Historia

(birini bir yerden) çıkarmak

Significados de "(birini bir yerden) çıkarmak" en diccionario inglés turco : 1 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
Phrasals
1	Phrasals	(birini bir yerden) çıkarmak	evict (one) from (some place) v.

Significados de "(birini bir yerden) çıkarmak" con otros términos en diccionario inglés turco: 86 resultado(s)

	Categoría	Turco	Inglés
General
1	General	birini iterek (bir yerden) çıkarmak	push someone out of v.
2	General	birini apar topar bir yerden çıkarmak	hustle someone out of v.
3	General	birini bir yerden atmak/çıkarmak	eject someone from some place v.
Phrasals
4	Phrasals	(birini/bir hayvanı bir yerden) dışarı çıkarmak	put (one) out of (something or some place) v.
5	Phrasals	(birini/bir hayvanı bir yerden) dışarı çıkarmak	put (someone or an animal) out of something v.
6	Phrasals	(birini ya da bir şeyi bir yerden) çıkarmak	conduct (someone or something) out of (some place) v.
7	Phrasals	birini bir yerden ya da bir şeyden dışarı çıkarmak	conduct someone out of something v.
8	Phrasals	birini bir yerden zorla/ite kaka çıkarmak	roust someone out v.
9	Phrasals	birini bir yerden zorla/ite kaka çıkarmak	force someone out of something v.
10	Phrasals	birini bir yerden karga tulumba çıkarmak	roust someone out of something v.
11	Phrasals	birini bir yerden uzaklaştırmak/ bir yerin dışına çıkarmak	lead someone off v.
12	Phrasals	birini bir yerden uzaklaştırmak/ bir yerin dışına çıkarmak	guide someone away v.
13	Phrasals	birini bir yerden karga tulumba çıkarmak	roust someone out v.
14	Phrasals	birini bir yerden atmak/çıkarmak	oust someone from something v.
15	Phrasals	birini bir yerden zorla/ite kaka çıkarmak	roust someone out of something v.
16	Phrasals	(birini bir yerden) zorla çıkarmak	evict (one) from (some place) v.
17	Phrasals	(birini/bir şeyi/kendini) sıkıştığı yerden çıkarmak/kurtarmak	extricate (someone, something, or oneself) from (someone or something) v.
18	Phrasals	(birini/bir şeyi) bir yerden zorla çıkarmak	force (someone or something) off (of) (something) v.
19	Phrasals	(birini/bir şeyi) bir yerden zorla çıkarmak	force off v.
20	Phrasals	birini/bir şeyi bir yerden zorla çıkarmak	force someone or something off (of) something v.
21	Phrasals	birini/bir şeyi bir yerden zorla çıkarmak	and force someone or something off v.
22	Phrasals	(birini/bir şeyi) bir şeyden veya bir yerden çıkarmak	remove from (someone or something) v.
23	Phrasals	birini/bir şeyi bir yerden dışarı çıkarmak	take someone or something out of something v.
24	Phrasals	birini/bir şeyi bir yerden dışarı çıkarmak	and take someone or something out v.
25	Phrasals	(birini/bir hayvanı) bir yerden çıkmak için baştan çıkarmak	tease out of (someone or something) v.
26	Phrasals	(birini/bir hayvanı) bir yerden çıkmak için baştan çıkarmak	tease something out of something v.
27	Phrasals	(birini/bir hayvanı) bir yerden çıkmak için baştan çıkarmak	tease something out v.
28	Phrasals	(birini) zorla (bir yerden/şeyden) çıkarmak	terrify (one) out of (something or some place) v.
29	Phrasals	(birini) tehditle (bir şeyden/yerden) çıkarmak	terrify (one) out of (something or some place) v.
30	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) çekip çıkarmak	wrench (someone or something) out of (something or some place) v.
31	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) zorla çıkarmak	wrench (someone or something) out of (something or some place) v.
32	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) zor kullanarak çıkarmak	wrench (someone or something) out of (something or some place) v.
33	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yerden/şeyden) tehditle almak/çıkarmak	wrench (someone or something) out of (something or some place) v.
34	Phrasals	(birini/bir hayvanı) bir şeyden/yerden çıkarmak	lead (someone or an animal) out of something v.
35	Phrasals	birini/bir hayvanı korkutup bir şeyden/yerden çıkarmak	terrify someone or an animal out of something v.
36	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çıkarmak	draw (someone or something) out of (something) v.
37	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yerden) kovalayıp/kovalayarak çıkarmak	chase (someone or something) out of (some place) v.
38	Phrasals	birini/bir şeyi bir yerden (zorla) göndermek/çıkarmak	chase someone or something out of some place v.
39	Phrasals	birini/bir şeyi bir yerden kovalayıp/kovalayarak çıkarmak	chase someone or something out of some place v.
40	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yerden) çıkarmak	clear (someone or something) out of (some place) v.
41	Phrasals	birini/bir şeyi bir yerden çekip çıkarmak	draw someone or something out of some place v.
42	Phrasals	birini/bir şeyi bir yerden çekip çıkarmak	draw someone or something out v.
43	Phrasals	birini dikkatlice bir şeyden/yerden çıkarmak	ease someone out of something v.
44	Phrasals	birini yavaş yavaş bir şeyden/yerden çıkarmak	ease someone out of something v.
45	Phrasals	birini sakince bir şeyden/yerden çıkarmak	ease someone out of something v.
46	Phrasals	birini dikkatlice bir şeyden/yerden çıkarmak	ease someone out v.
47	Phrasals	birini yavaş yavaş bir şeyden/yerden çıkarmak	ease someone out v.
48	Phrasals	birini sakince bir şeyden/yerden çıkarmak	ease someone out v.
49	Phrasals	birini/bir şeyi sıkıştığı yerden çıkarmak/kurtarmak	extricate someone or something from someone or something v.
50	Phrasals	birini/bir şeyi saklandığı yerden çıkarmak	flush someone or something out of some place v.
51	Phrasals	birini/bir şeyi gizlendiği yerden çıkarmak	flush someone or something out of some place v.
52	Phrasals	birini/bir şeyi saklandığı yerden çıkarmak	flush someone or something out v.
53	Phrasals	birini/bir şeyi gizlendiği yerden çıkarmak	flush someone or something out v.
54	Phrasals	(birini/bir şeyi saklandığı şeyden/yerden) çıkarmak	flush (someone or something) out of (some thing or place) v.
55	Phrasals	(birini/bir şeyi gizlendiği şeyden/yerden) çıkarmak	flush (someone or something) out of (some thing or place) v.
56	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeyden/yerden zorla çıkarmak	force someone or something out of something v.
57	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeyden/yerden zorla çıkarmak	force someone or something out v.
58	Phrasals	(birini bir yerden) dışarı çıkarmak	get (someone) out of (somewhere) v.
59	Phrasals	(birini bir yerden) çıkarmak/kovalamak	hound (someone) out (of some place) v.
60	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çekip çıkarmak/almak	jerk (someone or something) out of (something or some place) v.
61	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) zorla çekip çıkarmak	jerk (someone or something) out of (something or some place) v.
62	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) cart diye çekip çıkarmak/almak	jerk (someone or something) out of (something or some place) v.
63	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden/durumdan) hemen/hızlıca çıkarmak	jerk (someone or something) out of (something or some place) v.
64	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) çekip çıkarmak/almak	jerk (someone or something) out of (something) v.
65	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) zorla çekip çıkarmak	jerk (someone or something) out of (something) v.
66	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/yerden) cart diye çekip çıkarmak/almak	jerk (someone or something) out of (something) v.
67	Phrasals	(birini bir şeyden/yerden) zorla çıkarmak	muscle (one) out (of something or some place) v.
68	Phrasals	(birini bir şeyden/yerden) zor kullanarak çıkarmak	muscle (one) out (of something or some place) v.
69	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tamamen çıkarmak	obliterate (someone or something) from (something or some place) v.
70	Phrasals	(birini bir yerden) çıkarmak/atmak	order (one) out (of some place) v.
71	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) tamamıyla çıkarmak/atmak	root (someone or something) out of (something or some place) v.
72	Phrasals	(birini bir şeyden/bir yerden) çıkarmak	roust (one) out of (something) v.
73	Phrasals	(birini bir şeyden/bir yerden) zorla/ite kaka çıkarmak	roust (one) out of (something) v.
74	Phrasals	bir yeri dumanla doldurarak (birini/bir şeyi bir yerden) çıkarmak	smoke (someone or something) out of (some place) v.
75	Phrasals	bir yeri dumanla doldurarak (birini/bir şeyi bir yerden) çıkarmak	smoke out of v.
76	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yerden) kaçak olarak çıkarmak	smuggle (someone or something) out (of some place) v.
77	Phrasals	(birini/bir şeyi bir yerden) gizlice çıkarmak	smuggle (someone or something) out (of some place) v.
78	Phrasals	(birini/bir grubu bir şeyden/bir yerden) zorla çıkarmak	throw (someone or something) out of (something or some place) v.
79	Phrasals	(birini/bir grubu bir şeyden/bir yerden) çıkarmak	throw (someone or something) out of (something or some place) v.
80	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) çıkarmak	turn (someone or something) out of (something or some place) v.
81	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden/bir yerden) çekip almak/çıkarmak	wrest (someone or something) out of (something) v.
Idioms
82	Idioms	(birini) sürükleyerek (bir yerden) götürmek/çıkarmak/uzaklaştırmak	drag (someone or something) away from (something) v.
83	Idioms	(birini bir şeyden/yerden) çıkarmak	bowler hat (one) out (of something or some place) [dated] [uk/australia] v.
84	Idioms	(birini) bir yerden (zor kullanarak) çıkarmak	give (one) the bum's rush v.
85	Idioms	(birini) bir yerden zorla çıkarmak	give (one) the bum's rush v.
Slang
86	Slang	birini bir yerden (zor kullanarak) çıkarmak	give somebody the bum's rush v.