a red - Turco Inglés Diccionario

a red

Significados de "a red" en diccionario turco inglés : 1 resultado(s)

Inglés Turco
Modern Slang
a red n. facebook'ta bildirim geldiğini gösteren kırmızı işaret

Significados de "a red" con otros términos en diccionario inglés turco: 150 resultado(s)

Inglés Turco
General
a red plum n. türbeeriği
turn as red as a beet v. pancar gibi olmak
run a red light v. kırmızı ışıkta geçmek
commit a red light violation v. kırmızı ışık ihlalinde bulunmak
issue a red notice for v. kırmızı bülten yayınlamak
be sought by interpol under issue of a red notice v. interpol tarafından kırımızı bültenle aranmak
issue a red notice for v. kırmızı bülten çıkarmak
jump a red light v. kırmızı ışıkta geçmek
Colloquial
a red eye n. gece uçuşu
a red eye n. gece yapılan uçak seyahati
a red-letter date n. unutulmaz bir tarih
be in a red v. gırtlağına kadar borçlanmak
not a red cent [us] expr. zırnık bile
not a red cent [us] expr. azıcık bile para
not a red cent [us] expr. beş para bile
not a red cent [us] expr. üç kuruş bile
a pop of red expr. birazcık kırmızı
a pop of red expr. bir parça kırmızı
Idioms
a red flag to a bull [us] n. bam teli
a red flag before a bull [us] n. bam teli
a red flag to a bull [us] n. kırmızı çizgisi
a red flag before a bull [us] n. kırmızı çizgisi
a red flag to a bull [us] n. hassas noktası
a red flag before a bull [us] n. hassas noktası
a red flag to a bull [us] n. en nefret ettiği
a red flag before a bull [us] n. en nefret ettiği
a red flag to a bull [us] n. tahrik
a red flag before a bull [us] n. tahrik
a red flag to a bull [us] n. kışkırtma
a red flag before a bull [us] n. kışkırtma
a red flag to a bull [us] n. damarına basma
a red flag before a bull [us] n. damarına basma
a red flag before a bull [us] n. (birini) kızdıracağı belli olan şey
a red flag before a bull [us] n. insanı yerinde (ter ter) tepindiren şey
a red flag before a bull [us] n. boğaya kırmızı gösterme
a red herring n. dikkati başka yöne çekmek için söylenen söz
a red-letter day n. mutlu gün
a red-letter day n. önemli/özel gün
a red face n. utançtan kızarmış surat
a red face n. utançtan kıpkırmızı olmuş yüz
a red face n. büyük utanç
a red face n. çok bozulma
a red face n. büyük mahcubiyet
a red flag [us] n. kırmızı alarm
a red flag [us] n. uyarı
a red flag [us] n. tehlike işareti
a red herring n. dikkat dağıtmak için kullanılan şey
a red herring n. hedef şaşırtmak için kullanılan şey/ipucu
a red rag to a bull n. bam teli
a red rag to a bull n. kırmızı çizgisi
a red rag to a bull n. hassas noktası
a red rag to a bull n. en nefret ettiği
a red rag to a bull n. tahrik
a red rag to a bull n. kışkırtma
a red rag to a bull n. damarına basma
a red rag to a bull n. (birini) kızdıracağı belli olan şey
a red rag to a bull n. boğaya kırmızı gösterme
a red rag to a bull n. insanın sinirlerini zıplatan şey
a red rag to a bull n. insanı azgın boğaya dönüştüren şey
(like) a red rag to a bull n. tahrik
(like) a red rag to a bull n. kışkırtma
(like) a red rag to a bull n. damarına basma
(like) a red rag to a bull n. (birini) kızdıracağı belli olan şey
(like) a red rag to a bull n. boğaya kırmızı gösterme
(like) a red rag to a bull n. insanın sinirlerini zıplatan şey
(like) a red rag to a bull n. insanı azgın boğaya dönüştüren şey
give someone a red face v. birinin yüzünü kızartmak
give someone a red face v. birini rezil etmek
without a red cent v. beş parasız olmak
not pay a red cent v. beş kuruş vermemek
be like a red rag to a bull v. birini kızdıracak/kışkırtacak bir şey olmak
not have a red cent v. beş parasız olmak
give someone a red face v. birisini utandırmak
draw a red herring across the path v. dikkati dağıtmak
draw a red herring across the path v. dikkati başka yöne çevirmek
be like a red rag to a bull v. cami duvarına işemek
not pay a red cent v. hiç para ödememek
go as red as a beet v. kıpkırmızı kesilmek
without a red cent v. meteliksiz kalmak
not have a red cent v. meteliğe kurşun atmak
go as red as a beet v. kıpkırmızı olmak
go as red as a beetroot v. kıpkırmızı kesilmek
go as red as a beetroot v. kıpkırmızı olmak
not have a red cent v. meteliksiz olmak
without a red cent v. meteliksiz olmak
go as red as a beet v. kızarıp bozarmak
go as red as a beetroot v. kızarıp bozarmak
be as red as a beetroot v. pancar gibi kızarmak
turn as red as a beetroot v. pancar gibi kızarmak
go as red as a beetroot v. pancar gibi kızarmak
go as red as a beet v. pancar gibi kızarmak
give someone a red face v. (birini bir şey yaparken yakalayarak) utanmasına neden olmak
be like a red flag to a bull v. yangına körükle gitmek
be like a red flag to a bull v. yangını körüklemek
be like a red flag to a bull v. kışkırtıcı olmak
be like a red flag to a bull v. tahrik edici olmak
be like a red rag to a bull v. yangına körükle gitmek
be like a red rag to a bull v. kışkırtıcı/tahrik edici olmak
get a red face v. utanmak
get a red face v. yüzü kızarmak
get a red face v. çok utanmak
get a red face v. çok mahcup olmak
give a red face v. rezil etmek
give a red face v. yüzünü kızartmak
give a red face v. utandırmak
give a red face v. utanmasına neden olmak
raise a red flag v. tehlike işareti vermek
raise a red flag v. olumsuz işaret vermek
red as a cherry adj. kıpkırmızı
red as a ruby adj. kıpkırmızı
red as a poppy adj. kıpkırmızı
red as a rose adj. kıpkırmızı
(as) red as a beetroot adj. utançtan, sinirden, sıcaktan yanakları kızarmış
(as) red as a cherry adj. utançtan, sinirden, gerginlikten kıpkırmızı olmuş
(as) red as a poppy adj. utançtan, sinirden, gerginlikten kıpkırmızı olmuş
(as) red as a rose adj. utançtan, sinirden, gerginlikten kıpkırmızı olmuş
(as) red as a ruby adj. utançtan, sinirden, gerginlikten kıpkırmızı olmuş
red as a beet adj. (utançtan, güneşten, fiziksel hareketten) kızarmış
red as a beet adj. (utançtan, güneşten, fiziksel hareketten) kıpkırmızı olmuş
red as a beet adj. yüzü kızarmış
red as a beet adj. pancar gibi kızarmış
red as a beetroot adj. (utançtan) yüzü kızarmış
red as a beetroot adj. (utançtan) kıpkırmızı olmuş
red as a beetroot adj. pancar gibi kızarmış
not worth a red cent expr. beş para etmez
not worth a red cent expr. değersiz
a red-letter day expr. feraha erişilen gün
as red as a cherry expr. kıpkırmızı
as red as a ruby expr. kıpkırmızı
not worth a red cent expr. meteliksiz
as red as a rose expr. kıpkırmızı
as red as a poppy expr. kıpkırmızı
as red as a turkey-cock expr. pancar gibi olmuş
as red as a turkey-cock expr. (utançtan) kıpkırmızı olmuş
like a red-headed stepchild expr. üvey evlat muamelesi
Traffic
fine for running a red light n. kırmızı ışıkta geçme cezası
don't run a red light n. kırmızıda geçme
Gastronomy
a dish made of burghul minced onions and ground red meat n. içli köfte
Slang
stick a red-hot poker up one's ass v. birisinin başına çorap örmek
(as) red as a beetroot [uk] adj. kızarıp bozarmış
(as) red as a beetroot [uk] adj. utançtan kızarmış
(as) red as a beetroot [uk] adj. utançtan kıpkırmızı olmuş
(as) red as a beetroot [uk] adj. pancar gibi kızarmış
(as) red as a beetroot [uk] adj. yüzü pancar gibi kızarmış
(as) red as a beetroot [uk] adj. yüzü kıpkırmızı olmuş
Modern Slang
a case of the red ass n. cinleri tepesinde
a case of the red ass n. çok sinirli
a case of the red ass n. çıldırmış durumda
a case of the red ass n. küplere binmiş
a case of the red ass n. tepesi atmış