir şeyin) içine sabitlemek	plant (something) in (something else) v.
16	Phrasals	bir şeyi bir şeye sabitlemek	screw something into something v.
17	Phrasals	(bir şeyi) kazıkla sabitlemek	peg (something) up v.
18	Phrasals	(bir şeyi bir şeye) raptiyeyle çiviyle sabitlemek	tack (something) onto (something else) v.
19	Phrasals	(bir şeyi bir şeye) çakarak sabitlemek	tack (something) onto (something else) v.
20	Phrasals	bir şeyi raptiyeyle çiviyle sabitlemek	tack something up v.
21	Phrasals	bir şeyi çakarak sabitlemek	tack something up v.
22	Phrasals	(bir şeyi bir şeye) sıkıca sabitlemek	tighten (something) onto (something else) v.
23	Phrasals	(kendini/birini/bir şeyi birine/bir şeye) sabitlemek	fasten (someone, something, or oneself) to (someone or something) v.
24	Phrasals	bir şeyi sabitlemek için çekiç kullanmak	hammer down v.
25	Phrasals	birini/bir şeyi kemerle yerine sabitlemek	belt someone or something down v.
26	Phrasals	(birini/bir şeyi) bağlayıp sabitlemek	belt down (something or someone) v.
27	Phrasals	(birini/bir şeyi) yerine sabitlemek	belt down (something or someone) v.
28	Phrasals	(bir şeyi başka bir şeye) sabitlemek	clamp on v.
29	Phrasals	birini/bir şeyi birine/bir şeye sabitlemek	fasten someone or something onto someone or something v.
30	Phrasals	birini/bir şeyi birine/bir şeye sabitlemek	fasten someone or something to someone or something v.
31	Phrasals	bir şeyi (bir şeye) sabitlemek	fasten something down (to something) v.
32	Phrasals	(birini/bir şeyi/kendini bir yere) sabitlemek	lash (someone, something, or oneself) to (something) v.
33	Phrasals	(bir şeyi başka bir şeye) çiviyle takmak/sabitlemek/asmak	nail (something) onto (something else) v.
34	Phrasals	(bir şeyi başka bir şeye) çiviyle takmak/sabitlemek/asmak	nail (something) to (something else) v.
35	Phrasals	(bir şeyi bir şeye) sıkıca sabitlemek	tighten (something) on (something else) v.