(biriyle/bir şeyle) aynı - Turco Inglés Diccionario
Historia

(biriyle/bir şeyle) aynı



Significados de "(biriyle/bir şeyle) aynı" en diccionario inglés turco : 2 resultado(s)

Turco Inglés
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) aynı equal to (someone or something) v.
Idioms
(biriyle/bir şeyle) aynı the same as (someone or something) expr.

Significados de "(biriyle/bir şeyle) aynı" con otros términos en diccionario inglés turco: 91 resultado(s)

Turco Inglés
Phrasals
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde/hemfikir olmak fall in with (someone or something) v.
birine/bir şeye biriyle/bir şeyle aynı ismi vermek name someone or something for someone or something v.
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmak swing with (someone or something) v.
birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle aynı yere koymak keep someone or something in with someone or something v.
biriyle/bir şeyle aynı fikirde olmak align oneself with someone or something v.
biriyle/bir şeyle aynı fikirde olmak align oneself with someone or something v.
(birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle) aynı kefeye koymak class (someone or something) with (someone or something) v.
(birini/bir şeyi biriyle/bir şeyle) aynı gruba koymak class (someone or something) with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmamak disagree with (someone or something) v.
bir şeyde biriyle/bir şeyle aynı seviyede olmak equal someone or something in something v.
bir şeyde biriyle/bir şeyle aynı olmak equal someone or something in something v.
(biriyle/bir şeyle) aynı seviyede equal to (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde/görüşte olmak get down with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı seviyede/hızda ilerlemek keep up with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı seviyede/düzeyde olmak measure up (to someone or something) v.
(birine/bir şeye biriyle/bir şeyle) aynı ismi vermek name (someone or something) after (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı düzeyde olmak rank with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı düzeyde saymak rank with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı derecede önemli/değerli sayılmak/görülmek rate with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı derecede önemli/değerli saymak/görmek rate with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı anda okumak read along (with someone or something) v.
Phrases
biriyle/bir şeyle aynı fikirde değil out of sympathy with somebody/something expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı surette after the fashion of (someone or something) expr.
biriyle/bir şeyle aynı surette after the fashion of somebody/something expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı surette after the fashion of (someone or something) expr.
biriyle/bir şeyle aynı surette after the fashion of somebody/something expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı görüşte in agreement (with someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı anda in company with (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı seviyede in company with (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı platformda in company with (someone or something) expr.
biriyle/bir şeyle aynı anda in company with somebody/something expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı ritimde in phase (with someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı/benzer amaçları, idealleri paylaşan in phase (with someone or something) [uk] expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı/benzer zevkleri paylaşan in phase (with someone or something) [uk] expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı ritimde in step with (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı ritimde in sync (with someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı/benzer amaçları, idealleri paylaşan in sync (with someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı/benzer zevkleri paylaşan in sync (with someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı ritimde in time (with someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı zamanlamada in time (with someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı tonda in tune with (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı düşünceleri paylaşan in tune with (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı telden çalan in tune with (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı değerde on par (with someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı düzeyde on par (with someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı kulvarda on par (with someone or something) expr.
Proverb
(biriyle/bir şeyle) aynı surette after the style of (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı surette after the style of (someone or something) expr.
Colloquial
biriyle/bir şeyle aynı derecede/şekilde as well as someone or something expr.
(biriyle/bir şeyle) tamamen aynı fikirde (olmak) (be) at one (with somebody/something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde at one with (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı şeyleri düşünen at one with (someone or something) expr.
Idioms
biriyle/bir şeyle aynı fikirde olmamak take a dim/poor view of somebody/something v.
(biriyle/bir şeyle) aynı ritimde yürümek march in time (with someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı zamanlamada yürümek march in time (with someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı çizgide olmak be in line with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı ritimde olmak be in sync (with someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı ritimde olmak be in time (with someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı düşünceleri paylaşmak be in tune with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı telden çalmak be in tune with (someone or something) v.
biriyle/bir şeyle aynı düzeyde olmak be on a par with somebody/something v.
biriyle/bir şeyle aynı kulvarda olmak be on a par with somebody/something v.
(biriyle/bir şeyle) aynı düşünceleri paylaşmak be in tune (with somebody/something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı telden çalmak be in tune (with somebody/something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmak be in tune (with somebody/something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı düşünceleri paylaşmamak be out of tune (with somebody/something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmamak be out of tune (with somebody/something) v.
birini/bir şeyi (biriyle/bir şeyle) aynı çizgiye getirmek bring somebody/something into line (with somebody/something) v.
birini/bir şeyi (biriyle/bir şeyle) aynı çizgiye getirmek bring someone or something into line v.
(biriyle/bir şeyle) aynı anda hareket etmek get in sync (with someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı amaçlara, beğenilere, görüşlere sahip olmak get in sync (with someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı/benzer bakış açısına/fikirlere sahip olmak get in sync (with someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı telden çalmak get in tune with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı anda/senkronize hareket etmemek get out of sync (with someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmamak join issue with (someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı ritimde hareket etmek keep in step (with someone or something) v.
(biriyle/bir şeyle) aynı ritimde yürümek march in step (with someone or something) v.
biriyle/bir şeyle aynı ortamda bulunmayı reddetmek not give somebody/something houseroom [uk] v.
(biriyle/bir şeyle) aynı anda hareket eden in lockstep (with someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı şekilde hareket eden in lockstep (with someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı derecede iyi every bit as good (as somebody/something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı seviyede/düzeyde/kulvarda değil not in the same league as (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı kalitede/sınıfta değil not in the same league as (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı seviyede/düzeyde/kulvarda değil not in the same league with (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı kalitede/sınıfta değil not in the same league with (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı değerde on a par with (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı düzeyde on a par with (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı kulvarda on a par with (someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı fikirde olmayan out of sync (with someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı tempoda/ritimde ilerleyemeyen out of time (with someone or something) expr.
(biriyle/bir şeyle) aynı düşünceleri paylaşmayan out of tune with (someone or something) expr.