(bir şeyi) saklamak - Turco Inglés Diccionario
Historia

(bir şeyi) saklamak



Significados de "(bir şeyi) saklamak" en diccionario inglés turco : 4 resultado(s)

Turco Inglés
Phrasals
(bir şeyi) saklamak sit on (something) v.
(bir şeyi) saklamak sit upon (something) v.
Idioms
(bir şeyi) saklamak draw the curtain on (something) v.
(bir şeyi) saklamak gloss over (something) v.

Significados de "(bir şeyi) saklamak" con otros términos en diccionario inglés turco: 49 resultado(s)

Turco Inglés
General
güzel ve masum bir kisve altında saklamak (kötü bir şeyi) sugarcoat v.
bir şeyi birinden saklamak keep something a secret from someone v.
bir şeyi uygun bir zamana saklamak save something for the right occasion v.
(bir şeyi bir yere) saklamak niche v.
Phrasals
(birini ya da bir şeyi birinden ya da bir şeyden) saklamak conceal (someone or something) from (someone or something) v.
bir şeyi bir şeyin içine saklamak hide something in something v.
bir şeyi birisi için tutmak/saklamak/emanet almak hold something for someone v.
birini/bir şeyi bir yere saklamak bury someone or something in something v.
(bir şeyi bir şeyin) içinde saklamak plant (something) in (something else) v.
bir şeyi bir şeyin içinde saklamak plant something in something v.
(bir şeyi bir şeyde/yerde) saklamak store (something) in (something or some place) v.
(birini/bir şeyi biri/bir şey) için saklamak keep (someone or something) for (someone or something) v.
birini/bir şeyi biri için saklamak keep someone or something for someone v.
birini/bir şeyi bir şeyin altında saklamak keep someone or something under something v.
birini/bir şeyi (bir yere) gömüp saklamak/gizlemek bury someone or something away (some place) v.
birini/bir şeyi bir şeyin altına gömerek saklamak/gizlemek bury someone or something under something v.
birini/bir şeyi saklamak/gizlemek cover someone or something up v.
bir şeyi saklamak/gizlemek cover something up v.
(birini/bir şeyi bir yere) saklamak/gizlemek hide (someone or something) away (some place) v.
birini/bir şeyi bir şeyin arkasına saklamak hide someone or something behind something v.
(bir şeyi) içine saklamak/saklanmak hide in (something) v.
(bir şeyi) tutmak/saklamak hold onto (something) v.
(bir şeyi biri/bir şey) için saklamak preserve (something) for (someone or something) v.
(bir şeyi biri/bir şey) için tutmak/saklamak reserve (something) for (someone or something) v.
(bir şeyi bir şeyin) içine saklamak stash (something) in (something) v.
(bir şeyi birinden/bir şeyden) saklamak withhold (something) from (someone or something) v.
Colloquial
(bir şeyi) bir başka zamana saklamak save (something) for another time v.
(birinden bir şeyi) saklamak get past (someone or something) v.
(bir şeyi) avucuna/avucunda saklamak palm (something) v.
Idioms
(bir şeyi ya da birini) gizlemek/saklamak cloak (someone or something) in secrecy v.
(bir şeyi) koz olarak saklamak/tutmak keep (something) up (one's) sleeve v.
bir şeyi koz olarak saklamak/tutmak have/keep something up your sleeve v.
bir şeyi korunaklı bir şekilde saklamak lay something up in lavender v.
bir şeyi gizli tutmak/saklamak put a lid on something v.
(birini/bir şeyi) herkesin görebileceği bir yerde saklamak hide (someone or something) in plain view v.
(birini/bir şeyi) göz önünde bir yere saklamak hide (someone or something) in plain view v.
(birini/bir şeyi) ortalık yerde saklamak/kamufle etmek hide (someone or something) in plain view v.
(birini/bir şeyi) göz önünde saklamak/görünmez kılmak hide (someone or something) in plain sight v.
(birini/bir şeyi) herkesin görebileceği bir yerde saklamak hide (someone or something) in plain sight v.
(bir şeyi) ihtiyaç olarak/ilerisi için saklamak/tutmak keep (something) by v.
(bir şeyi) başka bir zaman, gün, hafta için saklamak/tutmak keep (something) for another time/day/week v.
(bir şeyi) başka bir zamana, güne, haftaya saklamak keep (something) for another time/day/week v.
(bir şeyi) ileri bir tarihe ertelemek/saklamak keep (something) for another time/day/week v.
(bir şeyi) ihtiyat olarak saklamak keep (something) in reserve v.
(bir şeyi kendine) saklamak keep (something) to (oneself) v.
bir şeyi (birinden) saklamak keep something from (someone) v.
bir şeyi kendine saklamak keep something to yourself v.
(bir şeyi) ölene/mezara kadar saklamak take (something) to the grave v.
(bir şeyi) hayat boyu saklamak/açık etmemek take (something) to the grave v.