Historia

i put

Significados de "i put" con otros términos en diccionario inglés turco: 24 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
Phrases
1	Phrases	I wouldn't have put it quite like that expr.	tam olarak böyle ifade etmezdim
Colloquial
2	Colloquial	put your hands where i can see them! n.	ellerini görebileceğim bir yere koy!
3	Colloquial	put your hands where i can see them! expr.	ellerinizi görebileceğim bir yere koyun!
4	Colloquial	I cannot put my finger on it expr.	tam olarak hatırlayamıyorum
5	Colloquial	I wouldn't put it past (someone) expr.	(tam da birinden) bekleyeceğim/beklenecek bir hareket/davranış
6	Colloquial	I wouldn't put it past (someone) expr.	(biri) yapsa/yapmışsa hiç şaşırmam
7	Colloquial	I wouldn't put it past somebody (to do something) expr.	(tam da) birinin yapmasını bekleyeceğim/yapması beklenecek bir hareket/davranış
8	Colloquial	I wouldn't put it past somebody (to do something) expr.	biri (bir şey) yapsa/yapmışsa hiç şaşırmam
Idioms
9	Idioms	I wouldn't put it past somebody expr.	onun yaptığını bilmek beni şaşırtmazdı
10	Idioms	I wouldn't put it past somebody expr.	(tam da) ondan bekleyeceğim/ beklenecek bir hareket/davranış
Speaking
11	Speaking	I can't put a name to her/him expr.	adını/ismini hatırlayamadım
12	Speaking	I can't believe you put me through this stuff expr.	beni şu durumlara soktuğuna inanamıyorum
13	Speaking	I don't know how to put this nicely expr.	bunu kibarca nasıl söyleyebilirim bilmiyorum
14	Speaking	I could not have put it better myself expr.	doğru söze ne hacet
15	Speaking	I could not have put it better myself expr.	doğru söze ne denir
16	Speaking	I can't put a name to her/him expr.	onun adını/ismini çıkaramadım
17	Speaking	I can't put a name to her/him expr.	onu çıkaramadım
18	Speaking	I can't put him on the street expr.	onu sokaklara salamam
19	Speaking	I can't put a name to her/him expr.	onu hatırlayamadım
20	Speaking	how should I put it? expr.	nasıl desem?
21	Speaking	I put you in a tricky situation expr.	sizi zor duruma soktum
22	Speaking	I can put you up expr.	seni misafir edebilirim
23	Speaking	I can put you up expr.	sizi misafir edebilirim
24	Speaking	I wouldn't want to put myself in his shoes expr.	yerinde olmak istemezdim